Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Dinler arası diyalog mümkün (mü?)  (Okunma sayısı 21026 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Eylül 25, 2008, 02:58:52 ös
  • Ziyaretçi

DİNLER ARASI DİYALOG MÜMKÜN (MÜ?)

Diyalog, yalın anlamıyla “karşılıklı konuşma” demektir. Mecaz olarak kullanılırsa, “anlaşma, uyum sağlama veya bu yolda çalışma” karşılığına geliyor. Dolayısıyla “dinler arası diyalog” diye bir başlık açtığımızda bir anlaşma, bir uyum arayışından söz edebiliriz. Zira bu arayışı son dönemde sıkça görür oldum. Böylelikle de düşünmeye başladım. Kim, neyi, nerede arıyor?

Her din, inanış insanoğlu için var. Dolayısıyla, özünde bakmamız gereken tablo insanlığın ta kendisi. Taşıdığı kimlik(ler) her ne olursa olsun, yan yana gelince iki insan konuşabiliyor, anlaşabiliyor mu? Hangi noktadan sonra cinsiyet, ırk, dil, renk veya din ayırıcı bir unsur oluyor, diyalog kayboluyor? Böylelikle de bir arayış ve özlem dile geliyor? Aslında bu soruların yanıtlarını tarih, hatta “bugün” dobra dobra veriyor.

Kadın-erkek ayrımcılığı antik Yunan’a kadar uzanıyor. Erkekler, örneğin dünyadaki malvarlığının %99’una sahipken, eşitlik günümüzde hâlâ tartışılıyor.

Amerika’da seçimler yaklaşırken, belki ilk kez siyahi bir aday başkan olacak; ama hassasiyetler fazlasıyla önemi koruyor...

Kanada geçtiğimiz yaz başında Kızılderili halkından özür diledi; ama dünyanın diğer ucunda soykırım kavramı Darfur’da, Ruanda’da güncel olan...

Bir yandan “Yahudi Kültürü Avrupa Günü” olumlu bir şekilde sonuçlanırken, araştırma şirketi PEW’in geçtiğimiz hafta yayımladığı “2008 Küresel Tutum” raporuna göre, Avrupa’da Müslüman ve Yahudi karşıtlığı artıyor...

Diyalog nerede?

Geriye dönüp baktığınızda “beterin beteri” anlayışına sığınıp rahatlayabilirsiniz. Gelecek ve idealleri görmeye çalıştığınızdaysa hayallerinizin kırılma şansı vardır, üzülebilirsiniz. Oysa diyalog hiç de uzaklarda değil, bizimle beraber, içimizde.

İnsan doğasının karmaşık bir yapısı var. Bir yanıyla son derece hırçın olabilirken, kendini frenleyebilecek, toplum düzenini koruyabilecek önlemleri de akıl edebiliyor. Kaldı ki günümüz uygarlığı, bu süreçte gelinebilmiş noktadır.

Laiklik, karanlık bir Ortaçağ Devri ve Fransız İhtilali’nin ardından kazanılabilmiş bir kavramdır. Din ve devlet işlerinin ayrılması birinci, kişiye vicdan özgürlüğünü tanıması ikinci önemli yönüdür. Düşünüyorum da bu kavram daha da genişletilebilir. Eğer laiklikle arzu edilen çağdaş, demokratik, barışçıl bir toplumsa, bu kavram sadece dinle sınırlı kalmamalı... Dinin yanı sıra cinsiyet, ırk, renk gibi unsurlar da devlet işlerinden ayrı gözetilebilmeli.

Toparlarsak, bünyesinde barındırdığı ve kişilere aidiyet veren farklı kimlik unsurlarıyla bir toplum ne kadar barışıksa, diyalog o kadar mümkündür. Farklılık ne ölçüde suiistimal, sömürü ve politika aracı olmaktan çıkarsa, diyalog o denli gelişir. Kaldı ki dinlerin de özüne bakarsak, sevgiyi öğütler, saygıyı öğretir, insanlığı ön plana çıkarır. O halde diyalog nasıl mümkün olmasın?

Diyalog için gündelik yaşama, çevremize bakmak yeterli. Kimileri için belki “uç” kabul edilebilecek bir örnek vereceğim. Dinler arası karma evliliklerin doğurabildiği olumsuz sonuçlar bir yana, yapılan bu evlilikler yine bir diyalogun ürünü değil midir?

Diyalog, evrensel bir kavram. Eğer bir anlaşmazlık istenirse, din bu uğurda sadece bir araç, tıpkı yukarıda örneklerini verdiğim diğer unsurlar gibi... Asıl üzerinde durulması gereken insanın hırçın, yıkıcı, bencil olabilen doğası ve uygarlığa neler katabileceğimiz olmalı... Bunları ele almaya başladığımızda, inanıyorum ki diyalogun bir adım ötesine de geçmiş olacağız...

YAZAR : DAVİD OJALVO


Eylül 25, 2008, 05:11:11 ös
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

Dinler arası diyololog fetullah gülenin kafasındaki "ülkelerdeki yönetimlerde dinlerin(din adamları,dini kurallar) üstün olma" fikriyse hep saçma hem de imkansız olan bir düşüncedir.

saygı ve sevgilerimle


Eylül 25, 2008, 05:33:47 ös
Yanıtla #2
  • Ziyaretçi

Medeneyitler arası diyalog aslında Dinler arası diyalogtan mı başlamalı bence bu konuda çok düşünmeliyiz.O güzel fikirler humanizm,demokrasi,ırkçılık karşıtı söylemler,küreselleşmenin ürünü uluslararası şirketler,savaş karşıtlığı,şiddet karşıtlığı,insani değerlerde bir olabilmek aslında bunlar var.Bunlarla ilgili kuruluşlarda var,yardım kuruluşları,BM gibi.

Ama maalesef bunlar işlemiyor işte terör, işte çıkar savaşları yani öncü olabilecek hukuku nas alması gereken ülkeler bir panik içinde çıkarları için en iğrenç silahları kullanmaktan, masumlar üstünde çekinmiyorlar.Yani bir dünya devleti oluşturması beklenen A.B.D bunu yapmıyor hatta saldırgan,emperyalist hareketler içinde.Bu pislik kusura bakılmasın ama her toplumda her kültürde de var.Bir insan kardeşini "Ötekileştirmek" bu ister etnik yapıdan olsun,isterse dini.Bu 21.Yuzyıl insan modeline uymuyor.Bunun çözüm yolları aranmalı bu konuda büyükler küçüklerine ön ayak olmalı.Her türlü eğitimde dünya vatandaşlığı özellikle vurgulanmalı.

Ortaya bir idealle çıkılmalı bu kısım çok basit eğer eğitim sistemimiz buna uymuyorsa bunu reforme ederiz,eğer dini emirler uymuyorsa bunu da reforme etmek lazım burdaki ışığı yakalamış din adamları yetişmeli.Yoksa bize savaş fetvası verecek din adamı lazım değil.

Bu iş önce saygıyı,hukuku bilmekle başlar.Kapitalist bir toplum bu bizim yaşadığımız vahşi olanından bahsediyorum hiç bir şekilde üst bir insan çıkaramaz.Bizler ancak önlersek milliyet savaşlarını, din savaşlarını önleriz.Çıkar savaşları bu sosyal modelin ürünüdür.

Bence din adamları bir zahmet bu küçük görevlerini hepimizin iyiliği için yerine getirmeye başlasınlar.Yoksa iş hep başka kulvarlara kalıyor.Bu da masumların canlarına mal oluyor.

Saygılarımla...


Şubat 28, 2009, 08:39:15 ös
Yanıtla #3
  • Ziyaretçi

medeniyetler arası diyalog kurulmadan dinler arası diyalogun kurulması zor cünkü hersey kültürler arasında ki iletişimden kaynaklanır


Şubat 28, 2009, 09:00:59 ös
Yanıtla #4
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 386

Öncelikle bu soruya cevap vermek için kastedilen dinlerin ne olduğunu bilmek lazım, sami kökenli arap dinlerinin kendi aralarındaki sorunlarımı yoksa , sami , arap kökenli dinlerin diğer dinlerle, budizm, mani, şaman gibi dinlerle olan tarihsel çekişmelerinimi anlamalıyız....
bence herşey kültürel değil...duygusal..... :D :D


Mart 04, 2009, 06:44:00 öö
Yanıtla #5
  • Ziyaretçi

insan nefsinin  hukum surdugu bir dunyada bahsettiginiz konulardan hiçbirinin gerçeklesmesi mumkun olamaz. ihtiyaci olani kendi hissetmeli ve yasayabilmeli bir insan.
tekilden çogula tipki bir zincir gibi halka halka


Mart 04, 2009, 01:13:17 ös
Yanıtla #6
  • Ziyaretçi

    Ötekileştirme konusunda olgunluk gösterebilir bütün insanlığın aynı olduğunu anlayabilirsek işte o zaman medeniyetler arasındada dinler arasındada rahatlıkla diyaloglar kurabiliriz.Bu mümkündür yeterki bozguna ve düşmanlığa engel olalım.Saygılarımla.


Mart 16, 2009, 01:38:49 ös
Yanıtla #7
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay

Aynı,tek Tanrı'ya inanan dinlerin arasındaki diyalogsuzluk,çelişme,çatışma çok anlamsız bence.Bu süreci olumsuz etkileyenler dinciler ve din adamları.Dinden beslenen dinciler ve din adamları arasında diyalog tesis etmekte imkansız görünüyor.Mevcut dinlere;inananlar,ne zaman dincilerden ve din adamlarından fazla sahip çıkabilirlerse,diyalog kendiliğinden tesis olacaktır.Saygılarımla....
Ben"O"yum,"O"ben değil...


Eylül 30, 2009, 10:01:07 ös
Yanıtla #8
  • Ziyaretçi

dinler arasi diyalog yalan uzerine kuruludur.dinler arasinda tarihte sadece bir kere bu bahsedilen anlamda ''diyalog'' olabilmistir, o da tek tanrili dinlerin ortaya cikisindan onceki pagan toplumlarindadir.heredot tarihini incelerseniz skyth'ler,misirlilar,babilliler gibi farkli farkli toplumlarin farkli adlar altinda ayni tanrilara inandiklarini,benzer ritueller uyguladiklarini gorebilirsiniz.dinler arasinda bu kastedilen anlamda diyalog ancak tum inanclarin birbiri ile olan baglantilarini koparmasi yani bir nevi diyalogsuzlukla olur.bu diyalogsuzluktan kastim simdi oldugu gibi belli dinleri empoze etmek,belli dinlerin digerleri uzerine tahakkum kurmasini saglamak amaciyla yapilan diyalogdan cok daha fazla ''diyalog'' islevini yerine getirecektir.

*semavi dinlerin arasinda burada belirtilen sekilde yapilmak istenilen diyalog ise sadece tek taraflidir ve hic bir zaman -biri yozlasmayip,ozunu kaybetmedikce- amacina ulasmaz.tabii siyasi/politik nedenler bunun altindaki en buyuk etkendir.


Eylül 30, 2009, 10:39:08 ös
Yanıtla #9

*semavi dinlerin arasinda burada belirtilen sekilde yapilmak istenilen diyalog ise sadece tek taraflidir ve hic bir zaman -biri yozlasmayip,ozunu kaybetmedikce- amacina ulasmaz.tabii siyasi/politik nedenler bunun altindaki en buyuk etkendir.

Sağ ve Sol Dinler sizin için herhangi bi anlam taşıyor mu Sayın Ayn? :)
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
2 Yanıt
4418 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 28, 2009, 08:32:08 ös
Gönderen: degas
0 Yanıt
3286 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 17, 2010, 11:50:14 ös
Gönderen: Adagio
2 Yanıt
12350 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 16, 2011, 01:06:28 ös
Gönderen: BULGARIA
3 Yanıt
8311 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 05, 2011, 10:34:49 ös
Gönderen: Prometheus
15 Yanıt
19910 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 15, 2011, 10:48:07 ös
Gönderen: Zagzagel
3 Yanıt
5854 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 15, 2012, 10:32:03 ös
Gönderen: neumann
1 Yanıt
3171 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 29, 2012, 08:29:18 ös
Gönderen: khael
0 Yanıt
1962 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 06, 2015, 12:37:20 öö
Gönderen: Ömercan
14 Yanıt
8483 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 12, 2015, 07:27:20 öö
Gönderen: ADAM
3 Yanıt
2933 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 25, 2015, 08:07:25 ös
Gönderen: İNSAN