BİR LOCA NASIL KURULUR? - 3

[ADAM]

Yeni bir loca kurmayı kararlaştıran masonlar, bu amaçla kendi aralarında bir toplantı yapar. Bu toplantı herhangi bir şekilde “ritüelik” özellik taşımadığı için her yerde yapılabilir. Bu toplantıda önce yeni bir loca kurulması konusunda görüş birliğine varır, sonra da kurmayı kararlaştırdıkları bu yeni locaya koyacakları adı saptarlar.

Eğer loca bir büyük locaya bağlanacaksa, konulacak ad bakımından önceden büyük locanın yetkilileriyle görüşülmüş olmasında yarar vardır. Çünkü sonraki aşamalarda loca kurucularının seçmiş oldukları ad büyük locanın yetkili organınca kabul edilmeyecek olursa, toplantının yeniden yapılması, yeni baştan bir diğer ad saptanması gerekir. Bu da boşuna zaman yitirilmesi demektir.

Bir kez yeni bir loca kurulmasına karar verildi mi, artık o loca kurulmuş demektir. Kurucular, aynı toplantıda, kendi aralarından, yeni locanın ilk yedi görevlisini seçer.

Soru: «Neden ilk yedi görevli de locanın tüm görevlileri değil?»

İsterlerse, sayıları da yetiyorsa hepsini de seçebilirler ama ilk yedi görevlinin seçilmesi zorunludur. Çünkü daha önce bir başka başlık altında Masonluktaki DÜZEN konusunu işlerken değinmiş olduğum üzere, Masonlukta geleneksel olarak “Bir locayı üçler yönetir, beşler aydınlatır, yediler bütünler.”.

Locanın ilk üstad-ı muhteremi ile diğer ilk görevlilerinin seçiminden sonra, tüm kurucu üyelerin imzalayacakları bir “bildirge” hazırlanır. Bu bildirge locanın kuruluşuyla ilgilidir. Buna, kuruluş toplantısını özetleyen ve seçilen görevlilerin adlarını belirten bir tutanak eklenir. Bu bildirge locanın bağlanacağı büyük locaya iletilerek, tüzükler uyarınca locanın düzenli olarak tanınıp büyük locaya katılmasının sağlanması istenir.

Bazı büyük localarda böyle bir başvuru yönetim kurulunda incelenip karara bağlanır; bazılarında ise yönetim kurulunun olumlu görüşü üzerine genel kurul (büyük kurul) denilen en yetkili organın kararı gerekir.

Bu bağlamdaki yetkili organ hangisiyse, bu konuda karar verinceye kadar elbette bir süre geçer. Geçen bu süre içinde, kurulan yeni loca kendi başına çalışmalarına başlar. Fakat Masonlukta izlenen geleneksel kurallar uyarınca bir locanın etkinlikte bulabilmesi için mutlaka bir büyük locaya bağlı olması gerekiyorsa, bu süre içinde locanın yapabileceği ve yapamayacağı işler vardır. Özellikle neleri yapamayacaklarına bakalım:

   Kurucular, daha önce üyesi oldukları localarla ilişkilerini hemen kesmemeli, düzenli birer üye olmayı sürdürmelidirler. Çünkü yeni locanın büyük loca tarafından kabul edilmemesi olasılığı da vardır. Böyle bir durumda bireysel düzenlerini korumalıdırlar.

   Yeni locaya herhangi bir yeni üye alma girişiminde bulunulmamalıdır. Çünkü yeni locanın üyelerinin kimler olduğu (kurucular) büyük locaya bildirilmiştir ve bir değişiklik yapılması istenmedikçe bunun böyle kalması gerekir.

   Büyük locanın tüzüklerine uygun olarak herhangi bir yönetimsel işlem (idari muamele) ve ritüelik toplantı yapılmamalıdır. Çünkü büyük loca bunların yapılabilmesi için gerekli yetkiyi henüz vermemiştir.

Kurucular, istedikleri zaman ve istedikleri yerde toplanıp, localarda yapıldığı gibi bilgisel, bilimsel, sosyal ve kültürel konular üzerinde görüşmelerde bulunabilir. Hatta isterlerse din ve politika tartışmaları bile yapabilirler; çünkü henüz bir büyük locanın kısıtlamalarına bağlı değildirler.

Bir de ilginç durum var: Yeni bir locanın kuruluşu sırasında, eğer bu locanın ileride bağlanarak çalışmayı öngördüğü obediyansın örgütsel yapısı bir büyük loca değil de bir büyük doğu (grand orient) ise, hangi ritte çalışılacağının da önceden kararlaştırılması gerekir. Eğer yeni loca bilinen bir rite çalışmayacak, kendine özgü ritüeller uygulayacaksa, bu ritüeller de başvurusuyla birlikte verilmiş olmalıdır.



Bunları anlattıktan sonra, yeni bir locanın kuruluşunun büyük loca tarafından kabul edilmesi ya da onaylanması aşamasına geçebilirim sanırım.