Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Masonluğu Kim Temsil Eder  (Okunma sayısı 11954 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Aralık 13, 2010, 03:30:38 ös

Bu konuda daha önce bir başlık açıldıysa, mükerrerlik sebebiyle peşinen özür diliyorum. Ben bulamadığım için konuyu yeni bir başlık altında paylaşıma sunmak istedim. Bu yazıda amacım bir Mason’un niteliklerini saymak değil, çok sık yapılan bir yanlışlığa dikkat çekmektir.

“Bir Mason tanıdığımdan öğrendiğim kadarıyla”, veya “Masonların yazdıkları kitaplarda”, veya “Mason derneği kendisi de itiraf ediyor” gibi ibareleri nerdeyse her yerde görürüz. Ancak Mason kelimesinin hangi örgüt ve/veya kişiler için kullanılacağı, üzerinde biraz düşünülmesi gereken bir konudur.

“Mason” kelimesi tescilli bir marka değildir, bu sebeple kullanımı da izne tabi değildir. Her isteyen kendisini veya kurduğu herhangi bir örgütü Mason ilan edebilir. Yani “Has Masonlar Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği” adı altında bir dernek kurup, bir lokal tutup, bir de tabela asıp kendinize Mason demenizin önünde kanuni bir engel yoktur. (Aslında isim hakkı konusunda neden bir girişim yapılmadığı konusu hep aklımı kurcalamıştır. Bir bilgisi olan varsa, cevabı duymaktan mutlu olurum).

Ayrıca kendisine Mason diyen birisinin gerçekte Mason olup olmadığını bilmek de kolay değildir. İnternet çıkıp mertlik bozulduğundan beri, isteyen herkes bazı işaretleri, kelimeleri öğrenme, ve kendilerini Mason gibi gösterme imkanına kavuşmuştur. Bir Mason bile tanımadığı birisini referans veya belge olmadan anlayamıyorken, bir haricinin böyle bir imkanı bulması çok daha zordur.

Peki kim Masondur?

Bir meslek veya sanat olarak tanımlanan, operatif dönemlerin Gotik Anayasalarından gelip, 1717’deki kuruluşu hazırlayan ve günümüzde de devam eden “bizim” bildiğimiz Evrensel Masonluk söz konusu olduğu zaman (spekülatifliğin operatiflikten doğrudan gelen bir gelenek olduğuna itiraz edenler vardır, bu forumda da Sn.Adam bu doğrultuda çok sayıda yazı yazmıştır), karşımıza kritik bir kavram çıkar, “Düzenli Masonluk”, yani “Tanınmak”. Düzenli sayılmak, daha net söylemek gerekirse, Mason olarak kabul edilebilmek için, İngiltere Büyük Locası (Kurulan ilk Büyük Loca olması sebebiyle,  İngiltere Büyük Locası bu konuda bir önceliğe ve prestije sahiptir. Mantık olarak bakıldığı zaman, kendisinden sonra kurulan Büyük Locanın tanınmak için önce ona başvurması gerekeceği aşikardır ) ve diğer düzenli Büyük Localar tarafından tanınmak koşulu aranır. Bu koşulu taşımayan, yani düzenli Büyük Localar tarafından “tanınmayan” veya “tanınması geri çekilen” hiçbir kimse veya kuruluş Mason olarak kabul edilemez. Bu konuda verilebilecek en çarpıcı örnek, 1877 yılında üyelerinin Tanrı inancı olması gereğini kaldıran Fransa Büyük Doğusu’nun (Grand Orient of France), tanımanın geri çekilmesi ile düzenli Masonluktan çıkartılması, yani Mason olarak kabul edilmemesidir. Bu örgüt çalışmalarına Mason ismini kullanarak devam etmesine rağmen, Mason olarak kabul edilmez. Ülkemizde “Tepebaşı 111” olarak bilinen Özgür Masonlar Büyük Locası da Fransa Büyük Doğusu’na bağlıdır, yani düzenli Mason olarak kabul edilemez. (Bu cümle karşı tarafa söz hakkı vermeden yapılmış bir yargı gibi oldu. Şöyle söylersek itiraz olmaz herhalde; HKEMBL tarafından Mason olarak kabul edilmezler)

Birçok Masonik yazar kökenler ve sembolizma hakkında kendi şahsi değerlendirmelerini kaleme alırken bütün Meslek adına konuştuklarını iddia ederler. Bu sebeple temsil konusunun da açıklığa kavuşması gerekmektedir. Herhangi bir Yüksek Şura, “saygıdeğer” yazar veya “yüksek dereceli” Mason, Masonluğu yönetemez, hatta Masonluk adına konuşamaz. Bu konuda söylenecek tek şey şudur: Her ülkede Masonluk adına konuşabilecek ve onu temsil edebilecek sadece bir kişi vardır, o ülkenin Büyük Locası’nın Büyük Üstadı. Her ülkede bir tane Büyük Loca olur (Her ülkede tek Büyük Loca bulunması genel kural olmakla birlikte, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Avustralya gibi toprakları çok geniş olan ülkelerde, eyalet veya bölge ayrımı yapılarak birden fazla Büyük Loca kurulmuştur), ve Masonluk konusunda her türlü yetki bu Büyük Loca’ya aittir. Bu konuda ilave edilmesi gereken bir diğer husus da şudur: Dünya Masonluğunun bir merkezi olmadığı gibi, dünyadaki bütün Masonların bir başkanı veya sözcüsü de yoktur.

Yüksek dereceli Mason konusu da açıklanması gereken bir kavramdır. Masonluğun örgütlenmesi konusunda yapılan yanlışlardan en önemlisi bir Yüksek Şura’nın Masonluğu kontrol ettiği yönündeki kabuldür. Sembolik Masonlukta Üstat Mason veya Üçüncü Derece üzerinde bir derece bulunmamaktadır. 33 rakam olarak 3’ten büyük olsa da, 33. dereceden bir Masonun Loca içerisinde 3. derecedeki bir Masona herhangi bir üstünlüğü bulunmaz. Her ikisi de öncelikle Locanın Üstadı Muhteremine, sonra da Büyük Üstada tabidir. (Burada kuşkusuz Türkiye açısından konuşuyoruz, ve ülkemizde uygulanan tek bir Rit olduğu için örnek bu derecelendirme üzerinden verilmiştir.) Yani bir kişinin 10.-20.-30. derece Mason olması, onun Masonluk konusunda "sadece" 3. derece olan birisinden daha fazla söz sahibi olacağı anlamına gelmez.

Mason kelimesini kimin için kullanacağımıza özen göstermemiz temennisiyle,

Saygılarımla.
Bir kavramın tarihini bilmediğiniz sürece
Kavramın kendisini idrak edemezsiniz


Aralık 13, 2010, 04:52:07 ös
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay


Sayın Mustafa Kemal yukarıdaki yazısında,tanınma konusuyla ilgili önemli bir noktaya işaret etmiş.Tanınmanın, HKMBL sı tarafından tanınma olarak anlaşılmasını istemiş.

Benim bildiğim kadarıyla,bu konudaki kaygılar zaten sadece HKMBL sına ait.Kendisini mason olarak tanımlayan ÖMBL sının ve üyelerinin tanınmayla ilgili bir kaygısı yok.

Asıl üzerinde durulması gereken ise,biz ve bizim gibi haricilerin konuyla hiç bir ilgisi yok.Ülkemizde iki,hatta üç büyük loca var;bunlar kendilerini mason olarak tanımlıyorlar,ancak büyük localardan birisi diğer iki büyük locayı tanımıyor.

Bu durumda arada kalan,masonlukla organik bir ilişkisi olmayan haricilere tercih yapma telkininde bulunmak,haksızlık değil mi?

Bizler hariciler olarak masonluğun tüm realitesini öğrenme hakkına sahip değilken,hangi büyük locanın masonluğu yeterince hak ettiğine nasıl karar verebiliriz?

Diyelim ki,bu konuda bir öngörüyü benimsedik,bizlerin tercihi realiteyi ne oranda etkiler?

Ben şahsen,iki örgüte de eşit mesafede durmayı,şimdilik ikisini de mason olarak kabul etmeyi yeğlerim.


Saygılarımla
Ben"O"yum,"O"ben değil...


Aralık 13, 2010, 05:07:35 ös
Yanıtla #2

Sn. ceycet,

Dile getirdiğiniz gibi, bir taraf tutma zorunluluğu olmaması için özellikle belirtmelerde bulunmaya çalıştım zaten. Tanınma kuralının işlemesi ne taraftan bakarsanız bakın aynı mekanizmayı içerir. Tanıyanlar farklıdır o kadar (ve tabiyatıyla tanımayanlar).

Genel kabul gören gibi bir tabir kullanarak açıklamaya başlasam, eminim itirazlar ve yeni tartışmaları beraberinde getirecek.

Olayı anlatabilmek için, bir taraftan bakışla açıklama yapmak gerekiyor. Bu forumda birçok başlık altında yaşanan tartışma şu: birileri Mason diyor, birileri cevaben hayır onlar Mason değil, yaptıkları ve söyledikleri Masonluğu temsil edemez diye cevap veriyor. Bu söylemi izah edebilmek için örnekleme yaptım. Benim kişisel tercihim HKEMBL tarafından bakmak. Dileyen diğer taraftan da bakabilir tabi ki. Ama mekanizma aynıdır.

Saygılarımla.
Bir kavramın tarihini bilmediğiniz sürece
Kavramın kendisini idrak edemezsiniz


Aralık 13, 2010, 05:21:34 ös
Yanıtla #3
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay


Sayın Mustafa Kemal,

sizi gayet iyi anlıyorum ve samimiyetinize yürekten inanıyorum.

Biliyoruz ki Masonluk,bütün ezoterik örgütler gibi haricilere kapalı bir oluşum.Biz hariciler için,HKMBL sı ile ÖMBL sı arasındaki tek bariz fark,inanç konusunda ki töleransla sınırlı.Aralarındaki diğer ayrılıkları bilmediğimiz/bilemeyeceğimiz için,hangi örgütün bu sıfatı taşımasının daha yerinde olabileceğini kestirmemiz mümkün değil.

Hal böyle olunca edineceğimiz kanı,başkalarının benimseyişlerine bağlı olacak,sorgulama fırsatını elde etmeden kabullenmek zorunda kalacağız.Butür bir benimseyişin,birey olma şartlarına uymayacağını bildiğim için,forumda bulunma idealimize aykırı hareket etmemek adına,iki örgüte de eşit uzaklıkta durmanın daha sağlıklı bir yaklaşım olacağını düşünüyorum.


Saygılarımla
Ben"O"yum,"O"ben değil...


Aralık 13, 2010, 06:45:18 ös
Yanıtla #4
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Bu konuyu açan Sayın Mustafa Kemal de, tartışmaya giren Sayın Ceycet de benim de bu işin içinde yer almamı bekliyor kuşkusuz.

Ben Sayın Mustafa Kemal'e birçok bakımdan katıldığımı söylersem eyyamcılık yapmış olmam değil mi?

Kuşkusuz yazısının çerçevesinde itiraz edeceğim noktalar var. Hatta belki düzeltilmesi gereken ufak tefek yanlışlar da var. Bana göre yanlışlar. Teknik yanlışlar. Bunları bir yana bırakıyorum. Çünkü bu aşamada bir karşı görüş belirtmek istemiyorum.

Eğer bu anlatımın ruhuna bakacak olursak vereceğim bir referans daha önce yazmış olduğum bir yazı dizisi: "Mason Kimdir ya da Kim Masondur?"

O açıdan bakacak olursak, kendisinin mason olduğunu söyleyen bir kişi  "mason" değildir. Buna Sayın Mustafa Kemal'in de katılacağını umuyorum.

Türkiye'de eskiden mason adayları incelenirken, kişinin "Masonluğu temsil ve temessül etmeye elverişli olup olmadığı"na bakılırmış. Şimdiylerde böyle bir deyişin kullanıldığını sanmıyorum ama bu da Sayın mustafa Kemal'in dedikleriyle çelişkili olmasa gerek. Bu deyişi öyle tam leteral anlamda değil, ne demeye geldiği anlamda almalı.

Kurumlarda kimileri ilktir. Ancak sonradan gelenler ilkten daha önemli, daha ileridir. Bu nedenle Masonluğun ilk kez İngiltere'de doğmuş olmasınun o ülkedeki büyük locaya bir ayrıcalık, bir üstünlük getirdiğini benimsemenin doğru olamayacağı kanısındayım.  Tarihsel bakımdan bir rastlantıydı o. Şayek Kıta Avrupası'ndaki Otuz Yıl Savaşları olmasaydı, Spekülatif Mıasonluk yine oluşacaktı ama belki adı Masonluk olmayacaktı; büyük olasılıkla doğum yeri de Almanya ile Fransa arasında bir yerlerde olacaktı. 

Şu ilk oluşuna kafam takıldı. İngiltere Büyük Locası (1725)... Eski Kuruluşlara Göre İngiltere Büyük Locası (1751). 18. yüzyılın ikinci yarısında İngiltere'deki diğer ufak tefer büyük locaları (Wigan, Trent güneyi vb.) geçelim. Bu ikisinden hangisi asıl İngiltere Büyük Locası? Madem her ülkede tek bir büyük loca olabiliyor; İngiltere'de de öyle olması gerekmez mi?

Bu sorumun demagoji olduğunun farkındayım. Onun için bugünlük başka bir şey demeyeceğim.
 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Aralık 14, 2010, 11:01:18 öö
Yanıtla #5
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Sayın Mustafa Kemal'in dünküyazısının kapsamındaki birkaç ufak tefek yanlışı düzeltecektim. Fırsatım olmadı. Şimdi belirtmek istiyorum.

Bunlar pek önemli şeyler değil aslında ama düzeltmenin de yararı var.

Birincisi şu söz: "Ülkemizde “Tepebaşı 111” olarak bilinen Özgür Masonlar Büyük Locası da Fransa Büyük Doğusu’na bağlıdır, yani düzenli Mason olarak kabul edilemez."

Özgür Masonlar Büyük Locası'nın HKEMBL ve onun kanadındaki diğer bazı büyük localarca düzenli olarak kabuy edilmediğini biliyoruz. Ancak burada sanırım genel olarak düzenli olarak kabul edilmediğini değil, Anglosakson Masonluğu topluluğunda düzenli olarak kaul edilmediğini söylemek daha doğru.

Özgür Masonlar Büyük Locası eskiden "Tepebaşı 111" diye anılırdı ama aslında bu da yanlıştı. Çünkü Tepebaşı'nda o zamanlar kapı numarası 111 olan bina Süprem Konsey'in yeridir; "yukarıdaki loca" diye anıldığı da olmuştur. Buna karşılık bir de "nuru Ziya" ya da "25" terimi kullanılırdı ki ona da "aşağıdaki loca" da denmiştir. Fakat bu deyişler sadece İstanbul için geçerlidir. Bununla birlikte masonlar, öz olarak belirtmek istediklerinde ya da belli etmeden değinmeyi öngördüklerinde bu terimi İstahbul oışındaki yerler için de kullanırlardı. Bir ara Yüksek Şûra'dan söz edildiğinde "Aslanyatağı" diye bilenin bildiği bir terdimin kullanıldığı da olmuştur.    Tüm bunların yanı sıra asıl yanlış şurada: ÖMBL'nin menkezi çoktan beridir artık orada değil; Tünel'de. Dolayısıyla sanırım şu "Tepebaşı 111" terimi yerine "Tünel" terimini kullanmaları daha doğru olacak.

Bitmedi... Özğür Masonlar Büyük Locası Fransa Büyük Doğusu'na bağlı değildir. Bırakın onu başka hiçbir kuruluşa bağlı değildir. Fransa Büyük Doğusu, ÖMBL'yi düzenli olarak tanıyan ve masonca ilişkilerde bulunan Fransız mason örgütlerinden biridir. Şayek böyle bir bağlalıktan söz etmek gerekecek olursa, o zaman "!Her ve Kabul Edilmiş Masonlak Büyük Locası İngiltere Birleşik Büyük Locası'na bağlıdır." demek gerekir. Bu da yanlış olur çünkü İngiltere Birelişik Büyük Locası da Angloısaksın Masonluğu topluluğu çerçevisinde HKEMBL'nı düzenli olarak tanıyan büyük localardan sadece bir tekidir.

Sayın Mustafa Kemal'in bu dediklerimi doğrulamasını rica edersem acaba fazla mı ileri gitmiş olurum?

İkincisi "Her ülkede bir tane Büyük Loca olur. Bu deyişte sadace ABD değil, Kanada ve Avustralya gibi çok geniş bir çoğrafi alanı olup eyaletlere bölünmüş iülkeleri de kendi siyasi çerçeveleri içinde ayrı ülkeler olarak kabul ediyorum. Ancak bundan başka birçok ülkede, birden çok büyük loca vardır. Çoğu, eyalet sistemi olmadığı hayde jüristiksiyon (egemenlik bölgesi) bakımından farklı bölgelerde çalışır. Örneğin İskoçya Büyük Locası ve Brezilya'daki Sao Paolo Büyük Locası gibi. Ancak, bunların yanı sıra aynı ülkede herhangi bir jüristiksiyon belirlemesi yapmaksızın birkaç büyük locanın bulunduğu da görülmektedir. Hele iş farklı ritleri uygulayan kuruluşlara gelince bunların sayısının daha da arttığını görebiliriz.

Üçüncüsü: "1877 yılında üyelerinin Tanrı inancı olması gereğini kaldıran Fransa Büyük Doğusu’nun (Grand Orient of France), tanımanın geri çekilmesi ile düzenli Masonluktan çıkartılması, yani Mason olarak kabul edilmemesidir." Buradaki tek yanlış, Fransa Büyük Doğusu'nun İngiltere Birleşik Büyük Locası'nca tanınmayışının o tarihte olmadığı. Daha 18. yüzylda İngiliz mason büyük locaları Fransa Büyük Doğusu'nu Masonluk dışı ilan etmişti.  Bu karşıtlık daha 1738 yılında başlar. James Anderson'un o tarihte yayınladığı "Yeni Yasa Kitabı" kapsamında Fransız masonlardan "nankörler" diye söz edilir.

Yeter, değil mi?... Yanlışım varsa düzeltilmesini rica ederim.   


« Son Düzenleme: Aralık 14, 2010, 11:30:19 öö Gönderen: ADAM »
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Aralık 14, 2010, 02:02:01 ös
Yanıtla #6

Sn. Adam'a teşekkür ediyorum. El sürçmesiyle yaptığım büyük hata. Çok haklı, ÖMBL Fransız Büyük Doğusu'na bağlı DEĞİLDİR. Bağlılığı tanınma anlamında kullanmayı düşünmüştüm, gerçekten ciddi bir hata yapmışım özür diliyorum. Zaten bu yanlış ifade yüzünden kendi yazdıklarımla da çelişmiş görüntüsü verdim.

Düzeltmemi şöyle yapayım: Ne HKEMBL ne de ÖMBL herhangi başka bir Büyük Locaya bağlı çalışır. Çalışmalarında tamamen bağımsızladır. Kendilerini tanıyan "Masonik Topluluklar" (aralarında bir organik birlik olmamakla beraber, birbirlerini tanıyan Büyük Locaların oluşturduğu topluluk anlamında) farklıdır.

Bir ülke içinde farklı Büyük Localar bulunabilir doğru. Saydığım ülkeler örnek olarak verilmişti. Ritler konusuna hiç değinmedim yazımda.

Fransa Büyük Doğusunun tanınmasının geri çekilmesi için elimdeki kaynakları tekrar gözden geçirmem gerekecek. Yıl için kaynağım, yanlış hatırlamıyorsam, Skoç Riti ABD Güney Juridiksiyonu kaynaklarıydı. (Meraklısı için ek bilgi vereyim, bu juridiksiyon Albert Pike'ın yönettiği Yüksek Şuradır.)

Saygılarımla.
Bir kavramın tarihini bilmediğiniz sürece
Kavramın kendisini idrak edemezsiniz


Aralık 14, 2010, 07:41:55 ös
Yanıtla #7
  • Skoç Riti Masonu
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 206

Sayin ADAM cok guzel bir paylasimda bulunmus. Ben aslinda sayin Mustafa Kemal'in OMBL Fransaya baglidir diyerek, Fransa tarafindan taninir demek istedigini anlamistim ancak akillarda bulaniklik birakmamak icin yapilan duzeltme cok yerinde olmus.

Sayin Mustafa Kemal'in yazisini okudugumda acikcasi 1877 tarihi bana dogru gelmisti ama sayin ADAM 1738 yilidir aslinda bu tarih diyince ne yalan soyleyeyim acaba mi diye dusundum ve hemen kaynaklarima goz gezdirdirdim. Karsilastigim kaynaklardan bir tanesi bu ayrilim tarihini sayin Mustafa Kemal'in belirttigi gibi 1877 olarak veriyor. Hatta biraz da detaya gireyim...

10 Eylul 1877 yilinda Grand Orient anayasasinda yer alan "Masonlugun temeli, tanriya ve ruhun olumsuzlugune inanc, ve insan birligidir" maddesini  "Masonlugun temeli absolut vicdan ozgurlu ve insan birligidir" seklinde degistirmislerdir. Bu degisimle durmamis ayni zamanda butun rituellerde gecen Evrenin Ulu Mimari ibaresini kaldirmislardir. Bu degisim Evrenin Ulu Mimari ibaresini kullanimini yasaklamamistir ancak dogal olarak eskisi kadar cok kullanilmamaya baslanmistir.

Aralik 1877 yilinda United Grand Lodge of England 11 kisilik bir ekip kurmus ve bu ekibi Grand Orient'i gozlemlemekle gorevlendirmistir. Ekibin Subat ayinda sundugu raporda "Grand Orient'in anayasasindaki degisikligi, Masonlugun gelenek ve torelerine uygun dusmemektedir" ibaresi kullanilmistir. Suphesi bu rapor sonucu Ingiltere, Iskocya, Irlanda, ve Kanada, Grand Orient ile olan Masonik iliskilerini bu sebepten durdurmustur.

Benim elimdeki kaynak bu sekilde anlatiyor Grand Orient meselesini. Ancak ne yazikki 1738 tarihli bir anlasmazliga denk gelemedim. Arastirmaya devam edecegim...

Saygilar

-Potentate
In Thy name we have assembled!


Aralık 14, 2010, 11:59:01 ös
Yanıtla #8
  • Ziyaretçi

   
      Sn Mustafa Kemal'in değindiği, benim de cevabını zaman zaman merak ettiğim bir sorum olacaktı, bu konuda fikri olan varsa bilgilendirirseniz sevinirim. Sn Mustafa Kemal'in yazısını alıntılıyorum;
     “Mason” kelimesi tescilli bir marka değildir, bu sebeple kullanımı da izne tabi değildir. Her isteyen kendisini veya kurduğu herhangi bir örgütü Mason ilan edebilir. Yani “Has Masonlar Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği” adı altında bir dernek kurup, bir lokal tutup, bir de tabela asıp kendinize Mason demenizin önünde kanuni bir engel yoktur. (Aslında isim hakkı konusunda neden bir girişim yapılmadığı konusu hep aklımı kurcalamıştır. Bir bilgisi olan varsa, cevabı duymaktan mutlu olurum).
    İnsanların mason kimliğini bu kadar özgürce  kullanabilmesinin önüne geçilemez mi? Sonuçta bu durum mason olmayan  insanların kafasını karıştıran bir durum neden kanunen buna bir önlem yoktur?
 
   Herkese iyi geceler, saygılar...


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
2 Yanıt
4336 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 30, 2008, 04:20:50 ös
Gönderen: MASON
Masonluğu seviyorum

Başlatan Santander « 1 2 » Bana Gore Masonluk

10 Yanıt
9076 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 09, 2009, 01:35:21 öö
Gönderen: Makbenah
0 Yanıt
2908 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 23, 2009, 03:10:32 ös
Gönderen: Amon
8 Yanıt
11123 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 09, 2009, 03:14:08 öö
Gönderen: KUZEYDOĞU
1 Yanıt
3397 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 16, 2009, 10:17:19 öö
Gönderen: poyraz06
0 Yanıt
2528 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 11, 2010, 01:00:44 ös
Gönderen: oasis
0 Yanıt
4119 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 30, 2010, 05:47:38 ös
Gönderen: ADAM
7 Yanıt
8482 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 18, 2015, 07:59:51 ös
Gönderen: karahan
4 Yanıt
2488 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 16, 2015, 05:07:51 ös
Gönderen: İNSAN
1 Yanıt
3307 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 01, 2015, 07:36:57 ös
Gönderen: mbulut