Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Romanos Diogenes  (Okunma sayısı 1734 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mart 24, 2013, 03:36:54 ös
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 856
  • Cinsiyet: Bayan

412-320 yılları arasında yaşamış olan, ve kendine yetme ile sadelik ilkelerine dayanan Kinik yaşam biçiminin öncülerinden çileci düşünürdür.

Hakkında doğruluğu kuşkulu pek çok öykü anlatılan Kinik Diogenes hakkında, onun gündüzleri Atina sokaklarında elinde fenerle dolaşarak, dürüst bir adam aradığı söylenir. Atina'da gelenekçiliğe karşı bir tavır alan Diogenes, toplumdaki yapaylıklara ve uzlaşımsal değerlere meydan okumuş ve, her tür yerleşik kuralın insanın doğallığına aykırı düştüğüne inandığı için, toplumun tüm yerleşik kurallarına karşı çıkmayı, uzlaşımsal ölçü ve inanışların çoğunun boş olduğunu göstermeyi ve insanları yalın ve doğal bir yaşam biçimine çağırmayı amaçlamıştır.

Ona göre, sade bir yaşam tarzı, sadelikten başka, örgütlenmiş, dolayısıyla uzlaşımsal toplumların görenek ve yasalarını da önemsememek anlamına gelir. Diyojen, doğaya aykırı bir kurum olan ailenin yerini, kadınların ve erkeklerin tek bir eşe bağlı olmadığı, çocukların ise bütün toplumun sorumluluğunda bulunduğu doğal bir durumun alması gerektiğini savunmuştur. Diyojen yoksulluk içinde yaşadığı, halka açık yerlerde yatıp kalktığı ve yiyeceğini dilenerek topladığı halde, herkesin aynı şekilde yaşaması gerektiğini savunmamıştır. Onun tek amacı, kişinin en kısıtlı yaşam koşullarında bile, mutlu ve bağımsız olabileceğini göstermek olmuştur.

Diyojen'in savunduğu yaşam tarzının ilk ilkesi kendine yetme, yani kişinin, mutluluk için gerekli her şeyi kendi içinde taşıyabilmesi ilkesidir. İkinci ilke olan 'utanmazlık', kendi başına zararsız olan bazı eylemlerin hiçbir şekilde yapılamayacağını öne süren uzlaşımları umursamamak anlamına gelir. Bu ilkeden yola çıkarak yerleşik davranış kalıplarına uymadığı için, kendi açısından sade ve doğal, toplumsal değerler açısındansa sefil denebilecek bir yaşam dürdüğü için, Diyojen'e kinik denmiştir.

Onun üçüncü ilkesi, yozluğu ve kendini beğenmişliği açığa vurmaktan ve insanları yenilenmeye yöneltmekten asla çekinmemek anlamında 'sözünü sakınmazlık'tır. Diyojen'in dördüncü ilkesine göre, ahlaki yetkinliğe ancak yöntemli eğitimle, iradenin gücünü sınayan pratik egzersizlerle ulaşmak mümkün olabilir.

Diyojen toplumun yerleşik kurallarına karşı çıkan, insanın hiçbir şeye ihtiyacı olmadığını ve kendi kendine yetebileceğini savunan bir filozoftur, adeta bir keşiş yaşayışını benimseyen Diyojen’in bir fıçının içinde yaşadığı, karnını dilenerek doyurduğu bilinmektedir.

Diyojen’in en ilginç düşüncelerinden biri de aile kurumunu doğaya aykırı bulmasıdır; Kadınların ve erkeklerin tek bir eşe bağlı olmaması gerektiği, çocukların ise anne-babanın değil tüm toplumun sorumluluğu altında olması gerektiğini savunmuştur.

Diyojen’e göre insanın ihtiyacı olan tek şey bilgeliktir. Böylece insan kendi kendine yetebilir ve mutlu olmak için başka hiçbir şeye ihtiyaç duymaz.


Kaynak: http://bilgibirikimi.net/2012/03/04/diyojen-kimdir-hangi-donemde-yasamistir-nasil-bir-filozoftur/

Adequatio intellectus et rei


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
12 Yanıt
6816 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 02, 2013, 08:31:00 ös
Gönderen: Waldow