Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Bağnazlık-Taassup yaşamın heryerinde.  (Okunma sayısı 3515 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mayıs 20, 2015, 07:16:10 ös
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Bağnaz--taassup=Bağnaz, olaylara dar bir çerçeveden bakarak, birine taraftarlık edip kendi fikir ve dinini çok üstün tutup başka fikir ve dinden olanlara karşı düşman olandır.İlkel zihniyetin bir belirtisi olan durumda, öne sürülen düşüncelerde eleştiri kabul
etmeme veya kendi düşüncelerini katı bir yöntemle doğru olarak, kabul etme tavrı olarak değişik tanımları yapılır.

Bağnazlığın temel nedeni bilgisizliktir. Medeni toplumlarda bağnazlık kaybolur.Hürriyetsizlik hali de, bağnazlığın temel nedenlerindendir. Bir diğer neden de toplumlardaki hızlı yapı değişiklikleridir. Hayatı daha anlamlı bir hale getirmek için hoşgörülü olmalı, bağnazlığın ağına düşmemelidir.

Bağnazlık farklı alanlarda kullanılan bir kavramdır. Farklı dinlerde bağnaz kimseler olduğu gibi, farklı fikir ve ideolojilerde de bağnazlık vardır.
Hangi tür bağnazlık olursa olsun, her türü ferdin insanca yaşamasını,toplumların gelişmesini engeller.

Bağnazlığın temel nedeni bilgisizliktir. Daha çok bilgili olmanın  başkasına zararı yoktur. Çünkü bilgi insanı rahatlatır ve kendi kendisiyle barışık
yapar. Bilgili insanda ise hoşgörü kendiliğinden gelişir. “Bilge” ve “Kültürlü” insan başkalarını zorla iknaya çalışmaz. Bağnaz kimseler başkalarının bilgisizliğine ve saflığına dayanarak kendilerine güç sağlama gayreti içinde bulunurlar. Böyle kimseler çıkar kaygısıyla ve haklılıklarına olan güvensizlikleri nedeniyle hoşgörü kavramından nefret ederler.

Çoğu insan bağnazlığın dinden kaynaklanan bir anlayış olduğunu ve dinin de en az bu şekilde  baskıcı bir yapıda olduğunu sanmaktadır. Oysa bağnazlığın sebebi din değil, dinsizliktir, çünkü sevginin, merhametin, demokrasinin, saygının, iyiliğin, güzelliğin, sanatın, bilimin vs.. olmadığı yerde zaten din yaşanmıyor demektir..

İslami görüşlere taassup çeşitleri;
Önce şunu vurgulamak gerekir ki, insan, Allah tarafından fıtrat üzerine yaratılmış bir varlıktır. Bu nedenle insanın ilahi kurallar çerçevesinde yaşaması gerekir.İslam Dinine göre her şeyin en güzeli fıtrat kurallarına göre orta yolu izlemektir. Aksi halde insanın yapısı bozulur. Toplumsal hayatta taassub dahil her türlü kötülük görülebilir, ancak tarih boyunca taassubun en yaygın olduğu alanlar şunlardır: 1-İnançsızlık konusunda taassub 2-Irk ve milliyet taassubu 3-Dini cemaat ve mezhep taassubu 4-Sevgi ve nefret taassubu. Esasen her çeşit taassup ruh sağlığı için çok tehlikelidir. Taassup sadece bireysel açıdan değil aynı zamanda toplumsal açıdan da büyük bir sıkıntı nedenidir.

 Taassub sahiplerine aynı zamanda mutaassıb da denir. Halk arasında mutaassıp  kelimesi dindar anlamında kullanıyorsa da bu fevkalade yanlış bir kullanım şeklidir. Taassuba  en çok karşı çıkan din şüphesiz İslam Dinidir. Hz.Muhammed(s.a.v) müşrikleri İslam’a davet
ederken onlar,körü körüne atalarının dinine sarıldıkları, hiçbir bilimsel araştırmaya müracaat   etmeden atalarından batıl üzere gelen kendi dinlerini üstün gördükleri daha doğrusu  zannettikleri için İslam Dinini ve dolayısıyla tevhid ilkesini kabul etmiyorlardı. İman etmeme
konusunda müşriklerin gösterdikleri bu kör inada Kur’an-ı Kerim cahiliye taassubu (hamiyyetü’l cahiliye) adını vermektedir.

Taassubun her türlüsü çirkindir, hatta taassuba karşı taassup bile. Cenap Şahabettin
Her taassupta kaatil bir mahiyet vardır; tarihin taassubu hakikati öldürür; felsefenin taassubu fikri öldürür; dinin taassubu dini öldürür.
Cenap Şahabettin

Descartes'a göre, "fikri taassuptan kurtulmanın yolu şudur: Doğruluğunu apaçık olarak bilmediğimiz hiçbir şeyi doğru olarak kabul etmemek, yani acele hüküm vermekten ve peşin hükümlere saplanmaktan dikkatle çekinerek verdiğimiz hükümlerde açık ve seçik olarak kavradığımız şeyleri bulundurmakla" olacaktır.

Prof. Dr. Necati Öner'in de işaret ettiği gibi, "fikir mutaassıpları fikirlerini belli bir düzeyde tutamamış; bir fikir adamı olmaktan çok politik trendli kimseler olmuşlardır. Bunların dayandığı kanıtlar bilimsel gerçeklerden çok, politik görüşlerdir". Kısaca diyebiliriz ki, fikir taassubu bilimsel zihniyetle ve metotlu düşünceye karşıt, akılcı ve bilgiye dayalı bir yöntemden uzaktır.

Mevlanadan güzel bir hikaye (sn.adam dilbilimci  karahan gemici)

Dilbilimci ile Gemici Hikayesi
Kendini beğenmiş bir dilbilimci gemiye biner. Yolda gider­ken gemici ile aralarında şu ko­nuşma geçer:
Dilbilimci: Sen dilbilgisi bili­yor musun?
Gemici: Hayır...
Dilbilimci: Öyleyse ömrünün yarısı boşa gitti!..
Gemici öfkelenir, gönlü kırı­lır; fakat hemencecik belli et­mez, bekler... Susmayı tercih eder.
Derken, biraz sonra fırtına çıkar, gemi sallanmaya başlar, işte dilbilimciye cevap verme­nin tam sırasıdır. Bu sefer de şöyle bir hesaplaşma başlar:
Gemici: Hey! Söyle baka­lım, sen yüzme bilir misin?
Dilbilimci: Hayır, a güzel cevaplar veren güzel yüzlü!..
Gemici: A dilbilimci, şimdi senin bütün ömrün boşa gitti. çünkü gemi girdaplarda batar gider.v
Mevlânâ burada, kendi branş ve mesleğini diğerlerinden üstün gören bencil ve dar görüşlü bir kişinin, karşı karşıya kaldığı kötü ve gülünç durumu tasvir etmektedir...
Aslında her meslek ve hüner, toplumun bir ihtiyacını karşılamaktadır. Bu bakımdan her meslek ve hüner erbabı değerlidir ve saygıya lâyıktır. Meseleye bu düşünceyle yaklaşılmadığı taktirde toplumda anlamsız yarışlar ve kargaşalar baş gösterir. Neticede, insanların kabiliyetlerine uygun meslek seçmeleri çok zor olur. Bu da ehil olmayanların iş başına geçmelerine yol açar.

Peygamber Efendimiz de defalarca buyurmuştur ki, “Din taassup götürmez, dinde taassup olmaz.”

 Sözün özü,konuyuda açışımın gayesi taassup insana özgü bir haldir ve oluşmasındada çeşitli faktörler vardır.
Forumda tartışılan bir başka konuda iletilerim kimilerinin işine gelmediği için silindiğinden ayrı bir başlıkta açtım(egemen olduğum)silinme derdi yok en azından.

Masonlukta taassup'tan kurtulmak için insan yol gösterir ve bu konudada bir mefküresi vardır.Lakin bunuda uyguladığı ve uygulattığı öz insandır,yani fıtratı taassupa yatkın olan varloık.Masonluk bundan kurtulmanın yolunu gösterir.Benim konu ile ilgilenmem Masonluğun içindede
varolabileceğine olan inancımdı.

Sevgiler

karahan

ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
23 Yanıt
14124 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 11, 2015, 11:26:18 öö
Gönderen: CAMPANELLA
0 Yanıt
5021 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 05, 2009, 12:06:37 öö
Gönderen: arte
6 Yanıt
18449 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 21, 2013, 10:54:30 ös
Gönderen: Melina
23 Yanıt
15609 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 15, 2009, 08:09:38 öö
Gönderen: erdal
1 Yanıt
7284 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 24, 2010, 11:11:56 öö
Gönderen: Texan
17 Yanıt
15269 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 12, 2011, 12:53:09 ös
Gönderen: TANMAN
4 Yanıt
10651 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 10, 2011, 04:17:35 öö
Gönderen: Masor1976
2 Yanıt
3279 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 26, 2013, 04:04:15 ös
Gönderen: ADAM
3 Yanıt
3201 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 27, 2013, 04:46:28 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
1882 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 15, 2015, 07:13:01 ös
Gönderen: Risus