Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Tarihimizdeki Ihanetler -2(Kubilay Olayı)  (Okunma sayısı 14341 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Eylül 03, 2007, 02:32:52 ös


Cumhuriyet rejiminin 1925 yılındaki Şeyh Sait isyanından sonra tanık olduğu ikinci önemli irtica olayı





Gericiler memleketin her tarafından kışkırtmalar yapmaktan geri kalmıyordu. Değişik yerlerden gelen haberlerden, alınan tedbirlerle olayların büyümeden durdurulduğu anlaşılıyordu.
29 Aralık 1930 günü, Erenköylü Derviş Mehmet altı arkadaşıyla beraber Menemen hükümet konağına gelerek, "Ben mehdiyim, dinimiz mahvoluyor, şeriatı kurtarmaya geldim" diye bağırmaya başlamıştı. Halkı şeriat için bir bayrak altında toplamaya davet ediyordu. Büyük bir kalabalık tekbirler getirerek toplanmaya başlamıştı. Menemen'de yedek subaylığını yapmakta olan öğretmen "Kubilay" bu olaya mani olmaya kalkışınca, Derviş Mehmet ve arkadaşları kendisini yere yatırmışlar ve Derviş'in elindeki bıçakla başını keserek vücudundan ayırmışlardı. Orada bulunan 1500 kadar Menemenliden hiç kimse mani olmaya çalışmamış, bilakis tekbirler getirerek bu haince hareketi desteklemişlerdi. Derviş Mehmet, Kubilay'ın aşını kestikten sonra, kanını içemek helaldir diyerek avucuna aldığı kanı içmişti. Sonra kesik baş bir kazığa saplanarak halka gösterilmişti. Bu arada meydana yetişen bir bekçi ile jandarma askerini de öldürmüşlerdi.
Bu haber Ankara'da bir bomba tesiri yaptı. Derhal Köşke çağırıldım. Mustafa Kemal Paşa görülmemiş şekilde kızgın, üzgün ve heyecanlıydı. Başvekil İsmet Paşa, Milli Müdafaa Vekili Zekai Bey ( Apaydın ), Ordu Müfettişi Fahrettin Paşa ( Altay ) da Köşke geldiler. Mustafa Kemal Paşa, çok sinirli bir durumda söze başladı: "Bu ne haldir, mürteciler hükümet meydanında ordunun subayını din adına boğazlayabiliyorlar. Binlerce Menemenliden kimse çıkıp mani olmuyor, bilakis tekbirlerle teşvik ediyorlar. Yunan idaresi altındayken bu hainler neredeydiler? Onların namusunu ve dinini kurtaran ordunun bir subayına reva gördükleri bu saldırının cezasını yalnız hain katiller değil, hepsi en ağır şekilde çekmelidir. Bu Cumhuriyet'i ve bizim başımızı kesmektir. Bundan bütün Menemen sorumludur. Bu kasaba "Vilmodit" ilan edilmeye müstahak olmuştur. Fransızca olan "Ville Maudite" kelimesinin karşılığı cezalandırılmış şehirdir. Vilmodit kasaba demek; o kasabanın bütün halkı şehir dışına çıkarılır, aileler, birer ikişer memleketin başka şehirlerine dağıtılır, tam boşaltılmış şehir tümüyle yakılır, bugünkü ve yarınki nesillere ibret olmak üzere hükümet meydanına büyük bir siyah taş, sütun olarak dikilir. Derhal harekete geçmeliyi, dedi. Cevaplarımızı bekliyordu, yalnız itiraz dinlemeye tahammülü olmadığı anlaşılıyordu. Vakit kazanmak ve havayı biraz yumuşatmak düşüncesiyle, "Acaba ayrıntılı raporların gelmesini beklesek mi" diye bir görüş ortaya attım. Hiç cevap vermedi. Bir süre oturdu. Biz de konuşmadık. Menemen'de orduya hizmet eden veya önceden hizmet etmiş olan askerler ve aileleri vardı, masum çocuklar, ihtiyarlar, aciz kadınlar böyle ağır bir cezaya ister istemez maruz kalacaklardı. Konuşmasak bile bu fikirleri hepimiz zihnimizden geçiriyorduk. Belki bu susma sırasında Mustafa Kemal Paşa da bunları düşündü. Ancak taviz vermeye niyetli görülmüyordu, "İşte böyle olacak, dağılalım" dedi ve kalktı. Aramızda, bir iki gün beklemeyi, Mustafa Kemal Paşa'nın tepkisinin ne ölçüde değişebileceğini görmeyi uygun gördük. Ancak normal kanuni işleri hemen başlattık. Paşa'dan birkaç gün ses çıkmadı. Bir daha "Vilmodit" ten bahsetmedi. Menemen'e yollanan kuvvetler Derviş Mehmet'i ve arkadaşlarını yakaladılar. Orada kurulan Divanı Harp'te mahkeme edilerek idam edildiler. Ayrıca yakalanan baş teşvikçiler de cezalandırıldılar. Mustafa Kemal Paşa bu olayı hiçbir zaman unutmadı. Bütün memlekette daha ciddi önlemlerin alınması gereği ortaya çıkmıştı. İrtica ile mücadele hızlandırıldı.



Kazım Özalp in anlatımı
Omnia mors aequat


Eylül 03, 2007, 03:41:56 ös
Yanıtla #1

Tek kelimeyle; ''Gericiliğin Yüz Karası''_
''Yobazlığın en açık göstergesi''_
Her ne kadar geçmiş tarihte de olsa Dünya Tarihi'nde asla silinmesi mümkün olmayan ve olmayacak olan bir ''Kara Leke''dir_
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Eylül 03, 2007, 04:15:09 ös
Yanıtla #2

Tabiki geçmişteki böyle ve buna benzer gericiliğin günümüzde etkili olamayışının tek nedeni var o da Mustafa Kemal ATATÜRK'ün kurmuş olduğu Laik Türkiye Cumhuriyeti sayesindedir_
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Eylül 03, 2007, 04:26:14 ös
Yanıtla #3

Tabiki geçmişteki böyle ve buna benzer gericiliğin günümüzde etkili olamayışının tek nedeni var o da Mustafa Kemal ATATÜRK'ün kurmuş olduğu Laik Türkiye Cumhuriyeti sayesindedir_

Atamızın büyük öngörüsü sayesinde devrimlerine bekçi ilan ettiği Ordumuzu da unutmamak lazım.Bunu yapmamış olsa idi büyük ihtimalle bizler öteki alemde sizlerde başka bir forumda(islam.org mesala) dini konularla ilgili fikir paylaşımında bulunuyor olurdunuz.Tabii Arapça olarak  :)

Sevgiler

Not:Halkımızın bu zamanda bile  karanlığa sürüklenmemek için kendi iradesi yerine başında bir bekçi ye ihtiyaç duyuyor olması ise gerçekten üzücü ve utanç verici.
Omnia mors aequat


Eylül 03, 2007, 04:40:43 ös
Yanıtla #4

Tabiki Saygıdeğer Mystic; beni güldürdüğünüz için hakikaten çok teşekkür ederim; evet kesinlikle Kahraman Türk Ordusu sayesinde de olmuştur; Tabi Atamızın Önderliğinde_
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Eylül 03, 2007, 05:13:00 ös
Yanıtla #5
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 581
  • Cinsiyet: Bay

Tabiki geçmişteki böyle ve buna benzer gericiliğin günümüzde etkili olamayışının tek nedeni var o da Mustafa Kemal ATATÜRK'ün kurmuş olduğu Laik Türkiye Cumhuriyeti sayesindedir_

Atamızın büyük öngörüsü sayesinde devrimlerine bekçi ilan ettiği Ordumuzu da unutmamak lazım.Bunu yapmamış olsa idi büyük ihtimalle bizler öteki alemde sizlerde başka bir forumda(islam.org mesala) dini konularla ilgili fikir paylaşımında bulunuyor olurdunuz.Tabii Arapça olarak  :)

Sevgiler

Not:Halkımızın bu zamanda bile  karanlığa sürüklenmemek için kendi iradesi yerine başında bir bekçi ye ihtiyaç duyuyor olması ise gerçekten üzücü ve utanç verici.
  fahri korunun modernizmn öncüleri hakkındaki yeni bi konuşmasını dinlemiştim .Modern toplum ve ideal seviye olarak tabir ettiği muassır medeniyetler seviyesine ulaşmak için artık askerin öncülügüne gerek kalmadıgını söylüyor  ve zirvesini 1930 larda yaşamış bir fikri öncülüktren söz ediyor .
   Bence yanılıyor ...muassır medeniyet hedefinde  ordumuz her daim öncü olacaktır ve zirvesini 1930 larda yaşadıgını iddaga ettiği  akım bu ülkenin var oluş  öyküsü olarak devam etmeyi sürdürecektir ....
Vi VERİ VENİVERSUM VENUS VİCİ..


Eylül 03, 2007, 08:08:37 ös
Yanıtla #6
  • Seyirci
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 654
  • Cinsiyet: Bay

Alıntı
''Gericiliğin Yüz Karası''_

Sevil Haınm Türkçe biraz enteresan bir dil gerciliğin yüz karası olmak nasıl bir şey :) said sen gericilerin yüz karasısın  :D
« Son Düzenleme: Eylül 03, 2007, 08:12:20 ös Gönderen: LuckyEye2 »
Çilesini çekmediğin dert senin değildir...


Eylül 04, 2007, 02:42:03 ös
Yanıtla #7

Tabiki geçmişteki böyle ve buna benzer gericiliğin günümüzde etkili olamayışının tek nedeni var o da Mustafa Kemal ATATÜRK'ün kurmuş olduğu Laik Türkiye Cumhuriyeti sayesindedir_

Cumhuriyet bilindiği gibi 1923' te ilan edildi ve bu tarihten 2 sene sonra irtica eylemi varsa (Atatürk döneminde) bugün çok daha dikkatli olunması gerekir. Dinsiz olmak değil dini alet edip rant sağlayanın karsısında olmaktan bahsediyorum tabiki.


Eylül 04, 2007, 03:15:15 ös
Yanıtla #8

T.C. nin günümüzde girmiş olduğu yanlış yol ve sebebi ile ilgili bir tespit yapmak isterim.Bu benim şahsi görüşümdür.

Bilindiği gibi bir avuç aydın insanın tüm çabalarına rağmen halk eneteresan bir karar verdi.Bu sonuca bakıldığı zaman eskiden gerici düşünce sisteminin büyük bir çoğunlukla etkisi altında bulunan halk gerici düşünce sisteminin Mustafa Kemal in devrimleri sonucu belirli bir süre terk etmiş olsada günümüzde eski alışkanlığına büyük bir istek ve arzu ile geri dönmek istiyor gibi gözükmekte.Bunun sebebi aydın kitlenin halka ulaşamamış olması , iktidardaki partinin maddi imkanlarını kullanarak halka sirin gözükmesi veya muhalefet partisinin başarısız olması değildir.Geçmiş tarihimizi biraz okuyanlar bilirler bu halkın aydınlık yola yaptığı ilk ihanet değildir.Tüm o savaşlarda Ülkeyi kurtarmak için yıllarını cephelerde geçiren Mustafa Kemal tüm bunlara rağmen Cumhuriyeti kuraraken ve kurduktan sonra da halkı tarafından bir çok kez ihanete uğramıştır.Tüm bunları büyük dehası sayesinde atlatmayı başarmıştır ancak kurduğu yapının temelinin çatlak olduğunuda bugün üzülerek görüyoruz.

Bunun sebebi tüm bu devrimlerin Mustafa Kemal tarafından gerçekleştirilmiş olmasıdır.Oysa devrimi şahıslar değil halk yapar.Bir devrimin başarılı ve kalıcı olabilmesinin en önemli şartı budur.Halk içerisinde bulunduğu ortamdan rahatsızlık duyar buna tepki verir ve bundan kurtulmak için gereğini yapar.Normali budur.Ancak bir kişi çıkıp devrimi buna hazır olmayan halka kabul ettirirse o halk daha bu süreci yaşamadığından ve aklı başına gelmediğinden dolayı bunu benimseyemez.Öğrenim aşama aşama kademeli olarak gerçekleşir.Din tarım toplumu seviyesindeki bir halka gelecek 100 yılın yaşam biçimi aşılanmaya çalışılırsa bu halk bunu kaldıramaz.Kaldıramadığını da ispat etmiştir.

Saygılarımla,

Omnia mors aequat


Eylül 04, 2007, 03:19:39 ös
Yanıtla #9

Evet, Saygıdeğer Mystic; Size tamamen katılıyorum_
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
6 Yanıt
6582 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 12, 2008, 03:21:45 ös
Gönderen: bugfree
0 Yanıt
3047 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 31, 2008, 08:08:25 ös
Gönderen: Supeluta
1 Yanıt
5095 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 21, 2011, 01:25:51 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3650 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 21, 2011, 05:56:34 ös
Gönderen: ADAM
7 Yanıt
10213 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 26, 2017, 03:28:00 ös
Gönderen: moonlight
4 Yanıt
4476 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 19, 2012, 02:35:53 öö
Gönderen: Barbaros
2 Yanıt
6382 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 19, 2012, 09:21:07 ös
Gönderen: neumann
0 Yanıt
2039 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 01, 2013, 02:16:52 ös
Gönderen: Spock
5 Yanıt
3364 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 30, 2013, 01:37:26 öö
Gönderen: Ares
0 Yanıt
1732 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 11, 2015, 08:14:48 ös
Gönderen: MysticMind