Kapıyı Çalmak

[burakc]

İncil'den bir alıntı

Dileyin, size verilecek; arayın, bulacaksınız; kapıyı çalın, size açılacaktır. 8 Çünkü her dileyen alır, arayan bulur, kapı çalana açılır. 9 Hanginiz kendisinden ekmek isteyen oğluna taş verir? 10 Ya da balık isterse yılan verir? 11 Sizler kötü yürekli olduğunuz halde çocuklarınıza güzel armağanlar vermeyi biliyorsanız, göklerdeki Babanız’ın, kendisinden dileyenlere güzel armağanlar vereceği çok daha kesin değil mi?

Mevlana'nın sözü bunu getirdi aklıma.

[ruzber]

Kendi içine dön, yargılama bil ki ne ararsan o sende, o zaman görürsün kapının önündesin...

[KEMAL_7]

Petite et dabitur vobis, quaerite et invenietis, pulsate et aperietur vobis.

Sorarsan size verilecektir, arayın bulacaksınız, kapıyı çalın size açılacaktır

Sayın Kadim çevirmeye çalıştım, bilmem oldu mu?

[İNSAN]

O Kapı biziz.

Tokmağı Kalbimiz.

Kitaplar bunun içindi. Hayat bunun için.

Pusu bunun içindi, meydan bunun için.

Kuş ve kafes.

Ey talip !

O kapıyı açmak mecburiyetindeyiz.

[KEMAL_7]

Sayın enelsır aynı dertten ben de muzdaribim. Umarım vakit gelip geçmeden kapıdan geçebilirim ben de. Fakat kapıya giden yol çok pusulu görünüyor. Umutsuzluğa kapılıyorum çoğu kez fakat yılmıyorum umarım kapıyı vurduğumda açılacaktır bir gün

[ARARAT]

Hakikat aramakla bulunmaz ancak bulanlar hep arayanlardır...

[KEMAL_7]

Hakikat aramakla bulunmaz ancak bulanlar hep arayanlardır...

Hakikat aramakta bulunmayacaksa hep arayanlar nasıl buluyor? Yoksa kastınız yılmadan her daim arayış içinde olmak mı?

[karahan]

Dergahin kapisi hikmeti arayan herkese açikti. Dergaha hakikatin pesine düsen herkes kabul ediliyordu. Dergaha geçerli olan incelik; anlatmak istediklerini konusmadan açiklayabilmekti.

Bir gün dergahin kapisina bir yabancı geldi.

Yabanci kapida öylece durdu ve bekledi. Bu kapida sessizce ve sezgiyle bulusmaya inaniliyordu, o yüzden kapida herhangi bir tokmak. veya zil yoktu.

Bir süre sonra kapi açildi, içerdeki mürid, kapida duran yabanciya bakti. Bir selamlasmadan sonra sözsüz konuşmalari basladi.

Gelen yabanci. dergaha girmek, fikir halkasina dahil olmak, burada kalmak istiyordu.

Kapiyi açan mürid bir ara kayboldu, sonra elinde agzina kadar suyla dolu bir kapla geri döndü ve bu kabi yabanciya uzatti.

Mürid elindeki dolu su kabiyla sunu demek istiyordu:

“Dergahimiz yeni bir arayiciyi kabul edemeyecek kadar doludur.”

Bu durum karsisinda yabanci dergah bahçesindeki güllerin yanina gitti, güllerden bir gül yapragini alarak kabin içindeki suyun üstüne birakti.

Gül yapragi suyun üstünde yüzüyordu ve su bir damla dahi taşmamisti. Bu durumu gören mürid saygiyla egildi ve kapiyi açarak yabanciyi içeriye aldi.

Hal dili ile söyle denilmisti:
“Dergahta suyu tasirmayan bir gül yapragina her zaman yer vardi.

karahan

[karahan]

Dergahlardaki bu durum acaba masonlukta varmıdır?
Elbette yok olamazda,Masonlukta kişi kabul edilmeden titizlikle araştırılıyor,hiç bir kriterde bu şekil bir alışveriş yok,yani hal hali yok.Yapabilirlermi? bence kesinlikle hayır hiç bir masonun bu hal ile bir yaklaşım yapabilmesine imkan yok.

Forumdaki katılımcıların bazıları mason olmayı istiyor bu çok doğal,lakin sadece mason olmayı istedikleri için bile mason olamadıklarına inanıyorum.İş mason olmak değil mason olmayı becerebilmek o  ışığı taşıyabilmek ve taşıyacak kadarda yürek olması lazım.

Ben mason olmak istiyorum deyince adamı mason yapmıyorlar.Işık lazım galiba biraz.Bu forum mason olma ocağı ,yeri değil.Mason olmak için hazır olduğuna inanman gerek.Her zaman derim bu ışık sende varsa eğer illaki neden mason olmak istiyorsun?
Kendin için bu soruya doğru cevabı veremiyorsan,reddedildiğinde üzülmeyeceksin.

karahan

[karahan]

Hakikat aramakla bulunmaz ancak bulanlar hep arayanlardır...

Bu sözü çok severim,700 lü yıllarda yaşamış bir islam mutasavvıfı olan Cüneydi Bağdadiye aittir.

karahan