Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Orta Asya'daki Türk Piramitleri.  (Okunma sayısı 11709 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ocak 03, 2011, 05:32:03 öö
Yanıtla #10
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 223
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Oasis'in bu özet aktarımı ("özet" diyorum çünkü sanırım bunun üzerinde daha çok çok şeyler yazılabilir), bir zamanlar benim de yakından ilgi duymuş olduğum bir alan ile bağdaştığı için, bence hem çok önemli hem çok değerli. İlgi duymayanlar ya da bu gibi konulara gözlerini ve kulaklarını kapayanlar ise konuya hafife alabilir ya da "saçmalık" deyip geçebilir. İlgilenmeyenleri kendilerini bilgisizliğe ya da ön yargılı tutumylarla verilmiş yanlış bilgilere kaptırmış olmalarından ötürü hoşgörüyle karşılayabilirim ama alay etmeye kalkışanları yazıklarım.

Bu aktarımda beni rahatsız eden tek bir nokta var. Doığrusu verilmiş olan kaynakçaya girmedim ve bakmadım.  Zaten ben forum alanında kaynakça gösterilmesini de pek o kadar  önemsemem ama kaynakça (ilki dışında) ilgi duyanların kendi araştırmalarını yapmaları için bir ipucu ya da başlangıç noktası.  Aslında bu başlık altındaki ilk yazıda da o kaynakça verilmiş. Beni rahatsız eden noktaya geleyim: Bu anlatımlarda hep "Türk" referansının kullanılışı. Hani Gene D. Matlock'un dilimize çevrilmiş olan "Ey Dünya İnsanları Hepiniz Türksünüz"  adlı kitabındaki gibi...  O koskoca Orta ve Doğu Asya'da bir zamanlar yaşamış olan insanların hepsine birden Türk denilmesi, günümüz Türkiye Cumhuriyeti'nin insanlarının kökeninin de dönüp dolaştırılıp oraya bağlanması beni rahatsız ediyor. Bunu ileri sürenlere şecerelerini sormak geliyor içimden, acaba gerçek atalarını kaç yüzyıl öncesine kadar biliyorlar ve bunu belgeleyebiliyorlar diye.

Benim duyduğum bu rahatsızlığı geçelim... Verilen bu bilgiler, bu bulgular, tarih, arkeoloji, antropoloji gibi bilimsel araştırma branşları bakımından çok çok önemli...  Hele M.Ö. 4000 yılı öncesine ilişkin bilgiler ve bulgular ortaya konunca bunların önem ve değerleri bir kat daha artıyor. Bu forum alanında bir ara "Coğrafyada Geometrik İlişkiler" başlığı altında bir dizi yazı yazmış, resimler ve çizimlerle de desteklemiştim. Okumuş olanlar dikkat ettiyse, o yazı dizisi çerçevesi içinde İndus Vadisi ve Kamboçya'ya değinmeler vardı ama Çin ve Orta Asya'ya ilişkin hiçbir bilgi yoktu. Olmadığı için, bulunamamış, ulaşılamamış olduğu için. Aynı araştırmanın son bölümünde bir de Pasifik Okyanusu'ndaki Paskalya Adası'nda yer alan megalitlerin fotoğraflarından örnekler vermiş ve bunların M.Ö. 8000 yılından önceki bir tarihte yapılmış olduğunu belirtmiştim. Bugünkü Çin sınırları içinde benzer megalitlerin bulunduğundan söz edilir ama sadece söz edilir o kadar.... Hiç kimse onları fotoğraflayamadı henüz. Çin, bu bağlamda kendi ülkesinde bilimsel araştırmalar yapılmasına izin vermiyor,   tıpkı söz konusu edilen Büyük Beyaz Piramit ve diğer piramitler için olduğu gibi...  Bilimsel araştırma olmayınca da ister istemez konuyu Antik Mısır ile olası diye benzeştirip, varsayımlar oluşturuluyor. Eğer bilgisayarınızda bir profesyonel Google Earth ya da benzeri program varsa, neredeyse oturduğunuz evin penceresinden içeri bakacak biçimde ayrıntılara sokulabilirsiniz ama iş Çin,  Moğolistan ve Mançurya bölgelerine geldiğinde hiçbir şey göremezsiniz çünkü engellenmiş, yasaklanmıştır.  Sadece böyle bölük pörçük rastlantısal bulgular, çok istense de ayrıntılı bir şekilde yapılamayıp yüzeysel bırakılmak zorunda kalınmış sınırlı araştırmalardan elde edilmiş kırpık kırpık bilgiler var.  Oysa bu konu üzerinde o bölgelerde araştırma yapılmasına bir izin verilmiş olsa, kimbilir insanlık tarihinin gerçekleri bakımından ne denli önemli ve değerli bilgilere ulaşılacak. Kim bilir ne dogmalar ne kör inançlar yıkılacak.

İnsanların gerçekleri özgürce öğrenmesi yasak... Sadece bazı gerçekleri, yönlendirilmiş ve saptırılmış biçimde bilmelerine izin var. Böylece insanlık tarih boyunca bilgisizliğe ya da bilgisinin sınırlı kalmasına tutsak edilmiş. Bu olgu günümüzde de pek değişmiş değil.

Ancak Sayın Oasis'in ortaya koymuş olduğu gibi bilgi kırpıntıları (bunu küçümsemek için değil, aslında çok daha fazlasının olması gerektiği için söylüyorum) bize gerek insanlık ve uygarlık tarih gerekse özellikle semavi dinlerde yer alan dogmalar bakımından ne denli uydurmacalar yutturulmuş olduğunu açıkça gösteriyor. 


Bu yorumun üzerine başka yorum yapılamayacağının kanısındayım benim düşündüklerimin geniş özetini yapmışsınız sayın ADAM.Şu an için sahip çıkılacak en önemli tarihimizin Türkiye içersinde bulunan değerli ama yağmalanmaya yüz tutulmuş eserlere sahip çıkılması daha sonra uluslararası tarihimize sahip çıkmamız gerekir diye düşünüyorum.Yakınımızdakileri bile koruyamadıktan sonra binlerce insanın çin'de yada peruda yada her neredeyse orda bizi ilgilendiren eserler sahip çıkmamız söz konusu olabilir.Şimdi orda bulunanlar siz önce kendi ülkenizdekine sahip çıkamıyorsunuz derse ne cevap veririz. saygılar sevgiler
MAY THE FATHER OF UNDERSTANDING GUIDE US...


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
15 Yanıt
24751 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 21, 2017, 10:43:05 öö
Gönderen: Ankara
4 Yanıt
4856 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 13, 2012, 09:52:22 öö
Gönderen: Tij
0 Yanıt
2825 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 21, 2008, 12:57:11 ös
Gönderen: bugfree
7 Yanıt
8183 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 04, 2011, 01:58:58 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
4427 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 07, 2010, 08:03:43 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3032 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 03, 2010, 09:39:24 ös
Gönderen: Mozart
0 Yanıt
3858 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 09, 2010, 02:47:23 ös
Gönderen: ADAM
6 Yanıt
6294 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 28, 2013, 07:46:32 öö
Gönderen: ADAM
21 Yanıt
14167 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 05, 2013, 10:45:04 öö
Gönderen: Samuray
0 Yanıt
2090 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 03, 2015, 02:39:07 ös
Gönderen: karahan