Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Gayrimuntazamlık Ne Kadar Uzak?  (Okunma sayısı 6696 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Nisan 11, 2011, 02:52:32 ös

Eski dergileri karıştırıken bir yazıya tesadüf ettim. Bu Forumda çok sık dile gelen muntazam gayrimuntazam ayırımının açıklanmasında bir katkısı olabilir diye düşünüyorum.

Yazı "Şakül Gibi" dergisde "Yeni Yayınlar" isimli bölümden. Tarihin 1989 olduğunu ve o tarihe göre yeni yayın olduğunu hatırlatmama gerek yok sanırım :)

HKEMBL yayını bir dergide, ÖMBL üyesi, ve dolayısıyla gayrimuntazam denilen bir yazar hakkında neler denildiğini görmek ilginç olabilir. "Bizden değil" ama yine de "bizden" der gibi bir yazı olmuş, paylaşmak istedim.

Saygılarımla.


"ANDERSON'UN KİTABI"
Murat Özgen Ayfer, 165 sah., İstanbul 1989

Türkiye'deki gayrimuntazam mason teşekküllerinden Büyük Mason Mahfili Demeği üyelerinden Murat Özgen Ayfer, titiz bir çalışma sonunda Rev. Dr. James Anderson'un "The Constitutions of the Free-Masons" kitabını tercüme etmiş ve bu kitap aynı dernek tarafından yayınlanmıştır.

Muhittin Celal Duru K.'imizin anısına ithaf edilmiş kitapta, Dr. Vedat Yeğinsu'nun bir önsözünü, mütercimin bir önsözü takip etmektedir. Bu önsözde Murat Özgen Ayfer, James Anderson hakkında "adı Masonlukta en çok geçen kişi" denildiğini ve bu şöhretin de Spekülatif Masonluğun 1723 tarihli özgün Temel Yasası ya da "Anderson Yasaları",  Anderson Nizamnamesi" ya da "Anderson Tüzükleri" adı ile anılan eserden dolayı olduğunu belirtmektedir.

Bu eserin "Yükümlülükler" bölümünün zaman zaman Türkçeye çevrilmiş olmasına rağmen, iki şeyin hiç yapılmamış olmasının, kendisini bu çabaya ittiğini söyleyen mütercim, bunların:

1. Kitabın tümünün baştan sona çevrilmesi;
2. Yapılan çevirinin gereğince açıklanması.

olduğuna işaret etmekte ve bu çalışmaya, Türkçe Masonik literatürdeki bu boşluğun doldurulabilmesi amacıyla giriştiğini vurgulamaktadır. İki önsözü, Ayfer'in 8 sahifelik bir "Giriş" yazısı takip etmekte ve bunda, o dönemdeki İngiltere'deki masonluğun bir tarih özeti, kitabın yazılış şekil ve sebebi ile çok kısa bir özeti görülmekte. Belki de bütün tercümeye yakın bir çalışma gerektirmiş olabilen bu giriş bölümü, Anderson'un kitabından ayn olarak bile her masonun mutlaka okuması gereken bir çalışma niteliğindedir.

Giriş bölümünü "Constitutions" kitabının tercümesi, ve bu 60 sahifeyi de bir "Açıklamalar" bölümü takip etmektedir. "ANDERSON'UN KİTABI", 'Temel Yasa'daki Değişiklikler" ve "Kaynaklar" ile son bulmaktadır.

Çeviriyi, aslının fotokopisinden düzgün bir Türkçe ile "mot a mot" tercüme eden Murat Özgen Ayfer, tercüme dışı bölümlerde de asgarî yorumda bulunarak, her masonun (özellikle masonluk tarihi üzerine araştırma yapanlar) azami şekilde istifade edebileceği bir çalışma yapmıştır. Gelecek sayımızda, "Mason Sözlüğü"'nü tanıtacağımız yazarı, hararetle tebrik ederiz.

Şakül Gibi – Sayı 17, Ekim 1989


«MASON SÖZLÜĞÜ»
Murat Özgen Ayfer, 815 sah., İstanbul 1989 (Yayın yılı kitapta belirtilmemiştir. 1989 sadece bir tahmindir) , 50.-TL.

Geçen sayıda, tanıtacağımızı belirttiğimiz «MASON SÖZLÜĞÜ», Murat Özgen Ayfer'in, başka hiç bir şey yazmasa bile, Türkiye'de masonik literatür tarihinde her zaman anılmasına sebep olacaktır. 813 sahifelik bu büyük lügat, Dr. Vedat Yeğinsu'nun bir önsözü ve yazarın bir sunuş yazısı ile başlayıp, sözlük metninden sonra 5 sahifelik bir kaynaklar bölümü ile sona eriyor.

Daha evvel Türkçe masonik sözlük yayılmadığını söylemek doğru olmaz. Bunların arasında, merhum Antoine Zoletti K.'in küçücük bir risale boyundaki çalışması, Ankara vadisindeki Uyanış Muh. L. K.'lerinin hazırladıkları ve teksir ettikleri bir lügat ve sayın Ayfer'in 1982'de hazırladığı ilk «Mason Sözlüğü »nü sayabiliriz. Ancak hiç biri bu yeni sözlüğün hacmine yaklaşamamaktadır.

Yazar sunuş yazısında, kitabın bir ansiklopedi olmadığını özellikle vurgulamakta ve bizce, kendisine biraz haksızlık etmektedir. Hernekadar «Kaynaklar» bölümünde gördüğümüz ve masonik literatürün bellibaşlı ansiklopedi ve sözlüklerin boyutunda değilse de, birçok yerlerinde ansiklopedik bilgi aktarıldığı görülmektedir. (Mackey, Coil, Lennhoff ve Ligou gibi isimlerin arasında, Gould'un ansiklopedisini de görebilmek, kaynakçayı daha bir tamamlardı kanaatindeyiz). Yine sunuş yazısmda belirtilen en mühim sınırlama, bu ciltte, Sembolik Masonluğa ilaveten Eski ve Kabul Edilmiş Skoç Riti ile İngiliz Masonluğu Sistemini ihtiva etmesidir. Dünyada mevcut diğer Ritler, bu sözlük kapsamma alınmamış. Nitekim kendi ifadesi ile:

«...Şayet böyle bir çalışma yapılacak olsaydı, gerek kapsam gerekse hacim bakımından en az bir bu kadar daha genişlemesi gerekirdi.»

Ayfer, daha kitabının başında, «en önemli özelliklerinden birinin, açıklama ve yorumlarda, tek yanlı değerlendirmelerde» bulunmamış olduğunu belirtmektedir. Bir sözlük hakkında değerlendirme yazısı hazırlanırken, kitabın bütün maddelerinin tek tek okunmasının imkânsızlığı meydandadır. Ancak, örnek olarak, Türkiye'deki masonların bölünmesi ile neticelenen 1965 olayları veya Yüksek Şuralar ile Büyük Localar arasındaki münasebetleri açıklayan değişik maddelerin tetkikinden, yazarın bu beyanının doğrulandığı görülmektedir. «Mason Sözlüğü »ne yöneltilebilecek tenkitler arasında Ha. veya San. gibi kısaltmaların tarif edilmesi bulunabilir. Muhtelif kısaltmaların tümünü dahil etmek mümkün olamıyacağı gibi, belki de bunların açıklanmaması daha uygun olabilirdi diye düşünülebilir. Keza, sözlükte kullanılan bazı kelimelerin günlük masonik kullanıma ne derecede girmiş olduğu da ayrı bir tartışma konusu olabilir. (Tesviye ruhu yerine düzeç, şeref üyesi yerine onursal üye, Hür Mason yerine Özgür Mason vs...)

Alev Saçan yıldıza Işık Saçan Yıldız, Masonik Seneye Masonik Yıl tabirinin eski şekli, skrütende olumsuz oy verilmesini siyahlama veya kırmızılama ve buna benzer bazı fazlaca sübjektif, ve doğruluğu kesin olmayan tarifler de, sözlüğün pasifine geçecek noktalardır. Kitabın başında, hazırlanmasında ve gerçekleşmesinde emek veya katkılan bulunan 7 kişiye bir teşekkür notu var. Bundan anlaşılacağı gibi bu sözlük, büyük bir heyet veya muhtelif bölümleri değişik mütehassıslar tarafından değil, tümüyle bir kişi -Murat Özgen Ayfer- tarafından yazılmış. Profesyonel bir ansiklopedist, derlemeci veya yazar olmadığını bildiğiniz
müellifin bu eseri karşısında hayranlık ve teşekkür ilk akla gelen duygulardır. Bilgiçlik taslama niyetiyle yanlışlar bulmak, sahife doldurmak için tenkit etmek, ucuz ve kolay işlerdir. Zor olan, yazımızın başında belirttiğimiz gibi, Türkiye'deki masonik literatürün temel taşlanndan biri niteliğini çok uzun zaman muhafaza edecek gibi görünen bu sözlüğü meydana getirmekti ve Murat Özgen Ayfer bunu tam ve mükemmel bir şekilde başarmıştır.

Şakül Gibi – Sayı 18, Kasım1989

Bir kavramın tarihini bilmediğiniz sürece
Kavramın kendisini idrak edemezsiniz


Nisan 11, 2011, 11:24:51 ös
Yanıtla #1
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 498
  • Cinsiyet: Bay

 Sayın Mustafa Kemal'in bu iletisinde paylaştıkları , bana konu hakında farklı şeyler düşündürdü. En azından konunun farklı açılardan ele alınabileceğini... Muntazamlık veya gayrı muntazamlık aslında masonluğun özüyle değil bürokrasisiyle alakalı bir durum sanki. Yani bir yapılanma diğerini muntazam bulmuyor, fakat ''mason değiller'' de demiyor. Bu bana felsefe yönünden değil , içtiati bir ayrılığı çağrıştırıyor. Bunu şimdiye kadar edindiğim bilgilerden de çıkarıyorum. Sayın Mustafa Kemal'in bu konunun başlığı olarak kullandığı soru bile bana göre düşüncemi destekliyor. '' Gayrimuntazamlık Ne Kadar Uzak? '', sanki ''uzak değil '' denmek istemiş gibi değil mi? Ya da şöyle yazayım ; '' biz tanımıyor olsak da onlar da masondur'' gibi bir algılama oluştu bende . Buna '' muntazam'' kelimesinin kullanılması bile bir delil olarak gösterilebilir. Ben bu kelimenin kullanılmasından bile şöyle bir sonuç çıkarabilirim: ''Evet masondurlar, fakat izledikleri yol itibarı ile bazı noksanları var'', yani tam  düzenli, derli toplu değiller denmek istenmiyor mu?

 Bu konuya ikinci bakış açısı da bana göre şu olabilir: Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası'nın , üstünde çalışılmış, emek verilmiş, araştırılmış ve hepsinden önemlisi ''muntazam! '' yapılmış bir işi takdir etmesidir o kadar. Bu da şimdiye kadar ki araştırmalarımdan anladığım kadarıyla  ,Mason ve Masonluğun şanındandır. Masonluk ve bir mason ,iyiyi ,güzeli , emeği tabi ki takdir edecektir, etmelidir.

 Sonuç olarak biz hariciler için , arada ki uzaklığı kavrayabilmek imkansıza yakındır. Doğrusunu masonlar bilir.


 Sevgi ve saygılarımla.

 
enelsır


Nisan 12, 2011, 12:08:34 öö
Yanıtla #2

Aslında tam doğru değil bu. Bir Mason mensubu olduğu obediyansın ilkelerini bürokrasi olarak görmez. Çok ince bir fark vardır arada. Masonluğun olmazsa olmaz koşullarını (bu olmazsa olmaz tabi ki bizim için geçerli olanlar) kabul etmeyen birisini Mason olarak aramıza kabul etmeyiz.

Ama başka bir obediyansta tekris edilmiş birisine benim ilkelerimi kabullenmiyor diye "mason değil" demek de haddim değil diye düşünürüm. Bizden değil derim, bize göre muntazam değilim derim. Mason olup olmadıklarına karar verecek olan Büyük Locadır. Oranın kararları da hiç bir zaman bürokrasi olmaz.

Dediğim gibi, anlatması çok zor bir durumdur bu. Nura kavuşmak ne demektir yaşamadan anlaşılması da çok zordur. Muntazam olmasa bile birisinin nura kavuşması ne kadar kıymetlidir, bilirim. Bildiğim için de sınırı anlattığım yerde koyarım. HKEMBL'nın bir neşriyatında, ÖMBL üyesi birisi için.

Açıklayıcı oldu mu bilemiyorum.

Saygılarımla.
« Son Düzenleme: Nisan 12, 2011, 12:10:44 öö Gönderen: Mustafa Kemal »
Bir kavramın tarihini bilmediğiniz sürece
Kavramın kendisini idrak edemezsiniz


Nisan 12, 2011, 09:27:15 öö
Yanıtla #3
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Bu konuda forumda o kadar çok yazdım ki, bir kez daha aynı yafları yineleyebileceğim bir nedenle bu başlığa girip girmemeyi pek düşündüm. Sonunda dayanamayıp gireyim dedim.

Soğuk savaş döneminde Amerikalı ve Sovyet bilim adamları, edebiyatçılar, sanatçılar, sporcular arasında elbette kendi branşlarında bir yarışma olunca rekabet vardı ama dostluk, dayanışma, paylaşım öncelikliydi. Bu Masonlukta da farklı kanatlardaki aüraştırmacı ve yazarlar arasında böyledir. Üstelik onlar, bu erdemi sergeilerken birbirleriyle çelişki içinde olduklarınnın da farkındadırlar.  Ancak durum yönetsel düzeye çıkınca iş değişir. Zaten o muntazamlık ve gayrimuntazamlık konusu da masonların değil, mason örgütlerinin sorunudur.

Bu forumun adına bakıyorum: masonlar.org..... Burada bu sorunun olmaması gerektiğini düşünüyorum.

Şu gayri muntazam sözü beni rahatsız ediyor doğrusu. Aynı rahatsızlığı ülkemizde azınlık olarak nitelenen yurttaşlarımız için de kullanırlar "gayri müslim" diye. Niçin azınlıkmışlar? Laik Türkiye Cumhuriyeti'nde müslüman olmayanların niçin azınlıktan sayıldığını anlamak olanaklı değil. Bu ayırımcılığın yansımasıdır; anayasa ayırımcılığı yadsımakta olsa bile.  Oysa o azınlık ya da gayri müslimlere bir de İslâm ile olaün ilişkisi sadece nüfus kaydında ve cenaze namazında olanları da eklemeli. Hatta çıkarları ya da yararları uğruna Müslüman gibi görünenleri de eklemeli.

Neymiş gayri muntazam?... Muntazam olmayan... İntizama girmemiş.... Tanzim edilmemiş... Hani kurallarını falan bir yana bırakın, bir yerde konsekrasyon denilen bir tönren yapılıyor, orası işte o anda tanzim edilmiş, intizama girmiş, muntazam sayılıveriyor. Üyelerinin beanimsenmesi gereken kuralları içtenlikle, gönülden benimsemesi önemli değil. Sadece ses çıkarmasın, benimsemiş gibi görünsün, çıkıntı etmesinler yeter. Çünkü onurunu koruyan, özgür düşüncesini ortaya sermekten kaçınmayan, açık sözlü, dürüst ve yiğit masıonlar gayri muntazam oluverir.

İşin ilginç yanı şu ki bu patırtılar Türkiye'deki Masonlukta geçerli. Batı ülkeleri bu konuda pek de o kadar duyarlı değil. Sanırım Masonluğun Türkiye'de ulusallığını yitirmeden evrensel niteliğiyle iyice sindirilebilmesi için biraz daha zaman gerekiyor.

O "biraz daha zaman" öyle çok fazla bir süre olmayabilir de... 

 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Nisan 15, 2011, 07:51:47 öö
Yanıtla #4
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 320

Soru guzel. Ben heaapladim İstanbul icin yaklasik 1 km kadar, Ankara icin yaklasik 20 km kadar İzmir icin yaklasik 7 km kadar uzak

Hesapbilirliklerimle.
Girdik susanlar arasına yattık uyuduk
Çığlığımız sınırları aştıydı nasıl olsa.


Nisan 15, 2011, 07:56:15 öö
Yanıtla #5
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 320

Bu arada bu uzaklik hesabini Turkiye'deki uc buyuk il icin yaptim. Yosa Fransada 300mt Almanyada 5 mt falan oluyor. Bizde yine km. Yani gayet muntazam bir Masonluga ve gayet gayrimuntazam bir Masonluga sahibiz. Ama Avrupada neredeyse dibdibe hatta bazi bicimlerde iliski icinde bir Masonluk var. Masallah, insallah, elhamdulillah (siz tahmin ettiniz tabi kimim videoaunu izledigimi kedi cigerli guzellikler sizi sevmemek mumkun mu :) ). Allah ekmeginizi yagli, Evrenin Ulu Mimari duzeninizi devamli kilsin.

Hesap bilirliklerimle.
Girdik susanlar arasına yattık uyuduk
Çığlığımız sınırları aştıydı nasıl olsa.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
Cocuk Kadar Ozgurum

Başlatan Hamlet Insan

0 Yanıt
2594 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 05, 2007, 12:51:57 ös
Gönderen: Hamlet
2 Yanıt
3893 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 28, 2009, 08:46:25 ös
Gönderen: hewal73
3 Yanıt
3916 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 04, 2007, 12:20:13 öö
Gönderen: Mozart
uzak tuzak

Başlatan arteizm Benim Siirlerim

0 Yanıt
2567 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 23, 2007, 01:55:01 öö
Gönderen: arteizm
14 Yanıt
12812 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 24, 2008, 10:51:26 ös
Gönderen: Itzhak
1 Yanıt
2905 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 27, 2008, 10:48:15 ös
Gönderen: Kaan
0 Yanıt
4363 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 27, 2010, 12:30:47 ös
Gönderen: Theory
0 Yanıt
2051 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 22, 2013, 02:46:48 öö
Gönderen: Ares
0 Yanıt
2065 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 03, 2013, 09:15:03 ös
Gönderen: Melina
6 Yanıt
3194 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 26, 2015, 12:41:53 ös
Gönderen: Risus