Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Emniyet,Internette Yorum Yapanlarin Ifadesini Aliyor  (Okunma sayısı 15984 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ekim 30, 2009, 05:02:02 ös
Yanıtla #10
  • Ziyaretçi

Emniyetin, dünya yüzeyinde yerlaması Insanlar- Toplumlar- Ülkelerarası ilişkiler açısından güvenli bir ortamı sağladıkları gerekçesiyle bulunması zaruri hatta zorunludur. Ancak gelgelelim, olay kişiselleştirilip devlet bünyesindeki rejime uyum sağlayarak o rejimin gereklerini yerine getirip, yanlı olunması kaçınılmaz olup, maalesef güçlünün güçsüzü ezdiği bir politika seyretmesi sebeplerinden ötürü acaba Emniyet 'in anlamı ve mahiyeti değiştirilip, amacından saptırıldığı bir duruma mı getirilmiş - getirilmek istenilmiştir diye bir an düşünmeden edemedim:) aklıma gelmiyor değil doğrusu..
Katılıyorum...
Maaesef hakkını almak isteyenlere karşı Emniyet güçleri kullanılmış ve mazlumun hakkını alma pozisyonuna getirilmiştir. Daha geçtiğimiz yıllarda meydanlarda yürüyen Doktorlarımıza, Memurlarımıza bile jopla saldırı yapılmışken diğer İşçi vs. yürüyüş yapanlara, izinsiz gösteri adı altında yapılan saldırılar, çocuklara kurşun sıkılmalar.. Hani Insanın güvenliği (?) böyle mi bu şekilde mi sağlanılır? Tamam düzeni sağlamak gereklidir ama işin aşırısına kaçarak Kadına ve Çocuğa yönelik yapılan saldırılar Emniyetin maalesef amacından uzak bir şekilde riayet ettiğini göstermiş ve maalesef Can güvenliği hususunda ben de dahil benim gibi olaya bu açıdan bakanları - öyle tahmin ediyorum - dehşete düşürmüştür. Özellikle Ülkemizde ne yazıkki kaç kişi bir hiç uğruna cezaevine girmiş- yapmış oldukları yanlışlıkların faturasını nice masum Insanlar ağır ödemişlerdir. Kin gözü dönmüş şeklini alırsa, egemen güçler ( devlet yönetimindekilerin yanlış uygulamaları sonucunda Emniyet güçleri de maşa gibi kullanılırsa ) işte o zaman halimiz ne olur diye düşünemeden de edemiyorum bir türlü..  

Can güvenliğini sağlamak- Toplumsal Düzeni korumak ve Ülkeyi savunucu güç durumunda olmak Emniyetin yeryüzünde bulunmasını gerektiren en önemli sebeplerdendir. Dilerim, fazla ileri boyuta aşmadan- aşılmadan gerçek amaçlarına uygun şekilde varlığını devam ettirebilirler..

Saygılar,


Ekim 30, 2009, 05:02:27 ös
Yanıtla #11
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 300
  • Cinsiyet: Bay

İnsanların özgürlük alanlarına girerek yaşama sınırlarının zorlanılması. Bu her zaman oldu ama her zaman devam etmicek.


Ekim 30, 2009, 05:40:09 ös
Yanıtla #12
  • Ziyaretçi

Yanlis uygulamalarla ilgili yorumlariniza yurekten katiliyorum,

Ama oyle bir nokta var ki, deginmeden gecemiyecegim. Kimi provakatif sosyal olaylarda cocuklarin kasten one cikarilmasi ve IMF protestolarinda, kim oldugu belirsiz insanlarin sagi solu yikmalari, artik sabir tasi catlayan halkin bile gostericileri -hatali da olsa- yakaladiklari yerde linc etmeye kalkmalari... saymakla bitmez.

Bir hukukcu uygunsuz yaklasimlari insan hakki ihlallerini irdelerken, hep gozden kacan, genis perspektifteki sebep lerin sorgulanmasi gerekir diye dusunuyorum. Dahasi, polisin yaklasimindaki yanlisliklar sistemin artik sorunlara cevap veremez hale geldiginin gostergesidir. ya da sadece polisin degil, herhangibir suctan yargilanan herhangibir vatandasin basina gelebilecek trajikomik olarak senaryolastirilan "bayrampasa, ben fazla kalmayacagim" filmi buzdaginin sadece gorunen kismi... Birey olarak polisin avukatin hakimin savcinin sadece gunu kurtarmasina yol acan , ve kendisi ayni durumda olsa kendisine reva goremeyecegi davranisi herhangibir insana sergilemesi toplumun her katmaninda ve her kurumunda sorgulanmasi gereken bir yaklasim.....

Bu duruma karsi , huzun ve saygilarimla....


Ekim 30, 2009, 05:50:20 ös
Yanıtla #13

O zaman şöyle bir soru akla gelebilir. Hukukçunun işlevi nedir? Ya da Hakim'in.. Ya da Askeriyenin.. Polislerin.. Bunların dünyamızda belirli işlevlerinin olduğunu hepimiz biliyoruz. Eğer bir Hukukçu işlevini yerine getirmiyor ve Adaleti sağlayamıyorsa işte o zaman Hukukçunun işlevi de biter. Aynı durum diğer örneklerimde vermiş olduğumda da geçerli..

Tamam sosyal patlamalar karşısında bazıların yapmış oldukları haksız tutumları savunuyor değilim. Burada asıl işlevden çıkılıp karşılarına çıkan bu ve benzeri durumlarda aynı tavırları sergilemeleri..

Adamın biri, birini öldürüyor, giriyor cezaevine ve bir- iki ay sonra çıkıyor. Burada o hukukçuyu mu yoksa hakimi mi sorgulamak lazım. Adaletin pek de rayında gitmediğini- gidemediğini pekala hepimiz çok iyi biliyoruz. Devletin üst kademelerinde yeralanların devleti hakkıyla idare etmeleri beklenirken ülkeyi soyup soğana çevirip, bunun acısını halktan çıkarmaları ve onların faturasını ödetmeleri sonrasında ülkenin bu hale gelmesinde, işsizliğin hat safhaya dönüşmesinde - dönüştürülmesinde kimi sorumlu tutmalıyız acaba?

Halka gelince halkın çoğunun bilinçsiz ve aydınlanamamış olması ve giderek artan yozlaşmanın bir getirisi olarak gözleri açılmış sonra da şuanki süreçte bir sürü misali koyunluktan çıkma faaliyetlerini karşı tarafa atfedip de sorumlu tutacak bir yer aramaları kaosluğun en açık belirtisi değil midir?

Sistemin kendini yenilemesi, düzeltmesi gereklidir. Aksi halde öyle bir çöküşün içersinde buluruz ki kendimizi kim vurduya gitti durumuna düşmeyelim..    
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Ekim 30, 2009, 05:51:58 ös
Yanıtla #14
  • Ziyaretçi

Bir de soyle bir nokta var,

Hukuksal olarak emsali olmayan suclarin yahut uygulamalarin cogu uzerinde sadece spekulasyon yapiliyor. Ozellikle internet uzerinden islenen suclarda, mesela, youtube yasaklanmasina herkesin tepki gostermesi dogal. Ancak adi gecen sitede Ataturk"e hakaret, dine hakaret ve bilimum kitlelerin kutsallarina hakaret olursa, orada akl-i selim bir insanin vurgulamasi gereken, "hakaret sucu isleyenlerin tesbit ve cezalandirilmasi" olmalidir. Internete konulan kimi yoruma sahsim adina seviyesizligin had safhada oldugunu goruyorum. Ve buna karsi da bir sekilde baska platformlarda cozum bulunmasi gerekir diye dusunuyorum.

Sonuc olarak , zaten internete yapilan yorumlarin komple arastirilmasi, didiklenmesi ve kanuna, kisilik haklarina aykiri yazilar yazanlarin hepsinin bir den tesbit edilmesi pratikte uygulamasi imkansiza yakin bir yaklasim oldugunu ve uzerinde yapilacak tartismalarin gunluk gundemi doldurmaktan baska bir sonuca cikarmayacagini dusunuyorum....

saygilar


Ekim 30, 2009, 05:53:13 ös
Yanıtla #15
  • Ziyaretçi


Sistemin kendini yenilemesi, düzeltmesi gereklidir. Aksi halde öyle bir çöküşün içersinde buluruz ki kendimizi kim vurduya gitti durumuna düşmeyelim..   

Ayniyet ve Kat-iyetle katiliyorum...


Ekim 30, 2009, 05:56:19 ös
Yanıtla #16

Bence o ya da bu değil.. Sorunu bu şekilde halledemeyiz. İnternette sadece hakaretler mi vadır. Sözüm ona ahlaksızlık ( affedersiniz keşke aksini söyleyebilseydim- keşke bu kadar küçülecek ve aşağılanacak duruma düşmeseydik ) had safhaya ulaşmışken hangi birini düzeltebiliriz ki.. Söyler misiniz artık bu gibi şeyler insanlara çok normal gelmiş ve bir bataklığa saplanıp kalmışlar hatta bataklığa saplamak için binlerce kurbanı tuzağa düşürmek için aç kurtlar misali sırasını bekliyorlar. Bunun önlemleri nasıl alınmalı? Hani tertemiz dünya bizlere mutlu yarınları getirecekti? Bu şekilde mi mutlu ve temiz yarınlara Insanlık kavuşacak?

Asıl kaynağın, sorunun çözümünü bulamadıkça etrafında dönüp dolaşmaktan başka birşey elde edemeyeceğiz ne yazıkki..

Tamam geçmişte yaşanılanlar yaşandı onları düzeltmemiz imkansız ama bir an önce kendimize gelip, sistemin düzelmesini sağlayamazsak daha çok kayıplarımızın ve geçmişte yaşanılanların devam etmesi maalesef sürüp gidecektir.

 

 
« Son Düzenleme: Ekim 30, 2009, 05:58:38 ös Gönderen: Isabell »
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Ekim 30, 2009, 06:19:13 ös
Yanıtla #17
  • Ziyaretçi

inaniyorum ki, hic bir duzensizlik yahut yanlislik, surup gitmez bri yerde tikanir... Benim sahsi dusuncem, uzun uzadiya detaylari ile ve delilli ispatli konusabilirim yeri geldiginde, ancak kisaca, bu yanlsiliklar sadece Turkiyede degil dunyanin her tarafinda, neresinde olursa olsun , artik tikanma noktasina yaklasmistir. Umit ediyorum ve zannediyorum ki, yakin veya uzak, surec artik iyiye donecek, donmek zorunda....

saygilar


Ekim 30, 2009, 06:42:28 ös
Yanıtla #18

inaniyorum ki, hic bir duzensizlik yahut yanlislik, surup gitmez bri yerde tikanir... Benim sahsi dusuncem, uzun uzadiya detaylari ile ve delilli ispatli konusabilirim yeri geldiginde, ancak kisaca, bu yanlsiliklar sadece Turkiyede degil dunyanin her tarafinda, neresinde olursa olsun , artik tikanma noktasina yaklasmistir. Umit ediyorum ve zannediyorum ki, yakin veya uzak, surec artik iyiye donecek, donmek zorunda....

saygilar

Umarım, elbette söylediğiniz gibi birşeylerin tıkanması sonucunda hep bir değişimin zaruri olduğuna kaç kez şahit olmuşuzdur.

Zaten bahsettiğim olaylar, sadece Ülkemiz için değil aynı zamanda Dünyamız için de geçerliydi.

Bakalım:) Sistem kendini nasıl yenileyecek?

Saygılar,
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Ekim 30, 2009, 06:55:57 ös
Yanıtla #19

Emniyetin, dünya yüzeyinde yerlaması Insanlar- Toplumlar- Ülkelerarası ilişkiler açısından güvenli bir ortamı sağladıkları gerekçesiyle bulunması zaruri hatta zorunludur. Ancak gelgelelim, olay kişiselleştirilip devlet bünyesindeki rejime uyum sağlayarak o rejimin gereklerini yerine getirip, yanlı olunması kaçınılmaz olup, maalesef güçlünün güçsüzü ezdiği bir politika seyretmesi sebeplerinden ötürü acaba Emniyet 'in anlamı ve mahiyeti değiştirilip, amacından saptırıldığı bir duruma mı getirilmiş - getirilmek istenilmiştir diye bir an düşünmeden edemedim:) aklıma gelmiyor değil doğrusu..
Katılıyorum...
Maaesef hakkını almak isteyenlere karşı Emniyet güçleri kullanılmış ve mazlumun hakkını alma pozisyonuna getirilmiştir. Daha geçtiğimiz yıllarda meydanlarda yürüyen Doktorlarımıza, Memurlarımıza bile jopla saldırı yapılmışken diğer İşçi vs. yürüyüş yapanlara, izinsiz gösteri adı altında yapılan saldırılar, çocuklara kurşun sıkılmalar.. Hani Insanın güvenliği (?) böyle mi bu şekilde mi sağlanılır? Tamam düzeni sağlamak gereklidir ama işin aşırısına kaçarak Kadına ve Çocuğa yönelik yapılan saldırılar Emniyetin maalesef amacından uzak bir şekilde riayet ettiğini göstermiş ve maalesef Can güvenliği hususunda ben de dahil benim gibi olaya bu açıdan bakanları - öyle tahmin ediyorum - dehşete düşürmüştür. Özellikle Ülkemizde ne yazıkki kaç kişi bir hiç uğruna cezaevine girmiş- yapmış oldukları yanlışlıkların faturasını nice masum Insanlar ağır ödemişlerdir. Kin gözü dönmüş şeklini alırsa, egemen güçler ( devlet yönetimindekilerin yanlış uygulamaları sonucunda Emniyet güçleri de maşa gibi kullanılırsa ) işte o zaman halimiz ne olur diye düşünemeden de edemiyorum bir türlü.. 

Can güvenliğini sağlamak- Toplumsal Düzeni korumak ve Ülkeyi savunucu güç durumunda olmak Emniyetin yeryüzünde bulunmasını gerektiren en önemli sebeplerdendir. Dilerim, fazla ileri boyuta aşmadan- aşılmadan gerçek amaçlarına uygun şekilde varlığını devam ettirebilirler..

Saygılar,

:)

הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
83 Yanıt
26989 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 24, 2007, 10:58:11 ös
Gönderen: paragon
0 Yanıt
2862 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 07, 2007, 09:11:22 öö
Gönderen: gunesozaydin
0 Yanıt
1956 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 18, 2008, 08:20:48 ös
Gönderen: ahu
1 Yanıt
4103 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 12, 2008, 11:17:22 ös
Gönderen: lsleo
18 Yanıt
13731 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 20, 2008, 12:12:48 öö
Gönderen: Lux_e_Tenebris
0 Yanıt
2970 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 02, 2010, 04:10:27 ös
Gönderen: ADAM
3 Yanıt
4633 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 28, 2016, 11:05:05 ös
Gönderen: ruzber
0 Yanıt
3586 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 15, 2010, 06:44:27 ös
Gönderen: ceycet
2 Yanıt
3008 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 14, 2014, 05:14:13 ös
Gönderen: davut
0 Yanıt
1634 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 22, 2015, 12:49:12 ös
Gönderen: ARARAT