Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Gaybın Bilinmezliği Üzerine  (Okunma sayısı 10145 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Eylül 26, 2008, 01:50:28 öö
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

Bay seyyahi hangi ayette bildirilmiştir?

saygı ve sevgilerimle

Dört ilahi dinde ise yaratıcı insanlara kutsal kitaplarda  açıkça bildirilenlere uymalarını ahiret inancı,kıyametin kopma süresi vs gibi üstü örtülü konuların ise araştırılmamasını öğütlemiştir.


Eylül 26, 2008, 02:17:43 öö
Yanıtla #1
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 562
  • Cinsiyet: Bay

Ahiret, basübadelmevt (ölümden sonra dirilme) zaten İslam'ın iman şartlarından biridir. Kıyamet Günü'yle ilgili alabileceğiniz en sağlam bilgi Kıyamet Suresi'dir sayın M. Akyol. Yaşar Nuri Öztürk çevirisini buraya kopyalıyorum.

Esirgeyen, bağışlayan Allah'ın adıyla;

1.       Hayır, öyle değil! Kıyamet gününe yemin ederim ki,     

2.       Öyle değil! Kendisini ısrarla kınayan benliğe de yemin ederim.
   
3.       İnsan, kendisinin kemiklerini asla bir araya toplamayacağımızı mı sanıyor?    

4.       Hayır, sandığı gibi değil! Biz onun parmak uçlarını da tam bir biçimde düzenlemeye gücü yetenleriz.    

5.       Fakat insan kendi önünde rezillik sergilemeyi ister.    

6.       "Kıyamet günü nerede/ne zaman?" diye sorar.    

7.       Göz şimşek çaktığında,    

8.       Ay tutulduğunda,    

9.       Ve Güneş'le Ay biraraya getirildiğinde,    

10.     Der ki insan o gün: "Kaçılacak yer nerede?"    

11.     Hayır, yok sığınacak yer!    

12.     Varılıp durulacak yer Rabbinin huzurudur o gün.    

13.     Haber verilir insana o gün önden gönderdiği de arkaya bıraktığı da.    

14.         Gerçek şu ki insan, öz benliği üzerine yönelmiş keskin ve derin bir bakıştır;    

15.     Dökse de ortaya tüm mazeretlerini.    

16.            Onu aceleye getiresin diye dilini onunla hareketlendirme!    

17.     Onu toplamak ve okumak bize düşer.    

18.            O halde, biz onu okuduğumuzda, sen onun okunuşunu izle.    

19.      Sonra onu açıklamak da bizim işimiz olacaktır.    

20.    Hayır, hayır! Siz hemencecik geleni seversiniz.    

21.           Ve sonradan geleceği terk edersiniz.    

22.    Yüzler vardır o gün parıltılı,    

23.    Rabbine doğru bakan.    

24.    Ve yüzler vardır o gün, asık/buruk,    

25.            Kendisine, bel kıracak bir hesap yöneleceğini sezinler.
   
26.    İş, onların sandığı gibi değil! Can, köprücüklere dayandığında,    

27.    "Kim var okuyup üfleyecek?" denilir!    

28.    Sezinlemiştir ki odur ayrılık.    

29.    Dolaşmıştır el-ayak/kol-bacak.    

30.    Rabbine doğrudur o gün sevkiyat.    

31.            Ne tasdik etti ne sadaka verdi ne namaz kıldı/dua etti.    

32.    Tam aksine, yalanladı, gerisin geri döndü.    

33.    Sonra da çalım sata sata ailesine gitti.    

34.    Çok uygundur sana bu bela, çok uygun!    

35.            Evet, çok uygundur sana bu bela, çok uygun!
   
36.    İnsan, başıboş bırakılacağını mı sanıyor?    

37.    O, dökülen meniden bir sperm değil miydi?    

38.    Sonra o, bir çiğnem et oldu da Allah onu yarattı, ardından düzgün bir şekle ulaştırdı.    

39.    Nihayet ondan iki çifti, erkeği ve dişiyi vücuda getirdi.    

40.    Peki bunu yapan, ölüyü diriltmeye güç yetiremez mi?    


Yani ahiret inancı zaten zorunludur. Kıyamet Günü'nün araştırılmamasının öğütlenmesi de pek çok surede geçer. Mesela Araf Suresi'nde şöyle deniliyor -Elmalılı Hamdi Yazır mealinden-

 "Ne zaman demir atacak?" diye sana kıyametten soruyorlar. De ki: "Onun bilgisi yalnız Rabbimin katındadır. Onu vakti vaktine meydana getirecek O'dur! O öyle ağır bir meseledir ki, bütün göklerde ve yerde ona dayanacak bir kimse yoktur. O size ancak ansızın gelecektir." Sanki sen onun hakkında bilgi edinip haberdar olmuşsun gibi senden soruyorlar. De ki: "Onun bilgisi ancak Allah katındadır. Fakat insanların çoğu bilmezler."


Yani bu bilgi sadece Allah tarafından bilinir deniliyor. Bu konuyla ilgili Allah'ın ketumluğu kesindir, araştırmanın çok boş olduğunu pek çok yerde ayetler belirtir. Tabi bunlar sadece birer öğüttür, yani araştırmak sorgulamak günah değildir. Sadece sonuçsuz kalacağı Kuran'da yazıyor.
Mea mihi conscientia pluris est quam omnium sermo


Ekim 29, 2008, 03:15:57 ös
Yanıtla #2
  • Seyirci
  • Yeni Katilimci
  • *
  • İleti: 9

Bay seyyahi hangi ayette bildirilmiştir?

saygı ve sevgilerimle

Dört ilahi dinde ise yaratıcı insanlara kutsal kitaplarda  açıkça bildirilenlere uymalarını ahiret inancı,kıyametin kopma süresi vs gibi üstü örtülü konuların ise araştırılmamasını öğütlemiştir.
Sayın M.AKYOL UZUN SÜREDİR SİTEYE GİREMİYORDUM BU YÜZDEN AFFINIUZA SIĞINARAK SORUNUZA BU MAKALEDE CEVAP BULABİLECEĞİNİZİ UMUYORUM SAYGILARIMLA

                                                     mUHKEM VE MÜTAŞABİH AYETLER

Sana Kitabı indiren O'dur. Onun bazı âyetleri muhkemdir ki bun­lar Kitabın anasıdır. Diğer bir kısmı da müteşâbihlerdir. İşte kalplerinde eğrilik bulunanlar, fitne çıkarmak ve te'viline yel­tenmek için onun müteşâbih olanına uyarlar. Halbuki onun gerçek te'vilini ancak Allah bilir. İlimde derinleşmiş olanlar: "Biz ona iman ettik, hepsi Rabbimizin katındandır" derler. Ancak akıl sahipleri düşünür, öğüt alır.
(Ali İmran Suresi 7. Ayet)

Ey Muhammedi Sana Kur'an-ı Kerim'i indi­ren O'dur. Kur'an'ın bazı âyetlerinin delâleti açıktır. Onlarda herhangi bir| kapalılık ve karışıklık yoktur. Helal ve haram âyetleri böyledir. Bu âyetler, Kitab'ın aslı ve esasıdır. Diğerleri de müteşâbihtir. İnsanların bir çoğu bunların ne mânâya geldiğini anlıyamazlar. Müteşâbih âyetleri, muhkem ve mânâsı açık olan âyetler yardımıyle anlamaya çalışan doğruyu bulur. Bunun aksini yapan sapıtır. Bu­nun içindir ki Yüce Allah şöyle buyurur: Kalplerinde hidâyeti bırakıp dalâlete düşme eğilimi bulunanlar müteşâ­bih âyetlere uyar ve onları kendi   arzularına göre tefsir ederler.Bunu yapanlar, insanları, dinleri hususunda fitneye düşürmek ve halka, sapık Hıristiyanların yaptığı gibi, Allah'ın kelamını tefsir etmeyi murat ettikleri intibaını vermek için yaparlar. Nitekim Hıristiyanlar Hz. İsa (a.s.) hakkında, O, Allah'ın Meryem'e ulaştırdığı kelimesi ve kendisin­den bir ruhtur,mealindeki âyeti, Hz. İsa'nın Allah'ın oğlu olduğu veya on­dan bir parça olduğu şeklinde yorumlamış ve bunu iddialarına delil getir­mişler; Hz, İsa (s.a.)'nın ulûhiyyetini iddia etmiş ve onun Allah'ın kullarından bir kul ve peygamberlerinden bir peygamber olduğuna delâlet eden "O, sadece kendisine nimet verdiğimiz bir kuldur mealindeki muhkem âyeti terketmişlerdir. Müteşâbih âyetlerin tefsirini ve ha­kikî mânâsını, tek olan Allah'tan başka hiç kimse bilmez İlimde derinleşmiş kimseler ise, müteşâbih âyetlere ve bunların Allah katından geldiğine inanırlar ve muhkem ve mü-teşâbihin hepsi hak ve gerçektir. Çünkü Allah kelamıdır, derler. Akl-ı selim sahibi ve münevver kimselerden başkası düşünüp öğüt almaz.


Ekim 30, 2008, 02:18:10 öö
Yanıtla #3
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

Bay seyyahi siz http://www.imamhatip.com/kamusalalan/muhkem-ve-mutesabih-ayetler-t49311.0.html internet sitesinden kopyala yapıştır yaparak buraya koyduğunuz yazıyı okumamışsınız.Çünkü verdiğiniz surede sizin dediğiniz şekilde birşey yazmıyor.Sizin verdiğiniz Eş-Şeyh Muhammed Ali es-Sâbûnî'nin Savfetü't Tefasir'e göredir.Siz diğer şahısların tefsirini okuduktan sonra buraya kendi düşüncelerinizle yazın.Siz daha düşünmeden ve diğer tesfirleri okumadan sadece birinin tesfirini yani başkalarının düşüncelerini buraya koymanız garip çünkü bir sürü tesfir var kaldı ki surede sizin dediğiniz gibi bir anlam yok.
Ayrıca vediğiniz sure bence eksik:Buyrun Yaşar Nuri öztürk'ün meali:

Kitap'ı sana indiren O'dur: Onun ayetlerinden bir kısmı muhkemlerdir ki; onlar Kitap'ın anasıdır. Diğer ayetlerse müteşâbihlerdir. Şu var ki, kalplerinde bir eğrilik ve bozukluk bulunanlar, fitne aramak, onun teviline öncelik tanımak için Kitap'ın sadece müteşâbih kısmının ardına düşerler. Onun tevilini ise bir Allah bilir, bir de ilimde derinleşmiş olanlar. Bunlar, "Ona inandık, hepsi Rabbimizin katındandır." derler. Gönül ve akıl sahiplerinden başkası gereğince düşünemez.
Kaynak: http://www.kuran.gen.tr/?x=s_main&y=s_middle&kid=2&sid=3


Kasım 19, 2008, 02:34:08 öö
Yanıtla #4
  • Seyirci
  • Yeni Katilimci
  • *
  • İleti: 9

Sayın M.Akyol  kopyala yapıştır yapmadım demedim ben zaten aynen öyle yaptım ki bu kolayıma geliyor inkar edecek değilim yazacak vaktim olmadığından bu yöntemi kullanıyorum ikincisi es-sabuninin tefsirinde belirttiği bu görüş icmaı ümmetin genel görüşüdür dikkatinizi çekerim icma-ı  ümmet diyorum Yaşar Nuri ÖZTÜRK İSİMLİ Şahısın görüşleri beni alakadar etmiyor ikinciside ismini zikrettiğiniz o şahısda mealin karşılığını benim arzettiğim şekilde vermiş neyi ispatlamaya çalıştığınızı anlamadım açıkçası sonucunda yine sizde kuran-ı kerimin mütaşabih ayetlerinin ince eleyip sık tutulacak cinsten olmadıklarını kabul etmiş oluyorsunuz konumu saptırılmaya çalışılıyor yoksa ben mi öyle anladım!?


Kasım 19, 2008, 03:40:45 öö
Yanıtla #5
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

Bay seyyahi

İcmai ümmet falan filan palavra laflardır, ancak bilim dışı,din dışı,yaradının verdiği aklı kullanmayan kişiler, icamai ümmeti takar.İcmai ümmet inaklarla doludur,kişi birey olup araştırır sorgular ve böylece başkalarının düşüncelerini almaz.
İcmai ümmet bir işi yanlış yapıyorsa sizde mi yapacaksınız.Yani Kuran'da yazan açık bariz birşey nasıl böyle birşey çıkarabildiniz akıllara zarar.

ikincisi es-sabuninin tefsirinde belirttiği bu görüş icmaı ümmetin genel görüşüdür dikkatinizi çekerim icma-ı  ümmet diyorum

Ben de zaten size öyle birşey dediğinizi ifade etmedim.

Sayın M.Akyol  kopyala yapıştır yapmadım demedim ben zaten aynen öyle yaptım ki bu kolayıma geliyor inkar edecek değilim yazacak vaktim olmadığından bu yöntemi kullanıyorum

Tabi sizi alakadar etmiyor olabilir,kendi aklınızı kullanınız ama unutmayınız ki görüş dediğiniz Kuran'ın meali,biraz tezat olmadınız mı

Yaşar Nuri ÖZTÜRK İSİMLİ Şahısın görüşleri beni alakadar etmiyor

Beyefendi biraz daha dikkatli okuyunuz
Tekrar veriyorum: Sadece kelimesini anlamını biliyorsanız ve başkalarını bırakıp biraz kendiniz düşünürseniz doğru sonuca ulaşıcaksınız.

Kitap'ı sana indiren O'dur: Onun ayetlerinden bir kısmı muhkemlerdir ki; onlar Kitap'ın anasıdır. Diğer ayetlerse müteşâbihlerdir. Şu var ki, kalplerinde bir eğrilik ve bozukluk bulunanlar, fitne aramak, onun teviline öncelik tanımak için Kitap'ın sadece müteşâbih kısmının ardına düşerler. Onun tevilini ise bir Allah bilir, bir de ilimde derinleşmiş olanlar. Bunlar, "Ona inandık, hepsi Rabbimizin katındandır." derler. Gönül ve akıl sahiplerinden başkası gereğince düşünemez.



ismini zikrettiğiniz o şahısda mealin karşılığını benim arzettiğim şekilde vermiş neyi ispatlamaya çalıştığınızı anlamadım açıkçası sonucunda yine sizde kuran-ı kerimin mütaşabih ayetlerinin ince eleyip sık tutulacak cinsten olmadıklarını kabul etmiş oluyorsunuz konumu saptırılmaya çalışılıyor yoksa ben mi öyle anladım!?

Beynimizdeki gecekonduları yıkmadan bir sonuca ulaşamayız


Kasım 19, 2008, 03:55:06 öö
Yanıtla #6
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

Siz Eş-Şeyh Muhammed Ali es-Sâbûnî'ninde günahını alıp insanları yanlış yönlendiriyorsunuz. Çünkü bu yazdığınız Eş-Şeyh Muhammed Ali es-Sâbûnî'nin  tefsirinde de yok.Bana tefsirde birtane "araştırmayın" veya o anlama tekabül eden bir kelime gösterebilirmisiniz.

Açık ve net tekrar sorumu yineliyorum araştırılmamasını gerektiğini vurgulayan,öğütleyen kelimeler,cümleler hangi ilahi dinin kitabının nesinde vardır?



Dört ilahi dinde ise yaratıcı insanlara kutsal kitaplarda  açıkça bildirilenlere uymalarını ahiret inancı,kıyametin kopma süresi vs gibi üstü örtülü konuların ise araştırılmamasını öğütlemiştir.


Kasım 19, 2008, 01:22:30 ös
Yanıtla #7
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

Sn. Akyol,

Kanımca burada hiç birimiz çeviri yapabilecek yetkinlikte Arap diline hakim değiliz. O yüzden çevirmenlerin ifadelerinden yola çıkarak yorumlarda bulunuyoruz. Bu noktada Kuranın pek çok türkçe çevirisi mevcut. Yalnızca tek bir çeviriden yola çıkmak bence yeterli değil. Aktardığınız Öztürk çevirisi ile benim şu anda baktığım, Diyanet, Elmalı, Gölpınarlı, Ateş ve Esed çevirileri arasında 3/7. ayette farklılık mevcut.

Öztürk "Onun tevilini ise bir Allah bilir, bir de ilimde derinleşmiş olanlar." biçiminde bir çeviriyi yeğlemişken bakınız diğerlerinin 3:7yi nasıl çevirmiş?

Diyanet çevirisi : "Sana Kitab'ı indiren O'dur. Onun (Kur'an'ın) bazı âyetleri muhkemdir ki, bunlar Kitab'ın esasıdır. Diğerleri de müteşâbihtir. Kalplerinde eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onu tevil etmek için ondaki müteşâbih âyetlerin peşine düşerler. Halbuki Onun tevilini ancak Allah bilir. İlimde yüksek pâyeye erişenler ise: Ona inandık; hepsi Rabbimiz tarafındandır, derler. (Bu inceliği) ancak aklıselim sahipleri düşünüp anlar."

Elmalılı M. Hamdi Yazır çevirisi "Sana bu muazzam kitabı indiren O'dur. O'nun bir kısmı anlamları kesin olup kitabın temelini oluşturan ayetlerdir. Diğer bir takımları da anlamları benzeşik olanlardır. Ama kalplerinde bir yamukluk bulunanlar fitne aramak ve keyiflerince yorumlamak için sadece anlamı benzeşiklerin ardına düşerler. Halbuki, onun gerçek yorumunu ancak Allah bilir. İlimde derinleşmiş olanlar da: "İnandık, hepsi Rabbimizdendir." derler. Bunları özü temiz olanlardan başkası düşünemez. "

Abdulbaki Gölpınarlı çevirisi : "Öyle bir Tanrı'dır ki sana kitap indirdi. Onun bir kısmı, mânası-apaçık âyetlerdir ve bunlar, kitabın temelidir. Diğer kısmıysa çeşitli mânalara benzerlik gösterir âyetlerdir. Yüreklerinde eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onları tevil etmek için mânaları açık olmayan âyetlere uyarlar. Halbuki onların tevilini ancak Allah bilir. Bilgide şüpheleri olmayacak kadar kuvvetli olanlarsa derler ki: Biz inandık ona, hepsi de Rabbimizdendir; bunu aklı tam olanlardan başkaları düşünemez"

Süleyman Ateş çevirisi : "Kitabı sana O indirdi. Onun bazı âyetleri muhkemdir (ki) onlar Kitabın anasıdır. Diğerleri de müteşâbih(birbirine benzeyen, sonucu tam bilinmeyen)dir. Kalblerinde eğrilik olanlar, fitne çıkarmak, uyardığı sonuca uğra(yıp belâlarını bul)mak için onun müteşâbih âyetlerinin ardına düşerler. Oysa onun te'vili(uyardığı sonucun ne zaman gerçekleşeceği)ni Allah'tan başka kimse bilmez. İlimde ileri gidenler: "Ona inandık, hepsi Rabbimiz katındandır" derler. Sağduyu sâhiplerinden başkası düşünüp öğüt almaz"

Muhammed Esed çevirisi : "İlahî kelâmın özü olan açık ve kesin hükümlü mesajlar ile müteşabihleri kapsayan bu ilahî kelâmı sana bahşeden O'dur. Kalpleri hakikatten sapmaya meyilli olanlar, sırf kafaları karıştır[acak şeyler bulmak için ve ona [keyfî] anlamlar yüklemek amacıyla ilahî kelâmın müteşabih olarak ifade edilen kısmına uyarlar; oysa Allah'tan başka kimse onun kesin anlamını bilemez. Bu yüzden bilgide derinleşenler şöyle derler: “Biz ona inanırız: [ilahî kelâmın] tümü Rabbimizdendir; derin kavrayış sahipleri dışında kimse bundan ders almasa da.” "

Bu noktada ya hepsi yanlış ya sadece Öztürk yanlış.

Sn. Veritas sorunuza güzel bir cevap vermiş. Belki Elmalılı çevirisinden aktardığı için dikkatinizi çekmemiş olabilir. Öztürk çevirisinden aktarıyorum sn. Veritasın yazdığı 7: 187. ayeti : "Ne zaman gelip çatacak diye kıyamet saatini soruyorlar sana. De ki: "Ona ilişkin bilgi Rabbim katındadır. Onu, vakti geldiğinde belirginleştirecek olan yalnız O'dur. Göklere de yere de ağır gelmiştir o. O, size ansızın gelecektir, başka değil." Sen onu iyice biliyormuşsun gibi sana soruyorlar. De ki: "O'na ilişkin bilgi Allah katındadır, fakat insanların çokları bilmiyorlar." "

Ancak ben sn. seyyahi'nin ifadelerine de katılmıyorum. Yani üstü kapalı ifadelerin araştırılmaması gerektiğinin öğütlendiği ifadesine. Gayb'ı yalnız Allah bilmekle birlikte o istediğine istediği bilgiyi de verebilir. İnsan içindeki merak duygusunu da tatmin etmelidir. Açıkcası beni ilgilendirmiyor kıamet ne zaman kopacak? dünya ne zaman yok olacak? bu dünya ile bedenimin işi benim kıyametim de bitecek. Bedenim toprağa verildiği gün ben Kıyam etmiş olacağım aynı zamanda. Ama gayb denilen şey sadece kıyametten müteşekkil değil. Nedense insanlar ne zaman öleceklerini araştırmazlar da kıyametin ne zaman kopacağı üzerine kafa patlatırlar. Gereksizlik beliki de bu noktada. Sonuçta bedeni ölümü yaşayacağımız kesinse bu toptan tüm insanlıkla birlikte olmuş ya da herkes hayatta iken biz ölmüşüz ne fark eder? Nihayetinde hepimiz aynı anda ölsek de "herkes yalnız başına ölmüyor mu?".

Katılmıyorum dedim. onu da tamamlayayım. Lokman süresinin 34. ayetinde "O kıyamet saatine ilişkin bilgi Allah katındadır. Yağmuru O yağdırır. O, rahimlerde olanı da bilir. Hiçbir benlik yarın ne kazanacağını bilmez. Ve hiçbir kimse hangi yerde öleceğini bilmez. Allah Alîm'dir, Habîr'dir. " (Öztürk çevirisi) deniyor. Yani burada 5 tane bilinmezden (gayb) söz ediliyor.
Kıyametsaati , yağmurun yağması, insanın ne zaman ve nerede oleceği, inanın gelecekte ne yapacağı ve çocuğun rahimdeki durumu.
Ancak biz bunlardan en azından ikisini bir şekilde biliyoruz. Yağmurun yağmasını biliyoruz. Meteoroloji denilen bir şey var. Şu gün su saatte suraya yağmur yağaca diyor. Çünkü var olan fiziki hali analiz edebiliyor. Ortada bu fiziki hal mevcut değilken bilemiyor, yani gelecek yıl bugün nereye ne miktarda yağış düşeceği şu an için bir bilinmez ama gelecek yıl 1 kasımda fiziki şartlar oluştuğunda bu bilinebilecek. Çocuğun ana rahmindeki durumunu da biliyoruz. Ultrason, renkli doppler, üç boyutlu ultrason bir çok yeni gelişme soz konusu. Hatta oyle ki, çocuğun cinsiyetini bile en başından ayarlayabilecek bir donanıma sahibiz insanlık olarak. Ama evet o çocuğun ileride nasıl birisi olacağını bilemiyoruz. Eski zamanlarda bu teknolojik imkan yokken kuranı yorumlayanlar çocuğun cinsiyetinin ne olacağıni ancak Allah bilir bu gaybtır diyorlardı. Eğer bugün hala bu ifadeyi icma olarak kabul edersek, son derece komik bir durum ortaya çıkmaz mı? Gelişen insanlığa nispet ayetlerin yorumu da değişir.



Saygılarımla.

« Son Düzenleme: Kasım 19, 2008, 01:44:29 ös Gönderen: skullG »


Kasım 19, 2008, 01:41:28 ös
Yanıtla #8
  • Ziyaretçi

Efendim, şimdi Kuran-ı Kerim, çevirilerinin hepsi doğrudur. Rahmetli Dedem, bu konularda epey bilgili biriydi. Ebced Hesabı'ndan anlar, Kuran-ı Kerim'in, çevirileri, anlam kaymalarının, en olmazlarını bilirdi. Neyse, benim ondan öğrendiğim şu: Arap Kabileleri arasında bile Kuran-ı Kerim'i farklı üsluplarla okuyanlar bulunur derdi. Sonraki okumalarımda bunun doğru olduğunu gördüm, mezhepler ortaya çıkmıştı, en azından, nedenlerden biri budur, mezheplerin ortaya çıkmasında. Yani amacım yeni bir tartışma başlatmak değil, yalnızca şive farklılığından kaynaklanan, çevirilerin anlam kayması, neyse ben bu konuları hiç sevmem, herkese selam.

Saygılarımla.


Kasım 19, 2008, 10:34:56 ös
Yanıtla #9
  • Seyirci
  • Yeni Katilimci
  • *
  • İleti: 9

Arkadaşlarım öncelikle birisi bana konu başlığının niye değitirildiğini ve satanizm ve masonluk başlığı altındaki yazıdan niye  bölündüğünü açıklayabilir mi?

Bakın Sayın arkadaşlarım sayın diyorum çünki hepiniz insansınız...Burada arapça diline hakim kimsenin bulunmadığından söz edilmiş şahsım 2 sene arapça tahsili yapmış TC imamhatip lisesinden mezun olmuş şuan itibariylede ilahiyat lisesi tahsilini gerçekleştirmekle uğraşmaktadır.Başından bu bilgileri size sunmakta fayda gördüm.İkincisine gelince Masonluğa,masonlara ve masonlukla alakalı her türlü sisteme yüzdeyüz derece zıt olmama rağmen Masonluk müessesesini aşağılayıcı veya hakaret bariz bir söz ağzımdan kesinlikle çıkarmamamla birlikte M.AKYOL adlı arkadaşım İslamın şeriat esasındaki müessese olan icma-ı ümmet ictihad esasına palavra diye nitelendirerek İslam hukukuna hakarette bulunmuş.Hani saygılı olucaktık bu sitede...sizin saygı anlayışınız bumu oluyor.

  Arapça çok geniş ve zor bir dildir.İmam-ı şaffi Muhammed bin İdris ben arapça biliyorum diyen kişi yalancı olmuştur demekte olup bu dilin zorluğuna ve çeşitlilğğine işaret etmektedir.Burada tartışılan mevzuya gelecek olursak şöyle bir misall verebiliriz:Türkçede nasıl değişik yörelerde farklı şiveler konuşulmakta,eşyalar farklı sözcüklerle nitelendirilmekteyse arapçadada öyle olup ayrıyetten bu durum daha da fazladır.Yüz insan sureti,yüz denizde yüz emir kipi,yüz kitap yüzü farklı bir örnek verecek olursak normal bildiğimiz etli ekmeğe bir yörede katmer deniliyorsa ve nasıl ki katmer etli ekmekse buraya yazmış olduğunuz bütün mealler aynı şeye işaret etmektedir.Gaybı Allah bilir,kıyamet günü,yağmurun ne zaman yağacağı,çocğun cinsiyetinin ne olacağını sadece ve sadece yüce Allahu teala bilir.Şimdi ki makinalarda yalnızca çocuğun cinsiyetinin v hava durumunun tahmini yapılır BİLİNMEZ!!!Zira çevremde bolca rastladığım bir durum erkek beklniyor kız oluyor yağmur yağacak deniliyor fıs çııyor vs.

Kabala,illimunati vs mevzular vardır.Bunlar gerçektir.Masonlarda bunların bir şekilde kolu olup hepsinin kökeninde şeytani ilhamlar yatmaktadır iki iki daha dört kardeşim neyi kimden saklamaya çalışıyorsunuz halk artık bunları yutmuyor.Herkesin neye hizmet ettiği de apaçık ortada sahte düşmanlar sahte taraflar kurmaca terör millet artık bunların bilincinde ama inandığınız şeye dua edinde bu millet ayaklanmasın ne mason kalır ne sabatay ne bilmem ne hepinizi duman ederler vallahi ederler billahi ederler...Herşey para değil parayla dünyayı yönetenler boşa aldanıyorlar emperyalizmden büyük Allah var o Allah ki bütün peygamberleri fakir,yoksul ve emekçiydi.Ve Allah onları insanlığa önder seçtiler.Kime seslendiğimi anlayanlar anladı sonra burada sayın seyyahi ne dedğiniz kime dediğiniz anlaşılmıyor fln yapmayın!
Size sesleniyorum öyle bi oraya bi buaya mesaj yazacak vaktimde yok açıkçası insansanız insanlığın dü,şmanı olan şeytana tapmaktan vazgeçin yoksa sizde şeytan olursunuz zira o cinlerdende olur insanlardan da...Siz insan olun ama esfeli safilin değil ahsen-i takviym insan olun ok?Mailim var bana sorusu olan,yardım eli uzatmamı isteyen birleri varsa msnmi eklesinler hadi Kalbinizin sahibi kimse ona emanet olun...!


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
5 Yanıt
13374 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 16, 2009, 11:51:41 ös
Gönderen: Veritas
1 Yanıt
4887 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 24, 2014, 12:53:56 öö
Gönderen: Melina
0 Yanıt
3225 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 15, 2009, 10:57:59 öö
Gönderen: karahan
1 Yanıt
3953 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 04, 2010, 01:54:54 ös
Gönderen: oasis
1 Yanıt
4504 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 10, 2010, 09:35:38 ös
Gönderen: Prenses Isabella
0 Yanıt
3973 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 31, 2010, 09:15:23 öö
Gönderen: Halsond
8 Yanıt
7821 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 12, 2019, 10:53:50 ös
Gönderen: karahan
4 Yanıt
6615 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 07, 2010, 11:27:33 ös
Gönderen: cardiffmonster
0 Yanıt
4160 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 02, 2010, 05:27:24 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3587 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 15, 2010, 06:44:27 ös
Gönderen: ceycet