Konuyu Karl Marx veya bir başka kişiye bağlamanın hiçbir gereği yok; istenirse o konu “Komünistler Mason Olabilir mi?” gibisinden ayrı bir başlık altında tartışılabilir.
Ben Sayın Tij’in bu başlık altındaki yazısını pek beğendim. Şu son zamanlardaki beğenip beğenmeme tartışması uzayıp gitti; o da eksilerde falan kalmış; ona bir + verdim. Ancak bu + Sayın Tij’in kendisine değil; onu tanımam; genel de değil, sadece bu başlık altındaki yazısınadır. (Sanırım çoğu kişi o eksileri kişiye yöneltmiş, ilgili yazıya değil.) Gerçi Sayın Tij ile uyuşmadığımız yönler de var. Elbette olacak.
Sayın Tij’in şu paragrafını aktarmak istiyorum:
"Acaba bir Mason neden kendi ülkesinden, ulusundan, kültüründen, gecmisinden, olan ama mason olmayan birini Harici görürde, kendi ülkesinden, ulusundan, kültüründen, gecmisinden olmayan bir masonu "kardes" olarak görür ve bilir?" Bu bir soru aslinda ama cevabida icinde sanirim.”
Buna benzer bir deyiş, M. Raif Ogan adlı antimasonik yazarın 1951 yılında basılmış “Türkiye’deki Masonluk - İç Yüzü ve Sırları” adlı kitapta geçiyordu.
Sayın Tij’in antimasonik bir yaklaşımı yok, bunu biliyoruz.
Burada konu o “kardeşlik” kavramının anlaşılabilmesi.
Bu kavram Masonluğa özgü değil. Daha birçok kurum, birçok topluluk kullanır bunu. En çok da dinlerde kullanılır. Amerika’daki siyahiler birbirlerine kardeş der.
Masonlukta, kişinin kendi kültüründen, kendi milletinden olmaya bir kişiyi sırf mason sıfatını taşıdığı için kardeş bilip, kendine asıl yakın olan ya da olması. sahiplenmesi gereken kişileri ötelemesi gibi bir durum yok. O kardeşlik evr8ensel amaç ve ülküde birleşmenin gereği olan bir kardeşlik. Eğer bu birleşme olamıyorsa, duyumsanamıyorsa, boş lâf, kardeşlik falan değil.
Dolayısıyla Sayın Tij’in sorusunun cevabı ne yazık ki kendi içinde değil. Kardeş demek başka, bunu kabullenmek başka, benimsemek başka, duyumsamak çok başka; elbette yaşamak da başka.
Dolayısıyla Sayın Tij’in dediği “Bu cevapta sudur, benim ülkemdeki türk ve müslüman bir mason icin, almanyadaki alman ve hiristiyan kardesi benden daha önde gelir, tipki benim icin alman bir iscinin türk patronumdan daha önce gelmesi gibi.” deyişi Masonluğun kardeşlik anlayışına pek uymuyor.
Sayın enelsır, konuyu çok güzel bir şekilde ortaya koymuştu: Önce ulusallık ve ulusal değerler, ancak ondan sonra evrensellik ve evrensel değerler çünkü öneki olmayınca sonraki yapaydır, göstermeliktir, uyduruktur.