Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Yahudilikte kavramlar ve semboller  (Okunma sayısı 61617 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Nisan 04, 2007, 11:04:47 ös
Yanıtla #20
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

lütfen boş verin
aksi takdirde o amacına ulaşmış olacak
bence görmiyelim


Nisan 04, 2007, 11:07:21 ös
Yanıtla #21
  • Ziyaretçi

Dogru soyluyorsunuz ama actiginiz faydali, bilgilendirici  topiclerin seviyeli kalmasini istiyoruz.


Nisan 04, 2007, 11:44:49 ös
Yanıtla #22
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

Dogru soyluyorsunuz ama actiginiz faydali, bilgilendirici  topiclerin seviyeli kalmasini istiyoruz.
size hak veriyorum


Nisan 05, 2007, 12:36:43 öö
Yanıtla #23
  • Seyirci
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 920
  • Cinsiyet: Bay

gül shemuel güll sadece ufuga bak unutmakı o orada.....
Taslar yerine oturabilecek mi ? İnşaasına basladıgımız yapı nasıl olur da yarım kalır ..


Nisan 05, 2007, 03:07:04 ös
Yanıtla #24
  • Ziyaretçi

Ne demek bu simdi?

"Yukarda Allah var ona gore konus" mu demek istedi?

Karistirmayin ortaligi bir durun arkadaslar. konumuza donelim yaaa...


Nisan 05, 2007, 10:52:53 ös
Yanıtla #25
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

gül shemuel güll sadece ufuga bak unutmakı o orada.....
gülüyorum
unutmadım onun orda olduğunu biliyorum
saol


Nisan 06, 2007, 01:50:06 ös
Yanıtla #26
  • Ziyaretçi

Ben size diyorum bu La_Merica da bisi var. Her konuyu fazla derinlemesine biliyor. Avatara bakarak Mason diyecem ama Mason yildizlarida vermemisler. Yani aralarina almamislar. Bu site onu Mason olarak tanimamissa, Mason degildir herhalde. Belkide Mason Mahfili ne Uyedir :)

Harun Yahya gibi suclama yaparak zorla konusturtmaktansa, sen konus dinliyelim. tanit kendini biraz arkadasim. :D

 Var bir ilginclik bu iste. Ayrica Nick ine bakilirsa, o da Amerikada yasiyor.


Nisan 07, 2007, 09:46:43 ös
Yanıtla #27
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

SHEMA YİSRAEL ADONAY ELOENU ADONAY EHAD.......BERASHİTH RAHİ ELOHİM SHEYEQUEBELO ISRAEL TORAH
KARDEŞİM ÇOK GÜZEL OLMUŞ...ELINE SAGLIK..KAYNAGINDA SAGLAM... 8)
Kaynağımı en sağlam şekilde bulmaya çalışıyorum
seninde eline sağlık beni yanlız bırakmıyorsun
boş bir insan olmadığını anlamıştım.
GÜZEL ÜLKEDE BULUŞMAK DİLEĞİYLE....


Nisan 07, 2007, 09:52:20 ös
Yanıtla #28
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

             TEFİLİN
"Onları işaret olarak elinin üstüne bağlayacaksın ve onlar, gözlerinin arasında, alnına bağ olacaktır." (Devarim 6:8)

Doğumunun Onüçüncü yıldönümüne ulaşmış her Yahudi erkek, dinsel erginliğe varmış sayılır ve Yahudi kimliğinin gerektirdiği tüm adet, gelenek, töre ve yasalara uymak zorunluluğu taşır. Bunlardan biri de Tefilin'dir.

Tefilin, Tora'nın öngördüğü mitsvaların en önemlilerindendir. Binlerce yıldır sevgi ve saygıyla uygulanmış ve günümüze kadar aynı önemi ve değeri koruyarak ulaşmıştır.

Tefilin Nedir?
Tefilin, deriden yapılmış ve yassı deri şeritlerle birbirine tutturulmuş siyah renkte iki kare kutucuktan oluşur. İçlerinde parşömen üzerine el yazması olarak, Tora'dan dört ayrı bölüm içeren dörder rulo bulunur. Bu parşömenlerin içerdiği Tora bölümleri şunlardır:

a) Şema (Devarim 6:4-9) Tanrı'nın tek olduğunu bildirir.

b) Veaya (Devarim 11:13-21) Tora'nın öğretilerini uygulayan kişiye Tanrı'nın yardım elini uzatacağını; buyruklarına karşı çıkanları da cezalandıracağını ifade eder.

c) Kadeş (Şemot 13:1-10) Her Yahudinin, Mısır'da esaretten kurtuluşunu daima hatırlaması gerektiğini belirtir.

d) Veaya (Şemot 13:11-16) Mısır'dan çıkışın ve Tanrı öğretilerinin çocuklarına aktarmanın her Yahudi için bir zorunluluk olduğunu ifade eder.

Tefilin iki parçadan meydana gelir ve bunlardan biri başa, diğeri ise kola bağlanır. Başa bağlanan tefiline Tefilin Şel Roş denir. Tefilin Şel Roş'un içinde yukarda bahsettiğimiz dört peraşa yazılmıştır. İkinci kutu ise sol pazu üzerine bağlanır. (Tefilin şel Yad) ve bir tek bölmesi vardır. Bu bölmeye de dört parşömen birlikte sarılarak, tek rulo halinde yerleştirilmiştir.

"Baş Tefilini"nin iki yan yüzeyine İbranice'deki "Şin" harfi basılmıştır ve bu Tefilin başa "Dalet" harfini andıran bir düğümle (Keşer) bağlanır. "El Tefilini"nin düğümü ise "Yod" harfi şeklindedir. Bu üç harfin birleşimi de (Ş-D-Y) "Şaday" (Kudret-Tanrı) sözcüğünü oluşturur. Bu harfler aynı zamanda "Şomer Dlatot Israel" (İsrail Kapılarının koruyucusu) sözlerinin baş harfleridir.


Tefilin Nasıl Takılır?
Tora, Tefilin'den dört ayrı kez söz ederse de Tefilin'in nasıl takılacağı konusunda ayrıntılı bilgi "Sözlü Yasalar"ın (Tora şe Bealpe) "Alaha le Moşe mi Sinay" (Moşe'ye Sinay'da verilen yasalar) bölümünde yer alır.

Bar Mitsva yaşına gelmiş bir Yahudi, düzenli olarak her sabah Tefilin takmalıdır:

Tefilin takan kişi ayakta durur. Önce, "Tefilin Şel Yad - El Tefilini"ni alıp sol kolunun üst bölümüne, kalbine dönük bir şekilde yerleştirir. Deri bağcıkların geçtiği ilik kutunun üst kısmına gelmelidir. Şeritleri bağlamaya başlamadan önce "Tefilin Beraha"sını okur.

"Baruh Ata Ad. Elo. Meleh Aolam Aşer Kideşanu Bemitsvotav Vetsivanu Leaniah Tefilin."

(Bizleri Emirleriyle kutsayan ve bize Tefilin takmamızı emreden, Evrenin yaratıcısı ve Kralımız, Tanrımız Mübarektir.)

Yukarıdaki Tefilin takma duasını okuyan kişi, şimdi de Tefilin'in uzantısı olan deri saplı bölüm üste gelecek şekilde, bağları kolun alt bölümüne yedi kere dolar ve kalan bağları avucuna sarar.

Şimdi sıra "Tefilin Şel Roş - Baş Tefilin"inindedir. Onu da, alnının üst kısmına yerleştirerek bağın uzantısındaki düğümün ense üstüne gelmesini sağlar. "Tefilin Şel Roş - Baş Tefilin" kutusunun alt kenarı saç köklerin altına düşmemeli ve iki gözün tam ortasına gelecek hizada durmalıdır.

Baş Tefilini'ni takar takmaz avucundaki bağları çözerek orta parmağına –önce parmağın alt boğumuna (avuca yakın), sonra orta boğumuna ve son olarak da gene alt boğuma olmak üzere– bağları üç kez dolar. Kalan bağları da gene avucuna sarar.

Tefilin takma işlemi hiçbir hareket veya sözle kesilmemelidir. Herhangi bir nedenle kesintiye uğradığında aşağıdaki Beraha okunur.

"Baruh Ata Ad. Elo. Meleh Aolam Aşer Kideşanu Bemitsvotav Vetsivanu Al Mitsvat Tefilin."
(Bizleri Emirleriyle kutsayan ve bize Tefilin Mitsvasını emreden, Evrenin yaratıcısı ve Kralımız, Tanrımız Mübarektir.)

Tefilin takılması tekniği değişik toplumlara göre küçük farklılıklar gösterebilir.


Tefila'dan Sonra
Tefilin'in çıkarılması ise şöyle olmalıdır:

Kişi gene ayaktadır. Önce orta parmağın üzerindeki bağlar açılır ve tekrar avuç içine sarılır. "Baş Tefilini" sol elle çıkarılarak şeritleri sarılır ve özel Tefilin kılıfına konur. Sora "El Tefilini" çıkarılır, bağları özenle sarılıp kılıfına yerleştirilir. Kabın sağ yanına Baş Tefilini'ni, soluna ise El Tefilini'ni yerleştirmek adettir.


Tefilin'e Ait Töre ve Yasalar
* İlk kez Tefilin takacak olan çocuğun Bar-Mitzva tarihinden iki ila üç ay önce çalıştırılıp Tefilin takma tekniğine alıştırılması adettir.

* Tefilin satın alınırken, güvenilir bir yerden alınmasına ve parşömenlerin tam yetkili bir Sofer tarafından elle yazılmış olmalarına dikkat edilmelidir. Gereken nitelikleri taşımayan Tefilin'ler kullanılmamalıdır.

* Tefilin sadece hafta içi günlerinde takılır. Şabat ve bayram günleri Tefilin takılmaz.

* Tefilin sabah duası (Tefilla) sırasında takılmalıdır. Adını da bu duadan almıştır. Ancak herhangi bir nedenden sabah takılamadıysa, gün batımından önce olması şartıyla gün içinde de takılabilir.

* El ve Baş Tefilinleri takılırken, bağların siyah renkli yüzlerinin üste gelmesine dikkat edilmelidir.

* Tefilin takma işlemi herhangi bir konuşma veya hareketle kesilmemelidir. Kabul edilebilir tek kesinti, Tefilin takmakta olan diğer bir kişinin duasına karşı söylenebilecek "Amen" sözcüğüdür.

* Solak olan kişi Tefilin'in sağ koluna bağlar.

* Tefilin çıplak kola ve çıplak başa bağlanmalı ve hiçbir giysi bölümü ona değmemelidir.

* Herhangi bir nedenle "El Tefilin"i takılamıyorsa sadece "Baş Tefilin"i takılmalıdır. Aynı kural aksi durum için de geçerlidir.

* Tefilin bir mezarlıkta veya temiz olmayan bir yerde takılamaz.

* Çok yakınını kaybeden bir kişi cenaze toprağa verilmeden Tefilin takamaz.

* Tefilin takmış olan kişi, taktığının daima bilincinde ve Tefilin'e saygılı olmalıdır.

* Tefilin, sabah dualarının tümü bitmedikçe çıkarılamaz.

* Sabah duası sırasında Tefilin'le birlikte Tallit de giyilmelidir. Önce Tallit giyilmeli, sonra Tefilinler takılmalıdır. Dua sonunda ise önce Tefilinler, sonra da Tallit çıkarılmalıdır.

* Tişa-Beav (Av ayının 9'u) gününde Tefilin sabah duasında değil de öğleden sonraki duada takılır. Zira 9 Av bir yas günüdür.

* Tefiline layık olduğu saygı gösterilmelidir. Eğer Tefilin kaza eseri yere düşerse oruç tutarak veya sadaka vererek kefaret ödenmelidir. Bu durumda bir Rabi'ye başvurulmalıdır.

* Tefilin ruloları da Kaşer (dinen temiz) bir hayvanın (tercihan dana) derisinden çok özel bir yöntemle imal edilirler. Bu kutuların şekli tam bir kare-küb olmalı ve kutularla deri bağlar özel bir boya ile siyah renge boyanmalıdır.

* Bilgelerin sözlerine göre, Tefilin takma emrini her gün uygulayan kişi, uzun bir yaşama ve Gelecek Dünya’ya erişmeye hak kazanır.

* Rabilere göre, Tefilin'in içindeki parşömenler birkaç yılda bir kontrol edilmelidir. Bu süre her yedi yılda bir –veya iki– kez olmalıdır.


Tefilin'de Sembolizm ve Felsefe
* Midraş'a göre bir erkeğin Yahudi dinine bağlılığını ispat etmesi için iki kanıt gerekmektedir. Bunların biri Berit, özel, kişisel ve kalıcıdır. Berit, erkekte yaşamı boyunca yer edecek bedensel bir işaret, bir akit belirtisidir. İkincisi ise Tefilin'dir. Bu da, Berit'in aksine, dıştan görülebilen ve iyice belirgin bir işaret, bir Tanrı'ya bağlılık kanıtıdır.

* El Tefilin'i, sol kola ve tam duyguların merkezi olan kalbe dönük olarak takılır ve uzantısındaki deri şeritler kola, ele ve orta parmağa bağlanır. İkinci tefilin ise düşünce merkezi olan başa takılır. Böylece, dikkat başa, kalbe ve ele çekilerek, kişinin düşüncesiyle, hisleriyle ve eylemleriyle kendini Tanrı'ya adaması gerektiği vurgulanır.

* Tefilin, düşünceyle mantığın duygudan daha güçlü olması gerektiğini öğretir. Ayrıca, insanın salt duygusal içgüdülere kapılmamasını sadece düşünce ve mantığa da bağımlı kalmamasını simgelerken, ikisini birlikte dengelice kullanması gerektiğini öğretir.

* Tefilin önce ele, sonra başa takılır. Bunun da sembolik anlamı şudur: "Kişi, Tanrı buyruklarını, fazlaca sorup düşünmeden önce yerine getirmeli sonra da anlamaya çalışmalıdır." Yani önce, fiilen eylemci olmalı, sonra düşünmeye yer vermelidir.

* El Tefilinini giysinin kol bölümleri gizleyebilir. Baş Tefilini ise tamamen açıkta ve belirgindir. Bunun da simgesel anlamı şudur: "Hareketlerinizi gizleyin ama düşünceleriniz açık ve belirgin olsun ki, fikirleriniz çevrenizi aydınlatsın."

* Tefilin'in dört duası, düşünceyi simgeleyen "Baş Tefilini"nde ayrı ayrı dört bölmede, eylemi simgeleyen "El Tefilini"nde ise tek bölmede tek rulo halindedir. Bu da bilgilerce şöyle yorumlanır: "Düşünceleri ve fikirleri farklı da olsa, tüm Yahudi halkı eylemlerinde tek vücut olup birleşmelidir. Tora buyruklarının icrasında da Tanrı emirleri bir bütün olarak aynen uygulanmalıdır.

* Tefilin'in bağları, kişinin fikren ve kalben Tanrı'ya sıkıca bağlı olduğunu simgeler. Ayrıca Tefilin'le gerçekleştirilen günlük "Bağlanma" eylemiyle de insan her sabah Tanrı'ya bağlılığını tazeler ve pekiştirir. Tefilin takmak, "Tanrı'nın adını" başına ve koluna işlemek demektir.

* Kutsal kitaplarda, Tanrı ile seçtiği kavim arasındaki mistik ilişkiden söz edilirken,bu ilişki sıklıkla iki sevgili veya karı-koca bağlılığına benzetilir. Tefilin de, işte bu ilişkinin simgesidir. Tefilin takan kişi, deri bağcıkları elinin orta parmağına –tıpkı evlilik yüzüğü gibi– sararken, Tora'daki şu bölümü okur:

"Ve ben senin ebedi nişanlın olacağım. Seni kendime doğrulukla, hakla ve rahmetle nişanlayacağım. Bağlılık ve sadakatle senin nişanlın olacağım ve sen Tanrı'yı tanıyacaksın." (Oşea 2:20-21).


Tefilin ve Mısır'dan Çıkış
Tefilin'in içindeki dört Tora paragrafının ilk ikisi "Şema" ve "Veaya" bölümleridir ve aynı zamanda mezuzanın içindeki parşömenin yazısını oluşturur. Diğer iki bölüm ise "Kadeş" ve "Veaya"dır ve Yahudilerin Mısır diyarında esaretten kurtuluşlarından söz eder.

Tefilin gibi güçlü bir sembolün Mısır'dan çıkış öyküsüyle bağıntılandırılmasının nedeni nedir? Bu soruyu, Mısır'dan çıkış öyküsünü yakından inceleyerek yanıtlamak mümkün:

Tanrı'nın Mısır ulusuna gönderdiği 10 bela, soyut kavramlara inanmakta zorluk çeken bir halk için güçlü bir kanıt oluşturmuştu. Bu sayede inanılmaz bir mucize gerçekleşmiş, özgürlüklerine kavuşan İsrailoğulları Tanrı'nın gücüne, şüpheye yer bırakmayan bir inançla bağlanmışlardı.

"On Emir"in metni şöyle başlar: "Ben sizi Mısır diyarında esaretten çıkaran efendiniz, Tanrınız'ım." Şabat ve bayram akşamlarının özel duası Kiduş da "Zeher le Yetsiat Mitsrayim" (Mısır'dan çıkışın anısına) sözlerini içerir.

Görüldüğü gibi, Mısır'dan çıkış öyküsü Yahudi halkı için unutulmayacak bir nirengi noktası niteliği taşır ve bu anı, her fırsatta tekrarlanır.


En Eski Tefilinler
Bugün İsrail Müzesi'nde görülebilen en eski Tefilinler, Ölü Deniz yakınlarındaki "Kumran" mağaralarında bulunanlardır.

1968 yılında ünlü arkeolog Yigael Yadin'in gerçekleştirdiği kazılarda ortaya çıkan bu Tefilinlerin şekilleri, yapımlarında kullanılan malzeme, parşömenler ve bağların nitelikleri Talmud'un belirttiği yasalara tıpatıp uymaktadır. Birinci yüzyılın ilk yarısına ait olduğu sanılan bu Tefilinler "Baş Tefilini" olup, dört ayrı rulo, dört ayrı bölmeye yerleşmiş olarak bulunmuşlardır. "Ölü Deniz Ruloları" adıyla da bilinen bu ruloların keşfi kullanıldıkları dönemin ibadet tarzı hakkında araştırmacıları aydınlatmış ve karanlıkta kalan bazı konulara ışık tutmuştu



Nisan 07, 2007, 09:55:06 ös
Yanıtla #29
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

                                      KETUBA

Ketuba, bir kadın ile bir erkeğin evlilik töreni yapıldıktan sonra, dini nikahı gerçekleştiren hahamın, iki tanık huzurunda damada imzalatıp, gelin tarafına teslim ettiği bir anlaşma belgesidir. Bu belge tam anlamıyla kadın lehine hazırlanmış bir sosyal akittir.

Ketuba Nedir?

Ketuba, bir kadın ile bir erkeğin evlilik töreni yapıldıktan sonra, dini nikahı gerçekleştiren hahamın, iki tanık huzurunda damada imzalatıp, gelin tarafına teslim ettiği bir anlaşma belgesidir. Bu belge tam anlamıyla kadın lehine hazırlanmış sosyal bir akittir.


Bu akitte, kocanın karısına karşı olan görev ve sorumluluğu göz önüne alınır ve kadının çıkarları gözetilir.

Bir boşanma veya vefat halinde de Ketuba kadının ekonomik durumunun ve yaşam düzeninin önceden güvenceye alınmasını sağlar.

Ketubanın bir diğer bağlayıcı özelliği de erkeğe istediği anda karısını kolaylıkla boşayamayacağını hatırlatmasıdır. Yani koca karısını boşamağa karar verdiği anda, ketubadaki şartları anımsayacak ve bu maddi yaptırım karşısında bu işten vazgeçecek ya da evliliğini tekrar gözden geçirmek fırsatını elde edebilecektir.

Temel Özellikler

Ketubanın hazırlanışında birtakım ana kurallar vardır;

*Ketuba, evlilik kontratıdır ve kocanın karısına karşı olan maddi yükümlülüklerini bildirir.

*Talmudik devirlerde, Rabenu Gerşom zamanında ketubanın sözlü olarak düzenlenmesi ve şahitler huzurunda ilan edilmesi yeterli sayılıyordu. Daha sonraki yıllarda kaleme alınan “Alaha”ya göre ise ketubanın yazılı olarak düzenlenmesine ve iki şahit huzurunda damada imzalatıldıktan sonra,gelin tarafına teslim edilmesine karar verilmiştir. “Alaha”ya göre, bu belge imzalanmadan çiftler birlikte yaşayamazlar. Aile kurulmuş sayılmaz.

*Standart ketuba, damadın şahitler önünde okunan şartları kabul etmesinden sonra imzalanan ketubadır.

*Ketubanın amacı kadının haklarını korumak ve evliliğin resmiyetini belgelemektir.

*Ketuba, “İkkar Ketuba” (Asıl ketuba) ve “Tosefet Ketuba” (Ek ketuba) olmak üzere ekler taşır.

*Asıl ketubada, boşanma halinde gelinin alması gereken en düşük boşanma tazminatı, Talmud’da belirlendiğine göre, eğer gelin bakire ise iki yüz gümüş sikke, dul ise yüz gümüş sikkedir.

*Tosefet Ketubayı eğer damat isterse asıl ketubaya eklettirir. Bu karısının ölümü halinde onun ailesine olan drahoma sorumluluğunu taşımaya devam etmeyi yükümlendiğini gösterir.

*Nednunya (Drahoma): Bir boşanma halinde, damada verilen bir drahomaya eşit bir miktarın geri ödenmesi, meblağın nominal değerde mi, yoksa enflasyona veya parasal dalgalanmalara göre mi geri ödeneceği, diğer normal borçların yöresel olarak nasıl işlem gördüğüyle kıyaslanır. Koca drahoma bedeli ile ticaret yapabildiğine göre, iade kıyaslanır. Koca drahoma bedeli ile ticaret yapabildiğine göre, iade halinde drahoma bedeline ek ödeme yapma olanağı vardır. Buna “Tosefet Nedunya” (Drahomaya eklenen meblağ) denir.

*Kadın bir boşanma halinde, herhangi bir nedenden ötürü veya gereksinimi olmadığı için, ketubanın öteki şartlarından vazgeçse bile, orada belirtilen drahoma meblağından feragat edemez. Çünkü o meblağı damada kadının ailesi vermiştir. Bu ailenin maddi varlığı niteliğindedir.

*Kadın ketubaya eklenen; örneğin ömür boyu geçiminin sağlanması, kendine özel mülkiyetler edinmesi ve bu gibi özel şartlardan isterse vazgeçebilir.

*Ketubanın kaybedilmesi, yeni bir akit düzenlenmesini zorunlu kılar. Bu zorunluluk yine kadının lehine alınmış bir karardır.

*Resmi boşanma kararı, Bet Din’ce (dini mahkeme) konulan ketuba kaidelerini dinsel açıdan geçersiz kılmaz.

Şimdiye kadar incelenen ketubanın ana şartlarıdır. Talmudik dönemlerden günümüze kadar süregelen ketuba kuramsal açıdan her yeni evlenen Yahudi çiftine sunulan bir evlilik anlaşmasıdır.

Ketuba aynı dinden olmayan çiftlere verilemeyeceğine göre karışık evlilikleri ve asimilasyonu engellemeye yardımcı olacaktır. Çünkü verilen belge dini bir nikah cüzdanı niteliğindedir.

Biçim Açısından Ketuba

Eski devirlerde ketubalar, parşömen kağıtlar üzerine, el yazması olup, kenarları özel olarak süslenirdi. Hiçbir ketuba diğerine benzemez, hepsi süsleme sanatı ve yazı yönünden değişik özellikler taşırdı. Süslemeler Judaik simgeler, gelin ve damat figürleri, aile armaları resmedilir, güzel ve karakteristik yazılarla, dualar da eklenirdi.

Bazan ketubada resmedilen Biblik sahneler, gelinin ve damadın adını simgelerdi. Örneğin; ketubada resmedilen Yosef’in yaşamından bir sahne, damadın isminin Yosef olduğunun işaretiydi.

Güncel Açıdan ketuba

Eğer ketubayı güncel açıdan değerlendirecek olursak, temelde olmamakla beraber, ayrıntıda çağdaş hayata uygun birtakım yeniliklerin göze çarptığı görülmektedir. Drahoma ve tazminat meblağları günümüzde çiftlerin yaşadıkları ülkelerin para birimine göre ve yaşam şartlarına uygun olarak kaydı geçirilmektedir.

Meblağlar düğünde yüksek sesle okunmamakta, sadece iki şahit eşliğinde damada imzalattırılmaktadır. Oysa İsrail’de bu gelenek sürdürülmekte ve ketubanın tümü yüksek sesle okunmaktadır.

Bugün çiftler yaşadıkları ülkelerin vatandaşları olarak, o ülkenin medeni kanunları uyarınca resmi nikah akdi de imzaladıkları için, boşanma halinde ilgili mahkemeye ketubayı maddi delil olarak gösterebilmektedirler. Kısacası ketuba; kanıt olma niteliği taşıyan bir belgedir.

Bugünkü uygulamada İsrail devletinde veya Diaspora’da evlenen çiftler için ketuba şartlarında hiçbir farklılık yoktur ve eğer istenirse ek maddeler ilave edilebilir.

5725/1965 yılında İsrail’de yürürlüğe konulan bir kanunla, boşanma halinde ketuba, kadının nafakasını ve drahomasını teminat altına alan resmi bir belge olarak kabul edilmiştir.

Günümüzde ketubalar standart, matbaada basılmış, birbirinin aynı olan kağıtlar halini almıştır. Arada bırakılan boşluklar, yetkililerce doldurulmaktadır. Böylece eski devirlerde bir sanat halini alan el yazması ketubalar tarihe karışmış, eski ketubalar ise antika değeri kazanmışlardır.

Günümüzde ketubaya konan ek bir maddede karısı hayattayken bir erkeğin başka bir kadınla evlenemeyeceği yazılır.

Sefarad ve Aşkenaz da olsa Yahudi toplumlarında geçmişte ve günümüzde ufak tefek biçimsel farklılıklara rağmen ketuba aynı amaca yöneliktir.

Bu durum, ketuba olgusunun coğrafi yöre ve öteki gelenek farklarından etkilenmeksizin, Yahudi dinine mensup olanların tümü tarafından kabul gördüğünün kanıtı olsa gerektir.

Türk Yahudi Toplumunda Ketuba

İsrail’de başkaca bir evlenme akdi olmadığı için ketuba yasal bağlayıcıdır. Türkiye'deki Yahudi toplumunda ise bu bağlayıcılık Bet Din tarafından konular kurallar gereğince yine çok etkin olmakla birlikte, medeni kanunla evlenmiş olan çiftler, boşanmaya karar verdikleri takdirde Türk Medeni Kanununun öngördüğü şartlar çerçevesinde ve hukuki anlamda boşanmaktadırlar. Medeni Kanunun geçerliliği nedeniyle Ketuba şartları dinsel kuralların içerdiği biçimde uygulanamadığı gibi, ketubanın yaptırım gücü de Medeni Kanun çerçevesinde değerlendirilme durumundadır.

Çiftler boşanma şartlarını T.C.Mahkemelerinde daha önce belirledikleri için; kadın ketuba meblağlarına, birincil derecede bağlı kalmayı düşünmeksizin evliliğini bitirebilmektedir. Yine de ketubanın bir yüzünde metnin tam bir Türkçe çevirisi olduğu için, istediği takdirde bunu mahkemeye maddi delil olarak ileri sürebilmektedir.

Ketuba’nın İşlevi

Ketubanın günümüzde ve cemaatimiz içinde en belirgin bağlayıcı işlevi aile sicili görevi görmesidir. Bu itibarla çiftin doğan erkek çocuklarının Brit-Mila töreni, Bar-Mitzva ve Bat-Mitzva törenleri, evlilik törenlerinin yapılabilmesi için Hahambaşılık’ta bulunan kayıtların incelenmesi ve tam olması halinde bu törenlerin gerçekleştirilebilmesi için Reşut (İzin belgesi) verilmesidir. Ketubada dün de, bugün de, İsrail’de de, yaşadığımız ülkede de kadının erkeğine karşı olan görevlerini bildiren hiçbir madde yoktur.

Genel bir yorum yapılacak olursa, geçmişte kadının geleceğine yönelik sosyo-ekonomik şartları güvenceye alan ketuba, uygulamada dini düğün töreni sırasında verilen bir birliktelik ispatı belgesi halini almıştır.

Zaten bugünkü modern çağda, Yahudi kızları, ilerinin örnek Yahudi eşleri ve anneleri olacakları göz önüne alınarak eğitilmekte ve çağdaş bir kadının olması gerektiği gibi, hayatta kendine yetebilecek bir şekilde hazırlanmaktadırlar.

Dolayısıyla günümüzün kadın erkek eşitliği göz önüne alınırsa, kadının evlenirken eşini geleceğinin bir garantisi ya da maddi unsurlar kaynağı gibi görmeyip, hayatta eşit şartlarla omuz omuza mücadele verecektir. Hiç temenni edilmese de ayrılık gerektiğinde, evliliklerin ürünü olan çocukları perişan etmemek şartıyla kadının kocasından olmadık veya aşırı isteklerde bulunmaması, çağdaş ve kendini bilen kadınlarımıza düşen görevlerdir.

Bugünkü evliliklere karşılıklı güven, dayanışma ve sevgiyle başlamak ve bu duyguyla evliliği yürütmek, ketubanın en güzel ve en mükemmel hale gelmiş şeklidir.

Sonuç Olarak

Ketuba, Yahudi çiftinin, dinsel evlilik belgesidir. Mutlu bir aile yaşamının başlangıç noktası olarak en iyi toplumsal dileklerin somutlaşmış biçimidir ve Yahudi toplumu için vazgeçilmezdir.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
2 Yanıt
7125 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 28, 2007, 01:42:54 öö
Gönderen: shemuel
19 Yanıt
8609 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 30, 2007, 10:36:52 ös
Gönderen: shemuel
17 Yanıt
24638 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 05, 2009, 02:56:12 ös
Gönderen: ADAM
57 Yanıt
33215 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 31, 2010, 03:21:37 öö
Gönderen: Belial
5 Yanıt
8319 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 14, 2008, 08:59:21 ös
Gönderen: Prenses Isabella
8 Yanıt
13521 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 27, 2008, 02:06:13 öö
Gönderen: Fraternis
12 Yanıt
25672 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 17, 2011, 08:04:42 ös
Gönderen: AMON RA
2 Yanıt
9121 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 16, 2010, 12:54:34 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
7979 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 06, 2011, 11:43:04 ös
Gönderen: AQUA
10 Yanıt
5225 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 15, 2015, 12:56:30 ös
Gönderen: egeran