Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Hayat Bir Armağandır  (Okunma sayısı 2247 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Şubat 22, 2015, 03:39:51 öö
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 2105
  • Cinsiyet: Bay
    • Masonluk ve Masonlar

Hayatın en büyük sırrı- ve bunu asla unutma -bir armağan olmasıdır.Bunu anladığında pekçokşey açıklığa kavuşacaktır. İyiye veya kötüyekullanabilirsin veya boşa harcayabilirsin. Bu sana bağlı.Sorumluluk bireye aittir.Bunu anladığın zaman tetikte ve farkında olmaya başlarsın.İlk kez canlanırsın.



ARAYIŞ EGONUN HASTALIĞIDIR

Arayışa karşı derin bir eğilim vardır Ve öyle bir ruh hali vardır ki elde ettiğin ne olursa olsun seni tatmin etmez.Yine arayışa giriyorsun.Arayış burada ve şimdide kalmana izin vermiyor çünkü seni hep başka bir yere götürüyor.Arayan içeride ama hırs içinde hareket ederek dışarıda kendisini tatmin edecek bir şeyler aranıyor.Bu asla gerçekleşmeyecek. Hiç olmadıki. Eğer yolu sormaya devam edersen tekrar tekrar geleceğiyaratmaya çalışıyor olursun.Anlık yaşa, beyni işin içinekarıştırma; Zamanla, içindeki ışığa alıştıkça, kaynağının senolduğunu göreceksin. Arayan, aranandır.O zaman hazinenin içinde olduğunu göreceksin ve bütün sorun senin onu dışarıda aramandan kaynaklanıyordu. Sen ihtiyacın olan her şeyiüzerinde taşıyorsun. Bak.şu anda her yerden yaşam fışkırıyor.Bir anlık bir bakış - ve yol yordam yöntem sormanın ne kadar anlamsız olduğunu görüp güleceksin. Arayanı ara, bırak arayan aranana dönüGsün.



BEYİN SENİN MUTSUZLUĞUNUN TOPLAMIDIR

Kimsenin mutlu olma hakkı diye bir şeyi yok.Mutluluğun peşinde koşulmaz.Beyin senin mutsuzluğunun toplamıdır.Beyin senin mutsuz geçmişinin toplamıdır.Ve beyin aramaya, peşinde koşmaya çalışır, sen de ıskalarsın.Mutluluğu unutunca aniden mutlu olursun. Huzuru unutunca birden karşına çıkar. Aslında hep senin yanındaydı, ama sen orada değildin. Sen düşünüyordun: Gelecekte erişilecek bir hedef var,senin aklın gelecekteydi ve halbuki mutluluk tıpkı çiçeklerin parfümü gibi çevrende dolanıyordu. Mutluluğu boşver.Yaşam bir armağan olarak verilmiş; mutluluk da öyle olacak.Kendini serbest bırakınca onları görüp hissedebiliyorsun,çünkü rahatlıyorsun.Tamamen gevşeyip rahatladığında,hiçbirşey yapmadığında, hiçbiryere gitmediğinde, hiçbir hedefi, amacı düşünmediğinde, ok değil de yay gibi olduğunda, gevşek ve rahat olduğunda - oradadır.Mutsuz olmak istiyorsan iyice uğraş



YAŞAM FARKINDALIKLA ANLAM KAZANIR

Farkındalığı yüksek olan bir insan için herşey ilk kez yaşanır, ve farkındalığı yüksek olan bir insan herşeyi - ilk kez yapıyor bile olsa - mükemmel yapar. Becerikliliği geçmişten değil bugünden kaynaklanır.Yaşam bir teknoloji, bir bilim değildir; yaşam bir sanattır - hatta ona bir içgüdü bile diyebiliriz. Onu hissetmen gerekir. Tıpkı ipte dengeyi tutturan cambazlar gibi.



KENDİNİ GELİŞTİRME YERİNE ANDA YAŞAMAK

Kendini geliştirmek sana sadece bir yanılgı sunar: birşeylerin olduğu, birşeyler yaptığın, harika birşeylerin olacağı yanılgısı; bugün olmasa da yarın birşeylerin olacağı.AYDINLANMA BiR SANiYEDE GERÇEKLEŞİR.Neden? -çünkü sen zaten aydınlanmışsın.Sadece bunu unuttun. Hatırlatılması gerekiyor, hepsi bu.geçmiş karmalara kafayı yormana gerek yok; hepsi birer rüya idi.Uyanırsan hepsi sona erecek.




YAŞAMI ERTELEME

Ertelemek intihar etmektir.Kendini yavaş yavaş zehirliyorsun. Ertelemeye devam edersen şimdi buradaki yaşamı kaçırırsın.Yaşam harika sürprizlerle doludur.Camları, kapıları aç!Bu hapishaneden çık, göğün altında dur. Yeniden hisset! Düşünmek işe yaramaz.Ancak hissetmek seni kendi dışına çıkarır -ve sen hissetmekten korkuyorsun, düşününce rahat ediyorsun ve hissetmekten ürküyorsun çünkü hissetmek seni dışarı çıkaracak. Seni yeniden hayatın akıntısına sokacak.Denize akan nehrin içinde olacaksın.Daha çok hisset, daha az düşün,ve yavaş yavaş göreceksin ki ne kadar çok hissedersen o kadar çok rahatlarsın


FARKINDALIK

Önce bedeni izle, çünkü o daha kabadır, daha kolay izlenir fazla farkındalık gerektirmez. Onun püf noktasını yakaladıktan sonra beyni izlemeye başla. Tanıklık ettiğin her ne ise sen o değilsin.Sen tanık bilinçsin. Beden, ve beyin de, tanık olduğunda uzağında kalırlar. Aniden orada belirirsin - bedensiz ve beyinsiz... saf bilinç, sadece saflık, masumiyet, bir ayna gibi.Mutluluk yaratıcılıktan doğar.Birşey yaratmazsan mutlu olman imkansızdır.İçsel varlığına eriş. Bedene veya beyne ait olmayana eriş, sonra akmaya baGla. İçsel varlığın ne şekilde istiyorsa ona göre ak.

BEYNİNDEKİ İÇ SESİ DİNLEME KALBİNDEKİ ÖZÜ BUL

Herkes sürüklenip manipüle ediliyor,o yüzden kimse ne olduğunu bilmiyor. Hep gerçekten yapmak istediklerini unutuyorsun.Gerçek bir insan kendisini mutlu eden şeyleri yapacak cesarete sahiptir.Kendi içsel dürtülerine karşı dikkatli ol, onların farkında ol.Onları hiç göz ardı etme, yoksa mutsuz olursun.Gerçekten neyi istediğini bilmiyorsan, o zaman herşey dikkatini dağıtabilir, bir o yöne bir bu yöne savrulursun.
Sen doğallığını, gerçek ortamını bulamazsan mutlu olamazsın. Sana zorla kabul ettirilmiş olan davranış biçimlerini bırakman ve kendi içindeki ateşi keşfetmen gerekiyor.Eğer tam olarak ne istediğini biliyorsan o zaman tüm yaşam ve tüm dünya etrafında sürer gider.Dikkatin dağılmaz.

GERÇEK İSTEKLERİNİ BUL

Her ne istiyorsan, bu senin kendi isteğin mi? o istek? Ve sonra o sesin kime ait olduğunu bulup çıkarmaya çalıŞ.Eğer sessizce dinlersen şaşıracaksın: Baban, "Zengin ol!" diyor. Ağabeyin, öğretmenlerin, komşuların, hepsi farklı şeylersöylüyorlar. İçinde Çılgın bir kalabalık var.Başkalarından öğrendiklerin senin doğal halin değil: sil gitsin. Senin bilinçli bir farkındalığa ihtiyacın var; bununla eskiyi silip yeni bir sayfa açabilirsin.Ancak o zaman kalbinin sesini duyabileceksin.Şimdi vicdan dediğin şey aslında vicdan değil. Onun yerine geçen bir şey - yalancı vicdan, uyduruk, sahte. Ondan kurtul! Ve bunu yapınca onun arkasına saklanmış seni bekleyen gerçek vicdanını görebileceksin. Bu vicdanı fark ettiğin anda yaşamın bir yön kazanır


PARA MUTLULUK GETİRMEZ SADECE ARAÇTIR

Para konusunda fazla endişelenme,Çünkü mutluluğun önündeki en büyük engel o. İşin en ironik olan yanı da insanlar paraları olunca mutlu olacaklarını sanıyorlar. Paranın mutlulukla hiçbir ilgisi yok. Eğer mutluysan ve paran varsa onu mutluluk adına harcayabilirsin. Eğer mutsuzsan ve paran varsa o parayı daha da mutsuz olmak için kullanırsın.Para sadece bir araç. Eğer mutluysan ve paran varsa daha mutlu olursun. Eğer mutsuzsan ve paran varsa daha mutsuz olursun.Parayı görünce kendini kaybediyorsun; hemen değişmeye hazırsın.



VİCDAN YERİNE BİLİNÇ

Vicdan sahte bir fenomendir. Bilinç sana aittir.Sen bilinçli isen doğru olanı yaparsın çünkü hareketlerin bilinçlidir, ve bilinçli bir hareket asla zarar vermez.Bu farkındalık sayesinde davranışların doğal olarak iyidir. Tekrarlıyorum: doğal olarak. Dünyada herkes öfke, şiddet, saldırganlık, kıskançlık ve sahiplenme duygusu ile dolu; herkes sahte, numaracı, ve herkes ikiyüzlü - dünya böyle.İlk önce "Gerçek yüzüm nedir?"in cevabını bilmek gerekir ve bu zahmetli bir iştir çünkü sahte yüzler uzun bir sıra oluşturur ve aralarında kaybolursun. Bazen "İşte benim esas yüzüm" dersin. Ama derinine inince bunun da sahte olduğunu görürsün, belki diğerlerinden eski olduğundan gerçek gibi görünmüştür gözüne.


DOĞRU RUH HALİ

Beyin hakkında ilk bilinmesi gereken, gevezeliğidir.Beyin Yaşayan geleceği ele geçirmek isteyen ölü geçmiştir.Buna karşı tetikte olman yeterli.Unutma, ne zaman elinde iki seçenek olsa yenisini seçmelisin, daha zor olanı, daha fazla farkındalık isteyeni.Eğer başkalarını kontrol etme peşindeysen hep beyninin kontrolünde kalırsın. Milleti kontrol etme hevesinden vazgeç.

Yaşamın en temel kurallarından birine göre eğer korkarsan karşındakine seni daha da korkutacak enerjiyi verirsin Korkarsan onun içinde seni bastırmak, ödünü patlatmak için derin bir arzu doğar. Korkmazsan karşındakindeki bu arzu yokolur gider. Bu sadece insanlar değil hayvanlar için de geçerlidir.Yaşamda da kural aynı: hayaletleri düşünürsen mutlaka çıkagelirler

Düşmanlara kafayı takarsan onları yaratırsın; dostları düşünürsen gelirler. Seversen etrafın sevgiyle dolar; nefret edersen nefret dolar. Her düşündüğün bir şekilde gerçekleşir.Hiçbirşey düşünmezsen başına hiçbirşey gelmez.Sana bunu şöyle anlatayım: eğer yapmak istiyorsan egoda yaşarsın, ve kurtlar çevreni sarar, ve başın dertten kurtulmaz.Egodan vazgeçersen, yapıcı olma fikrinden kurtulur, kendini bırakıp rahatlarsan O zaman birşeyler olur.


EGODAN KURTULMAK İÇİN SOSYALLEŞ

Yalnız bir adam, tekbaşına kalmışsa, çirkindir.Yaşam sevgidir, yaşam akıcılıktır, karşılıklı alıp vermek ve paylaşmaktır. Egodan vazgeçmek istiyorsan bunun en iyi yolu insanlarla birlikte yaşayıp dertlerine-neşelerine ortak olmaktır BaŞkalarına ilgi duy,sorunlarıyla ilgilen, ve o zaman ego kendiliğinden yokolacak. Ego ortada olmayınca da kiŞi özgür kalır.Birisini sevdiğinde yaptığın sadece onlara sevgi vermek değildir - verirken sen de yücelirsin. Seninle diğer kişi arasında sevgi akışı olunca ikiniz de bundan yararlanırsınız. Bu şekilde kendini bulursun. Daha çok sev,daha az sevince sen de daha azalırsın.Sen hep sevgin ile düz orantılısın.Sevginin boyutu ile varlığının boyutu birbirine eşittir




CİDDİYET YERİNE NEŞE

Ciddiyet egoya aittir, aynı hastalığın belirtisidir. Gülmek ise egosuzluktur. Ciddiyet yitirilirse hiçbirşey kaybolmaz - hatta insan daha sağlıklı olur.Ama kahkaha kalmazsa herşey yitirilir. Varlığının tüm coşkusu aniden uçup gider; renksiz, monoton, ölü gibi olursun.Gülmek çiçek açmaktır.İnsan tüm hayatı boyunca gülmeli.Her türlü durumda gülebilirsen, herşeyin üstesinden gelebilirsin.Gününü gülerek başla ve bitir, ve zamanla göreceksin ki, bu ikisinin arasında gittikçe daha fazla kahkahaatıyorsun.Zaten herşey elinden alınacak; ölüm senden her Geyi alacak.Ölüm kapını vurmadan önce paylaş - neyin varsa. Güzel Garkı mı söylüyorsun? - söyle, paylaş. Resme mi yeteneğin var? resim yap, paylaş. Dans etmeyi mi seviyorsun? - git dans et, paylaş. Her neyin varsa paylaşacak bir dolu şeyin var. Dünyada kal, ama yine de maddiyatçı olma - işte iki zıt nokta arasında yaşamanın, kendini dengelemenin sırrı, işin püf noktası burada. Şimdi bu dünyada kal, ve yoluna devam et, ve benliğinden kahkahayı eksik etme



YAŞAM HİSSETMEKLE MÜMKÜNDÜR

Varoluş sadece kendini bırakmayı anlar. Eğer kendini bırakırsan elde edersin.Varoluş vermeye hazır, ama sen almaya hazır değilsin, çünkü onu nasıl kaparım şeklinde düşünüyorsun. Varoluş sana armağanlar sunuyor; onları kapamazsın, fethedemezsin, elde edemezsin.Hiçbirşey yapılamaz.Şölen hazır zaten - sen de davetlisin. Ön kapıdan girebilirsin. Ama sen aptalsın, arka kapıdan girmeye çalışıyorsun,ve varoluşun arka kapısı yok. Sen bir hırsız gibi girmeye uğraşıyorsun. Ön kapı sana açık, ve ev sahibi seni karşılamak üzere merdivenlerde bekliyor, ve sen hala hırsız gibi arka kapıdan girme çabasındasın.Hissetmek güzeldirve eğer çevreni saran hisler var ise o zaman düşünmek yanlış olmaz. Eğer düşünceler hislere yol açıyorsa - harika; bu doğrudur. Radar görevi yaparlar. Hislerin ilerlemesi için yolu açarlar.Hisleri tehlikelerden korurlar. Böylece hisler başına gelecekleri bilir, ve biraz plan yapabilirler. Bu açıdan düşünmek iyidir! Ama ancak hizmet verirse.onun dışında değil



SEVGİ YAKINLIK GETİRİR

Seversen eğer, varoluş ile derin bir yakınlık içinde olursun. Kuşlar yanına daha fazla yaklaşır. Hayvanlar senden ürkmez - buna gerek kalmaz. İnsan korkuyu kafası ile yaratır. Kalbinde ise tekrar evren ile bütünleşir.Varoluşun dili budur: hisler. Mantık insanoğlunun dilidir, varoluşun değil - yerel bir fenomen, evrensel değil. Hisler esas dildir, Hisleri anlıyorsan bütünü de anlarsın.Bu, sevgidir. Kimse sevgiden korkmaz, kuşlar bile. Ve onlar kesinlikle sizden daha fazlasını hissederler çünkü düşünebilmek için herhangi bir malzemeleri, yeterli beyinleri yok.Sen titreşimler yayarsın.Kızdığında titreşim yayıyorsun.Arzu dolu olduğunda da öyle. Severken titreşim yayıyorsun. Bu titreşimler evrensel dil - tüm varoluş tarafından anlaşılıyorlar




SEVGİ TÜM DUYGULARIN MERKEZİDİR

Tüm duygular sevgiye bağlıdır.Eğer sevmezsen zamanla bütün diğer duyguların körelir. Seversen hepsi yeniden canlanır. Ve unutma, bütün duygularından bahsediyorum; olumlu, olumsuz, hepsi.Sevdiğin zaman nefret de etmeye başlarsın, öfke de duyarsın,üzülürsün de, sevinirsinde.Sevince tüm duyguların yeniden canlanır.Seversen mutlu da olursun, kederli de.Tüm duygular patlama yapar; bir volkan patlar ve insan korkar. O yüzden insanoğlu bu volkana dokunmamak en iyisi diye karar vermiştir. Ama bilenler derler ki, olumsuzluktan korkmayın. Olumlunun yanında olumsuz da olacaktır, tıpkı bir gölge gibi.

Bir kıza gidip "hemen seninle çıkmak istiyorum" diyemezsin. Bu çok direkt, çok kaba, çok alçaltıcı olur. Bir kıza karşı daha incelikli davranman icap eder. Biraz daha dolaylı olmak gerekir.Sabır gerekir.O fikir ortada yoksa o zaman sadece o kızla beraber olmanın keyfini yaşarsın. Bir gün onunla çıkacaksındır, ama sırası gelince.




SEVGİ İLE BAĞIMLILIK(SAHTE SEVGİ) FARKLIDIR

Bağımlılık kadar, sahiplenmek kadar zehirli hiçbirŞey yoktur. SEVGİ, diğerinin önemi karşısında senin eridiğin anlamına gelir; diğerine öyle güvenirsin ki kendi benliğin olmasa da olur -onu bir kenara koyabilirsin. Diğerine o kadar güvenirsin ki düşünmeye gerek kalmaz, çünkü düşünmek ancak ortada şüphe varsa gerekli olur.Güvenin tamdır, eksiksizdir.SEVGİ der ki, birbirinizin içinde eriyin; EGO der ki, bırak o sana boyun eğsin, onu sana ait olmaya zorla, özgür dolaşmasına izin verme. Sözde aşıklar işte bu yüzden birbirlerini öldürürler - onlar zehirlidir.Sahiplendiğin zaman öldürüyorsun. Diğeri ancak özgürse karşılık verebilir, ama sen özgürlüğe izin veremezsin çünkü aşık değilsin.Eğer korkar ve onu hapsetmeye kalkışırsan o zaman bu kıskançlığa girer ve öldürücü olur..


Osho
Gnothi Seauton

Yaşamak, kendini adam etmektir. Zeka ve bilgiyi kullanarak, etinden, kemiğinden kendi heykelini yapmaktır. - Goethe


Şubat 22, 2015, 11:38:42 ös
Yanıtla #1
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 147
  • Cinsiyet: Bay

Bu güzel paylaşım için teşekkür ederim.
Saygılarımla.


Şubat 22, 2015, 11:39:47 ös
Yanıtla #2
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 2105
  • Cinsiyet: Bay
    • Masonluk ve Masonlar

Bu güzel paylaşım için teşekkür ederim.

Yorumunuz için ben teşekkür ederim.

Saygılar...
Gnothi Seauton

Yaşamak, kendini adam etmektir. Zeka ve bilgiyi kullanarak, etinden, kemiğinden kendi heykelini yapmaktır. - Goethe


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
8 Yanıt
5325 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 15, 2008, 09:54:05 ös
Gönderen: Lux_e_Tenebris
1 Yanıt
3308 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 06, 2008, 01:29:17 ös
Gönderen: Bra
0 Yanıt
3925 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 20, 2010, 09:34:02 öö
Gönderen: ceycet
1 Yanıt
4279 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 05, 2012, 06:56:32 ös
Gönderen: hypatia
0 Yanıt
2199 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 19, 2012, 02:19:41 ös
Gönderen: peacewings
0 Yanıt
1546 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 16, 2013, 09:53:20 ös
Gönderen: Melina
Hayat

Başlatan President Benim Siirlerim

0 Yanıt
1431 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 07, 2014, 11:35:39 ös
Gönderen: President
0 Yanıt
1412 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 28, 2014, 10:37:28 ös
Gönderen: KEMAL_7
3 Yanıt
2817 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 01, 2017, 01:20:38 ös
Gönderen: Alşah
0 Yanıt
1197 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 30, 2015, 10:27:07 ös
Gönderen: kerberos