Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Bir Tapınak Yapıldı - 19  (Okunma sayısı 3234 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 07, 2010, 03:31:59 ös
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Sıkılmıştım.

Epeydir konuşuyorlardı. Bana sorarsanız ya havanda su dövüyor ya da incir çekirdeğini doldurmaz tartışmalar yapıyorlardı. Biz inşaatçıydık. Pratiktik. Çalışkandık. Üreticiydik. Zamanı değerlendirirdik. Onlar ise bana göre zamanı boşa harcıyor, ipe sapa gelir bir iş yapmıyorlardı. Kendilerine soramıyordum ama sanırım benim yanım sıra oturmuş kardeşlerim de bu bitmez tükenmez konuşmaları izleyip dinlemekten sıkılmıştı.

Neden sonra Süleyman görüşmelere son vererek, «Adoniram, emaneti getirdin mi? Yanında mı?» diye seslendi.

Adoniram oturduğu yerden kalktı, «Evet. İzninizle teslim edeyim.» dedi.

Süleyman ona gelmesi için eliyle işaret etti. Adoniram da yanına giderek koynundan çıkardığı altın anahtarı tahtın önüne bıraktı. Saygı ile eğilerek çekilip, yerine döndü.

Süleyman anahtarı aldı. Bir süre durdu, hiçbir şey demedi. Neden sonra Akizar’ı yanına çağırdı. «Bana irice, işlenmemiş ama sağlam bir taş, ağır bir çekiç ve büyük bir keski getirilsin.» dedi.

Akizar eğilerek kralı selâmladıktan sonra kapıya seğirtti. Buyruğunu dışarıdaki koruyucuya iletti.

Az sonra kapıya vuruldu. Kapının hemen yanı başında, elinde kılıçla ayakta beklemekte olan içerideki koruyucu kapıyı araladı; dışarıya bir göz attı; kapatıp krala istediklerinin hazır olduğunu bildirdi. Kralın «Getirilsin.» demesi üzerine bu kez Akizar kapıya gitti, yüklendiği kocaman bir taş ile çekiç ve keskiyi tahtın önüne götürüp bıraktıktan sonra yine kralı selâmlayarak yerine çekildi.

Kral Süleyman tahtından kalkıp taşın başına geçti. Bir an düşünür gibi durdu ama hiçbir şey söylemedi.

Anahtarı taşın üzerine koydu. Bir eline keskiyi, ötekine çekici aldı; keskiyi anahtara dayadı ve çekici kaldırdı. Tek bir kez, sert ama çok sert bir şekilde vurdu.

Kulakları âdeta sağır edercesine bir çınlama sesi çıktı.

Anahtar kırıldı. Parçaları yere saçıldı.

Süleyman elindekileri bıraktı; tahtına döndü.

Ortaya sessizlik çöktü.

O anahtarın bir yedeği yoksa artık hiç kimse, iç bölmedeki küptaşı nasıl kaydıracağını öğrenip dehlize girse, orada yolunu yitirmeden gizli bölmeye kadar ulaşabilse bile kapıyı açamazdı.

Kral Süleyman «Toplayın bunları. Bir yana bırakın. O parçaların ne yapılacağını size sonra söyleriz.» dedi.

Akizar hemen davranarak kırılmış anahtarın parçalarıyla diğer öte beriyi toplayıp götürdü. Salonun arka yanında bir köşeye bıraktı. Dönüp Süleyman’a baktığında, onun eliyle gelmesi için işaret ettiğini gördü ve yine yanına gitti.

Süleyman, tahtının yanına doğru uzandı. Oradan bir kutu aldı. Onu Akizar’a uzatırken, «Büyük bir görev başarmış olan ustalarımıza bizden küçük bir armağan olsun.» dedi.

Akizar elindeki kutuyla yanımıza geldi ve içinden çıkardıklarını her birimize dağıttı: Fildişinden yapılma küçük bir anahtar.

Fildişi anahtarı avucumun içinde sıkarken aklımdan şunlar geçti:

Doğanın gizlerini çözebilmek ve bilimsel nitelikli bilgiyi salt gerçeklerin araştırılması için kullanarak ondan yararlanmakla kalmayıp ona sahip olabilmek için, felsefeye de gereksinme vardır. Bunları birleştirip ve uyumunu sağlayan kişi, gerçek bir aydın olma yolunu tutar. Ancak, bu yıllarca süren özenli ve yılmaksızın yürütülmesi gereken bir uğraşıyı gerektirir.

Görmek, okumak, izlemek, dinlemek, yorumlamak, parçaları birbirine bağlayıp aralarındaki ilişkileri kurmak yetmez. Kişinin, tüm bireysel niteliklerini de değerlendirerek buna katmasını, sağduyu ile davranma bilincini de üstün bir düzeyde geliştirmesini gerektirir.

Kral Süleyman, Akizar’a, bizim bir süre için sarayında konuk edilmemizi istediğini, ancak sonra da sarayın hemen yakınında bize topluca kalabileceğimiz bir yer verilmesini buyurdu. «Şimdi gidebilirsiniz. Ancak her birinize daha sonra gereksinme duyabiliriz. Bu nedenle bundan böyle gerekmedikçe şantiyeye gitmeyecek, kalacağınız yerde benim buyruğumu bekleyeceksiniz» dedi.

Çekilebileceğimizi işaret ettiğinde, eğilerek kralı selamladık ve kabul salonundan çıktık.

Şimdi ne yapacak, nereye gidecektik?

Dışarıda kapının önünde elinde kılıcıyla beklemekte olan koruyucuya baktım. O da bize bakıyordu zaten. Elimle ve gözlerimle “Şimdi ne olacak? Ne yapmalıyız?” gibisinden bir işaret çaktım. O da aynı şekilde karşılık verdi: “Bilmem.”

Bunu öyle uzun boylu düşünmemize gerek kalmadı. Az sonra Akizar ile birlikte Adoniram da dışarıya çıktı. «Hepinizi bir kez daha kutlarım.» dedi Adoniram, «Artık benden kurtuldunuz. Kral Süleyman doğrudan sizi kendi hizmeti altına aldı.»

Şimdi bu iyi miydi, kötü mü?

«Endişelenmeyin.» dedi Adoniram, «Yine sık sık görüşeceğiz. Bundan hiç kuşkunuz olmasın.»

Bu arada Akizar, saraydaki görevlilerden birini çağırtmıştı. Ona Kral Süleyman’ın bizimle ilgili buyruğunu aktardı.

O görevli önümüze düştü, bizi birçok koridordan dolaştırdıktan sonra bir üst kata çıkardı. Hayli iyi ve zengin döşenmiş, olasılıkla konuk odası olarak kullanılmakta olan bir yere götürdü.

Tüm bu olup bitenler üzerine hepimiz daha şaşkınlığımızı üzerimizden atamamıştık. Ne yapacağımızı bilemiyorduk.

Pencereye doğru gidip dışarı baktım.

Güneş çoktan batmış, ufuk çizgisi üzerinde belli belirsiz bir kızıllık kalmıştı.



« Son Düzenleme: Aralık 09, 2010, 02:36:55 ös Gönderen: dogudan »
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
3576 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 23, 2010, 11:14:59 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3226 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 25, 2010, 04:19:21 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3485 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 27, 2010, 10:54:02 öö
Gönderen: ADAM
8 Yanıt
6944 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 10, 2016, 10:21:48 ös
Gönderen: kurt
0 Yanıt
3725 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 01, 2010, 10:31:32 öö
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
4297 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 02, 2010, 05:25:21 ös
Gönderen: ceycet
0 Yanıt
3347 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 08, 2010, 06:09:00 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3334 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 09, 2010, 06:33:54 ös
Gönderen: ADAM
2 Yanıt
3944 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 21, 2012, 03:17:13 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3289 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 13, 2010, 06:05:04 ös
Gönderen: ADAM