Sanırım bu konuyu forumda başka bir başlık altında daha önce de görüşmüştük ama yinelenmesinde zarar yok.
Önerici, önerdiği kişiyle bağlantılı olmak üzere Bayın Mustafa Kemal'in değindiği üzere "özensiz" davranmamış olsa bile, özellikle pek yakın tanıdığgı bir kişiyi önerirken öznel (sübjektif) bir değerlendirme yapmış olabilir. Bir masonu hiç hata yapmayan bir kişi olarak düşünürsek yanılırız. Kaldı ki, her öneri yapılırken daha o aşamada aşırı ince eleyip sık dokumak da aslında olumlu sonuç verecek bir öneriden kaçınmaya, dolayısıyla bu kez bu açıdan bir hataya yol açabilir.
Masonluğun yönteminde bir soruşturma (tahkikat) evresi var; önerilmiş bir aday ile bağlantılı olmak üzere en önemli aşama. Locada kendilerine bu geçici ödevin verildiği kişilerin seeçiminde, o adayı hiç tanımayan, ona ilişkin locadaki önceki aşamalar dışyında hiçbir bilgisi olmayan, dolaüyısıyla tümüyle nesnel (objektif) bir değenlendirme yapabilecek olanlar seçilir. Eğer her öneri bu sonraki aşamadan geçmeden sonuçlandırılacak olsaydı, bu işleme gerek kalmazdı.
Önerilen bir adayın kabul edilmesinin ertelenmesi ya da dileğin kesinlikle ret edilmesinin nedenleri bellidir. Burada bunları yinelemeye gerek olduğunu sanmıyorum. Ancak işte önerici, bu neden ya da gerekçelerden birini atlamış, belki göz ardı etmiş olabilir. Demek ki aslında bövyle bir durumun ortaya çıkması adayın değil, önericinin kusurudur.
Olaya bir de başka bir açıdan bakalım; hani şu "hamtaşın yontulması" olarak anılan simgesel deyiş açısından... Masonlukta çok iyi işlenmiş, bütünlenmiş, bir küptaş olmuş adaylar aranmaz. Zaten masonların kendileri de birer yetkin küptaş değildir ki. Sadece işlenmeye elverişli hamtaşlar aranır. Öyle sanki işlenemez gibi görünen hamtaşlar vardır ki, pek âlâ işlenir ve belki diğer taşlardan çok daha esaslı bir yere oturur. Dolayısıyla bir önerici, açıkça göze çarpan ve ertelemeye neden olabilecek türde birtakım noksanları bulunan bir adayı, bilerek önerebilir. Bu öneride bir "umut" vardır. Ancak böyle bir öneride bulunduğunda, bunu ilgili locada önceden açıkça ortaya koymalıdır. Öyle ki iş sodruşturma aşamasına geldiğinde bu yönden bir inceleme ve değerlendirme yapılsın.
Konu biraz karışık oldu. İyi anlatamadığımın farkındayım. Onun için bir örnek vermek istiyorum.
Önerilmiş olaün aday, karakteri bakımından hayli inatçı bir kişi, hani "dediğim dedik" türden... Böyle bir kişinin ilke olarak masonluğa kabul edilmemesi gerekir çünkü sonra birtakım sorunlarla karşılaşılabilir. Ancak böyle bir olumsuz karakteri olan bir kişi, Masonluğa girdikten sonra hamtaşını yontmaya giriştiğinde bu pürüzü giderebilme olanağına sahiptir. Acaba olur mu, olmaz mı? Bu bağlamda bir risk alınacaktır. Bu risk alınmalı mı, alınmamalı mı? İleride çok olumlu bir mason kardeş kazanılabilir mi, yoksa bu bağlamda hiç umut yok mu? İşte bu değerlendirilecektir. Önerici, baştan9 ve kendi başına bu deağerlendirmeyi yapamamış olabilir.
Buna benzer daha çok örnek verilebilir. Ancak ben çok yazdım, yeter. Belki başkalarının da diyeceği vardır.