Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Pananteizm  (Okunma sayısı 6309 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ocak 31, 2011, 12:01:52 ös
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay

Sayın alcyone'nin başlattığı,"Hu"vb.sıfatların sorgulandığı başlıkla ilgili yapılan yorumlarda,konu Panenteizm'e gelmişken bunun üzerine birkaç kelime karalamak istemiştim ki,başka bir ortamda paylaşımlarını keyfle okuduğum Ast rumuzlu bir dostun derlemesine rastladım.Sayın SukullG'un deyimiyle tam bir Tevafuk...


Derlemenin gayet yalın olması,beni aktarıma teşvik etti.İlgilenen ve aşina olanların birkez daha onaylıyacağı üzere,Pananteizm ve Panteizm bizlere hiçde yabancı olmayan inanç sistemleridir ki,bizler bu kabulleri günümüzde başka başlıklar altında sorguluyor ve kabul ediyoruz.

Umarım ilgilenenlere faydalı olur.





Pananteizm tek tanrılı dinlerin ortaya çıkmasından önce, bir çok medeniyet tarafından kabul edilmiş bir inanç sistemidir.. Mısır, Maya, Anadolu, Hint, Avustralya vs. dünyanın dört bir yanında kabul edilmiştir.

Bu inanca göre, hiçbirşey yokken ''O'' vardır.. ''O'' ilk varlıktır.. Ve herşeyin başlangıcıdır.. ''O'' bir ideadır/ruhtur/manadır.. Maddi olmayan bir varlıktır ve evrene içkin ve aşkındır..

Tüm insanların, hayvanların ve diğer canlı ve cansız maddelerin içlerinde gizli bir öz saklıdır.. Bu öz ''O''dandır.. Herşey ''O''ndandır ve ''O''nun yansımasındandır..

Madde yanıltıcı enerjidir.. ''Maya enerjisi''dir diğer adı..

Evrendeki ''O'' bir evrim süreci içerisindedir.. İnsanlar, hayvanlar ve diğer tüm canlı ve cansızlar evrilirler.. Maddi ve ''Manevi'' evrim kabul edilir.. Manevi evrim, tekamüldür.. İnsanların içlerinde var olan özler evrilirler.. Hint öğretilerinde mokşa, kurtuluş demektir.. Mokşaya ulaşmak için, belli kurallar dahilinde hareket etmek gerekiyor.. Acı insanı olgunlaştırır, aç kalmak, üşümek en önemli ibadetlerindendir..

Her canlının özü ''O''ndan olduğu için.. Tüm canlılar kutsaldır.. Hiçbir canlıya zarar verilmemesi gerekiyor.. Ayrıca Hinduizm'de reerkarnasyon olduğu gibi, budizmde yoktur.. Tüm yeniden dirilmelerin amacı, mokşaya ulaşmak içindir.. 'O'na ulaşmak için..


Tek tanırılı dinlerde sözü geçen; ''Tanrı tek tapılacak olandır.. Ondan başkasına tapmayın'' sözü de, konu ile ilişkilidir.. Tek tanrılı dinlere geldiğimizde, Tanrı tüm evreni kaplayan bir öz olmaktan çıkmış, gökyüzünde bir yerde ikamet eden bir varlık haline gelmiştir.. Eski inançlar birbir asimile olmaya başlamıştır.. Ve o zamanın insanları artık pananteist değil, tek tanrıcı; Yani gökyüzünde ikamet eden ve insanları ödül veren bir tanrıya inanmaya başlamışlardır..

Tüm canlıların bir özü/ruhu/manası olduğu kabul edildiği için, Tanrı tek tapılacak seçilmiştir.. Her insanda bir ruh vardır ama Tanrı üst/ruhtur.. Bu yüzden tapılasıdır..

Tek tanrılı inancın insanları, hiçbir zaman eskilerin dediklerini kavrayamamış ve farkında olmadan asimile etmişlerdir.. Ama bunun yanında, eski inançları da devam ettiren öğretiler de vardır.. İslamın batini tarafı varlığını sürdürmüştür.. Bektaşi-Alevi, Sufi, Mevlevi öğretileri vs.

Ve gerçek olarak bildiklerini, halktan saklama yolunu seçmişlerdir.. Çünkü bu bilgilerin önemli olduğunu.. Herkesin bu bilgilere ulaşamayacaklarını ve kendilerinin özel olduklarını düşünmesine de yarar bir öğretidir.. Ve öldürülmekten sakınmak için, bireysel kurtuluşa ermek adına batini öğretileri devam ettirmişlerdir.


Pananteizm maddi olmayan ilk varlığın, ideanın maddeyi meydana getirmesi düşüncesinde olduğu için, bilimsel bir değeri yoktur.. Ama bin yıllardır sürmüş bu inanç sistemi, bir çok siyasi akımın ortaya çıkmasında etkili olmuştur.. Mesela komünizm, pananteist diyalektik öğretisini, maddi temele oturtan bir akımdır..
anteizm: Tanrı=Evren iken Panenteizm Tanrı=Evren+fazlasıdır. Yani Panenteizme göre TAnrı evrendir ancak evrenle sınırlı değildir.Evren Tanrı'nın ancak küçücük bir parçası olabilir.

Panenteist görüşü en açık şekilde savunan en eski dinler Hint dinleridir (hinduizm gibi) Buna göre her şey Tanrı'dır, bütün canlılar Tanrı'nın sonsuz sayıda parçacıklarıdırlar ama bu parçacıklar bir araya gelince "Tanrı" yı oluşturmaz bu anlama gelmesz bu tanım. Öğretiye göre madde bile Tanrı'dır, şöyle ki madde Tanrı'nın yine "Tanrı" olan çeşitli enerjilerinin yoğunlaşmasından, dönüşümünden ve değişiminden ibarettir.

PAnenteizmin en açık şekilde açıklandığı antik Hindu metinlerinden birinde şöyle denir:

“Küçücük bir parçamla tüm evrene girişip onu kaplıyorum ve yaşam veriyorum" (Bhagavad Gita)

“Ben tezahür etmemiş halimle içine giriştiğim kozmik evrendeki tüm yaratıkları ve canlıları kapsarım” (Bhagavad Gita)

"Maddesel dünyada yaşayan canlılar, benim sonsuz parçacıklarımdırlar” (Bhagavad Gita)

Panenteizm terimini ilk kez kullanan Alman filozof Karl Christian Friedrich Krause’dir.
Ben"O"yum,"O"ben değil...