Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Bir Tapınak Yıkıldı - 12  (Okunma sayısı 2270 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Şubat 24, 2011, 02:41:48 ös
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Üç Kez Güçlü Usta «Hadi davranın.» diye seslendi.

Ötekileri beklemeden eline bir balyoz aldı. Demir kapıya olanca gücüyle vurdu.

Biraz bekledi. Dışarıdan ses gelmiyordu. Acaba Kenan gitmiş miydi?...

Kapıya bir kez daha vurdu. Ses yok. Kulağını kapıya yapıştırdı bir şey duyabilmek umuduyla.

Ses yok.

Birkaç kez daha denedi. Umutsuz.

Yapabilecekleri bir şey yoktu. Kenan ya kapıyı açacak ya açmayacaktı. Açmazsa, işte burası öncekiler gibi onların da toplu mezarı olacaktı.

Beklediler… Beklediler.

Her biri gizli bölmenin bir yanına yıkılıp kalmıştı; Üç Kez Güçlü Usta kıpının bitişiğindeydi.

Derken dışarıdan bir tıkırtı işitir gibi oldu. Hemen balyozla kapıya vurdu ama önceki kadar sert değil.

Kapıdan garip sesler geliyordu ama ne olduğu anlaşılır gibi değildi. Üç Kez Güçlü Usta içeridekileri hiç ses çıkarmamaları için uyardıktan sonra kulağını kapıya yasladı.

Dışarıdan birisi kapıyı tıklatıyordu. Önce üç, sonra beş, sonra yedi, sonra dokuz kez. Bir süre duruyor sonra aynı tıklatmayı yineliyordu.

Ne demek oluyordu ki şimdi bu?

Birden Üç Kez Güçlü Usta’nın kafasında bir şimşek çaktı. «Elbette.» diye haykırdı, «İçeriye girmek için izin istiyor. Neden? Çünkü giremiyor. Neden? Çünkü kapıyı açamıyor. Neden? Çünkü biz onu engelledik.»

Kapının dört bir yanına tıkıştırmış oldukları malzemeyi söküp çıkarmayı unutmuşlardı.

Kenan perişan bir görünümdeydi. Kulaklarını tutuyordu. «Tamam… Duydum ama korkarım sağır oldum.» diye yakınıyordu. «Biriniz gelsin de şu takozları sağlamlayalım.»

Az sonra kapı dışarıdan itildi ama sıkışmıştı. Açılabilmesi için altının iyice boşaltılması gerekti.

Hayret!... Gelen Kenan değil, yetkin ustalardan bir diğeriydi. Kenan da arkasından göründü. İlk sözü «Az kalsın sizi burada gömülü bırakacaktık. Ne iş etmişsiniz öyle!» diye âdeta sitem etmek oldu.

Bir şeyi hiç düşünmemiş olduklarını ancak o zaman fark ettiler. Kenan daha ilk balyoz vuruşunda sisi duymuştu. Ancak kapıyı açamamıştı. Sıkışıktı. Dışarıya çıkıp destek alması gerekmişti. Kapıya iki kişi birden yüklenmiş; bir yandan da levye kullandıkları halde zorla açabilmişlerdi. İç kapının açılabilmesi için ise onları uyarmak gerekmişti.

Her iki kapıyı da takozladıktan sonra içlerinden biri hemen nöbete geçerken, bulgularını Kenan ile diğer yetkin ustaya da gösterdiler.

Üç Kez Güçlü Usta Kenan’a «Bu yazıları okuyabiliyor musun?» diye sorduğunda, beriki dudak büktü. «Peki, okuyabilecek birini buluruz nasıl olsa.» dedi Üç Kez Güçlü Usta da.

Altın heykelleri ve iki taş levhayı taşıyabilmek için, kırdıkları sandığın parçalarından kızaklar yaptılar.

Her şeyi önce kapıların dışına çıkarıp hazır ettiler. Meşalelerini yaktılar.

Yapmaları gereken bir şey daha vardı: Sütunları da kırmak…

O kadarla kalmadılar, kandillerin de yağını döküp parçaladılar.

Gizli bölmenin iç kapısını açık tutan takozları söktüler. Dışarı son çıkan Üç Kez Güçlü Usta oldu, artlarında bıraktıkları enkaza şöyle bir göz atarak.

Kapı kendiliğinden kapanınca Kenan sordu: «Üç Kez Güçlü Usta, şifreyi de bozalım mı?»

«Ne demek istedin?»

«Şimdi biz bu kapıyı şifresini doğru girerek açabiliriz. Ancak bizden başka biri biliyorsa o da açabilir. Nitekim daha önce açmış olanlar içerde. Fakat şifreyi yanlış girersek, bir daha hiç kimse bu kapıyı açamaz. Kırması gerekir becerebilirse.»

«Öyle yaparsak bu bize ne sağlar ki?»

«Artık içeriye girilmesini engellemiş ya da çok zorlaştırmış oluruz.»

«Bizden sonra birisi girerse ne olacak? İçeride ne bulacak? Yıkıntıdan başka ne görecek?»

«Hiçbir şey ama gene de…»

Üç Kez Güçlü Usta Kenan’ın sözünü yarım bıraktırdı. «Nasıl istersen öyle yap.» diyerek yürüdü.

Tüm yüklerini derme çatma kızak üzerinde çekerek götürdükleri, üstelik çoğu kez yokuş yukarı tırmandıkları için dehlizden çıkmaları hayli uzun sürdü.

Dışarıya çıkıp kendilerini bekleyen diğer yetkin ustalarla buluştuklarında akşamın hayli ileri bir saatiydi. Güneş çoktan batmıştı; karanlık basmak üzereydi.

Üç Kez Güçlü Usta «Hepimiz çok yorgunuz; bitkin haldeyiz. En iyisi burada geceleyelim. Nasıl olsa bir başka yer buradan daha güvenli olmaz.» dedi. Öyle yaptılar.

Ertesi sabah akik küptaşın üzerine gömülü altın plâkayı uzun uğraşılar sonucunda sökmeyi başardılar. Fakat her ne yaptılarsa taşı parçalamayı beceremediler.

Üç Kez Güçlü Usta, «Sanırım bu yetkinlik alâmeti böyle kalacak. Çaremiz yok» dedi, «Biz yetkin ustalarız. Anlaşılan insan kendi simgesini yok edemiyor. Kim bilir, belki sıradan bir usta bunu kırıp parçalayabilirdi. Fakat biz başaramıyoruz. İstesek de yapamıyoruz. Demek ki kendimize söz geçiremiyoruz. Dolayısıyla yetkin usta olmakla öğünüp kendimizi çok büyük görmeyelim. Daha öğreneceğimiz çok şey var.» diye diğerlerine öğüt verdi.

Bir çukurda ateş yakıp iyice harlattılar. Altından yapılmış tüm öğeleri eritip, gelişigüzel küçük parçalar halinde yeniden döktüler.

Üç Kez Güçlü Usta, bunların hepsini bir arada tutmayı sakıncalı görüp yetkin ustalara dağıttı. Ancak bu bir paylaştırma değildi. «Şunu unutmayın: Bunlar ne sizindir ne de hepimizin ortak malıdır. Her birimiz bunları bilimin gelişmesi ve gerçeğin utkusu için, insanlığın yararına kullanacağız.» dedi.

Akik küptaş ile diğer iki taş levhayı heybelere yerleştirip ayrı ayrı develere yüklediler.

Artık burada işleri bitmişti. Uzaklaştılar.


ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
3224 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 30, 2011, 02:44:32 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3019 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 05, 2011, 01:39:48 ös
Gönderen: ADAM
2 Yanıt
3635 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 09, 2011, 11:03:21 öö
Gönderen: ceycet
0 Yanıt
2950 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 11, 2011, 05:04:11 ös
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
3477 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 14, 2011, 12:18:37 ös
Gönderen: ceycet
0 Yanıt
2644 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 15, 2011, 05:52:12 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2354 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 21, 2011, 05:23:33 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2443 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 23, 2011, 01:41:18 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2873 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 27, 2011, 01:04:31 ös
Gönderen: ADAM
4 Yanıt
4411 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 23, 2020, 02:47:28 ös
Gönderen: Özgürefe