Sevgili Popperist; bakınız şuanki Ülkesel gelişmeleri, hatta gerisini ortaya koymamız elbette imkansız, hem buna da gerek yok.. Aydın Insanların öldürülme olayın aslında tahmin etmediğiniz kadar içsel bir bağlantısı bulunmaktadır. Atatürkçü kriterleriyle düşünülüp de sağlam bir demokrasi anlayışının Ülkemizin başta Hukuku olmak üzere her alanına uygulanabilinseydi zaten pek bir sorun söz konusu olmayacaktı. Ancak gelgelelim, Atatürkçü anlayış, tamamiyle çarpıtılıp başta CHP gibi önemsiz ve çatlak düşüncelerinden ötürü tamamiyle yerle bir edildi. Resmen kullanıldı ve haliyle iş çığırdan çıkmış olundu. Zaten bu duruma gelmemizin en önemli sebebi de bu gibi çatlaklardan oluşmuş kimselerin yanlış tutumları, düşünceleri ve davranışlarıdır. Şimdi ben bunların üzerinde pek durmayı sevmiyorum. Ama sonuçta ben de bir birey olarak gelişen toplumsal felaketlere sessiz kalamıyorum. Nereye doğru götürülmek isteniliyor, yanlış bir yönlendirme hakim. ve haliyle de bazı amacından saptırılmış şeyler yüzünden Ülke günden güne çalkalanıp duruyor, peki bunun sonuçlarını, daha ileride neler olabileceğini şimdiden kestirebiliyor musunuz? Eğer bunlardan bahsetmek yerine sessiz kalmayı tercih edenler varsa yapılan en büyük fenalığı gerçekleştirdiklerinin acaba farkındadırlar mı?
Bakınız, sizin hoşunuza gideyim diye sessiz kalmayı beceremiyorsam, üzerime tepkileri bile bile almaktan çekinmeyip belirtmekte diretiyorsam, hatta gelişen bu sürecin tüm olumsuzluklarıyla birlikte değerlendirme yapmaktan geri kalıp sizinle aynı fikirde bile olabilirim ama bunun ne bana ne de şuanki gelişen sürece bir katkısı olur? Tabiki bunda kendimi bişey sandığım değil, aksine yaptmış olduğum bazı kişisel araştırmalar beni bu yönde düşünmeye itti ve ben de doğal olarak başka türlü düşünüp, sonuçları hakkında bir yargıya sahip oldum. Bunu düşünen her beyin rahatlıkla yapabilir. Yalnız bazı hususlarda temkinli davranmam gerektiği için bazı açılmayan hususları dile getirmek isteyişim tamamiyle bir polemik yaratmak değil, böylesi basit işlerle hiç işim olmaz. Elbette sessiz çoğunluğun bildiklerinin yanında benim bildiklerim adeta bir hiç kalır ama olayın başka türlü düşünülüp, belirtilmesi gerekenlerin açıklığa kavuşturulması taraftarıyım, o kadar..
Özür dilerim, belki bazı hususlarda kırıcı olabildim ama söylediğim gibi amacım hiçbirbiçimde hiçbirinizi hedefl almak değil, hele de kişiselleştirmeden uzak salt düşünce bazında hareket edip herşeyin ılımlı bir yöntemle yaklaşılıp değerlendirilebilineceğinin kanısındayım.
Saygılar, bu arada sanırım bu kadar görüş belirtmem yeterli, daha ileri gitmek ve bu hususta konuşmak istemiyorum.