Jakin-Boaz Sütunlari

[java]

(Tevrat'ın 1. Krallar 7. babında geçen sütunlar da şöyle anlatılır: "İki tunç direği yaptı. Ve direkleri mabedin eyvanına dikti ve onun adını Jakin koydu ve sol direği dikti ve adını Boaz koydu." Bütün localarda bulunan iki sütun Hiram'ın Süleyman Mabedi'nin giriş kapısına koyduğu sütunlardan başkası değildir. )

Mason localarında JB ve G harfleri bunu temsil eder.

4 sayısında ise 1+2+3=6 yerine 4 sayısı 1 yani aktif 2 yani pasif 3 yani denge sayılarını kapsar içerir mantığı vardır.

Ya da diğer sembolizmle "Baba(1)Ana(2)Oğulun(3) oluşturduğu Aile(4)"

Aile burda 4. unsurdur denilir.
Aile "babaanaoğulun" toplamıbirliğidir denilerek "4" sayısı 1+2+3 sayılarını kapsar denilir. Ve "4" birliği ifade eder.

Tabi bu şifrecilerin genel kuralıdır; işine gelmeyince istediğin kuralı başka bir mantık uydurarak değiştirirsin.

10- Bu sayıda yine toploma kuralına dönülür.

1+2+3+4=10

Bu sayı ahengin yansıması olam makrokozmosun( Evren) sayısal simgesidir.
Tüm varlıkların makrokozmosta bir araya geliceklerini simgeler.

Okkültizmde mikrokozmos yani küçükevren insanı simgeler makrokozmos ise evreni.

Pisagor bu eğitimi aldıktan sonra Güney İtalya'ya yerleşmiş orada bir okul kurmuş.

Okuldaki eğitim belli bir süre sonra etraftaki soylularıda kapsamış ve Pisagor Güney İtalya'yı kendi tarikatıyla yönetmeye başlamış.

Bellirli bir süre sonra okuldan ayrılan öğrencilerden bir kısmı bu okul/tarikatın gücünden huzursuz olan halk ile birleşip bu tarikatı/okulu ortadan kalşdrımışlar.

Daha sonraları bu tarikat/okul Roma İmparatorluğu zamanında kendini Collegia olarak gösterir.

Collegialar da asıl olarak bu pagan inanç sistemi ve mimari eğitimi verilmiş.

Hristiyanlık çağında Collegialar duvarcı/mason localarona dönüşür.
Bunlar Kiliseler katedrallar yaparlar. Bu duvarcı ustalarına çok ihtiyaç duyulduğundan avrupada özgürce hareket etmelerini izin verilir. Bunlar hristiyanlık kılıfı altında pagan inançlarını devam ettiriler.

Yaptıkları yapılarda Pagan sembollerini kullanırlar. Daha sonra bunlar dağılan Tapınak şövalyeleri ile birleşirler.

Operatif mason denilen bu duvarcı ustalarıdır. Diğerleri ise spekülatif masondur çünkü mimariyle ilgili değil pagan inancı ile ilgili oldukları için masonluğa girmişlerdir. Daha sonra spekülatif masonlar mason tarikatının asıl yöneticileri olmuşlar. 18. yyılda Anderson yasalarıyla artık örgüte asıl şeklini vermişler.

Tabi insanın olduğu her yerde çekişme olduğu için bir kaç kola ayrılmışlar ama temelleri ve inançları aynıdır.

[ADAM]

Ben bu anlatımın Sayın Java'nın kendi anlatımı ya da bir başka anlatım üzerinden özetlemesi olduğunu sanmıyorum. Çünkü pek yeni bir üyemiz olmasına karşın daha önce Almanya'daki Masonluk ilme bağlantılı dediklerine bakkılacak olursa, onun böyle kısa bir yazı içinde bu kadar çok yanlış yapması ve konuları böylesine birbirine karıştırması olası değil.

O zaman bu yazı üzerine bir açıklama bekleriz ve bir şey diyeceksek, bir katkıda bulunabilecek ya da br yanlışı düzeltebileceksek, bunu o açıklamadan sonra yaparız.

[java]

Sayin Adam,
Gecen gün bir kitap okuyordum. Adi "Die Freimauer:Geschichte, Mythos und Symbole" yazari Dieter Binder. Yani " Masonlukta Tarih, Mitoloji ve Semboller". Kitapta Jakin-Boaz Sütunlarinin anlatimi cok dikkatimi cekti. Bende bunu biraz da Türkce arastirmak istedim. Yukarida buldugum metinde de Kitabin almancasindaki anlatima birebir benzerlikler gördüm ve forumda paylastim.  Aslinda bu konuda baska sekilde benim metindekinden daha degisik yazilarda buldum internette. Ama okudugum kitaptakine en yakin bu yaziyi buldugum icin paylastim. Bunun disinda bazi sayilarin toplanmasi ve bundan anlamlar cikartilmasi acikcasi bana mantikli gelmedi. Paylasmamdaki amac eger bu konu hakkinda daha degisik bir bilgisi olan varsa yada baska bir kitapta daha degisik bir anlatimi okumus biri cikarsa yazar ben de fikir sahibi olurum diyordum. Umarim aciklamam yeterli olmustur
Saygilar

[ADAM]

Forumda uzun süredir benim yazdıklarımı uizleyenler bilir ki, harkhangi bir katılmımca bana doğrudtan bir söz yöneltse bile ben yanıtımı kişiye özel değil, foruma genel veririm. Eğer kişiye özel bir diyeceğim varsa, onu forum dışında özel olarak demeye yeğlerim.

Benm tutumum ve tam böyle. Kimseye buna uymaya zorlayamam. Bu nedenle de bir katılımcı bir başka katılımcıla hitaben bir söz ederse, onu genele yazılmış olarak alır ve istersem araya girerim.

Bunları dedikten sonra Sayın Java'nın adını verdiği kitabı bulup okuyarak bilgilenmemiz olaanaklı olmayabilir. Sayın Java zahmet eder, o kitaptan bize aktarımlar (özet de olabilir) yaparsa, kendisi de o aktadımların arkasında durursa, onların üzerinde tartışabiliriz.

Fakat bu başlık altında yazdığında birbiriyle ilgili-ilgisiz bir sürü tümce art arda dizilmiş. Öyle ki, o art arda dizilmiş olanların başlık ile bağlantısı yok. Örneğin başlımkla bağlantılı iki sütundan mı söz edeceğiz, Pitagordan mı yoksa Collegia ile bağlantılı olarak söylenmiş ve bambaşka bir başlık lktında olması gereken sözün yanlışlığından mı?

Görüşülebilicek, tartışılabilecek, böylece bilmeyenlere bilgi sağlama yolunda burada bir çalışma yapılabilecek güzel konular var bu listelemede ama bunları birbirinden ayrı tutmak gerek. Yoksa başedemeyiz ve bir çorba olur.

 

   

[Tık-Tik-Tak]

İki sütunun arasına girip düşününürseniz, bir üçüncü olursunuz.yaratılmayı ve yaratıcı'yı anlarsınız.3 boyutlu evren ile bağ kurarsınız.Biraz daha düşünürseniz,4 temel matematik işlemi ile evrenin yorumlana bileneceğini görürsünüz.Zaman ve sevgiyi bir pota da eritmeyi öğrendiğiniz de ise ,5'i bile anlaya bilirsiniz.Gercek olan ise 7'de saklıdır.