Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Yıldız Kenter hayatını kaybetti  (Okunma sayısı 6808 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 17, 2019, 08:40:08 ös
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3234
  • Cinsiyet: Bay

Yıldız Kenter hayatını kaybetti
Usta oyuncu Yıldız Kenter kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi...
 
https://odatv.com/images/2019_11/2019_11_17/yildiz-kenter-hayatini-kaybetti-17111930_m2.jpg?v=1574011794

17.11.2019
Usta oyuncu Yıldız Kenter kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.

Tiyatronun usta ismi, 92 yaşında hastanede tedavi görüyordu. Akciğer tedavisi gören Kenter, bir süredir yoğun bakımdaydı.

Kenter'in akşam saatlerinde hayatını kaybettiği aktarıldı.

YAKILMAK İSTİYORDU

Yıldız Kenter, 2008’de Odatv’ye yaptığı açıklamalarda, hayatını kaybettikten sonra yakılmak istediğini açıklamıştı.

Kenter o açıklamalarında özetle şu ifadeleri kullanmıştı:

“Ben yakılmak istediğimi söylüyorum. Bunun sebebi var zaten mecbur olacaklar ileride bunu yapmaya. Mezarlıklar adam almıyor artık. Geçen gün benim yengem öldü. Ölüsünü ağabeyimin yanına gömdüler, üstüne gömdüler yani. Fakat yol diye bir şey yok, yollara bile gömmüşler ve üstüne basıyorsun yüreğin titriyor.

Ölüye saygı nerede, çöplük gibi, bakımsız Karacaahmet’tin o bölümleri. Adamlara para veriyoruz, temizlesinler bilmem ne diye, yok olmuyor, olmuyor ve oraya gittiğim zaman ben her zaman zor buluyorum yolu. Saygılı yerler değil maalesef, yakışmıyor bize, bu kadar bakımsız, bu kadar çöplük gibi tinerci çocukların dolaştığı bakımsız, tehlikeli yerler çoğunlukla.”

YILDIZ KENTER KİMDİR

İstanbul’da doğdu. Ankara Devlet Konservatuvarı Yüksek Bölümünü sınıf atlayarak bitirdi. On bir yıl Ankara Devlet Tiyatrosu’nda çalıştı. Rockefeller bursu kazanarak American Theatre Winng, Neighbourhood Play House ve Actor’s Studio’da oyunculuk ve oyunculuk öğretiminde yeni teknikler üzerine çalışmalar yaptı. Ankara Devlet Konservatuvarı'na hoca olarak atandı. 1959'da Devlet Tiyatrosu'ndan ayrıldı. Muhsin Ertuğrul ile bir yıl çalıştı. Kardeşi Müşfik Kenter ve eşi Şükran Güngör ile Kent Oyuncuları topluluğunu kurdu. Daha sonraki yıllarda sürekli olarak Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere’de “Değişen Eğitim Metotları” ve “Oyunculuk Metotları” üzerine çalışmalar yaptı.

1956 yılından itibaren Ankara Devlet Konservatuvarı, İstanbul Belediye Konservatuvarı ve İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’nde bölüm başkanlığı ve hocalık yaptı. 1962’de tiyatroya hizmetlerinden ötürü “Yılın Kadını” seçildi. 1968’de, İstanbul’da, Kenter Tiyatrosu'nun binasının inşaatını tamamladı. Sinema oyuncusu olarak üç kez Altın Portakal ödülüne layık görüldü. Sovyetler Birliği, Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Almanya, Hollanda, Danimarka, Kanada, Yugoslavya ve Kıbrıs’ta İngilizce ve Türkçe oyunlar sergiledi.

100’ün üstünde oyun oynadı, 100’e yakın oyun sergiledi. Shakespeare, Çehov, Brecht, Inoesco, Pinter, Albee, Tenessee Williams, Alan Ayckbourn, Arthur Miller, Brian Freil, Neil Simon, Athol Fugard, Sergey Kokovkin gibi uluslararası yazarların yanı sıra Melih Cevdet Anday, Necati Cumalı, Güner Sümer, Adalet Ağaoğlu, Zeki Özturanlı, Güngör Dilmen, Muzaffer İzgü gibi pek çok Türk yazarının oyunlarını da sahneye koydu, oynadı.
1981’de "Devlet Sanatçısı" olarak ödüllendirildi. 1984 de Roma’daki İtalyan Kültür Birliğince “Adalaide Ristori” ödülüne layık görüldü. 1989 yılında, Korsika - Bastia Film Festivali'nde, Hanım filmindeki rolüyle “En İyi Kadın Oyuncu” ödülünü aldı. 1991 yılında tiyatro sanatına hizmetlerinden ötürü Uluslararası Lions Kulübü'nün “The Melvin Jones”uyla ödüllendirildi. İki kez Ulvi Uraz “En İyi Kadın Oyuncu”, üç kez de aynı dalda "Avni Dilligil" ödülüne layık görüldü.

1994’de Konken Partisi oyunundaki Fonsia rolü ile “Olağanüstü Yorum” ödülünü aldı. Finlandiya Dünya Kadın Kuruluşu tarafından yüz yılın en başarılı yüz kadınından biri olarak onurlandırıldı. 1995’de Kültür Bakanlığı, tiyatro sanatına katkılarından ötürü Onur Ödülü'ne layık gördü. Profesör Kenter’e aynı yıl tiyatro sanatına katkılarından dolayı “Mevlana Kardeşlik ve Barış” ödülü ve 1996’da Magazin Gazetecileri Derneği tarafından Ramiz ile Jülide’deki Jülide rolü için “En İyi Kadın Oyuncu” ödülü verildi. 19 Mayıs 1997'de Uluslararası İstanbul Festivali tarafından verilen Onur Ödülü, Yıldız Kenter’e Dame Diana Rigg tarafından takdim edildi.
Maria Callas rolüyle, 1998’de Ankara Sanat Kurumu “Yılın Kadın Sanatçısı”, 1998 Muhsin Ertuğrul Yaşam Boyu Başarı Ödülü, 1998 Cumhurbaşkanlığı Büyük Kültür ve Sanat Ödülü, MARTI adlı oyunda Madam Arcadina rolüyle 1999 Afife En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'ne laik görüldü. Aynı ödülü 2000 yılında, Nükte adlı oyundaki rolüyle yeniden kazandı. 2005–2006 sezonundan bu yana sahnelenen Gece Mevsimi adlı oyundaki Lily rolüyle, Sanat Kurumu En İyi Kadın Oyuncu ödülünün de sahibi oldu.

Kent Oyuncuları’nın kuruluşunun 45. yılında yeniden Ben Anadolu'yu seyirciyle buluşturan Yıldız Kenter, oyunculuk kadar önemsediği oyuncu yetiştirme görevini Koç Üniversitesi’nde verdiği derslerle sürdürdü. 2008–2009 sezonunda başrollerini Defne Halman ve Engin Hepileri'nin paylaştığı Victoria (Zafer)’i sahneye koyarak 60. sanat yılını kutladı. 2009-2010 sezonunda Eugene Stickland’ın Kraliçe Lear adlı oyununu yönetti ve baş rolünü oynadı. Bu oyunla 2010 yılı Sadri Alışık En İyi Kadın Oyuncu ödülünü aldı.

Odatv.com
audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


Kasım 19, 2019, 05:19:48 ös
Yanıtla #1
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 85
  • Cinsiyet: Bay

Dünyaya çok şey bırakmıştır, bu yüzden de hep bir şekilde yaşayacaktır. Büyük usta nurlar içinde yatsın.


Kasım 20, 2019, 10:50:00 ös
Yanıtla #2
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1795
  • Cinsiyet: Bay

        Gençlik yıllarımdı, sinemada gişede çalışıyordum. O zamanlar şehrimize sık sık tiyatro gelirdi. Kim tarafından getirildiğini şimdi hatırlayamıyorum ama, büyük sanatcı Yıldız Kenter'in baş rollerde oynadığı "Pembe Kadın " temsili gelmişti. Gösteri sinemada olduğu için sahne hazırlanması epey yorucu  oluyordu.  Bir çok görevli sahne dekorasyonu için olanca güçleri ile çalışıyor ve  Yıldız Kenter de sağa sola talimatlar veriyordu. Ben çalışmaları izlerken "Ne duruyorsun oğlum, sen de biraz yardımcı olur musun " dedi. Ne yapabileceğimi sorduğumda "Bak orada bir sandık var onu getir, oradakileri de şu tarafa koy" diye söylemişti. Ben hemen koşup biraz büyükçe ama hafif bir sandığı kaptığım gibi onun gösterdiği yere koydum, sonra sahne kenarında duran bir av tüfeği vardı onu da alıp getirdim, dekorda bir köy evi canlandırılıyordu, bana hitaben "Tüfeği duvardaki çiviye as" dedi.  Bende dediğini yapmış ve bu sahnedeki rolümü tamamlamıştım " :) :) :)".
         Bu müstesna insanı tanıma ve onunla çok kısa olsa da bir arada bulunmak hayatımda unutamadığım anılarım dandır.
         O zamanlar bir çok sinema , tiyatro ve ses sanatçısını yakından görüp  tanıma fırsatım olduğu için kendimi şanslı görüyorum.
         Vefatını öğrendiğim zaman içim burkuldu, çok sevdiğim yakınlarımdan birisini kaybetmiş gibi oldum. Hani bazı insanlar vardır onların hiç yaşlanmadıklarını görür adeta ölümsüz olduklarını zannederiz ya! Bence Yıldız Kenter de o insanlardan biri idi.
         Rahmeti bol olsun, ışıklar içinde uyusun.
         Saygılar-sevgiler.                                   


   
"Vur ama dinle beni"


Kasım 25, 2019, 06:54:46 ös
Yanıtla #3
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1811

Isiklar icinde yat güzel KADIN.


Kasım 30, 2019, 05:44:26 öö
Yanıtla #4

    Sevgili Hocam Yıldız Kenter, iyi ki sizin gibi duayen bir aktörü tanıdım, iyi ki, sevgili eşiniz Şükran Güngör’e kavuştunuz, hocanız Muhsin Ertuğrul’a selam söyleyin, iyi ki hayatıma renk kattınız, sizin yeriniz bende hep ayrıdır sonsuza dek. Sizi çok seviyorum canım öğretmenim. Sevgi ve Saygılarımla, 🌷                                                                                     
Bizi Çalışmak Kurtarır!