İsrail'de ve muhtemelen Ortadoğu'da bir ilk: Yunus Emre şiirleri Türkçe asıllarından İbranice'ye çevrildi !
Şiirleri tercüme edenler Yunus Emre'nin ve şiirinin İsrailli okur tarafından layıkıyla değerlendirebilmesi için onları Tasavvuf konusunda asgari bilgilerle teçhiz etmenin gerekli olduğunu düşündüklerinden çalışmalarında Yunus Emre'nin yaşadığı devre, coğrafyaya, Tasavvufla ilgili kavramlara, Yunus'un şiirini etkileyen fikrî ve edebî öncüllerine, Tasavvufun Gnostik ve Yahudi köklerine değinmeyi uygun buldular. Bu çalışmanın vurguladığı en önemli husus, bu büyük Türk mutasavvıfının şiirlerinin bir Tasavvuf el kitabı mahiyetinde olduğu ve Tasavvufun Türk toprakları üzerinde büründüğü rengi yansıttığıdır.
Neden Yunus Emre ?
Türkiye Yahudileri, Yunus Emre'ye ve şiirlerine, kendilerine izah edemedikleri bir muhabbet duyarlar. Bu konuda bir tahmin yapmak gerekirse, bu muhabbetin gizli sebebinin, Tasavvuf'un Tevrat ve Talmud'dan da izler taşıdığı ve aynı zamanda Türkiye Yahudilerinin kültürel mirasları olan Sefarad Yahudiliğini, etkilediğini söyleyebiliriz. Bu etkinin bariz izlerini, Endülüs'lü Yahudi filozof ve din bilginleri olan Salomon Ibn Gabirol (Abu Ayyub Sulaiman ibn Yahya ibn Jabirul) ve kısaca Rambam veya Maimonides adlarıyla tanınan Rabbi Moşe ben Maymon'un (Abu Imran Mussa bin Maimun ibn Abdallah al-Qurtubi al-Israili) eserlerinde müşahede etmek mümkündür.
Yunus Emre'nin şiirlerini İbranice'ye tercüme etme fikri nasıl oluştu?
Türkiye kökenli Yahudilerin bir İnternet grubundaki yazışmaları esnasında, İsrailli okurların Tasavvuf konusunda İbranice yazılmış eserlere ulaşımları olmasına rağmen Yunus Emre ve şiiri hakkında hemen hemen hiç bir şey bilmedikleri ortaya çıktı. Bunun büyük bir eksiklik olduğunu düşünen yazışma arkadaşları, bu eksikliğin giderilmesinin önemli olduğunu düşünerek bir girişim başlattılar.
Şiirlerin tercümesi yapılırken aşağıdaki hususlara dikkat edilmeye çalışıldı. Bunlar:
1- Şiirlerin içeriğine ve vermek istedikleri mesaja sadık kalmak
2- Şiirlerin ritmini yakalamak ve hece sayılarını tutturmak
3- Mümkün olduğu nispette kafiye yapmak
4- Serbest tercüme tuzağına düşüp şiirleri nesre indirgemekten kaçınmak
Tercüme işine girişenler, eğitimlerini Türkiye'de görmüş olmaları itibariyle, Türk diline ve edebiyatına olan aşinalık derecelerinin İbranice için de geçerli olmadığının bilinciyle, ana dilleri İbranice olan dostlarının yardımlarına başvurdular ve desteklerini sağladılar. Elinizdeki kitap, bu proje için işbirliğine giren üç sanal ortam arkadaşının gayretleriyle vücuda geldi. Bunlar, şiirleri tercüme eden ve kitabın içeriğini yazan Denis Ojalvo; Metnin imla ve yazım hatalarının düzeltilmesi için yardımcı olan İsrailli edebiyatçı ve akademisyenlerle teması sağlayan Selim Amado; Şiirlerin tercümesine ve kitap içeriğinin yazılmasına yardımcı olan Avram Mizrahi'dir. Ümit ve arzuları, Yunus Emre'nin Israilde tanıtılmasıyla Turk-Israil ilişkilerine kültürel bir boyut katabilmiş olmalarıdır.
Şiir, ve özellikle Tasavvuf şiiri tercümesinin, Türk dili kadar, Tasavvuf ve Tasavvufa ilişkin semboller ve benzetmeler konusunda da belli bir bilgi birikimi gerektirdiği hususu ve şiirlerin vermek istediği mesajların ancak bu birikim sayesinde verilebileceği tartışmasızdır. Bu sorunun çözümünde yazarların imdadına 2002 yılında vefat eden Memet Fuat'ın, her bir şiirin açıklamasının verilmiş olduğu Yunus Emre isimli kitabı yetişti. Anadolu'daki Tasavvuf cereyanları konusundaki açıklamalarıyla Galatasaray Üniversitesinden Prof. Dr. Kenan Gürsoy; Tasavvuf'la Yahudi Mistisizmi arasındaki etkileşime ilişkin bibliyografik kaynaklara ulaşılması için yol gösteren TÜBİTAK/SOBAG'dan Dr. Cengiz Şişman; Sûfi kültüründe Sembollerin yeri ve önemi hakkında bir deneme başlıklı çalışmasını ve fikirlerini paylaşan Hacettepe Üniversitesi'nden Dr. Bahar Akarpınar; Yazarları kaynaklara yönelten ve kitaplarını istifadelerine sunan Marmara üniversitesi İlahiyat Fakültesi Doktora öğrencisi Nuh Arslantaş; Çalışma ve çatısı hakkındaki fikirlerini vererek yardımcı olan Bar Ilan üniversitesinden Prof. Dr.Avi Elkayam; İbranice şiir tercümelerindeki imla hatalarını düzelten, önerilerde bulunan İsrailli edebiyatçı yazar Peretz Dror Banai ve şiirlere nihai şekillerini veren Kudüs İbrani Üniversitesi öğretim üyesi Dr Aminadav Dykman; Carmel Publishing House ve nihayet İsrail'deki Türkiyeliler Birliği, projenin hayata geçmesine yardımcı oldular.
Yazarların temennisi Yunus Emre düşüncesinin Türkiye ve İsrail halkları arasında bir sevgi köprüsü oluşturması ve şiirlerinin ayrıca Türkçe asıllarından Arapça ve Farsça'ya da tercüme edilerek bu halklara ümit ışığı ve esin kaynağı olmasıdır.