Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Katharlarin Masonlar Icindeki Tarihi Hakkinda  (Okunma sayısı 11303 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Nisan 22, 2010, 02:45:47 ös
  • Ziyaretçi

Merhaba sevgili dostlar. Konunun basligindandan anlasilacagi gibi Katharlarin Masonlar Icindeki Tarihi Hakkinda bilgi edinmek istiyorum. Acaba bu soru hakkinda bana bilgi verebilecek birileri var mi?

Katharlar Tapinak Sovalyelerinin yada Masonlarin içine girmis midir?
Tapinakçilar yada Masonlar içinde buyuk ustatliga kadar yukselmis bir Katat kokenli var midir?

Tarih Sahnesinde Tapinak Sovalyeleri ve Katharlar arasinda ne gibi iliskiler yasanmistir?
Katharlarin fransadaki varliklari haçlilarca yokedilmeye çalisildiktan sonra Tapinakçilar içine girebilmisler midir?

Katharlarin dunyaya bakis açilari ile Masonlarin bakis açilari ne derece aynidir?

Assagidaki su alinti benim bir yazimdaki parçadir.

 

Alıntı
1118 de kururulan bu tarikat 1127'de Aziz Bernard tarafindan dini ve askeri bir teskilat olarak yeniden duzenlenir. 1145 yilinda ise Tapinak Sovalyelerini dini ve askeri yonden yeniden duzenleyen Aziz Bernard Katharlarin yasadigi Lanquedos bolgesine gider. Assagidaki sekil bubolgenin bir haritasidir.



Tapinak Sovalyelerin temelini saglamlastiran Aziz Bernardin tarikatin kurulusunun ardindan Katharlarin yasadigi bolgeye gitmesi salt bir rastlanti degildir. Tarikatin kurulusunun uzerinden sadece 27 yil geçmesinin ardindan Fransada Katharlari ziyaret etmesi bizzat kurulus yillarinda Katharlarla yakin iliskide olduklarinin kanitidir.

Aziz Bernard Katarlar ile kendileri arasinda gordugu derin benzerliklerden dolayi onlara yakinlik duyar. Onlarda kendileri gibi kiliseye karsidirlar. Onlarda bilmi onculeri gorurler. Onlarda ezoterik inanca sahiptirler. Onlarda Isayi salt bir insan olarak kabul eder. Onlarda Kilise kurucusu Aziz Peteri sevmez. Onlarin kesislerindede kendilerinde oldugu gibi ozel ve zor diyetler, kadinlarla yasak iliskiler ve sartlar mevcuttur. (Katharlarda Kesisler (perfecti) et yemez, kadina dokunmaz ve sut icmezler.)


Yanlis bilgiler ogrenmek sunmak istemiyorum. Masonlar hakkinda en dogru bilgileri yine masonlardan alabilecegimi umit ediyorum.

Tesekkurler.


Nisan 23, 2010, 09:10:34 öö
Yanıtla #1
  • Ziyaretçi

Sayın Karan;
Öncelikle foruma hoşgeldiniz. Aradığınız konuda aşağıda vermiş olduğum linkte Sayın Adam'ın yazmış olduğu yazıyı ve altında bu yazı ile ilgili yazı dizisinin linklerini görebilirsiniz.
Saygılarımla.

http://www.masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=8293.0;highlight=katharlar


Nisan 27, 2010, 06:56:22 ös
Yanıtla #2
  • Ziyaretçi




Sevgili Halsond,

Vermis oldugunuz linklerdeki yazilari okudum, inceledim. Cok guzel detayli bir yazi olmus.

Yazida Katarlarhakkinda verilen bilgileri anlamaya çalistim. Bunlarin kendimizle arasinda olan baglari ve farklari  çozmeyi denedim. Assagidaki gibi bazi sorularin cevaplarin buldum.

Consolamentum Nedir ?
Katharlarda dunya nasil yaratilmistir?
Katharlarda dini onderlerin evlenme, cinsel iliski kurma yasaklari var midir?
Katharlarda Haç isareti neyi anlatir?
Katharlarda dini ayinler nasil yapilir?
Katharlarda Tanri nerededir?

Sevgili Adam'dan ozelikle bu sorulardan Katlarin ayinleri ve dini onderlerlerininin evlenme, cinsel iliskye girme yasaklari hakkinda daha genis bilgi verebilmesini ve verdikleri bilgilerin kaynaklarini sunmasini istiyorum.

Fransa'da Katharlarin yasadigi bolgeye "Pays Cathars" denir. Fransizcada "Pays" ulke anlamini tasidigina gore Kathar Ulkesi anlami çikar.

BEn Katarlar ile Tapinakçilar arasinda derin baglar oldugu yonunde bir izlenim kapildim. Ve bu ilenimlerimi guçlendiren bazi izlerde yakaladim.





Bugun KAtharlar ile Tapinak Sovalyeleri arasinda ortaya çikmamis iliskiler yasanmis olabilir. Her iki toplulugunda birçok ortak sembolu ve ortak yasam alanlari bunun ispati olabilr.  Assagidaki resim Pays de Kathars yani Katar ulkesinden bir sembol. Duvar içerisinde ters donmus bir uçgen;



Roquefort, chateau, cathare / Les Cammazes-Tarn

Ve simdide assagida yukaridaki Kathar Sembolunun birebir benzeri fakat tapinak Sovalyeleri elinden. Duvardan orulu ters donmus bir uçgen;












Bir Bogomil mezar tasinda haç isareti.[/LEFT]

Katarlarin kullandigi birbirine esit dort kenardan olusan haç sembolu Tapinakçilarinda kullandigi ana sembolleridir.


Katarizim ve Tapinakçilar arasindaki ortak ozelliklere deyinen kaynaklarda var..

•Katharizmin ve Kabalanın hemen aynı dönemlerde, birbirine çok yakın bölgelerde gelişmiş olmaları çarpıcıdır ve bu bölgenin toplumsal ve kültürel niteliklerinde olağanüstü yönler olduğunu ortaya koymaktadır. Doğal olarak Katharizm ile Kabalanın birbirlerini etkilemiş olduklarını düşünmek gerekir. İki akım arasındaki benzerlik toplumsal yapı açısından da ilginçtir. Perfecti sınıfının Credentes tarafından desteklenip, sadakatle korunması gibi, Kabalacı hahamlar da sağladıkları manevi yararlar sayesinde Yahudi cemaati içinde korunuyorlardı.
Martin Bernal, Black Athena-The Afroasiatic Roots of Classical Civilisation, Vol. I.
Michael Baigent & Richard Leigh, The Elixir and the Stone
Encyclopedia Britannica

 

Tapinak Sovalyeleri Hacli Savaslari sirasinda Hug De Payen tarafindan arkadaslari ile kurulur. Fakat Tapinak Sovalyeleri ilk kuruldugunda bugunku yapisina sahip degildir. Ilk kuruldugu yillarda ezoterik inisiye ve olgularla henuz tam anlamiyla tanismamis, kendisine sekil ve yon verecek olan Islam takiyyesi altinda yasayan Durzilik, Ismaililik gibi birtakim tarikatler ve etki alanlari  ile iliskilenmemistir. Fakat suda var ki her nekadar temelinde henuz bir çekirdek olmus olsada içinde yasadigi cografyada zaten birer ezoterik ogretiye sahip olan Keltler ve Katharlar araciligi ile ileride tanisacagi inanc hakkindada on bilgiler edinmis olabilirler...


1118 de kururulan bu tarikat 1127'de Aziz Bernard tarafindan dini ve askeri bir teskilat olarak yeniden duzenlenir. 1145 yilinda ise Tapinak Sovalyelerini dini ve askeri yonden yeniden duzenleyen Aziz Bernard Katharlarin yasadigi Lanquedos bolgesine gider. Assagidaki sekil bu bolgenin bir haritasidir.



Tapinak Sovalyelerin temelini saglamlastiran Aziz Bernardin tarikatin kurulusunun ardindan Katharlarin yasadigi bolgeye gitmesi salt bir rastlanti degildir. Tarikatin kurulusunun uzerinden sadece 27 yil geçmesinin ardindan Fransada Katharlari ziyaret etmesi bizzat kurulus yillarinda Katharlarla yakin iliskide olduklarinin kanitidir.

Aziz Bernard Katarlar ile kendileri arasinda gordugu derin benzerliklerden dolayi onlara yakinlik duyar. Onlarda kendileri gibi kiliseye karsidirlar. Onlarda bilmi onculeri gorurler. Onlarda ezoterik inanca sahiptirler. Onlarda Isayi salt bir insan olarak kabul eder. Onlarda Kilise kurucusu Aziz Peteri sevmez. Onlarin kesislerindede kendilerinde oldugu gibi ozel ve zor diyetler, kadinlarla yasak iliskiler ve sartlar mevcuttur. (Katharlarda Kesisler (perfecti) et yemez, kadina dokunmaz ve sut icmezler.)


Tapinakçilarin Katharlar ile aralarinda olan bu buyuk benzerliklerin kendilerini yakinlastiracagini dusunerek onlardaki ilerici ve bilimci dusunce akimindanda etkilenip onlarla iliski kurmalari fazla zaman almaz. Onlarin kendi saflarinda yer almalari için ugrasirlar. Aziz Bernard'in bu Kathar ulkesine ziyareti hem onlar ile aralarinda olan iliskiyi guçlendirmek, hem onlari kendi saflarina çekmek, hemde ileride Tapinak Sovalyelerinin yerlesebilecegi bir ortam ve cografya hazirlamaktir. Nitekim ilerleyen yillarda oylede oldu. Belkide Aziz Bernard'in burayi seçmesindeki ana nedenlerden biri kendileriyle aralarinda olan benzerliklerin disinda birde bu bolgenin korunma açisindan guçlu kalelere sahip olmasiydida. Katharlar bu bolgenin bir çok yerinde alinmasi zor Kalelere sahiptiler;


Kathar kalelerini gosteren bir hArita

Kudus'un Turkler tarafindan geri alinmasinin ardindan Tapinakçilar Kibris'a tasinirlar.

Tapinak Sovalyeleri Kibrisa geldiklerinde son buyuk ustatlarini Akkada kaybetmislerdi.  1293 yılında Jacques de Molay'i yeni ustatlari için seçtiler. Jacques de Molay daha sonra Fransa Krali tarafindan yakilarak oldurulecek olup Renesasn ve Reform hareketleriyle intikami alinacak buyuk Ustat idi.


Jacque De Molayin Yakilisini anlatan bir resim

 Molay tarikatin basina geçer geçmez Kibrisi terkederek merkezinin Fransa’nın guneyindeki Languedoc bolgesine tamda birkaç sene evvel Aziz Bernard'in iliskiye girdigi Katharlarin topraklarina tasimaya karar verdi. Ise can alici noktada budur. Tapinakçilarin Dogudan Fransaya geçislrinde merkezlerini Longuedoc olarak seçmelerinin en onemli nedenlerinden biri burada yasayan Katar toplulugunun kendilerine yakiligi ve bu cografyanin korunma bimindan guçlu olmasi, fransa kraligi disinda kalmasidir.

 Burayada bolgenin çekici sehirlerindeki en gozde alanlara inançlarinin sirlarini sembollerle isledikleri Katetraller insa etmekten geri durmazlar. Kaleler insa edip Satolar aldilar.


Cathedrale de Montpellier


Cathédrale de Béziers


1145 yilinda Aziz Bernardin Tapinakçilar için yeni yasam alani olarak seçtigi daha sonralariysa Tapinakçilarin yerlestigi bu topraklarda  Tapinak Sovalyelerinin gelecekteki 4. Buyuk Ustadi olacak olan (her ne kadar bazi çevreler reddetsede) Bertrand de Blanchefort adindaki bir Kathar 1153 yilinda dogar. Betrand de Blancefor'un Katar oldugu yonde fikirler oldugu gibi olmadigi yonunde fikirler olsada henuz oladigi yonde sagla kanitlarla rastlayamadim.

 
Hacli ordusu Katharlar uzerine yol aldiginda Katharlar ile ayni cografyada yasayan Tapinak Sovalyeleride en az onlar kadar zarar gorur. 40 yil devam eden kirimlarin ardindan yada bu sureç içeriside 1243 yilindan sonra geriye kalan Katharlar yasadiklari cografyayi terkederek Avrupanin diyer ulkelerinde yasayan yada fransanin baska sehirlerinde yasiyor olan Masonlarin (Tapinakçilarin) içine girerek yasamlarini surdurmeye devam ederler. Zaten Katharlar uzerinden surdulen kiyimlar çok kisa bir sure sonra ayni acimasizlikla Tapinakçilar uzerinden devam ettirilecektir ki ayni kaderei yasayacaklardir.

Katharlarin kendilerinden çok daha buyuk, guçlu ve duzenli olan Tapinakçilar içine girerek yasamlarini surdurmeleri oldukça mantiklidir. Tipki onlarin Tapinakçilari içlerine almalari ve Tapinakçilarin onlarin yasam alanlarina yerlesmeleri gibi onlarda zor gunlerinde Tapinakçilara siginmis, onlarin gucu altinda yasamaya çalismis olabilirler. Keza Katharlarin kendilerini yakan, yikan, yokeden Fransa Kralligindan ve Hiristiyan Kilisesinden oçlerini ilelebet alabilmelerinin tek yoluda Tapinakçilar içine girerek yeniden guçlenmelerinden geçecektir ki ileride bu gerçeklesecekti.

Tapinakçilar ve Katharlar paylastiklari yasam alanlarinda birbirleriyle inançsal yakinliklari dolayisyla oldukça iyi geçinmislerdir. Bu iliski o kadar ileriye gitmistir ki Fransada, Tapinakçilarin koruduklari one surulen Kutsal Emanetlerin Katharlar tarafindan Monsejur Kalesinde saklanildigini anlatan efsaneler suregelmistir. Erdogan Cinar kitaplarinda her efsanenin bir gerçeklik payi oldugunu, efsanelerin gerçeklere dayali olaylari masalsi anlatimlarla gelecege tasidigini soyluyor. O halde Fransada Katharlar hakkinda suregelmis su efsaneyede goz atsin;

  • [COLOR="DarkRed"]Keith Laidler ‘The Head of God The Lost Treasure of The Templars (1988)’ adlı kitabında Tapınakçıların elindeki gizemli şeyin, Hz. İsa’nın mumyalanmış başı olduğunu iddia etti. Laidler’e göre, bu baş sonradan Tapınakçılara karşı olanlar tarafından Befomed diye adlandırılarak Tapınakçılara kara çalınmak istendi. İddiaya göre, gerçekte İsa’nın eşi olan Maria Magdelana (gene iddiaya göre Marovenjler İsa’nın oğlunun soyundan gelirler) tarafından Fransa’ya getirilmiştir. İsa’nın başı Katarlar tarafından Montsequr Kalesi’nde saklanıyordu; Papa’nın ve Fransız Kralının askerleri kaleyi kuşattıklarında, üç ‘kusursuz’ (Parfait) kalenin hazinesini alarak Tapınak Şövalyelerine sığınmışlardır; bu hazine İsa’nın mumyalanmış başıdır. Bu konuda Laidler şunları yazar: “Katarların bu hazinesi ne idi? Üç ‘kusursuz’ ne kadar altın ve gümüş taşıyabilirdi? Parasal bir şey olamazdı… Başka bir şey, sonsuza dek Montseaur de saklanmış, kalenin teslim edilmesinden önceki gün, ilkbahar gün dönümünde yapılan ayin için temel önem taşıyan bir şey olmalıydı… Fransa’daki kralın kolunun uzanamayacağı tek yer, her açıdan özerk olan ve Katarlarla temelde aynı Gnostik dünya görüşünü paylaşan bir örgüt: Tapınak Tarikatı.”[/COLOR]
[/FONT]

Yazar Keith Laidler'in anlattigi efsanenin disinda Tapinakçilar ve Katharlar hakkinda verdigi bilgi son derece onemlidir. Tapinak Sovalyelerinin Katharlarla temelde ayni gnostik dunya gorusunu paylastigini vurgulamakla her ikisi arasindaki derin bagada bir gonderme yapiyor.


Nisan 28, 2010, 05:57:57 ös
Yanıtla #3
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Sayın Karan tek bir kerede o kadar çok, o kadar uzun yazmış, o kadar farklı noktalara değinmiş ki, binlara tek bir kerede katkıda bulunmak benim açımdan çok zor. Hangi birisinden başlasam, hangisinden söz etsem ki...

Benim Katharlar hakkında bildiklerim, forumda vermiş olduğum bilgilerle sınırlıdır. Bu nedenle benden daha fazla bir şey beklemeyin. Gerçi Katharlar ile ilgili olarak elimin altında daha birçok ayrıntılı bilgi var ama, yanıtı aranan soruları irdelemek için oturup onları yeni başktan incelemem, çalışmam gerek. Bunu benden istemeyin. Kaynakça da istemeyin; meraklısı  arar ve bulur. Hem zaten benim Katharlara iliştkin ilgim de sınırlı düzeyde; benim için asal bir konu değil bu.

Bayın karan "Pays Cathars" terimini kullanıyorsa da ben o bölgeyi Languedoc olarak tanıyorum. İşin ilginç yanı oralarda gezerken kimse bana "Buraya Kathar Ülkeside  denir." lafını etmemişti. Ancak önemli de değil. Hangi coğrafyadan söz ettiğimizi bilelim yeter. Kuşkusuz bildiğimiz kadarıyla Katharların yaşadığı yer Languedoc ile de sınırlı kalmıyordu. O zaman şöyle mi demeli: "Languedoc Pays Cathars'ın bir bölümüdür". Bu doğru oldu mu? (Bilmiyorum. Sadece düşündüm ve sordum. Bu sorunun ardında başka bir düşünce de yok.)

Takıldığım şu nokta var: Katharlar ile Tapınak Şövalyeleri arasında doğrudan bir ilişki, bir bağlantı olsaydı, Katharlar kıyıma uğratılırken Tapınak Şövalyeleri sus pus durmazdı. Papanı haçlı seferi çağrısını bir yana bırakalım; daha sonra Katharları ekonomik nedenlerle yok etme girişimi başlatıldığında, Tapınak Şövalyeleri'nun bu bağlamda karşı girişimde bulunmaları beklenirdi. Oysa öyle bir şey yok. Sadece "Kathar Şövalyeleri" olarak da anılmış olan ve zaman zaman karşı baskınlar düzenleyenlerin aslında birer Tapınak Şövalyesi olduğu düşünülebilir. Ancak bu daü bir varsayım olmaktan öteye gidemez.

Sayın Karan'ın resimlerinden birini hiç anlayamadım. Hani içinde "Free Your mind" yazılı olanı... Bu kimlere ilişkin bir düzenlemeymiş? (Bu bir soru başka bir şey değil. Yanıtı gelirse üzerinde görüşürüz.)


Yine takıldığım bir nokta: Rönesans ve Refork hareketleri Tapınak Şövalyeleri Tarikatı'nın son büyük üstadı Jacques de Molay'ın yakılarak öldürülüşünün intikamını mı almış?... Kim uyduruyor bunları? Bu forum alanında sonraki yazılarımdan birinde o "Reform" denilen eylemi içyüzünü ortaya sererek anlatmaya niyetliyim.

Bu arada şu Bogomil mezar taşı ilginç bir resim. Fakat oradaki "haç işareti" sözünü çıkaralım. Her ne kadar o işaret Hıristiyanlarca "ziz Andre Haçı" olarak nitelenmişse de, o duruşun simgesel anlamı çok daha başka ve derindir; hemen tüm ezoterik kurumlarda görülür ve kökeni bakımından da bizi Sümer'e kadar götürür.

Katharlar ve Tapınak Şövalyeleri hakkında romantik ilişkiler kuran varsayımları birçok kaynakta görmek olanaklı. Ancak hepsi de varsayım. Bütün bunların üzerine Tapınak Şövalyeler'nin kendilerine özgü farklı  bir dinsel inancı bulunduğu da bir varsayım. Elbette Papa'ya doğrudan bağlı olmakla birlikte, özellikle Doğu'nun kültürel etkisi altında kaldıklarından artık Katolik dogmalarını yadsımışlar. Fakat bu durum bir başka tür dinsel inançları olduğunu göstermiyor. Kendi tapınaklarını yuvarlak ya da sekizgen yapışları bile aslında yeterli bir gösterge değil. Tapınakçıların asal yaşamı öncelikle ekonomik ve bundan temel alan  politik kapsamlı. Doru dürüst birer asker olduklarını söylemek bile zor. 


Katharlar ile Tapınak Şövalyeleri'nin başlarına getirilenleri benzeştirmek de yanlış olur bence. Bu ikisi birbirinden çok farklı olaylar. Her ikisinin tek ortak yanı, Papa'nın haçlı çağrısını bir yana bırakacak olursak, Fransa krallarının açgözlülüğü ve ekonomiye daüyalı bir egemenlik artırma tasası.

Bir batında bir süre şey yazıverdim. Şayet Sayın Karan bu konuda tartışmayı sürdürmek istiyorsa,  önerim şu:

Bu konuyu şu Masonlukla bağlantılı bölümden çıkaralım lütfen... Bana sorarsanız en uygun bölüm "Milletler Tarihi" olacaktır. Bir de parçalara ayıralım. Çünkü öyle konular var ki, bunlar belki dönüp dolaşıp birbirleriyle ilintili olsa bile aslında ayrı ayrı başlıklar olmalı.

Sevgiler.
 









 






 

   

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Nisan 28, 2010, 07:09:00 ös
Yanıtla #4
  • Ziyaretçi

Alıntı
Bu konuyu şu Masonlukla bağlantılı bölümden çıkaralım lütfen... Bana sorarsanız en uygun bölüm "Milletler Tarihi" olacaktır. Bir de parçalara ayıralım. Çünkü öyle konular var ki, bunlar belki dönüp dolaşıp birbirleriyle ilintili olsa bile aslında ayrı ayrı başlıklar olmalı.

Sevgiler.

Degerli ADAM, bana ayrdiginiz zaman ve verdiginiz cevap için tesekkur ederim. Ama kafamdaki sorulara cevap vermeyeceginizi yazilarinizdaki  yaklasiminizdan anliyorum. Bunu, bilen bir buyugun bilmeyen bir kuçuge karsi takindigi tavir olarak degerlendiriyorum. Buyuklerin kuçulerin fikirlerini yeryer yanlis degerlendimesi olasi bi durum. Katarlar ile Tapinakçilar arasindaki ortakliklari, ayni cografyada yasamalarini, ayni yuzyillarda yasamalarini , ayni zaman dilimlerinde katledilmelerini, temlelde bir ezoterik ogetinin ayri kollari olmalarini, ayni dunya goruslerine sahip olmalarini, surekli iç içe yasamlarini bir rastlanti sayabiliyorsaniz bu gorusunuze tabiyki saygi duyarim, ama katilmam.  Ayirmis oldugunuz zamandan dolayi tekrar tesekkur ederim. Sevgilerimle, saygilarimla.



Nisan 29, 2010, 08:34:03 öö
Yanıtla #5
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Sayın Karan'ın deyişlerinde bana yönelik bir sitem, bir serzeniş sezdim.

Buna gerek yok.

Ben bir şeye yanıt vermiyorsam, veremiyorsam, bu iki nedenden kaynaklanır: Yanıtı bilmiyorum ya da verilecek yanıt bu forumun kurallarına aykırı düşüyor.

Katharlar ve Tapınakçılarla bağlantılı olmak üzere forumun kurallarına aykırı bir şey olmadığına göre,   yanıt vermediğim konular bilmediklerimdir ya da yanıtlayabilmek için bir hayli zahmete katlanmam gerektiğindendir. Benim yerime yanıtı arayan zahmete katlansa daha iyi değil mi? (Elbette yanıt vermediğim sorulardan biri kaynakça oluyor. Ancak bu Sayın Karan'a özgü bir durum değil. Benim yazılarımı okuyan forum üyeleri ancak gerektiğinde ya da yararlı gördüğümde kaynakça verdiğimi bilir. Bunun niçin böyle olduğunu da bilir.)

İsterseniz şöyle yapalım: Ben dilyorum ki Katharlar ile Tapınak Şövalyeleri arasında öyle belirgin bir ilişki, bir benzerlik yoktur. Katharlar, Languedoc merkezli olarak güneybatı Avrupa'da Katolik Hıristiyan toplumu yaşamış, yarı-etnik diyebileceğimiz, meslek ve işleri öncelikle dokumacılık ve hayvancılık olan bir topluluktur. Halk insanlarıdır. Tapınak Şövalyeleri ise, başlangıcında askeri-dinsel gibi görünen, fakat temelde bir başka amaç güden, sonradan ekonomik-politik bir güce dönüşmüş yanrı-ezoterik bir nitelik taşıyan, asal üyeleri soylu olan, İskoçya'dan Ortadooğu'ya kadar yaygın organizasyon oluşturmuş  bir örgüttür. Benzerlik nerede?

Tapınakçıların merkezinin languedoc'a taşınması 13. yüzyıl sonlarındadır. Coğrafya uyuşması yok.

Tapanak Şövalyeleri Tarikatı'nın kendilerine özgü bir öğretileri, ezoterik sisteme uygun derecelenmeleri, simgesel anlatımları falan yoktu. Sadece inisyasyonları nedeniyle yarı-ezoterik sayılabilirler. Katharlar ise ezoterik değil egzoterik bir topluluktur. Sadece bir Consolamentum konusu var ki, o da topluluğu ezoterikleştirmez. Dolayısıyla ezoterik sözcüğgünü kullanarak da bir benzerlik kuramayız.

Katharların ortadan kaldırılışı bir kıyım tarzındadır. Bu da özellikle 13. yüzyılın ilk yarısındadır. Tapınak Şövalyeleri ise bir tuzak kurularak, özel bir amaçla, güya yargılanarak ve kısmen yok edilmişlerdir. Birinin yok edilişi ile diğerinin kısmen yok edelişinin arasında hiçbir bağlantı yok. 

Şimdi Sayın Karan bu tartışmayı daha ileri götürmek istiyorsa, belirgin ve madde madde benzerlikleri ya da varsa aynılıkları ortaya koymalı. Bu iş, uzun tümcelerle olmuyor. Bu bağlyamda aramızda bir uzlaşmazlık var ama ben ikna edilemeyecek, bildiğinde direten bir kişi değilim. Yanlışım varsa düzeltmeye hazırım.  Ancak bu yanlış açık ve belirgin bir biçimde ortaya konmalı. (Örneğin Tapınak Şövalyelerinin siyah-beyaz bir bayrakları var. Bu belki de onların en önemli simgesi. Bunun karşılığı Katharlarda da var mı? Örneğin Tapınak Şövalyeleri bir deri don giyer ve hiç yıkanmazdı. Böyle bir şy Katharlarda da var mı? Örneğin Tapınak Şövalyeleri bir erkekler topluluğuydu. Katharlar da öyle mi? Ben olamayacaklardan söz ettim ama olabilecekler neler, onları görelim.)

Eğer Katharlar ile Tapınak Şövalyelerini bağdaştıran uzun bir anlatım yaparsak, bana sanki Dan Brown'un kurguları gibi bir yarı-tarihsel ama büyükçe bir bölümü de kurgulanarak uydurulmuş bir roman yazmak olanaklıdır gibi geliyor.

Sevgiler.





 







 


 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
5 Yanıt
10859 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 04, 2008, 08:36:36 ös
Gönderen: Prenses Isabella
34 Yanıt
17308 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 16, 2018, 06:01:01 ös
Gönderen: Arais
5 Yanıt
6168 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 28, 2007, 02:57:17 ös
Gönderen: MASON
1 Yanıt
4331 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 11, 2007, 08:37:15 ös
Gönderen: SublimePrince
Herşeyin içindeki??

Başlatan bilmeliyimgalilei Matematik - Riyaziye

7 Yanıt
4434 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 23, 2008, 01:14:14 öö
Gönderen: blossom
2 Yanıt
4539 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 11, 2008, 06:42:31 ös
Gönderen: Isis
22 Yanıt
16982 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 09, 2012, 03:25:45 ös
Gönderen: NOSAM33
1 Yanıt
5603 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 21, 2009, 04:28:58 ös
Gönderen: MASON
9 Yanıt
7496 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 15, 2009, 06:01:56 ös
Gönderen: ceycet
12 Yanıt
26229 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 29, 2014, 01:15:06 öö
Gönderen: MASON