Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Turkce Ibadet  (Okunma sayısı 11116 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mayıs 09, 2009, 06:47:22 ös
Yanıtla #10
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 353
  • Cinsiyet: Bay

Degerli Arkadaslar,

Nerdeyse herkes ibadetimizi kendi dilimizde yapmamizdan yana. Bence dogru olan da budur. Sevgili Anatolic kardesimin de dedigi gibi, bilmedigimiz bir dil ile ibadet ne kadar icten, ne kadarini anlayabiliyoruz dualarin?

Cemal Kutay'in bir kitabi vardir, yanlis hatirlamiyorsam ismi de "Ataturk'un icinde uhte kalan Turkce Ibadet" gibi birseydi. Ataturk, dinimizi daha dogru yasayabilmemiz icin ana dilimizde ibadet etmemizi istiyordu. Basaramadan oldu maalesef. Bir donem bu denenmeye kalkti ama o gunun sartlari bunun sonunu hizla getirdi.

Dikkat ederseniz, din ustune bir cok oyun oynaniyor, bir cok kisi dini paravan olarak kullanip istedigi gibi at oynatiyor memlekette. Halbuki akil bir heyet olusturulsa, kutsal kitabimizi turkceye cevirse ve hepimiz tum ihtiyacimizi bu ceviriden gidersek, dualarimizi kendi dilimizde yapsak fena mi olur?

Neyse, konu derin, isin icinden cikmak da hic kolay degil.

Saygilarla,

Not: Sayin Nueva, agziniza saglik...
Bakmak yetmez, gormek gerek...


Mayıs 09, 2009, 06:56:09 ös
Yanıtla #11
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 211
  • Cinsiyet: Bayan

Sayın Dino ,

Bu düşüncelerimizi dile getirmemiz , toplumca beraber düşünüp , bu hassas konuların önünü-ardını araştırmamıza , evrilerek doğru ve sağlıklı bilgilere ulaşmamıza minicik bir vesile bile olabilirse son derece mutlu olurum.

Saygı ve sevgilerimle
Quality has no fear of time ..


Aralık 26, 2009, 08:19:51 öö
Yanıtla #12
  • Ziyaretçi

"Bir ülke ki, camisinde Türkçe ezan okunur.

Köylü anlar manasını namazdaki duanın

Bir ülke ki, mektebinde Türkçe Kuran okunur

Küçük büyük herkes bilir buyruğunu Tanrı'nın

Ey Türk oğlu, işte senin orasıdır vatanın."

Ziya GÖKALP


Ocak 14, 2010, 07:45:18 ös
Yanıtla #13
  • Ziyaretçi

Benim kişisel fikrim ibadet kişinin kendi dilinde yapılmasıdır.Hepimizi yaradan Yüce Rabbimiz bizleri birbirimizi tanıyalım ve bir diğerinden ayırtedelim diye kavimlere (milletlere) ayırdı.Haşa Allah'ın bildiği tek bir dil mi var?Hepimizi yaradan Allah elbetteki her dili bilmekte ve işitmektedir.Eğer biz kendi dilimizde Yüce kitabımızı okuyup öğrenirsek Allah'ın bizden istediği gibi hareket etmede inanın hiç zorlanmayız.İslamiyet en son ve en yüce dindir.Kutsal dinimizin bütün dünyada anlaşılabilmesi için herdile uygun olarak çevrilmesi gerekmektedir.Tabii ki başta da söylediğim gibi bu benim kişisel fikrimdir.


Ocak 14, 2010, 11:32:10 ös
Yanıtla #14
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay


Bu konuyu irdelemeden önce,ibadet ve duayı ayırmamız gerekir.İbadet,daha kapsamlı bir olgu iken,dua,ibadet esnasında Tanrı'ya hitap kapsamıyla sınırlıdır.

Dolayısıyla soru Türkçe dua edilmelimidir,olmalıdır ki,bunun yanıtı çok basittir.Evet.Daha doğrusu bildiğiniz lisanı kullanmalısınız.Başka türlüsü nasıl olabilir ki?...

Anlamadığınız sözcükleri içeren bir dua,nasıl dua olabilir ki?...

Düşünsenize,birisi size kendisinin bilmediği bir lisanla hitap ediyor?...Ne söylüyor?...Bilmiyor?...Ne söylediğini bilmeyen,ne istediğini bilir mi?...Ne istediğini bilmeyene ne verilebilir?....Ben bilmiyorum,bilen olduğunada inanmıyorum.


Gelelim ibadet konusuna...İbadet olarak öğretilen ritüeller dizisine...Örneğin namaz.Ne yapılıyor namaz kılınırken?...Kur'an dan sureler,ayetler okunuyor.Doğru mu?...Doğru.

Bu ayetleri gönderen kim?....Allah.Yani biz ne yapıyoruz?...

Allah'ın bize söylediklerini,"O"na tekrar ediyoruz.Hem de anlamadığımız bir dilde,ne söylediğimizi bilmeden...Bunun adı ibadet...Öyle mi?...

Düşünüp,taşınalım ikna olabiliyorsak,aklımız,vicdanımız buna razıysa öyledir,ama değilse bilin ki,Allah'da razı değil.



Saygılarımla
Ben"O"yum,"O"ben değil...


Ocak 15, 2010, 12:52:36 öö
Yanıtla #15
  • Ziyaretçi

Acizane bildiklerimle birlikte düşüncelerimi belirtmek istiyorum ben de

Sn ceycet'e duanın kişinin anadilinde yahut bildiği dilde yapılması konusunda katılıyorum. Sonuçta bir Musevinin de, Müslümanında, Hristiyanın da hatta budistin bile duasını kendi özdilinde yapmasından daha doğal birşey olamaz....

İbadet konusunda ise, sn Nueva'nın belirttiği hususlarda konuyu çok saptırmadan kendi fikrimi beyan etmek istiyorum.Zira sn ceycet de ibadet in Türkçe olmasına biraz mesafeli yorum yapmış (belki vakti kısıtlı idi bilemiyorum)

Öncelikle, zaman zaman fen bilimleri ile din veya inançları kıyaslayan yorumlarda, çok ayrı ve bilimsel tezat oluşturan yorumlar her zaman göze çarpıyor. Fenni bir mevzu irdelenir iken, emsal olan inançsal bir tartışma da teolojik referans yerine; sokaktaki yahut literatürel olarak alakası olmayan seviyedeki örneklerle kıyaslama yapılıyor... Hali ile de sonuçta ya inançsal/ideolojik/düşünsel ayrım ortaya çıkıyor ya da kısırdöngüsel bir zaafi tartışma ortaya çıkıyor...

Diyanetin ilgili konudaki fetvalarını bilmiyorum sitesinden aramaya vaktim yok şu an ama doğru kabul ediyorum referansınızı, bu konu ile ilgili ne zaman beyanda bulunan bir ilahiyatçı akademisyen görsem -ki ibadetin anadilde olması veya olmaması gerekliliği onlar arasında da tartışmalı- ortak noktaları, ibadette okunan arapça olan ayet/sure yahut duaların manasının bilinmesi gerektiğini özellikle vurguluyorlar...

Şuandaki ortamdan ve çatışmalara çözüm olarak Türkçe ibadetin getirilmesi yahut kanunsal olarak düzenlenmesi, bence;

-Devletin inanç sistemine müdahalesi hukuka, dahası doğrudan en temel Laiklik ilkesine aykırı
-Mevcut sorunların nedenlerine bakıldığında, bu ölü doğan bir çözüm önerisidir, dahası çözümsüzlük getirir
-Burada nüfusun -varsayılan çoğunluk- müslüman kesimi değil, Hukukun evrensellik ilkesi ile tüm dini inanç ve kültlere uygulanması gerekir - Ki bu da uygulanması imkansıza yakın bir düzenleme olur

Teoloji ve İlahiyat uzmanları referans alınması ve dahası herhangibir dine inanan insanın istediği şekilde ibadet edebilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Ama derseniz ki,

Mevcut çatışmaların kaynağı insanların inançsal duygularının yanlış yölendirilmesidir, ve insanların bildiği/yönlendirildiği inanç sisteminin aslı daha farklıdır. Bunun içinde insanların bu işin aslını öğrenmeleri gereklidir

Aynen katılırım

Şimdi, zannederim bu tartışmaların -Türkçe ibadet ve inançların sömürülmesi, kullanılması- ana unsurlarını ve Türkiye merkezli tüm vatandaşların nasıl ayrılıklara ve hizipleşmelere bölündüğünün gözlemini herkes yapabilir.

Şimdi, uzun süre dışarda olduğum için kimi tartışmaları sadece haberlerden takip edebildim. Ama hatırladığım, dikkatimi çeken bir şeyler var;

Zorunlu din eğitimi konusunda çok tartışma olmuştu, bir kısım ilahiyatçı bunun yerine seçmeli temel Kuran Meali dersinin konmasını önermişti ama bu kabul görmedi.... Aslına bakarsanız, herkesin rahatça alabileceği ve okuyabileceği, anlayabileceği, anlamadığı yerde daha geniş tefsirlere bakabileceği bir kitabın ders olarak müfredata konulması veya konulmamasını pedagoglar ve milli eğitimciler daha iyi bilir...(bana seçmeli olarak herkesin kendi din kitabının konulması mantıklı gelse de )

Ayrıca, eğitim konusuna bakarsak, herşeyden önce eğitim, ama nasıl eğitim?

Şimdi size bir kaç noktayı işaret edicem ve noktalıycam. Bazı *şehir*lerde, öğretmen olmadığından, lise mezunu insanlar vekil öğretmenlik adı altında öğretmenlik yapmak zorunda kalıyor, bir arkadaşım Türkçe'yi üniversitede ancak öğrenebildiğini söylemişti... Bu ortamda ne karar verilirse verilsin zaten uygulanamaz. Tartışmalardaki ana hata, *bence* işin tartışılması veya enine boyuna masaya yatırılmasında, bir şekilde hatta *nereden tutarsanız tutun* ideolojik ve hizipçilik tarafına çekilmesi...

Son olarak, işin Türkçülük, Arapçılık boyutu çok farklı bir zemin, zira belirtilen gibi Türk kültüründe *kısmen* Şaman izleri olabilir, gayet doğal. Ancak, Türkler kesinlikle Şaman değildi, olan boylar olabilir yahut tesirinde kalan, ancak Türklerin inanç sistemi Şamanizm de tamamen farklı idi ve Şamanizm daha çok doğuda, Hindistan bölgesi kökenlidir....

'deveye sormuşlar, boynun neden eğri diye, cevaplamış, nerem doğru ki...'

saygılar
« Son Düzenleme: Ocak 15, 2010, 12:57:28 öö Gönderen: cardiffmonster »


Ocak 15, 2010, 09:10:12 öö
Yanıtla #16
  • Ziyaretçi

dinler, anlaşılsın diye gelmiştir . neden anlaşılmaması için  çaba harcıyorlar , işte düşünülmesi gereken de budur işte.


Ocak 15, 2010, 02:51:09 ös
Yanıtla #17
  • Ziyaretçi

 insanlar kendi dualarını elbette kendi dillerinde ediyorlar. eller yaradana yöneldiği zaman Türkler kendi dillerinde, araplar kendi dillerinde, ingilizler de kendi dillerinde dua ederek isteklerini yaradandan istiyorlar. ama mesele ibadete gelince ortak dil arapça olarak kabul ediliyor çünkü, bir Türk, Çin'e gidip namaz kılmak istediğinde çince okunanın ezan olup olmadığını anlayamaz ki. cemaatle olan ibadetlerin arapça olması gayet doğaldır ama bireysel olarak yapılan dualarda kendi dilimizi kullanmadan yaptığımız yakarışlar gönlümüzün derinliklerinden gelen duyguyla olmadığı kesindir.

 kutsal kitabımızın Türkçe meali heryerde mevcut. Allah'ın ne demek istediğini merak edenler açıp okusunlar. ama malesef arap şövenistleri kutsal kitabımızı bizden o kadar uzaklaştırmışlar ki artık insanlar kütüphane raflarına bırakmaktansa evlerinin en yüksek yerlerine asıyorlar. madem okuyup anlamayacaksak neden indi ki o kitap?


Ocak 16, 2010, 01:02:44 öö
Yanıtla #18
  • Ziyaretçi

Bu konuya iki yönden bakabiliriz;ancak ikisinde de farklı sonuçlara varırız.Öncelikle yıllarca ilahiyatçı dediğimiz,din bilgini dediğimiz insanlar tarafından kandırıldık,hatta sevdiğim bir deyimi kullanacağım "Allah ile aldatıldık".Bunun önünde durabilmek için bir yoldur türkçe ibadet.

Diğer konu ise bu işin daha ruhani ya da majikal boyutu demeliyim.Bir kelime bir amaç için zikir olarak belirlenir ve yıllarca o kelime o amaç için zikredilir,sürekli ritüellerde kullanıldığında kelime yılların birikimi büyük bir enerji taşır ve artık o kelime zikredildiğinde o amaç için uygun boyuta geçer ve işe yarar durumdadır.Şimdi bir Fatiha Suresi'ni ele alırsak yüzyıllardır ritüel suresi olarak kullanılmış,etkisi gerçekten büyük bir suredir.Bunun yanında bunu türkçe tercume olarak okursak anlam olarak yine aynıdır,aynı şekilde Tanrı'ya hitab edersiniz ama kelimenin majikal gücü yoktur artık.

Bu iki gerçek olduğundan dolayı benim bu konuya çözümüm okuyacağımız dua ayet her ne ise türkçesini bilerek arapçasını okumaktır.


Ocak 16, 2010, 10:58:10 ös
Yanıtla #19
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 300
  • Cinsiyet: Bay

Dua... Bir insan hayatını dua ve yalvarışlar üzerine kurmamalıdır. Bu gün olduğu gibi dinler duaya çok önem verirler. İnsanlar dua ederek kendilerini sonsuz zevkler içinde cennetlerde görüyorlar. Oysa ki amacı sadece cennete gitmek sonsuz zevkler içinde yaşamak olan insanı iyi bir son beklemiyordur.

Duaların türkçe , arapça , latince v.b dillerde okunmalarına gelince,  bunun hiçbir önemi yoktur. Kim diye bilir ki (O1) Arapça konuşuyor ve ya latince konuşuyor veya başka herhangi bir dilde konuşuyor. Bunu kimse isbat edemez.

Yukarıda Sn.Yalçın arkadaşımızın dediğine dokunursak. . Arapça okunması daha iyi olur demiş. Sn. Yalçın Tanrın seni arapça daha mı iyi anlıyor ?
Yoksa Tanrın Arabistan doğumlu mu ?
Ve ya Tanrın sadece araplara mı gönderdi kitabını ?

(bide arapların herkesten yüksekte olduğunu söylemeni bekliyordum)

Saygılarla


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
2 Yanıt
3785 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 13, 2008, 03:47:44 ös
Gönderen: blossom
3 Yanıt
3036 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 31, 2008, 08:56:25 ös
Gönderen: Veritas
2 Yanıt
4354 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 14, 2011, 11:10:13 ös
Gönderen: hakan_34_06
3 Yanıt
7652 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 22, 2011, 01:53:11 ös
Gönderen: TUTMOS