Masonlar.org - Harici Forumu

Masonluk Bilgidir. Bilimdir. Ilimdir. => Geometri => Konuyu başlatan: ADAM - Eylül 07, 2009, 04:11:41 ös

Başlık: Coğrafyada Geometri
Gönderen: ADAM - Eylül 07, 2009, 04:11:41 ös

5 yıl kadar önce bir konu üzerinde araştırma yaparken, kafam şu “kutsal geometri” kavramına takıldı.

İnternette bir araştırmaya girişince, karşıma başa çıkamayacağım kadar çok bilgi çıktı.

Bilgisayarımda bir klasör açıp, bunlardan bir bölümünü biriktirdim.

Bu forumda “Geometri” için bir özel başlık ayrılmakta oluşu, kuşkusuz Masonlukta geometriye çok önem verilişinden ileri geliyor. Buna karşın, Masonlukta geometri ile uğraşıldığını sanmıyorum. Bir mason için geometri olsa olsa çok önemli ve değerli bir simgesel kavramdır. Nitekim çizgi, üçgen, kare, çember gibi geometrik şekillerin de Masonlukta simgesel bakımdan birer ideografi olarak değerlendirildiği gizli saklı bir bilgi (sır) olmasa gerek.

Geometrik biçimler dünya yüzünde, coğrafyada da ilginç görünümler sergiliyor. Belki şöyle demek daha doğru: İnsanlar geometrik biçim ve ilişkileri coğrafya üzerine de işlemiş. Bunlar belki birer rastlantı ama insanın rastlantının bu kadarı da fazla diyesi gelebiliyor.

Bu bağlamda derlediklerimin bazılarını bu forum üyelerine de aktarmak dileğindeyim. Ancak bu konunun Masonluk ile hiçbir ilgisi yok. Belki masonlar bir bağlantı kurabilir; orasını bilemem.

Bu iş beni hayli uğraştıracaktır. Çok emek harcamam gerekecektir. Acaba bu konuya ilgi duyan üyemiz var mı?

Şayet varsa, yanıt vermelerini rica ediyorum; açık ya da mesajla. Emeğimin boşa gitmesini istemem doğrusu. Belki aktaracaklarım sizin için önemsenir ya da bir değer taşır nitelikte olmayacaktır ama gene de emektir;internetten toparlama olsa bile. Kendiniz arayıp bulmak isterseniz, ona bir şey diyemem.

Yanıt bekliyorum.

Sevgiler
Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: quadriga - Eylül 07, 2009, 04:21:23 ös
Ben kendimce bu soruya bir yanıt vermek istedim izninizle...

18. yy'da muntazam masonlar ortaya çıkmadan önce özellikle Rönesans'da ve diğer dönemlerde masonlar mimari konusunda yetkindiler ve bu yetkinliği sağlayan birtakım sırları da kendi içlerinde tutuyorlardı. Böylelikle masonlar mimari alanında dünyada birçok başarıya imza attılar.. Bunu anlatmamın sebebi mimarinin geometri ile çok yakın ilgisi olduğunu belirtmek içindir. Bunları sizin de bildiğinizden eminim ayrıca.

Saygılarımla...
Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: ADAM - Eylül 07, 2009, 04:32:45 ös
Sayın Quadriga,

Kuşkusuz ama benim konum o değil. Kutsal geometri olarak nitelenen alanın ilkelerinin yapılarda kullanılması ayrı bir alan. Ben yapılardan değil, coğrafyadan söz ediyorum. Bu da anladığımca sizin için ilgi çekici değil, öyle mi?

Sevgiler 
Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: quadriga - Eylül 07, 2009, 04:46:49 ös
Sayın Adam bu kesinlikle ilgi çekici bir konu...

Aşağıdaki kısıtlı bir konu için dedim aslında yukardakileri.

Bu forumda “Geometri” için bir özel başlık ayrılmakta oluşu, kuşkusuz Masonlukta geometriye çok önem verilişinden ileri geliyor. Buna karşın, Masonlukta geometri ile uğraşıldığını sanmıyorum. Bir mason için geometri olsa olsa çok önemli ve değerli bir simgesel kavramdır. Nitekim çizgi, üçgen, kare, çember gibi geometrik şekillerin de Masonlukta simgesel bakımdan birer ideografi olarak değerlendirildiği gizli saklı bir bilgi (sır) olmasa gerek.

Sembolsel değeri olduğu gibi mimari açıdan da bir değer olduğu mümkündür anlamında...

Dediğiniz gibi dünyada var olan geometrik doğal işaretler benim de ilgimi çekiyor. Hatta Signs-İşaretler- diye bir film vardı ve bu konuyu anlatıyordu. Gerçekten ilginçti.

Belki sitede bu konu ile ilgili az ya da çok birikim sahibi üyeler mevcuttur ve paylaşırlar.

Saygılarımla...
Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: quadriga - Eylül 07, 2009, 04:52:31 ös
Konu ile ilgili bazı görüntüler demin yaptığım arama sonucu bulduğum şu videodan görülebilir.

http://www.htportal.org/reviews-137.html
Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: ADAM - Eylül 08, 2009, 09:17:23 öö
O videoyu görüntüleyemedim. Daha sonra yine denemeliyim. Ancak benim anlatacaklarım farklı olabilir. Uzun da sürecektir. Bunun için birkaç bölüme ayırmalıyım. Bugün başlamaya çalışacağım.

Sevgiler,
Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: ADAM - Eylül 08, 2009, 11:05:30 öö
Konu başlığı coğrafyadaki geometrik ilişkiler olunca, kuşkusuz böyle şeylerin var olduğunu söylemiş oluruz.

Fakat burada sözünü edeceğim geometrik ilişkiler, doğanın kendiliğinden gelmekte olanlar değil;  mutlaka insan eliyle, özellikle, ölçülüp biçilerek, bizce bilinemese de belli bir amaçla yerleştirilmiş olanlar. Kim bilir, belki birileri ille de böyle ölçüler bulabilmek, şekiller çıkarabilmek için önceden kararlı olarak birtakım çalışmalar yapmış.

Vereceğim örnekleri görünce şöyle diyebilirsiniz: «Bu gibi ilişkiler, ölçüler ve bağlantılar, başka yerlerde de bulunabilir. Bunların olağanüstü bir yanı yok.»

Haklı olabilirsiniz. Ancak dediğim gibi, birileri bu ilişkileri bulmuş ve internette yayınlayarak literatüre geçirmiş. Öyle bir iddiası olan varsa, meydan açık: Buyursun benzer ve belki çok daha ilginç olabilecek geometrik ilişkileri bulsun, yayınlasın. Bizim de bilgimiz biraz daha artsın; teşekkürlerimizi sunalım.

Bu sanıldığı kadar kolay bir iş değil. Dehşetli bir kararlılık istiyor.

Örneğin ben bir ara İskoçya’nın kuzeyinde ünlü Lochness gölüne gittiğimde ilginç bir olay olmuştu. Bu gölün bir efsanesel canavarı vardır: Nessie… Bu efsane üzerine de orası hayli turist çeker. (Bizim Van Gölü canavarı söylentisinin çok ötesinde bir şey.) Kimileri böyle bir canavarın gerçekten var olduğuna inanır; hatta onu gördüğünü ileri sürenler bile olmuştur. Ben oraya gittiğimde bir kıyıda karavanıyla kamp yapan bir adam ile bu konu üzerine biraz konuştum. Dokuz aydan beri orada nöbet tutuyormuş. Amacı da canavarı görür görmez fotoğrafını çekmekmiş.

Elbette bunun coğrafyadaki geometri ile bir ilgisi yok. Demek istediğim, bu ilişkileri bulup çıkarabilmek için hayli uğraşmak, gönül vermek hatta bu işe baş koymak gerekir.

Örneklere geçeceğim ama galiba yine çok uzun yazdım. Şöyle bir ara vereyim; bir-iki saat sonra devam ederim.

Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: ADAM - Eylül 08, 2009, 02:13:07 ös
Sayın Quadriga ve izleyen sevgili dostlar,

Bu anlatımın sonrasında bir teknik sorunla karşılaşmış durumdayım. Çözümlenmesi olanaksız değil ama çözümü doğrusu pek işime gelmiyor.

Dolayısıyla bu konu üzerinde anlatacaklarımdan caymak zorundayım. Lütfen bağışlayın.

Sevgiler,

Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: Prenses Isabella - Eylül 09, 2009, 08:05:17 ös

Bu iş beni hayli uğraştıracaktır. Çok emek harcamam gerekecektir. Acaba bu konuya ilgi duyan üyemiz var mı?

Şayet varsa, yanıt vermelerini rica ediyorum; açık ya da mesajla. Emeğimin boşa gitmesini istemem doğrusu. Belki aktaracaklarım sizin için önemsenir ya da bir değer taşır nitelikte olmayacaktır ama gene de emektir;internetten toparlama olsa bile. Kendiniz arayıp bulmak isterseniz, ona bir şey diyemem.

Yanıt bekliyorum.


Sizi gayet iyi anlıyorum Saygıdeğer Hocam; anlatacaklarınızın ne kadar çok önem taşıdığı hususunda ve özellikle yoğun emek gerektiren bir çaba olduğu yolunda herhangi bir şüphem yok. Ama kuşkusuzki bu Bilgileri bizimle ya da almak isteyenlerle paylaşabilmek Sizin için de önemli bir durum arzedeceği için bence paylaşmanın mükemmelliğini Sizde de görebilmek duygusuyla hele de yazılarınızı ilgiyle takip ettiğimden, ifade etmek ve aktarmak istediğiniz Düşüncelerinizi paylaşmaktan lütfen bizleri mahrum bırakmayınız. ( kendi adıma konuşuyorum ).

Sayın Quadriga ve izleyen sevgili dostlar,

Bu anlatımın sonrasında bir teknik sorunla karşılaşmış durumdayım. Çözümlenmesi olanaksız değil ama çözümü doğrusu pek işime gelmiyor.

Dolayısıyla bu konu üzerinde anlatacaklarımdan caymak zorundayım. Lütfen bağışlayın.


Sizin caymanız benim açımdan büyük bir kayıptır Sevgili Hocam; aynı zamanda önemli bir bilgi eksikliğiyle karşı karşıya bırakmanız anlamına geleceği için ama bu durumda asla Sizi zorlamış gibi bir tutum sergilediğimi düşünmenisi istemem Efendim, ama lütfen yineleyerek söylediğim gibi Sizin Bilgilerinize gerçekten çok ihtiyacım var.

Bu arada ben, şahsi görüşümü de belirtmek istiyorum. Filozoflar dönemimde yaşamıyoruz ama her biri benim için çok önem ve büyük bir Değer taşımıştır. Kendilerine duyduğum hayranlık sahip oldukları Bilgileri ne olursa olsun aktarma güzelliğini sergilemeleriyle Kendilerini aynı zamanda kanıtlamış ve Insanlığa Işık tutmuşlardır. Bu yüzden eğer Sizin açınızndan bir problem teşkil etmeyecekse devam etmenizi büyük bir saygınlıkla diliyorum.

Saygı ve Sevgilerimle,   
Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: ADAM - Eylül 10, 2009, 08:11:27 öö
Sayın Isabell,

Bu konu tamamen teknik bir sorundan kaynaklanıyor. Çözümleyebilmek için Sayın quariga da bana yardımcı olmaya uğraşıyor. Çözümünü bir yakalayabilsem devam edeceğim ama henüz beceremedim.

Sevgilerle,
Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: ADAM - Eylül 10, 2009, 02:05:39 ös
WASHINGTON D.C.

Kentsel alanlarda elbette özellikle düzenlenmiş birçok geometrik ilişkiye rastlanabilir. Çünkü zaten kent planlaması yapanlar bunu böyle tasarlamıştır.

Fakat ABD’nin başkenti Washington D.C. bu bağlamda diğer birçok kentten biraz farklıdır.

Bu kentin ilgileneceğimiz bölgesi, Beyaz Saray’ın kuzeyindeki çevre.

(Aşağıdaki resmi göremiyorsanız, ben bu işi beceremedim demektir.)
 

(http://img21.imageshack.us/img21/6282/washington1.jpg)


Buradaki sokaklar genellikle kuzey-güney ve doğu-batı yönlerinde birer dikdörtgen oluşturacak biçimde düzenlenmiştir; buna çoğu Amerikan kentlerinde rastlanabilir...

Gene diğer bazı Amerikan kentlerinde olduğu gibi, bu sokakları verev olarak kesen ve birer meydanda buluşan geniş caddeler vardır.

Beyaz Saray ile birlikte kuzeyindeki caddelerden bazılarını izlediğimizde ortaya birtakım üçgenlerin çıktığını görürüz. Kimisi dik, kimisi ikiz kenar üçgenler. Bunların hepsinin birleşim noktası Beyaz Saray’dır.

Şimdi Washington D.C. kentinin 1862 tarihli planından o bölgenin parçasını alalım.

 
(http://img11.imageshack.us/img11/8471/washington2d.jpg)


Burada iki dik kenar üçgen kombinasyonu  görebiliyoruz. Aynı harita üzerinde belli ki birçok üçgen kombinasyonu yapılabilir. Bunlardan bir diğeri de şöyle:

(http://img11.imageshack.us/img11/6903/washington3.jpg)
 

Şayet forumda bir diğer başlık altında olmakla birlikte 7242 nolu katkının kapsamındaki videoyu açacak olursanız, başında bu üçgenleri hemen görürsünüz.

Kuşkusuz, o bir antimasonik/antisemitist bir gösterim olduğu için işin içinde art niyet var. Amaç, buradaki oluşumda İsrail bayrağında da yer alan altı kollu yıldızın varlığını vurgulamak. Bunu o kadar çok yapan olmuştur ki?... 1 dolar üzerinde yapılmış ne spekülasyonlar var. Kültür haznesi yetersiz olanları hatta okumuş bilgisizleri bile böylelikle kandırabilirler. Kandırıyorlar da...

Elbette bir simge ve bir amblem olarak genelde altı kollu yıldız, kimilerince “Süleyman’ın mührü”, kimilerince “Davut’un kalkanı”, kimilerince “Siyon” diye anılan bu geometrik biçim üzerinde ayrıca tartışılabilir. Neden bunun İsraillilere özgü olmadığı anlatılabilir; anlayabilene ya da ön yargısızca anlamaya niyetli olana…  Hiç de küçümsenemeyecek denli geniş bir konudur bu

Böyle planlı bir kentte bu tarz geometrik biçimlenmeler olur. Yurdumuzda bunun örneklerini pek seyrek olarak görebilmekteyiz; doğru dürüst şehir plancılığı yapılmamış olduğu için.  Yapılmış olduğu halde uygulanamamış olduğu için. Dün, Tekirdağ’dan İstanbul’a doğru ve özellikle İstanbul Büyükşehir alanındaki bölgeleri vurmuş olan sel afeti üzerine, bir televizyon kanalında bu konuda yine yakınıyordu teknik akademisyenler.

Washington D.C. kentindeki bu özellik, coğrafyadaki geometrik ilişkilere bir örnek sayılamaz. O bir kent planıdır; coğrafya alanına girmez.

Bu nedenle, bir sonraki iletimde kentleri bir yana bırakıp, kırsal alana çıkacağım. Asıl olay orada. Bu sadece bir başlangıçtı; bu gibi ilişkilerin bu konu kapsamına girmeyeceğini göstermekti amacım.

Ancak başlamadan önce yararlandığım kaynakların bir listesini vereyim; belki bu arada bir göz atmak isteyen olur.


www.maknap.com/mysterytv/places
home.hwaay.net
ascension2000.com/convergence
www.earthmatrix.com
www.vortexmaps.com
dudeman.net/siriusly
www.norwegian-pentagram.com
www.renneslechateau.co.uk
www.sheepoid.com
www.geometryofplace.com/gaiamatrix
www.caithness.org

 

Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: Prenses Isabella - Eylül 10, 2009, 05:33:09 ös
Sayın Isabell,

Bu konu tamamen teknik bir sorundan kaynaklanıyor. Çözümleyebilmek için Sayın quariga da bana yardımcı olmaya uğraşıyor. Çözümünü bir yakalayabilsem devam edeceğim ama henüz beceremedim.

Sevgilerle,

Anlıyorum, elbette.
Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: ADAM - Eylül 11, 2009, 01:58:45 ös
CAITHNESS


Büyük Britanya... Güneyi İngiltere, kuzeyi İskoçya. Biz İskoçya’ya gidelim.
 
(http://img11.imageshack.us/img11/8305/101greatbritain.jpg)


Burada ise, uzak kaldığı için turistik bakımından pek az kişinin ilgi gösterdiği en kuzeye, Caithness adlı bölgeye uzanalım.

(http://img200.imageshack.us/img200/2184/102scotlandcaithness.jpg)
 
Bu bölgenin de Kuzey Denizi’ne cepheli doğusu üzerinde odaklanalım.

(http://img196.imageshack.us/img196/4378/103caithness.jpg)

Buradaki geometrik ilişkiler, akıllara durgunluk verecek bir biçimde yoğun ve iç içedir.

Önce tam 27 üçgen bulunduğu dikkati çeker. Bunlardan 20’si eş kenar, yedisi dik açılıdır. Dik üçgenlerden çoğunun kenar ölçülerinin oranı 3:4:5, birinin ise 5:12:13 oranını tutar.

(http://img196.imageshack.us/img196/645/104caithrnesstriangles.jpg)

Bu üçgenler arasında en büyük olanı, “Keiss Üçgeni” olarak anılmaktadır. Birinci nokta, Kuzey Denizi kıyısında 15. yüzyıl sonlarında inşa edilmiş ve sonradan terk edilmiş olan “Eski Keiss Kalesi”. İkinci nokta “Alterwall” adlı bataklıkta, bir zamanlar küçük bir gölün ortasında yer alan bir adadaki bir mini Orta Çağ kalesidir. Bu iki nokta arasındaki mesafe 8190 m’dir. Alterwall ile Kilminster’deki Kirk O’Moss adlı eski kilise yıkıntısı arasındaki mesafe 8350 m’dir. Eski Keiss Kalesi ise buradan tam 8320 m uzaklıktadır. Buradaki hata oranı %1 mertebesindedir.

(http://img36.imageshack.us/img36/766/105keisstriangle.jpg)
 
Buradaki üçgenlere iki örnek daha verebiliriz. Biri yine eş kenar ve çok daha büyük, diğeri ise bir dik üçgen.
 
Burada üç nokta arasındaki bir başka eş kenar üçgen görüyoruz. Aradaki mesafe uzayınca üçgenin düzgünlüğündeki hata oranı da artıyor.

(http://img36.imageshack.us/img36/7977/106grosstriangle.jpg)
 

Dik kenar Dirlot Üçgeni’nde hata oranından söz edemiyoruz çünkü mesafeler yaklaşık.

(http://img36.imageshack.us/img36/7451/107dirlottriangle.jpg)

Caithness’de bir de belli noktalardan geçen bir çember ya da daire var. Tersine, belli noktaların bir çember üzerinde yerleştirilmiş olduğu da söylenebilir.

 (http://img200.imageshack.us/img200/491/108caithnesstrapezoid.jpg)

Bu çemberin karşılıklı iki noktası olan batıda “Lieurary tepesi” ile “Olrig tepesi” arasındaki mesafe 4690 m’dir. Thurso’da 13. yüzyılda yapılmış “Ormlie kalesi” yıkıntısı ile güneyde “Spittal tepesi” arasındaki mesafe de 4690 m’dir. Bu iki hat birbirini dik açı ile keser. Demek ki burada tam bir kare vardır.

“Olrig tepesi” ile “Lieruary tepesi” arasındaki hat, gerek güneyde gerekse kuzeyde yer alan birer eş kenar üçgenin ortak tabanını oluşturmaktadır. Kuzeydeki nokta Scrabster yakınında deniz kıyısında yer alan “Spear Head” adlı sivri kaya, en güneydeki nokta ise “Scaraben tepesi”dir.

Burada karşılıklı olmak üzere iki eşit boyda (yaklaşık) uikiz kenar üçgen, dolayısıyla genel görünümde bir düzgün trapez (paralel kenar) görüyoruz.

Sevgili Dostlar,

Resimleri yerleştirebildim mi, oldu mu bilemiyorum.

Eğer olduysa bundan sonrasına devam edeceğim.


Sevgiler,

Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: Genius Loci - Eylül 11, 2009, 02:02:36 ös
Sn. ADAM,

%50 olmuş %50 olmamış. Bence devam edebilirsiniz. :)

Resimlerle ilgili düzeltmeler tarafımca yapılmıştır.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: ceycet - Eylül 11, 2009, 04:43:57 ös

Emeğinize sağlık sayın ADAM...
Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: Prenses Isabella - Eylül 11, 2009, 07:09:31 ös
Emeğinize sağlık.. :)
Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: semih_tatar - Eylül 11, 2009, 07:27:03 ös
(http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/7/70/Tetrahedron.gif)           ATES
(http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/4/48/Hexahedron.gif)            TOPRAK
(http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/1/14/Octahedron.gif)              SU
(http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/e/e2/Icosahedron.gif)              HAVA
(http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/7/73/Dodecahedron.gif)        KOZMOZ
BU platonun timeo adli dialogunda isledigi evren cozumlemesidir.
platona gore bu boyutlar tanrinin evreni kusursuz yaratmak icin yaptigi planlamadir
Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: ADAM - Eylül 12, 2009, 08:25:30 öö

Sayın semih tatar,

Konuya devam etmeden önce size ileti...

Her şeyden önce dört öğe düşüncesini böyle uzay geometri biçimleriyle simgelemeniz pek ilginç. Bunu daüha önce hiçbir yerde görmemiştim. Şahane!

Bu uzay geometrik simgeler o kavramları karşılar mı? Bu ayrı bir konu... Simgelerin yansıttığı anlamlar üzerinde buluşmayı gerektirir.  Elbette şimdi size gerekçelerini sorsam (sormuyorum) bir açıklama verirsiniz. Fakat bunun üzerinde bir başka başlık altında görüşmeli. Kaldı ki işi beşe çıkarmış, ve sonuncuya Kozmos demişsiniz. Ben bunu yadırgamadım. Öylesi de var ama acaba "esir" mi denmeliydi diye düşünürüm. Sadece bu kadarcık. İlerleyen zamanlarda olanak bulursam "ideografi" üzerindeki çalışmalarımı sunmaya çalışacağım. Ancak benim çalışmam iki boyutlu olacak. Belki siz onu o saman üçe çıkarırsınız. (Dördüncüye ya da Euclid ötesi geometriye bu ortamda geçemeyiz, değil mi?

Bir başka nokta şu andaki pratik sorun...  Ben bir basit resmi bile buraya aktarmakta akla karayı seçiyorum; siz canlı, rotasyonlu uzay şekiller yerleştirmişsiniz. Belli ki bu işi çok iyi biliyorsunuz. Şayet "sır" değilse, şunun nasıl yapıldığını adım adım anlatabilir misiniz lütfen.  Canlı şekilleri geçtim, sadece düz jpg resimler. Bakın şu benim alttaki şekiller ne kadar kötü oldu. Niçin böyle kötü oldu? Üstelik bunlar bir de Sayın SkullG tarafından düzeltilmiş olmasına karşın yeterince iyi olmadı. Çok da büyük oldu. Acaba yardım edebilir misiniz?

Sevgiler,


 

Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: ADAM - Eylül 12, 2009, 02:39:31 ös

Caithness'den devam...

Diyelim ki üçgen çizmek ya da bir coğrafyada üçgen biçimindeki ilişkiler bulmak kolaydır; bu iş kilometrelerce uzaklıktaki noktalar arasında arazide yapılacak olsa bile...

Aslına bakarsanız pek öyle kolay değil ama diyelim ki öyle…

Peki ya beşgen?

Hem öyle yamuk değil, eş kenar beşgen…

Hiç elinize o bildiğiniz geometri gereçlerini alıp bir eş kenar beşgen çizmeyi denediniz mi?... Bir deneyin bakalım, oluyor mu?

Nasıl yapılacağını bilen kişi bile bunu zor başarır. Püf noktasını bilmeyen ise kesinlikle çizemez; sadece benzetir ya da yakın düşer. Sınama-yanılma yöntemiyle de olmaz. Her köşeye 72 derecelik açı oturtmak gerekir. Bunun için de önce “vesica piscis” olarak anılan geometrik biçim oluşturulmalıdır. Sonra onun iki noktasını alıp birbiri ardınca çemberin üzerine oturtmak.

Oysa Caithness’de kağıt değil, arazi üzerinde oluşturulmuş (ya da bunun insan eliyle öyle yapıldığına inanmayanlar için kendiliğinden rastlantısal olarak oluşan) bir eş kenar beşgen var.

Ancak bu beşgenin köşe noktalarında herhangi bir yıkıntı ya da belirgin yapı yok. Bunların doğa üzerine böyle hassas bir şekilde yerleştirilmiş olması, binlerce yıl önce bu noktalarda birer yapı bulunduğu, ancak geçen zaman içinde oluşan tektonik olaylar sonucunda bunların herhangi bir izinin kalmadığı tarzında yorumlanıyor. Bunun üzerine insanın «Hadi canım!» diyesi geliyor ümü gelin o tartışmaları bırakıp şu beşgeni görelim.

 (http://img198.imageshack.us/img198/9492/caithnesspentagram.jpg)

Bunlardan en ilginç olan nokta şu “Backless Stone Circle”… Orada galiba bir zamanlar şu ünlü “Stonehenge” gibi bir dolmen varmış.

Bir eşkenar beşgenin hipotenüsünün kenar uzunluğuna bölünüşü sonucunda 1.618 elde edilir. Buna “altın oran” denir.

 (http://img198.imageshack.us/img198/1245/altinoran.jpg)

Altın oran konusu matematikçiler için bambaşka bir anlam taşır. Ancak ben işin orasına girmeyeceğim. Sadece bu oranı ve bunun çok çeşitli amaçlarla kullanıldığını bilelim. Çünkü buna daha sonra geleceğiz.

Bu konu altındaki çalışmalarda nedense “Pentagon” sözcüğü kullanılmıyor. Böyle denilince hemen ABD’ndeki o binanın akla gelişinden ötürü mü acaba? Bunun yerine genellikle “Pentagram” sözcüğü geçiyor. O ise beşgenin içindeki hipotenüslerin bir araya gelişiyle oluşan şekil. Nitekim yukarıda pentagon ile pentagramı bir arada gördük.

NORVEÇ PENTAGRAMI

İskoçya’nın Kuzey Denizi’ne cepheli olmak üzere Caithness bölgesinde gördüğümüz beşgenin bir benzerini, aynı denizin doğu yakasında, Norveç’te buluyoruz.

Bu beşgenin Caithness’dekine oranla önemli bir farkı, pek büyük oluşu. Buradaki çemberin çapı, neredeyse 330 km.

Fakat bu beşgen, Caithness’de olduğu gibi eş kenar değil. Sadece dört noktası çember üzerinde kalmakta. Dolayısıyla bir “pentagram” olarak anılması doğru sayılmayabilir.

 (http://img198.imageshack.us/img198/2210/norvec.jpg)

Bu aşamayı bitirdik. Bundan sonrası daha ilginç…



Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: ADAM - Eylül 12, 2009, 03:15:56 ös

Hızımı alamadım. Biraz daha devam etmek istedim...


LANGUEDOC


Şimdi biraz güneye, Fransa’ya geçelim.

(http://img198.imageshack.us/img198/7758/fransa.jpg)


Fransa haritasında bizi aslında en güneyde Akdeniz’e cepheli olarak yer alan Languedoc bölgesi ilgilendiriyor.
 
Ancak önce şu Paris Meridyeni’ne değinmek isterim.

Eskiden haritalar Paris’ten geçen meridyen “0” olarak alınarak yapılırmış. Ancak 20. yüzyıl başlarında daha önce haritalarda yapılmış yanlışlıklar giderilirken “0” meridyeni de İngiltere’de “Greenwich”e alınmış; orada dünyanın en ünlü rasathanelerinden biri bulunduğu için. (Öyle derler ama bu bağlamda bir politik baskı da söz konusudur belki. Konumuz dışı…)

Fransa’nın güneyindeki Languedoc adlı bölgeye gideceğiz.


(http://img198.imageshack.us/img198/6040/languedoc.jpg)

Buradaki Carcassonne kentinin 40 km kadar güneyinde, Couiza adlı kasabanın pek yakınında yer alan, son yıllarda birçok yayında sık sık sözü edilmiş olan Rennes-la-Château adlı köyün bulunduğu çevreye bakacağız. (O köyden söz edince kimilerinin yüreğinin hopladığını biliyorum.)
 
Buradaki yerleşim noktaları ya da belli tepeler arasındaki mesafelerin ilginç oranda olduğu görülür.

16 çift köy arasındaki mesafe yaklaşık 6000 m’dir. Bunun hata oranı %0,8’dir. (Burada harita karmakarışık olmasın diye bütün mesafeleri göstermeyip, sadece bazı örnekler aldım.)


(http://img198.imageshack.us/img198/7532/6000i.jpg)

 
18 çift köy arasındaki mesafe de ortalama 8888 m’dir. Bunların hata oranı ise %0,6’dır.


(http://img198.imageshack.us/img198/9158/8888qe.jpg)
 
Bu bölgedeki köy ya da kasabaların aralarındaki geometrik ilişkiler gözden geçirilince, bazılarının birer eş kenar ya da dik üçgen kurduğu görülür.

Bunların arasında şu dik kenar üçgen çok dikkat çekicidir.
 
(http://img198.imageshack.us/img198/2066/rennes.jpg)

Bu dikkat çekicilik, Rennes-la-Château ve Rennes-les-Bains köyleri ile Blanchefort Şatosu’nun tarihteki ilişkilerinden ileri gelmektedir. Burada, bu şato ile köylerin ne gibi ilişkileri olduğunu anlatmaya girişmek istemiyorum. Bu hem pek uzun hem apayrı bir konudur. Sadece geometrik ilişkiye bakalım.

Kuşkusuz bu grafikte bir de Paris Meridyeni’nin Arques ile Renne-la-Château arasını 1/3 ve 2/3 oranında kesişi var.

Bugünlük bu kadar yeter diyelim mi?
Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: Prenses Isabella - Eylül 13, 2009, 05:51:41 ös
Fevkalade bir Çalışma olmuş. Kutlarım.

Emeğinize Sağlık..
Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: ADAM - Eylül 14, 2009, 05:56:59 ös

Korkarım bu konu beklediğimce ilgi görmedi. Bunu Sayın Iabell ışında hiç kimsenin bir görüş ileri sürmemesine bağlıyorum

Öte yandan elbette her konunun ilgi görmesi beklenemez. Bir kere bu çalışmanın yer aldığı başlığa ilgi az olabilir, sonra da anlatılanlara. Yakınıyorsam, bana pek ilginç geldiği için; başka bir nedenden ötürü değil.

Ben biraz daha devam edeyim...



LANGUEDOC PENTAGRAMLARI

Özellikle Rennes-la-Château yakınındaki bazı tepeler arasındaki mesafelere bakılınca, bunların birer pentagram kurduğu görülür. Burada bunlardan üçünü art arda veriyorum.

(http://img30.imageshack.us/img30/7269/languedocpentagram1.jpg)

Bu çizimlerde gördüğünüz yamukluk, benim eşkenar beşgeni oluşturan noktaları tam olarak düzgün bir şekilde yerleştirememiş olmamdan kaynaklanıyor. Oysa hepsinde hata ya da sapma oranı çok düşük. Paris meridyeni La Soulane adlı tepeden geçiyor.


(http://img30.imageshack.us/img30/3107/languedocpentagram2.jpg)

 

(http://img30.imageshack.us/img30/5087/languedocpentagram3.jpg)



Bu pentagramlarda adı konulmamış olan noktalardan her biri ovanın ortasındaki bağımsız bir tepe niteliğini taşıyor.

Neden her bir pentagramın bir uç noktası bir tepe ile özdeşleşiyor?

Bunu bilen varsa anlatsın.

Bu konuda benim bir yerlerde okumuş olduğum bir şey var ama burada onu anlatmayacağım. Belki bir başkası daha doğrusunu biliyordur. Buna karşın hiçbir şey söyleyen olmaz ve merak edip soran olursa bu konunun üzerinde biraz dururuz.

Aynı çevrede birçok köyün arasında birer kuş uçuşu çizgi çekilirse, bunların Rennes-lâ-Chateau üzerinde kesiştiği görülür.
 
(http://img30.imageshack.us/img30/8974/languedoccenter.jpg)

Bunun niçin böyle olduğuna şaşırabilirsiniz... Ben çok şaşırmıştım. Günümüzde Rennes-la-Château, ötesi nüfusu 200 kişiyi bile zor bulan ufacık bir köy.

(http://img30.imageshack.us/img30/6869/languedocrennes.jpg)


 
Fakat günümüzün bu küçücük köyü, çok eski tarihlerde (5. yüzyılda) Vizigotların Rhedae adını taşıyan başkentiymiş. O tarihlerde nüfusu 30 bine kadar çıkmış. Orta Çağ başlarında bir kentin nüfusunun bu mertebeye varması, çok önemli bir merkez olduğu anlamına gelir.

Rennes-la-Château üzerinde daha çok duracak olursak, konuyu başka bir platforma çekeriz. Gerekirse onu da yaparız ama başka bir başlık altında. Bu bağlamda anlatılacak, deşilecek o kadar çok şey var ki…

Aramalarımda, coğrafyada bunun gibi geometrik ilişkilere başka yörelerde rastlayamadım. Belki vardır; ben bulamadım.

Bunun nedenlerinden biri, başvurduğum kaynakların yetersizliği, bir diğer deyişle benim bunları anlatan kaynaklara ulaşamayışım olabilir. Bu konu üzerinde araştırma yapmış olan kişilerin sadece Avrupa batısının coğrafyasındaki geometrik ilişkileri incelemekle yetinmesi de bir başka neden olabilir. Belki bu gibi ilişkiler, sadece Avrupa batısına özgüdür. Olmaması gerek ama öyleyse onun da bir başka nedeni var.

Bu bağlamda bilgisi, bulgusu olan varsa göstermesini rica ediyorum. Konumuzu zenginleştirelim.

Benim anlatacaklarım bu kadar mı? Hayır. Bundan sonra pentagramlardan söz etmeyeceğim ama öteki anlatacaklarım bence en az bunun kadar ilginç.

Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: ozak1977 - Eylül 14, 2009, 06:54:51 ös
Tuhaf...Tabi  onlar gerçekten  tepeyse...
Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: ADAM - Eylül 14, 2009, 07:22:33 ös
Tepe olmasına tepe de, nasıl birer tepe? Hepsi birbirinin tıpatıp aynı değil. Kimisi bizim Anadoluda gördüğümüz ve höyük dediğimiz türden, kimisi bölgenin jeolojik yapısı bakımından açıkça tepe denilebilecek tarzda.

Bakalım bu tepeler hakkında başka kim ne diyecek?

Sevgiler,
Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: ADAM - Eylül 16, 2009, 10:27:20 öö


Konuya devam ediyorum...

DÜNYA ÜZERİNDE ÜÇ NOKTA

Yöresel bir çerçevede kalmayıp, dünya boyutuna çıkınca da sözü edilebilecek birkaç ilişki var. Bunlar, bu aşamaya kadar anlattıklarımızdan daha fantastik görünüyor. Hatta bunlara birer kurgu bile denebilir.

Önce sözünü edeceğimiz noktaları tanımlayalım.

Bunlardan ilki pek iyi bildiğimiz bir yer... Mısır’da “Gize” yani Kahire’nin bitişiğinde, ünlü piramitlerin bulunduğu nokta.

(http://img36.imageshack.us/img36/3528/kuregize1.jpg)

(http://img36.imageshack.us/img36/5682/kuregize2.jpg)


Alacağımız ikinci nokta Uzak Doğu’da... Kamboçya’nın kuzeybatısındaki Siemreab adlı bir kentin yakınlarındaki antik Angkor Tapınağı ya da Angkor Vat.

(http://img36.imageshack.us/img36/4201/kurekambo1.jpg)

(http://img36.imageshack.us/img36/8119/kurekambo2.jpg)


Konumuzun kapsamındaki üçüncü nokta için ise Güney Amerika’ya, Peru’ya gitmemiz gerekiyor. Buradaki ilgi noktamız, başkent Lima’nın 450 km kadar güneyindeki Nazca.

(http://img36.imageshack.us/img36/5898/kurenazca1.jpg)

(http://img36.imageshack.us/img36/9498/kurenazca2.jpg)


Şimdi...

Gördüğünüz gibi Nazca’da öyle eskiden kalma bir yıkıntı falan yok. Sadece geniş bir düzlük. Ve o düzlüğün üzerinde birçok geometrik çizim. Yüzyıllarca fırtınaların, sellerin silip yok edememiş olduğu çizgiler. Üzerinde pek çok spekülasyon yapılmış olan bir konu bu. En ünlülerinden biri de Erich van Däniken’in “Tanrıların Arabaları” adlı yapıtında anlatılmıştı. Kimilerinizin o kitabı ve ondan sonra gelenleri okumuş olduğuna eminim.

Konumuza dönersek…

Diyelim ki, dünyayı bir top gibi elimize aldık; hani şu ilköğretim okullarında kullanılan küre gibi. Ekvatoru tam çepeçevre saracak bir çember hazırladık ve bu topun üzerine geçirdik. Öyle ki, bu çember Gize ile Angkor’dan geçsin.

Şimdi kürenin arka yüzüne bakalım.

Şunu göreceğiz: Çember Nazca’dan da geçiyor.

Olamaz mı?... Dünyanın iki ünlü antik yıkıntısının bulunduğu noktalar ile Nazca rastlantısal olarak dünyanın çevresine tıpatıp eşit bir çemberin üzerinde yer alamaz mı?

Elbette olabilir ama dahası var.

Bu çemberin üzerinde Gize, Angkor ve Nazca’nın yerlerini işaretleyip, çemberi dışarıya alalım.

Çevresi yaklaşık olarak 40 bin kilometre olan bu çember üzerinde işaretlemiş olduğumuz şu üç noktanın ara mesafelerini ölçelim:

Gize-Angkor arası kuş uçuşu 7649 km. Gize-Nazca arası 12 376 km. Nazco-Angkor arası da 20 026 km. Toplamı 40 051 km.

Bunda olağanüstü ne var?

7649 ile 12 376 toplanınca 20 025 eder. Demek ki Angkor ile Nazca doğudan batıya ve batıdan doğuya küçük bir farkla aynı uzaklıkta. Peki, Gize’nin işlevi ne?

(http://img36.imageshack.us/img36/4893/kureoran.jpg)


Eğer Gize ile Angkor arasındaki mesafeyi altın oran (1.618) ile çarparsak Gize ile Nazca arasındaki mesafe çıkar.

Gize ile Nazca arasındaki mesafeyi aynı oran ile çarparsak, bu kez Nazca ile Angkor arasındaki mesafe çıkar.

Bu bir aritmetik oyunu değil... Bir ilişki. Burada bir oyun olduğunu söyleyen belirtsin. Çünkü bu altın oranı kullanarak böyle aritmetiksel oyunlar yapıldığı biliniyor. Bu oyun nedeniyle ikincisinin doğal sonuç olduğu söylenebilir. Peki onu unutursak birincisine ne demeli?

Dünya yüzündeki antik yerleşim noktaları arasında buna benzer daha birçok ilişki var. Anlatmakla bitmez. Ben bunlara takıldım.

Bundan sonra vereceğim örnek daha da fantastik olacak ama bu arada görüş belirtmek isteyenler olabileceğini düşünerek biraz bekleyeceğim.

Sevgiler,


Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: ozak1977 - Eylül 16, 2009, 05:59:31 ös
Sayın ADAM,


Aynı altın oran  veya  benzerleri  Anadolu  ve  Orta  Asya 'daki  eski yapıtlar  arasında  da  varmış 

derseniz  ,  ben  de düşüp  bayılırım... Acaba  iletişim  ağıyla mı  ilgili yahut  gök cisimlerine  göre  mi 

yapılmış  bu hesap?
Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: ADAM - Eylül 17, 2009, 08:06:06 öö
Sayın Özak1977,

Bu ilişkilerdeki hesabın neye göre yapılmış olduğunu bilemem. Daha doğrusu buna ilişkin bir şey söyleyemem. Bir sürü spekülasyon var. Belki tüm bu sspekülasyınlara serinin en sonunda biz de bir şeyler ekleriz. Nitekim Languedoc petragramlarının tepe noktalarıyla bağlantılı varsayımlar da öyledir.

Ta başlarda demiştim ki, kimileri bunların bizim ülkede de bulunduğunu söyleyebilir. Sonra da eklemiştim ki, olabilir ama böyle bir görüşünüz varsa buyrun, arayın, bulun, yayınlayın. Özellikle Languedoc pentagramları söz konusu olunca, bunların benzerlerinin Anadolu'nun belli bir yerinde olması gerektiği gibi bir duygu var içimde. Ancak ben uç noktalardan sadece ikisini düşünebiliyorum. Şimdi o iki noktayı bir beşgenin köşe noktaları olarak aldık diyelim. Diğerlerini 72 derecelik açılarla nasıl bulacağız? Bunun için elde gerekli ölçüm aletleriyle oraya gitmek, o iki noktadan iki ayrı yöne doğru (yani diyelim ki bunlar kuzey-güney arasında uzanıyor, hem doğuya hem batıya doğru ikişer yön belirlemek.) Sonra bu yönlerin o iki nokta arasındaki kadar uzaklıkta bulunabilecek diğer iki noktasını aramak. Bunun sonucunda başarıya ulaşılırsa BİNGO!  İş beşinci noktayı bulmaya kalır ki artık o çok daha kolay olur. Ancaük bu uğraşının maliyetini düşünebiliyor musunuz? Var mı bu macerayı finanse edebilecek bir babayiğit sponsor? Çıkmaz... Çünkü bu sonunda bir magazin programı değil, sadece bilimsel bir saptama elde edilecektir; o da urraşıların sonucunda başarı elde edilirse...

Sevgiler,
ADAM   
Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: ADAM - Eylül 17, 2009, 04:26:19 ös

ESKİ KUTUP NOKTASI VE İLGİNÇ MESAFELER


Kuzey Amerika’nın Pasifik kıyısındaki Alaska’da, Yakutat kentinin yakınlarındaki belirli bir noktaya bakalım. (Yakınlarında dediysem, 40 km kadar… Oralarda mesafeler o kadar büyük ki…)

İşte bu noktaya “eski kutup” deniyor. Az sonra bunun açıklamasını yapacağım.

(http://img11.imageshack.us/img11/651/eskikutup1.jpg)


Bu noktadan Mısır’da Gize’ye olan kuş uçuşu mesafe tam 10 000 km. (Bunun böyle yuvarlak bir rakam çıkışı sadece rastlantı. Aslında mil olarak veriliyor: 6215 mil.)

Diğer rastlantı ise Nasca ile de bu eski kutup noktası arasındaki mesafenin de tam 10 bin km. olması.

Aynı noktadan güney yarımkürede Pasifik Okyanusu’nun ortasında, Nazca’nın 3800 km kadar batısında yer alan ki Paskalya Adası’na olan uzaklık da 10 000 km.

Üstelik yine aynı noktadan Angkor’a olan mesafe de 10 000 km.

Paskalya Adası’nın Gize’ye uzaklığı ise, tam 16 180 km yani Alaska’ya olan uzaklığının altın oran ile çarpımı.

Oradan Gize’ye olan uzaklık da hemen hemen aynı; hata oranı pek düşük. (% 0.15)

Bunları harita üzerinde görsek daha anlaşılır olacak,

(http://img17.imageshack.us/img17/6889/eskikutup2.jpg)

Şimdi burada, “Alaska’daki eski kutup” dediğimiz noktayı betimleyelim.

Dendiğine göre; eskiden, jeolojik çağlarda dünyanın ekliptik düzleme göre ekseni düşeymiş. Bu nedenle iklimler yokmuş. Sonradan bir kozmik olay nedeniyle dünya büyük bir afet geçirmiş ve ekseni de ekliptik düzeleme göre 23,5 derece eğilmiş ve mevsimler oluşmuş.
 
(http://img11.imageshack.us/img11/5963/eskikutup3.jpg)

Önceki (varsayımsal) eksen kırmızı, şu andaki eksen mavi ile gösterileni.

“Şayet dünyanın ekseni ekliptik düzleme düşey olsaydı, bugünkü kuzey kutbu, Alaska’da Yakukat kentinin 40 km kadar kuzeydoğusundaki bir noktada olurdu.” deniyor.

(http://img11.imageshack.us/img11/7145/eskikutup4.jpg)

Yukarıdaki haritada görmüş olduğumuz üzere, sadece “eski kutup” değil, Paskalya Adası da ilginç mesafe ilişkileri kuruyor.

Demek bir de Paskalya Adası’na bakmalıyız.

Bir sonraki sefere de onu yapalım.

Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: Prenses Isabella - Eylül 17, 2009, 07:51:07 ös
:) Gene müthiş paylaşım zevkini bize yaşatıyorsunuz Sayın Adam;

Bu arada Sizin yazınızda bir noktaya dikkatim yoğunlaştı. Dünyamızın aslında bu sürece gelmesinde kaynakların tükenmes, doğaya zarar vermenin bir ürünü olmadığını ve zaten hep bir değişim aşamasında bulunan Dünyamız için pek normal süreçleri olduğunu algıladım. Yanlış bir algılama söz konusuysa lütfen anında müdahale edin, çünkü yazılarınızdan çıkardığım anlamı direkt olarak Size yüklediğimden dolayı doğrusunu anlayabilme açısından beni bir şekilde teşvik ederseniz daha rahat bir fikir alışverişi olabilir, düşüncesindeyim.

O zaman biraz önümüze baktığımızda Dünyamızın bir değişim sürecine girdiği ve bu şekilde büyük değişiklikler yaşabilme ihtimalini göz önünde bulundurduğumuzda aslında yok olmayıp büyük bir değişim geçirmesi öncesinde oluşması gereken aslında bizlere olumsuz olarak lanse edilmiş pek doğal gerçeklikler olarak nitelendiriyorum.

Çünkü herşey bir sebep-netice zincirine esas olduğu için doğa kanunları bir mekanizma dahilinde işlemektedir. Tıpkı mevsimlerin değişimi gibi..

Eksen kaymasında da olabilir değişkenlikler her ne kadar şimdiye kadar yeryüzünde önemli derece sel felaketleri ya de depremler şeklinde etkileri olmuş olsa da sonuç itibariyle bunların da yaşanmasının kaçınılmaz olduğunu ifade etmek istiyorum. Çünkü birçoğumuz tabi ölen insanların fazla olması nedeniyle daha çok toplu biçimde olayın seyretmesi birazcık bizlere pek normal gelmese de ama sonuçta dünyamızın pozitif olması nedeniyle İnsanoğlunun ürettiği negatifliğin sonucu olduğunu lütfen unutmayalım..

Sevgilerle,     
Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: Prenses Isabella - Eylül 17, 2009, 08:29:56 ös
Bir de şunu ilave etmek isterim ki,

Kuzey ve Güney Kutup Bölgelerinde birbirine açılan gizli bir tünel olduğu ve bu bilginin aslında çoğunlukça -haliyle- bilinmediği ama çok az sayıda Kişinin bildiği bir durum.

Genelde şu Bermuda üçgeni denilen yer de aslında şimdi aklıma geldi de belirtiyorum, merğesem oranın çekim gücü fazla olduğundan iç kısma doğru büyük bir hacim söz konusuymuş ve bu yüzden de genellikle o bölgede Insanların ya da gemilerin yutulduğu sanılır ya da kayboldukları düşünülür fakat olay sandığımız gibi pek de gizemli değilmiş :D

Çünkü yeraltında çalışan bir sürü Insan da var. Bu yüzden de pek bir gizemliliği kalmıyor. Aslında belirli bir süreçten sonra Insan, bazı şeyleri artık normal olarak karşılayabiliyor. 
Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: ADAM - Eylül 18, 2009, 11:39:05 öö

Evet Sayın Isabell, spekülasyon çoktur.

Ben biraz daha devam edeyim...

PASKALYA ADASI

Bu ada işte şurada:

(http://img10.imageshack.us/img10/4166/paskalya1.jpg)


Şöyle bir genel görünümü var:

(http://img10.imageshack.us/img10/4057/paskalya2.jpg)


Bu adanın pek ilginç bir yanı, tepeden bakıldığında tabanının yaklaşık 18 km, yüksekliğinin de yaklaşık 8 km boyunda bir ikizkenar üçgen biçiminde oluşu. Bunu bir uydudan çekilmiş fotoğrafında açıkça görebiliyoruz.

(http://img10.imageshack.us/img10/1193/paskalya3.jpg)

Ancak biz şimdi bu adanın kendisinin doğal geometrik biçimi üzerinde değil, başka yerlerle kurduğu geometrik ilişkiler üzerinde duracağız. (Zaten doğal geometrik biçim üzerinde durursak saçmalamaya başlayabiliriz.)

Bunun içinde iki ayrı yer daha belirtmemiz gerekiyor.

Bunlardan biri yine Peru’da… Ünlü Machupicchu antik kenti.

(http://img10.imageshack.us/img10/2627/paskalya5.jpg)

(http://img10.imageshack.us/img10/4655/paskalya4.jpg)


Bir diğer nokta daha belirleyelim. Hindistan’ın en kuzeyinde, Tibet ile Afganistan arasındaki İndus vadisinde, şimdi restore edilmiş olan eski bir tapınak kalıntısı.

(http://img10.imageshack.us/img10/4545/paskalya7.jpg)

(http://img10.imageshack.us/img10/8452/paskalya6.jpg)


Şimdi bakalım bunları da işin içine katacak olursak nasıl geometrik ilişkiler görüyoruz.

(http://img10.imageshack.us/img10/2541/paskalya8.jpg)

 
Gize – İndus, Indus – Angkor, Paskalya Adası – Nazca: Hepsi 3820 Km

Paskalya Adası – Indus ile Nazca – Angkor: 12 750 Km. Eh, bu doğal olabilir çünkü İndus – Angkor ve Paskalya Adası – Nazca mesafeleri eşit.

Peki şu Paskalya Adası – Machupiccu mesafesi olan 4058’in işlevi nedir?

Kusura bakmayın ama onu ben söylemeyeceğim. Bu da bir bilmece olsun. İçinizden biri söylesin.

Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: ozak1977 - Eylül 19, 2009, 03:23:44 öö
Aklıma  izdüşüm geldi  ama ....
Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: ADAM - Eylül 19, 2009, 07:41:13 öö
Sayın Özak1977,

Ne demek istediğinizi biraz açarsanız belki irdeleme olanağı buluruz.

Sevgiler,
Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: ozak1977 - Eylül 19, 2009, 11:51:54 öö
Asyadaki  nirengilerin  herbirinin  Amerika  kıtasında  da  izdüşümü  var ...
Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: Sarastro - Eylül 19, 2009, 01:33:45 ös
sayin ADAM, bilmece olsun demissiniz. veriler olunca sayilardan yolacikarak  π  sayisini bulabilirsiniz (12750/4058 = 3.14) o zamanda cizgiler yerine belki daireler veya yaylarla yeni verilere ulasabiliriz
Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: ADAM - Eylül 19, 2009, 01:36:29 ös
Evet Sayın Sarastro... İlginç, değil mi?
Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: Sarastro - Eylül 19, 2009, 01:42:20 ös
sayin ADAM, oldukca ilginc. ancak π yi buluyorsak o halde capi 4058 olan bir dairenin (dogal olarak cevresi 12750 olan) merkezi neresi olmalidir ki paskalya adasindan yola cikiyorsak merkezin orasi alirsak su an icin sularla kapli bir alani isaretleriz diye dusunuyorum. yani pinin bulunmasi enteresan ama devaminda pi ile ilgili bir seylerin de olasi gerekir ki buldugumuz degerin bir anlami olsun. eminim ki sizin elinizde onunla ilgili ulastiginiz sonuclar da vardir. merakla konunun gelisimini bekliyorum. saygilarimla.
Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: ADAM - Eylül 19, 2009, 01:56:06 ös
Sayın Sarastro,

Ne yazık ki benim elimdeki bilgilerde böyle bir açıklama ya da bağlantı yok. Belki bir yerlerde vardır. İnternette sıkı bir gezinti gerekir.

Şimdi izninizle bu konuda bende kalmış son bir bilgi parçacığı ile bitireyim.


SINUS GRAFİĞİ


Tüm anlatmış olduklarım yetmezmiş gibi, dünyada antik kalıntı bulunan birçok noktanın bir sinüs grafiği üzerinde yerleştiği saptanmış.

Bu bağlamda birkaç ayrı grafik var.

Birtakım diğer noktaları da tanımlamaktan kaçındım. Benzer ilişkiler başka noktaülar arasında da kuruluyor. Uzatmak istemiyorum. Bir örnek olarak şu aşamaya kadar görmüş olduğumuz yerlerden geçen bir grafiği aldım.
 
(http://img10.imageshack.us/img10/4392/sinus.jpg)

Bu sinüs grafiğinin frekansı = Ekvatorun boyu yani yaklaşık 40 000 Km. Ampliitüdü ise yerkürenin çapı yani 40 000/2pi Km.

Burada bitiriyorum.

Pardon, bitirmiyorum.

Sizi bilmem ama tüm bunların arasında benim ilgimi çok çeken bir şey daha oldu ki, onu da bir sonraki iletimde göstereceğim.



Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: ADAM - Eylül 21, 2009, 08:36:31 öö


PASKALYA ADASI


Hani Paskalya Adası’nın bir tepeden görünüşünden söz etmiş, bir de uydu fotoğrafını eklemiştim.

Elbette o geometrik biçim bir insan yapıtı değil. Sadece doğal bir rastlantı.

Fakat bu adada ilginç heykeller var; daha doğrusu megalitler. Bunlar, adanın hemen her yanına dağılmış durumda.

İşte birkaç örnek:

(http://img14.imageshack.us/img14/1521/megalit1.jpg)


Bu fotoğrafta arada birisi var beyaz gömlekli. Böylece o heykellerin büyüklüğünü anlayabiliyoruz.

(http://img14.imageshack.us/img14/6766/megalit2.jpg)
 
Bu fotoğraftan anlaşıldığına göre, kişilerin hepsi aynı boyda değil. Şimdi bu farklı boyda oluş acaba gerçek boyut olarak mı yoksa Antik Mısır’daki gibi bir niteliği vurgulamak için mi öyle yapılmış, üzerinde düşünmek gerek. Bu eski kültüre ilişkin bilgisi olanlar belki bu bağlamda bir açıklama yapabilir.

Eski deyince de ne kadar eski?... Burada yapılmış olan bilimsel araştırmaların sonucunda iki önemli bilgi veriliyor.

1- Bu megalitler, M.Ö. 8000 yılından daha önceki bir tarihte yapılmış ama ne kadar daha önce orası kesin değil.

2- Bunların yapımında kullanılan taş Paskalya Adası’nın özgün kaya yapısından çıkarılma değil. Çok daha uzak bir yerden buraya getirilmiş. Nereden?... Bilinmiyor.

(http://img14.imageshack.us/img14/388/megalit3.jpg)

 Bu şapkalılar acaba 5 egemen yönetici mi?... Dört şapka birbirinin aynı ama bize göre en soldaki biraz farklı nedense.

Ne yazık ki birisininki kopup düşmüş; az ötede bir yerde duruyor.

(http://img14.imageshack.us/img14/70/megalit4.jpg)


Aşağıda olduğu gibi bedenleri toprak altında kalmış olanlar da var. Burada henüz bir kazı yapılıp bedenleri açığa çıkarılmamış.

(http://img14.imageshack.us/img14/5500/megalit5.jpg)
 
 
Sanırım bu bağlamda daha çok araştırma yapılması gerek. Bunların iyice incelenmesi, başkaü yerlerdeki benzer ya da farklı megalitlerle karşılaştırılmaları gerek. (Adıyaman Nemrut Dağı’ndaki megalitler de belki bu karşılaştırma kapsamına girer.)

Sonra bunların o geometrik ilişkilerle nasıl bir bağlantısı olabileceğine de iyice bakmak gerek.

Düşünmek, anlamak, değerlendirmek gerek…

Nasıl mı?

Kim bilir, belki de şu resimde gördüğümüz adam gibi; bilimsel yöntemle, akıl kullanarak ve bilgece.

(http://img14.imageshack.us/img14/7640/megalit6.jpg)


Benim göstereceklerim ve diyeceklerim bitti.

Sevgiler.

Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: ceycet - Eylül 21, 2009, 09:34:19 öö

Sayın Adam;

bu ilginç,insanın ufkunu genişleten  çalışma için kendi adıma teşekkür ederim.Emeğinize sağlık.Görünmeyeni görünür kılmak,doğadaki bu işaretlerin barındırdığı negatif varoluşu deşifre etmek için,yorum ilmi üzerinde daha yoğun çalışmak gerektiği gerekliliğini bize anımsatma görevini üstlendiğiniz için size ve bu görevi size tevcih eden kutsal iradeye de ayrıca teşekkür etmek gerekir diye düşünüyorum.


Saygılarımla
Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: Prenses Isabella - Eylül 21, 2009, 11:24:30 öö

Sayın Adam;

bu ilginç,insanın ufkunu genişleten  çalışma için kendi adıma teşekkür ederim.Emeğinize sağlık.Görünmeyeni görünür kılmak,doğadaki bu işaretlerin barındırdığı negatif varoluşu deşifre etmek için,yorum ilmi üzerinde daha yoğun çalışmak gerektiği gerekliliğini bize anımsatma görevini üstlendiğiniz için size ve bu görevi size tevcih eden kutsal iradeye de ayrıca teşekkür etmek gerekir diye düşünüyorum.


Saygılarımla

Aynısını ben de düşünüyorum Sevgili Ceycet; Sayın Adam'ın Yazılarının içeriği itibariyle tıpkı okyanustan fışkıran Bilgi fırtınaları gibi bizleri alıp başka yönlere sürükledi. O kadar önemli bir mana taşıyor ki işin açıkçası Yazılarında gördüğüm o güzel esinti ve Bilgisel muhteşemliği karşısında deyim yerindeyse ağzım açıkta kaldı diyebilirim. Belki de düşündüklerimin sadece ufak bir kırıntısını dile getirebiliyorumdur. Bunun idrakindeyim ancak söylediğim gibi bu Yazıların önemi benim içim mahiyeti gereği çok büyük bir Değer taşımaktadır.

Tıpkı yeryüzüne gelmiş Filozoflarımızın, Bilimadamlarının, Peygamberlerin vedevamı.. Dünyamıza ve Insanlığa Bilgi'nin her yönünden nasıl Işık tutmuşlarsa ve Bizler, Onların Sayesinde daha ileri safhalara taşındığımız için Kendimizi Onlara her zaman Minnettar ve Kıvançlı sayacağız. Benim gibi düşünenleri kastediyorum:) Anlayamayanlara ise davul zurna misali sivrisinek saz gelir, diye düşünmeden kendimi alıkoyamıyorum. Burada yanlış anlaşılmasın lütfen bilmeyerek öğrenmek isteyenlere her zaman Sonsuz Saygım vardır ve başımın üstünde yerleri vardır.Çünkü ben de bilmiyordum (hala öğrenme aşamasındayım, gerçi bu devam edip gidecektir, o ayrı mesele )  ve öğrenme isteği içgüdüm beni öğrenmeye teşvik etti. Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıptır misali.. Ancak bilmeyip de ileri geri konuşanlara ve zırvalayanlara karşı alerjim olduğu için kendilerini ilgilendirmeyen hususlarda böylesi bir Güzellik karşısında saçmalamaları -yanlış anlaşılmasın yine- kendimle ilgili hiçbirşeyden dolayı değil- burada Bilginin çeşitli fonksiyonları üzerinde durduğumuz için böylesi muhteşem Görüşleri bizlere yansıtanlara vermiş olduğum büyük Değer çerçevesinde daha fazla durum karşısında kendimizi fazlasıyla küçülttüğümüz artık yeter dercesine sinirlenmem bu bağlamdadır. Çünkü artık şimdiye kadar her türlü Güzelliği kendi iç pisliklerimiz yüzünden mahvettik bari bundan sonra bizlere verilen bu geniş Bilgi yelpazesinin sunumlarından faydanlanmak dururken elimizin tersiyle tepmek kişiyi yada kişileri zaten yozlaşmış bilinç durumuna düşüreceği için kendilerini ilgilendiren bir durum olsa da gerçi beni ve benim gibi düşünenleri bağlamadığı için en azından bizlere bari bir sekte olmasınlar diye sadece kendi dünyalarında yaşayıp şu müdahale etme safsatasını bıraksınlar da en azından biz faydalanalım diye de düşünemeden edemi-
yorum bir türlü..

Affedersiniz amacım bu Güzelim Konu'ya ve Bu Değerli Paylaşımı sunan Sayın Adam'a bir saygısızlık yapmak değil ama sadece içten içe duyduğum derin bir acı ve hüzünle karşılık hissettiğim duygunun bir ürünü olduğunu, vermiş olduğum rahatsızlıktan ötürü de özürlerimi sunuyorum.    

Saygılar, Sevgiler..
Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: ozak1977 - Eylül 21, 2009, 08:39:17 ös
Sayın  ADAM,


Bildiğim kadarıyla  Mısır  piramitlerinin yapılmış olduğu  taşlar  da  bulundukları  bölgeden  değiller...

Öyleyse  insanlık  milat  öncesi  çağlarda  şimdikinden  daha  yüksek  bir  medeniyet,  kültür  ve 

mühendislik  tasarımına  mı  sahipti ? Ya  da  beyin  gücünü  bizlerden  daha  mı  yoğun 

kullanabiliyorlardı ? Ve  söz konusu  yapıtların ve  heykellerin  yapılmış  olduğu  taşlar  dünyada 

nerelerde mevcuttur?  Ya  da  dünyada  mevcut  mu?  diye  sorular  geliyor  aklıma...Bir  de  uslübunuz 

ve yazım  tarzınız  bir  arkadaşıma  çok  benziyor  ...Söylemeden  edemiyeceğim...


Saygılarımla
Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: ADAM - Eylül 22, 2009, 08:00:25 öö

Sayın Özak1977,

Gize'deki piramitlerin taşlarının nereden geldiği bilinmeyen bir şey değil. Üstelik bunların nasıl taşınmış olduğunu gösteren, nasıl üst üste yerleştirildiklerini anlatan kısmen duvar çizimleri ayrıca papirüsler de var. Elbette o kadar büyük kayaların Nil vadisinde bulunması söz konusu değil. Aynı durum Memphis ve Luxor gibi yerlerde de söz konusu. Bu bağlamda Abu Simbel ve Haşepsut gisi taşını kendi bölgesinden almış tapınaklar da vardır elbette.

Paskalya Adası'nda ise olay farklı. Okyanusun ortasında tek başına bir ada... Yakınında başka bir ada da yok.  En yakın kara binlerce km ötede. Taşlar gemiyle mi getirilmiş? Hatta belki de başka bir yerde işlendikten sonra mı oraya taşınmış?

Bu akıllara durgunluk veriyor.

Fakat dikkat!... Bir başka etmen daha var. Ne demiştim? Bunlar en as 10 bin yıl eskinin ürünleri. Yani bilinen en eski tarihin üzerine yaklaşık 5 bin daha ekleyeceksiniz. Şayet bir dünya deprem haritasına bakarsanız, Paskalya Adası'nın büyüf fay hatlarıyla adeta çerçevelenmiş temiz bir alanda bulunduğunu görürsünüz. Bu da şu demek olabilir: Belki de o tarihlerde orada çok dah büyük bir ada hatta belki bir kıta vardı. Sonra tektonik olaylar sonucu göçüntüler oldu; kala kala Paskalya Adası kaldı. Eğer bu varsayım doğruysa, o zaman buna benzer megalitlerin okyanusun derinliklerinde de bulunması gerek.

İlgili bilim adamları bu konuyu inceliyor mu, bu bağlamda yeni bulgular var mı bilmiyorum. Ancak işte bakın, bir coğrafyada geometrik ilişkiler incelemesi bizi nasıl düşünülere yöneltiyor.

Sevgiler,



 
Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: dogudan - Kasım 02, 2009, 01:54:25 ös
Sayın ADAM,

Coğrafyada geometri konusu ilgi çekici bir konu ama aklıma takılan bir kaç konu var.

Bunlardan en önemlisi, yeryüzün deki geometrik şekil ve bağlantılarını biz onları görmek/bulmak  istediğimiz için mi görüyoruz/buluyoruz?

(Mesela bulutlara anlam yüklemeye çalışarak baktığımız da bulutları  yaşamdan bir şeylere benzetebiliriz.)

Paskalya adasındaki heykelleri (şapkalı olanları),  karşılama veya uğurlama töreni için bekleyen protokole benzettim.


Saygılarımla,

Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: ADAM - Kasım 02, 2009, 02:16:25 ös

Böyle birtakım ilişkilerin bulunabileceği ya öğrenilmiş ya da kuşkulanılmış. Sonra aranmasına başlanmış. Büyük ve uzun bir uğraşı.

Ancak bu işin içinde galibe birtakım başka etkenler de var; kıskançlık gibi. "Orada bunlardan varsa benim ülkemde de olmalı."... Bunun en belirgin örneğini de İskoçya'da Caithness'deki ilişkilerde buluruz. Şayet Languedoc'daki geometrik ilişkilere bakarsak bunların bir mantıklı açıklaması var. İskoçya'daki noktalar ise öylesine seçilmiş; hiçbirinin öyle belirgin bir niteliği yok. Ancak ben derim ki, (daha önce söylemiş miydim bilmiyorum), şayet birisi yatırım yapar ya da esaslı bir sponsor bulursa, Kapadokya'da bir beşgen ortaya çıkarılabilir. Ancak bu ne denli önemli, ona bakmak gerek.

Kutup noktası ile bağlantılı o mesafelerin ise nasıl öyle denk düştüğü gerçekten anlaşılamaz bir olgu. Belki tarih öncesi çağlarda yani bir kozmik afet sonuçcu dünyanın ekseni değişmeden önceki yerleşimlere ilişkin doğru dürüst bir bsilgi olsa, buna benzer daha nice ilişki bulunabilir. Bu konuyu dünya dışı yaratıklarla açıklamaya çalışanlar da var ama hepsi bir bilimsel dahyanağı olmaüdığı sürece sadece bir kurgu.

Paskalya Adası'ndaki megalitlere gelince... Bunlardan kimisi şapkalı, kimisi değil. Şapkalyar da birbirinin aynı değil; aralarında ayrıntı farkları var. Demek ki şapkalı adamlar protokol bakımından bir yer tutuyor; diğerleri daha alt düzeyde. Bu elbette böylesine bakmakla yapılan bir yorum. Belki daha ilerisini yapanlar da vardır ama yine tarih öncesi çağlara gidilecek, yine yorumlar varsayımlar üzerine kurulacak.

Benim bu görsel nitelikli anlatımda hiç değinmediğim iki sözcük var: Atlantis ve Mu. Forim üyelerinden kimilerinin onlara değineceğini, bir bağlantı kurmaya girişeceğini bekliyordum; kimseden ses çıkmadı. Demek ki forumda o konular üzerinde yeterli bilgi birikimi olan üyemiz yok.  Ne yapalım; o zaman izleyenler sadece böyle birtakım ilginç oluşumlar gördü o kadar.

Sevgiler.



Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: Sarastro - Kasım 02, 2009, 03:11:27 ös
Sayin ADAM, cember ve yaylarla ugrasabiliriz demistim, siz elimde veri yok deyince devam etmedim. bir daire olusturabilseydik belki mu'ya bir giris yapabilirdik. sinus grafigi seklinde farkli olan tek yer paskalyadir. digerleri kitalarda olmasina karsi paskalya noktasi bir adadir. nicin? acaba onceden orada bir buyuk kita mi vardı da bir tufan veya benzeri bir afet sonucu bir cokme meydana geldi? grafikteki diger noktalarda kurulan uygarliklar atlantisin kolonileri olabilir mi? ve paskalyayi merkez alarak bir daire cizsek sonuc ne oluyor? soru cok ama benim elimde sizdeki gibi haritalar grafikler goruntuler yok. belki yardimci olabilirsiniz bu noktada. Saygiyla...
Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: ADAM - Kasım 02, 2009, 03:48:06 ös

Sayın Sarastro,

Bir iletiye böyle başlamayı sevmiyorum ama bu kez gerekti.

Daha önceki bir sözünüzü unutmuş olabilirim; belki de yeterince dikkat etmemiştim; özür dilerim.

Bir küre üzerinde çember ve yaylar çizmek için sanırım iyi bir geometri uygulaması gerek. Bunun kartezyen biçimde gösterilmesi kolaylık sağlıyor ama işin gerçeğinde üç boyutlu eğri yüzey üzerinde çalıştığımızı unutmayalım.

Sanırım bu konunun sonunda yararlandığım kaynakların bir listesini vermiştim.  Bu bağlamda onlarda çok daha ayrıntı var. Ben sadece bazılarını kullandım. Orada bir de kürenin içinden geçen hatlar biçimindeki bağlantılar var ki, işte ona aklım ermediği, mantoğıma uyduramadığım için pas geçtim ve sadece "kuş uçuşu" mesageler üzerinde durdum.

Konuyu Mu ve Atlantis'e götürdüğümüzde, önce bu eski varsayımsal uygarlıklar hakkında pek az şey bildiğimi söylemeliyim. Ancak şunlar önemli: Bir kere bu uygarlıkların tarihteki varlık dönemleri aynı değil; birazcık ötüşüyor ama Mu daha eski, Atlantis daha yeni. İkincisi coğrafi yerleşimleri çok farklı. Üçüncüsü Mui bir kara ülkesi, Atlantis ise deniz; bu nedenle insanları arasında da çok fark var. Nitekim bu nedenle Atlantis'teki insanların Mu toplumunun bazı uygulamalarını taklit etmeye, onlara beinzemeye ya da onların yaptıklarını yapıp daha üstün bir uygarlık düzeyine gelemye çalıştıkları da söylenir. Languedoc'taki beşgenler de Mu'dan alınmaymış. Elbette hiç kimse neden bu beşgenlerin uçlarında birer tepe olduğunu sormadı. Anlaşılan ilgi çekmedi de ondan.

Paskalya Adası ile bağlantılı önemli bir noktaya değinmemiş miydim?... Oradaki megalitler, bu adanın malı değil. Bu taşlar bir başka yerden getirilmiş. Üstelik bunlar som taş; çoks iri ve homojen kayalardan çıkarılmış figürler. Bu figürleri çıkarabilmek için taşın kolay işlenir bir taş olması gerek; bir diğer deyişle volkanik artık. Tıpkı Kapadokya'daki kütleler gibi. Böyle olunca, Paskalya Adası'nın bugün bulunduğu çevrede çok eski çağlarda bir kıta bulunduğunu ve sonra meydana gelen bir jeodlojik olayla bir çöküntünün oluştuğunu düşünmek olanaklı. Doğrusu bunu araştırmadım. Bir başka nedenle böyle bir araştırmayı İzlanda için yapmıştım; orada çöküntü olayı çok daha belirgin ama öyle çok eski tarihlerde değil.

Çok da fazla yardımcı olamadığımın farkındayım. Bunun nedeni de benim ilgi alanımın bu kadar olması. Üzerine daha çok gitmedim. Belki o listedeki kaynakları araştırırsanız, daha fazla bilgi edinebilirsiniz. Üstelik o kaynakların da yan kaynakları var. İlgilenen, özellikle İnternet'te çok bilgi edinebilir.

Sevgiler. 
   
Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: erdal - Kasım 02, 2009, 04:54:07 ös
sayın adam, tarihide geometriyide,tarımıda ekonomiyide belirleyen cografyadır.tanrı dünyayı yaratırkende geometreyi kullanmıştır büyük bir olasılıkla, sizinde açıklamalarınız çok güzel  sagolun ,selamlar
Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: alcyone - Ocak 11, 2010, 12:03:11 öö

Konuyu Mu ve Atlantis'e götürdüğümüzde, önce bu eski varsayımsal uygarlıklar hakkında pek az şey bildiğimi söylemeliyim. Ancak şunlar önemli: Bir kere bu uygarlıkların tarihteki varlık dönemleri aynı değil; birazcık ötüşüyor ama Mu daha eski, Atlantis daha yeni. İkincisi coğrafi yerleşimleri çok farklı. Üçüncüsü Mui bir kara ülkesi, Atlantis ise deniz; bu nedenle insanları arasında da çok fark var. Nitekim bu nedenle Atlantis'teki insanların Mu toplumunun bazı uygulamalarını taklit etmeye, onlara beinzemeye ya da onların yaptıklarını yapıp daha üstün bir uygarlık düzeyine gelemye çalıştıkları da söylenir. Languedoc'taki beşgenler de Mu'dan alınmaymış. Elbette hiç kimse neden bu beşgenlerin uçlarında birer tepe olduğunu sormadı. Anlaşılan ilgi çekmedi de ondan.

Paskalya Adası ile bağlantılı önemli bir noktaya değinmemiş miydim?... Oradaki megalitler, bu adanın malı değil. Bu taşlar bir başka yerden getirilmiş. Üstelik bunlar som taş; çoks iri ve homojen kayalardan çıkarılmış figürler. Bu figürleri çıkarabilmek için taşın kolay işlenir bir taş olması gerek; bir diğer deyişle volkanik artık. Tıpkı Kapadokya'daki kütleler gibi. Böyle olunca, Paskalya Adası'nın bugün bulunduğu çevrede çok eski çağlarda bir kıta bulunduğunu ve sonra meydana gelen bir jeodlojik olayla bir çöküntünün oluştuğunu düşünmek olanaklı. Doğrusu bunu araştırmadım. Bir başka nedenle böyle bir araştırmayı İzlanda için yapmıştım; orada çöküntü olayı çok daha belirgin ama öyle çok eski tarihlerde değil.

Çok da fazla yardımcı olamadığımın farkındayım. Bunun nedeni de benim ilgi alanımın bu kadar olması. Üzerine daha çok gitmedim. Belki o listedeki kaynakları araştırırsanız, daha fazla bilgi edinebilirsiniz. Üstelik o kaynakların da yan kaynakları var. İlgilenen, özellikle İnternet'te çok bilgi edinebilir.

Sevgiler. 
   

Kayıp Kıta Mu (lemuria) ve Atlantis hakkında başka bir başlık olsa da bu başlıkta da irdelendiğinden ve benim değineceğim konu da coğrafyada geometri olduğundan bu başlığa yazıyorum. Sayın Adam gerçekten değerli araştırmalar yaparak bizi bilgilendirmiş (ben ancak okuyabildiğim için 'miş' diyorum) ve emek vererek görseller ile zenginleştirerek konuyu detayı bir şekilde aktarmış.

Bu güzel çalışma bana Robert Bauval ve Adrian Gilbert 'ın 1994 yılında ” The Orion Mystery ” (Tanrıların Evi Orion’da) adı ile yayınlanmış olan  Eski Mısır medeniyeti ve halkının Orion (Avcı) Takımyıldızından gelen ziyaretçilerden ortaya çıktıklarını savundukları kitaplarını hatırlattı. Gilbert ve Bauval takdir edilecek bir buluş yapmışlardı.  Üç büyük piramit Orion Takımyıldızının kemer kısmını oluşturan üç yıldız ile aynı konumda ve oranlı uzaklıkta olduklarını fark etmişlerdir ki, bu fikir Mısır bilimcileri tarafından da kabul görmüştür.

Benim fikrim bu ilginç coğrafi geometrik düzenlerin bir şekilde zodyak ve takım yıldızlarla özellikle de

- Orion Takım yıldızı (avcı)
- Boğa Takım yıldızı (taurus)
- Pleiades takım yıldızı (M45) (bu yıldız hakkında alcyone başlığına yazdığım yazıyı da okumanızı tavsiye ederim)
 ile Sirius yıldızıyla bağının olması muhtemeldir.

Kayıp kıtalar Mu (lemuria) ve Atlantis'in de, dünyanın eksen kaymasının da, Mars ve Jüpiter arasındaki asteroid kuşağının da bu konuyla yakından ilgisi olduğunu düşünüyor ama konu dağılmasın diye burada Sayın Adam ve diğer üyelerin yorum yapması için ara veriyorum.

Ek: James Churchward, Kayıp Kıta Mu ile ilgili yazdığı kitaplar ile ilgili araştırmasına görevli olduğu Tibette bulduğu tabletlerin izini sürerek sonunda benzerlerini Meksikada da bulduğu zaman başlamıştı. (aynı dil ve şekillerdeki tabletler)
Başlık: Ynt: Coğrafyada Geometri
Gönderen: popperist - Şubat 08, 2010, 08:32:09 ös
Uzun mesafeler arasındaki oranlar ve benzerlikler ilginç.
Sinüs grafiği, başlı başına bir muamma gibi duruyor.

Bu konunun iki tür açıklaması olabilir.

1. Tüm bunlar tamamen bir tesadüftür. Öyle arandığı için bu sonuçlar doğmuştur.
2. Bunlar tesadüf değildir, insanlar bilinçli bir şekilde bu yapıları, benzerlik ve oran kurmak için olmaları gereken yere yapmışlardır.

Veriler, insanı ikinciye inanmaya zorluyor.
Bir varsayım kuralım ve ikinci şık doğru olsun; yani belli bir plana göre bunlar insanlarca bilinçli olarak dikilmiş olsun.

Yapılar arasındaki tarih farkları önemlidir. Yani Gize piramitleri ile paskalya adası yapıları arasında 5 bin yıllık bir fark var. Aynı şekilde Angkor wat da öyle.

Yani eğer bir bilinç varsa ortada; bu yapılar binlerce yıllık planların bir ürünü olur. Sanki bundan 12 bin yıl önce birileri çıkmış, dünya üzerinde belli noktalara dikkat çekici yapılar yapılmasını sonraki nesillere emretmiş, sonraki nesiller de sırası geldikçe bu yapıları yapmış. Niye? Orası meçhul.

Ancak ben şöyle bir çözümü daha makul ve daha az mistik buluyorum;

Dendiği gibi kutup eğikliği olmadan önceki zamanı düşünelim.

Mevsimler yoktu.

Bu şu demek; aynı enlem üzerinde sürekli aynı iklim koşulları.

Sürekli kış yaşanan bir yerde insan yaşayamaz. O halde?

Ilıman iklim kuşağı nereye isabet ediyorsa, eski insanlar da o enlem boyunca yaşamış olabilirler. O yüzden kutuptan 10 bin km ötede aynı enlem üzerinde insan yoğunluğu fazla olduğundan, tüm kültür mirasları da orada kalmıştır. Bu durumda ekvator çok sıcak olacağından bunun üst ve alt kuşağında iki "yaşanabilir" alan olabilir. (Mevsimler olmadığı için, yaşam alanları bugünkü gibi geniş de olamaz. Sürekli bir kış, bitki örtüsünü tahrip eder.)

Ancak şöyle bir irrasyonellik söz konusu; dünyanın eğiminin değişmiş olması herhalde milyonlarca yılla ifade edilir bir durum. (böyle bir şey var mı onu da bilmiyorum. Burak Eldem kitabında bir şeyler söylüyordu gerçi.).  O milyonlarca yıl öncesinde insan mı var dı ki? Sorun burada bence.