Masonlar.org - Harici Forumu

Mason ve Masonluk Nedir? => Evrensel Masonluk => Konuyu başlatan: ADAM - Ekim 27, 2014, 06:41:26 ös

Başlık: Masonluk ve Kadınlar Konusu - 2
Gönderen: ADAM - Ekim 27, 2014, 06:41:26 ös

Sayın Spock’un 6 Ekim tarihli irdelemesinin devamını buraya kopyalayalım:

I. Mantığa Dayalı Gerekçelendirme:

1. Süleyman'ın Tapınağı ve Hiram Abiff efsanesinden yola çıkarak Masonlar kendileri için "dul kadının çocukları" ibaresini benimsemişlerdir. Süleyman'ın tapınağında çalışan kadın usta-kalfa-çırak olmamasından dolayı, "dul kadının çocukları" ==> "dul kadının oğulları" olarak algılanagelmiştir. Çünkü Hiram öldürüldükten sonra, onun yolundan giden yandaşlarının, Hiram'ın annesine sahip çıkıp, baktıkları ve Hiram'ın annesinin de, hepsi erkek olan bu kişileri Hiram'ın kardeşleri, dolayısıyla da kendi oğulları olarak kabul ettiği anlatılır. Bu nedenle tüm bu erkekler, Hiram'ın annesinin, yani dul kadının oğulları olarak kabul edilirler. Masonluk bu efsaneden feyz alması nedeniyle kadınları kabul etmez.

Karşı argüman: Yok.

Böyle bir argüman mı olur?

Masonluktaki bu alegori, öyle hemen her yerde anlatılmadığı, Masonluğun sadece tek bir derecesinin öyküsü olduğu gibi, orada Hiram’dan “bir dul kadının çocuğu” olarak söz edilişi de doğrudan Masonluğa özgü de değildir; Tevrat’ta da öyle geçer. Üstelik bu “dul kadının çocuğu” konusu çok daha yaygındır; tarihsel bakımdan da daha gerilere, bir yanda Antik Mısır diğer yanda Antik Hint mitolojisine kadar uzanır.

Kaldı ki, madem kadına bu denli önem veriliyor, bu önem veriş onun Masonluğa kabul edilmemesinin gerekçesi olamaz, dehşetli bir çelişki oluşturur.

İyisi mi, böyle bir gerekçeyi göz ardı edelim. Akıl ve mantığa sığar yanı yok.

Sonrakine geçmeden önce katılımcılarımızdan bir diyeceği olanları bekleyelim.

Başlık: Ynt: Masonluk ve Kadınlar Konusu - 2
Gönderen: mbulut - Ekim 27, 2014, 07:34:37 ös
Süleyman tapınağının yapımı aşamasında kadın çalışmadığı için bu şekilde kabul edip gelenek haline getirerek kadınlar alınmaması bir nebze kabul edilebilir.Gerçi günümüzde kadınlar da birçok işin üstesinden gelmekte ve bazı erkeklerden daha iyi işlerini yapmaktadırlar.Geçmişte kadınlar çalışamadığı için bu konuda günümüzde de bunu töre haline getirmek ve değiştirmemek nedendir.Acaba kadınların başaramayacağı ne olabilir diye insan merak ediyor..

Aynı zamanda Hiram'ın annesinin, onları kardeş veya çocukları olarak görmesinden nasıl bir haz alınmaktadır ki günümüze kadar devam edebilmiştir.
Başlık: Ynt: Masonluk ve Kadınlar Konusu - 2
Gönderen: ADAM - Ekim 27, 2014, 08:42:38 ös
Böyle bir akıl yürütme çabalamasının hiçbir mantıklı yanı yok.

Üç bin yıl öncesinin varsayımsal Süleyman Tapınağı inşaatı orada dura dursun, yakın geçmişimize dek nerede görülmüş kadınların çalıştığı?

Ancak sanırım o konuya sonra geleceğiz. Bu aşamada konu "dul kadın".

Peki ama Masonluğa kabul edilmeyenler dul kadınlar değil ki, hepsi.

Ha, "dul kadınlar kabul edilir" diye bir durum olsa, o zaman belki yorum amaçlı bir bağlantı kurmaya girişilebilirdi.
Başlık: Ynt: Masonluk ve Kadınlar Konusu - 2
Gönderen: Tij - Ekim 27, 2014, 09:23:47 ös
Sayin Spock´un "gerekcelendirme"si biraz zorlamali bir gerekcelendirme olmus sanirim.

Bunun yerine 17. veya 18. yüzyillardaki kadinin toplumsal hayattaki konumunu gerekce gösterseydi bence daha tutarli veya daha bilimsel olurdu.
Başlık: Ynt: Masonluk ve Kadınlar Konusu - 2
Gönderen: mbulut - Ekim 27, 2014, 11:12:26 ös
''Özellikle son iki bin yıldır dişi prensibin bastırılması,egonun kolektif insan bilincinde mutlak hakimiyeti ele almasını sağladı.Elbette ki kadınların da egoları vardır ama ego kadınlara oranla erkeklerde daha kolay kök salar ve büyür.Bunun öncelikli nedeni,kadınların erkeklere oranla daha az zihin odaklı olmasıdır.Sezgilerin kaynaklandığı içsel vücutla ve organizma zekasıyla bağlantıları daha güçlüdür.Kadınlar,erkeğe oranla daha az katıdır,daha açıktır ve diğer canlılara karşı daha duyarlıdır;dolayısıyla doğal dünyayla daha fazla uyum içindedir.'' (Eckhart Tolle-Var Olmanın Gücü)

Yazarın belirttiği gibi bir düşüncenin de masonlukta hakim olması olabilir.Kadınların daha az katı veya duyarlı olması nedeniyle bı düşünce mantıklı olabilir fakat sn.Spock bunun gerekçesinin bir efsaneden dolayı olduğunu belirtmiş.Aslında mantığa dayalı gerekçelendirme yerine töreye/geleneğe göre gerekçelendirme denilse daha doğru olmaz mı ?

Belki de bu şekilde mantıklı bir gerekçe,efsaneden de alınan haz ile birlikte birleşerek kadınların masonluğa alınmaması bir kurala bağlanmış da olabilir.
Başlık: Ynt: Masonluk ve Kadınlar Konusu - 2
Gönderen: Spock - Ekim 27, 2014, 11:49:27 ös
Sayin Spock´un "gerekcelendirme"si biraz zorlamali bir gerekcelendirme olmus sanirim.

Bunun yerine 17. veya 18. yüzyillardaki kadinin toplumsal hayattaki konumunu gerekce gösterseydi bence daha tutarli veya daha bilimsel olurdu.


Bu gerekçelendirme bana ait değil. Sn. Tij'in öncelikle Sn. ADAM'ın açmış olduğu "Masonluk ve Kadınlar Konusu - 1" konu başlığını ( http://masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=16992 (http://masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=16992) ) daha sonra da orada refere edilen http://masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=16663.0 (http://masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=16663.0) adresindeki mesajımı okuması gerekli ki, burada konu edilenin toplam 9 gerekçeden sadece birisi olduğunu ve Sn. ADAM'ın bunların her birini bölerek ayrı konu başlıklarında ele aldığını anlasın. Gerekçeler arasında 17. veya 18. yüzyıllarda kadının toplumsal hayattaki konumunu ele alan bir gerekçe de var. Elbet sırası gelince Sn. ADAM onu da irdeler.
Başlık: Ynt: Masonluk ve Kadınlar Konusu - 2
Gönderen: Spock - Ekim 27, 2014, 11:58:52 ös

Peki ama Masonluğa kabul edilmeyenler dul kadınlar değil ki, hepsi.

Ha, "dul kadınlar kabul edilir" diye bir durum olsa, o zaman belki yorum amaçlı bir bağlantı kurmaya girişilebilirdi.

Mantık Masonluğa kabul edilmeyenlerin dul kadınlar olup olmaması değil, masonluğa kabul edilenlerin, dul kadının "oğulları saydığı" erkekler olması. Burada konunun dullukla alakası yok, o dul kadının kocasının arkadaşları olan tapınak çalışanlarını oğlu olarak görmesiyle alakası var. Eğer o kişiler arasında "kızı" olarak göreceği kişiler olsaydı, belki o zaman bu gerekçe yanlış olurdu. Sn. ADAM belki şimdi açıklamasını bu çerçevede revize etmek isteyebilir.
Başlık: Ynt: Masonluk ve Kadınlar Konusu - 2
Gönderen: ADAM - Ekim 28, 2014, 08:29:17 öö

Sayın Spock'un son deyişi üzerine konunun bir diğer yönde belirginleştiğini söyleyebilirim.

Ancak burada "dul kadının oğlu" ya da belki daha iyisi "dul kadının çocuğu" kavramının açıklanması, bunun özelliğinin ortaya konması gerekir.

Zor iş!... Konuyu başlık dışına taşırabiliriz. Üstelik bu konu Masonluğa dışarıdan bakarak mason olacak kişilerin ille de erkek olması gereğini destekler nitelikte görülmeyebilir.

Dul kadının çocuğu… Eski tarihleri düşünüyoruz… Dul kadının çocuğu olan kişinin bir özelliği var. Bu öyle bir özellik onu mason nitelikleriyle buluşturuyor.

Peki bu çocuk kız ya da erkek olabilir mi?... Evet olabilir ama bu bir işe yaramaz. Çünkü dul kadının kız çocuğuna zaten bir fırsat yok. O fırsat sadece dul kadının erkek çocuğu için var.

Durum baştan böyle olunca “dul kadının oğlu” zaten mason olabilir fakat “dul kadının kızı” zaten hiçbir şey olamaz; bırakın masonluğu falan.

Dolayısıyla, bu zorlamalı açıklama mantıklı bir gerekçe getirmiyor. Kendi içinde getirdiği mantık çerçevesinde kadının yeri yok, o bir dul kadının kızı olsa yani birtakım üstün bilgi ve yeteneklerle donatılmış bulunsa bile…

Bu nedenle de konuyu dul kadının çocuğuna bağlamanın ne bir anlamı var ne de gereği. karar önceden verilmiş; gerekçesi başka. Buna birkaç ayrı kılıf uydurulacak; biri de bu...

(Önemli Not: Sayın Spock sadece aktarımda bulunuyor. Bunun farkındayız. Kendisine bireysel bir yüklenişimiz söz konusu değil. Adına, verdiği metne değinmek amacıyla değiniyoruz.)


                                                   
Başlık: Ynt: Masonluk ve Kadınlar Konusu - 2
Gönderen: ADAM - Ekim 29, 2014, 09:05:18 öö

Şimdi de Sayın Spock’un 6 Ekim tarihli irdelemesindeki “Mantığa Dayalı Gerekçelendirme”nin ikinci aşamasına bakalım:


2. Masonluk, operatif masonluğun devamıdır ve operatif masonluğun var olduğu zamanlardan beri kadınlar arasında taş/inşaat ustaları yoktur. Bu nedenle Masonluk kadınları bünyesine kabul etmez.

Karşı argüman: Tarih boyunca kadınların hiçbir zaman taş/inşaat ustaları olup olmadıklarını kesin olarak bilmenin olanağı yoktur. Az sayıda da olsa kadın taş ustalarına rastgelinmiş olabilir. Bunların arasında en meşhuru Sabina von Steinbach'dır (bkz. http://en.wikipedia.org/wiki/Sabina_von_Steinbach (http://en.wikipedia.org/wiki/Sabina_von_Steinbach)). Her ne kadar böyle bir kişinin hiç yaşamadığına dair bazı söylentiler olsa da, yaşadığını söyleyenlerin sayısı da en az bir o kadardır. Sabina von Steinbach'ın, şu linkte irdelediğimiz Strazburg Katedrali'nin bir dönem baş mimarı olan Erwin von Steinbach'ın kızı olduğu ve babasının ölümünden sonra, başta heykeller olmak üzere birçok önemli kısmı kendisinin tamamladığı anlatılır ==> http://masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=16393.0 (http://masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=16393.0)



Bu argümanın karşı argümanı yani Sabina von Steinbach konusu -doğru olsa bile- ancak bir istisnadır. Hatta tarihte buna benzer başka istisnalar da olabilir. Genel olarak kadınların bu gibi işlerden kesinlikle uzak tutulduğu bilinmektedir. Bu nedenle de elbette Operatif Masonlukta kadınların birer mason olarak yeri bulunamaz. Bu pek doğaldır.

Bu konu “Masonluk, operatif masonluğun devamıdır.” diye başlıyor. Bu, 250 yıl boyunca böyle anlatılagelmiştir ama 20. yüzyıl ortalarında keşfedilmiş belgeler üzerine yapılmış araştırmalar, bunun pek öyle olmadığını gösteriyor.

Ancak öyle midir, değil midir konusunun tartışma yeri burası değil. Diyelim ki öyledir.

Operatif Masonlukta kadınların bulunmayışı, olağan dışı bir olgu değildir. 18. yüzyıl öncesinde kadının giysi dikmek ve yemek yapmak gibi birkaç iş dışında hangi etkin meslek ve zanaatta yeri vardır ki bina inşaatı işinde olsun!

Nitekim 20. yüzyıl ortalarına gelinceye kadar Mimarlık ve Mühendislik alanında da kadınların yeri olmamıştır.

Günümüzde ise bunun çoktan değişime uğramış olduğunu görüyoruz. Kadrınlar artık büyük inşaat şantiyelerinde bile etkin olarak çalışıyor.

Günümüzdeki Masonluk, Orta Çağ bina inşaatı mesleği ve zanaatının o uygulamasını devam etmekte olan bir gelenek olarak uyguluyorsa, bundan çok daha önceki kural ve yöntemlerini devam ettirmeliydi. Oysa günümüzün masonluğundaki birçok uygulamanın operatif masonlukla hiç ilgisi olmadığını, bambaşka olduğunu, en gelenekçi hatta en tutucu mason örgütlerinde bile görüyoruz. (O eski kuralları ve gelenekleri saymamıza gerek var mı?)

Böyle olunca, kadınların Masonluğa kabul edilmeyişlerinin, mason olamayacaklarının bir gerekçesi olarak Operatif Masonluğun tarihteki uygulaması gösterilemez. Gösterilirse, bu kesinlikle mantıksız ve yanlış olur. Köprülerin altından çok sular akmış. Çok değişim olmuş toplumlarda. Bu gerekçenin tutar yanı yok. Hani diyelim ki 19. yüzyılda geçerli tutulabilirdi; artık değil. Bir başka gerekçe gösterilmeli.

Sayın Spock’un aktarımını yaptığı diğer gerekçelerle devam edeceğiz. Ancak benim buradaki bu karşı argümanım üzerine bir diyeceği olan çıkabilir.
Başlık: Ynt: Masonluk ve Kadınlar Konusu - 2
Gönderen: Tij - Ekim 29, 2014, 06:46:34 ös
Affiniza siginarak araya girecem.
Sayin Spock " dul kadinin cocuklari " derken ölen kocasinin arkadaslarinin kasedildigini yaziyor.
Bense bu deyimin kocasi õlmüs olan Hiramin annesinin Hiramin arkadaslari tarafindanda anne olarak görülmesinden geldigini saniyordum.
Yani deyime sebep olan ölen koca degil , dul kalan kadinin oglu Hiram usta.
Ben yanlismi biliyorum? Yoksa bu ayirimin bir önemimi yok?
Başlık: Ynt: Masonluk ve Kadınlar Konusu - 2
Gönderen: ADAM - Ekim 29, 2014, 09:33:23 ös
Bir affa sığınmaya falan gerek yok ama ben Sayın Tij'in ne dediğini anlayamadım.

Varsayımsal kimliğiyle Hiram'ın doğmadan önce ölmüş babasının hiçbir yerde değinilmemiş (?) arkadaşlarının (?) bu konuyla nasıl bir bağlantısı olabilir?
Başlık: Ynt: Masonluk ve Kadınlar Konusu - 2
Gönderen: ADAM - Ekim 30, 2014, 11:35:24 öö

Devam ediyoruz... Bakalım Sayın Spock’un 6 Ekim tarihli irdelemesindeki “Mantığa Dayalı Gerekçelendirme”nin üçüncü aşaması ne diyor:



3. Kadınlar yapıları gereği erdemli kişilerdir ve üst tekâmül seviyesine ermişlerdir. Doğurgan olan ve hayat veren onlardır. Onlar Masonların anneleridirler. Masonluğa girmelerine gerek yoktur.

Karşı argüman: Doğuştan erdemli kişi diye bir şey yoktur. Kişi yaşadığı süre içerisinde erdemlerini kendisi oluşturur. Bir kadın erdemli olabileceği gibi, erdemden yoksun, kişilik olarak ahlâksız ve kötü bir insan da olabilir.


Sayın Spock karşı argümanında doğru söylüyor. Bu gereksiz ve gerçekdışı bir pohpohlama olmuş. Bu gerekçede denildiği gibi olsa, o zaman kadınların anaerkil düzen içinde erkeklere egemen olması gerek.

Bir de masonların anneleri olduğu söylenmiş. Her kadın anne olmayabilir. Çocukları erkek olmayabilir. Erkek olan çocukları mason olmayabilir.

Dolayısıyla burada gereksiz, mantığa dayalı gerekçe derken, ortaya mantıksız bir gerekçe konmuş. Üstelik bu mantıksızlık günümüz açısından değil, geçmiş yüzyıllar bakımından da var.

Bu madde biraz kısaydı. Bu konu üzerinde diyeceği olanları bir süre bekleyip, sonra dördüncü maddeye geçeceğiz.



Başlık: Ynt: Masonluk ve Kadınlar Konusu - 2
Gönderen: Tij - Ekim 30, 2014, 05:27:54 ös
Iste benimde tam söylemek /sormak istedigim bu.?

Dul kadinin ölen kocasininbu Isle nealakasi var?

Sayin Spock'tan aktarimla " Burada konunun dullukla alakasi yok, o dul kadinin kocasinin arkadaslari olan tapinak calisanlarini oglu olarak gormesiyle alakasi var."
Başlık: Ynt: Masonluk ve Kadınlar Konusu - 2
Gönderen: Spock - Ekim 30, 2014, 05:37:12 ös
Iste benimde tam söylemek /sormak istedigim bu.?

Dul kadinin ölen kocasininbu Isle nealakasi var?

Sayin Spock'tan aktarimla " Burada konunun dullukla alakasi yok, o dul kadinin kocasinin arkadaslari olan tapinak calisanlarini oglu olarak gormesiyle alakasi var."

Şimdiş fark ettim... Sn. Tij doğru söyler. Düzeltme yapmak zorundayım...

"o dul kadinin kocasinin arkadaslari olan tapinak calisanlarini oglu olarak gormesiyle alakasi var." cümlesi

"o dul kadinin OĞLUNUN arkadaslari olan tapinak calisanlarini oglu olarak gormesiyle alakasi var." şeklinde okunmalı.

Tamamen dalgınlıkla yapılmış bir hata.
Başlık: Ynt: Masonluk ve Kadınlar Konusu - 2
Gönderen: ADAM - Ekim 30, 2014, 05:43:15 ös
Sayın Tij bence haklı.

Dul kadının ölmüş olan kocasının tapınak çalışanlarından olması söz konusu değildir. Olabilir ama buna ilişkin herhangi bir referans yok. Dul kadının ve ölmüş kocasının yaşadığı yer (öyküye göre) Fenike'nin Sur kenti; Kudüs değil. Tarihi de herhalde M.Ö. 10. yüzyıl başları (varsayıma göre) Tapınak inşaatı bundan çok sonra MÖ. 10. Yüzyıl ortalarında başlayacak. O tarihte artık Hiram büyümüş, kocaman adam olmuş, yetenekler edinmiş, Sur Kralı onu Süleyman'a göndermiş falan filan...

Dolayısıyla öyle kocanın arkadaşları diye bir şey yok. Sayın Spock bunu hangi kaynaktan aldıysa, orada belki bir başka şey deniyordu. (Yanlış bir şey denmekte de olabilir.)

Ben bunları yazmışken Sayın Spıock yanlışını düzeltti ama ben de silemedim.

Sadece bir ekleme yapayım: Hiram'ın arnası olan o dul kadının öyle bir görüsü de söz konusu olamaz.

Bütün bunlar boşuna oyalanmalar.

   
Başlık: Ynt: Masonluk ve Kadınlar Konusu - 2
Gönderen: Tij - Ekim 30, 2014, 07:06:22 ös
Mason dostlarim sakin bunu bir saldiri olarak algilamasinlar ama  yukardaki argümani okudugumda aklima gelen bir seyi yazmak istiyorum.

Alıntı
3. Kadınlar yapıları gereği erdemli kişilerdir ve üst tekâmül seviyesine ermişlerdir. Doğurgan olan ve hayat veren onlardır. Onlar Masonların anneleridirler. Masonluğa girmelerine gerek yoktur.
Bu argüman bana birazcik müslümanlarin peygamberi Muhammed´in bir sözünü hatirlatti.

Peygamber Muhammed bir sözünde diyorki " Cennet analarin ayaklari altindadir", ki tek amaci kadinlarin cocuk dogurmasini tesvik etmektir ama hemen akabinde cennete girmelerini kocalarina yaptiklari hizmete baglamaktadir. ve onlari hayatin disinda tetmak icin her yola basvuruyor.
Başlık: Ynt: Masonluk ve Kadınlar Konusu - 2
Gönderen: Spock - Ekim 30, 2014, 07:31:00 ös
Mason dostlarim sakin bunu bir saldiri olarak algilamasinlar ama  yukardaki argümani okudugumda aklima gelen bir seyi yazmak istiyorum.

Asıl Sn. Tij bizim kusurumuza bakmasın, çünkü bu yazıya konu olan orijinal mesajımda da belirttiğim üzere, burada irdelenen gerekçelerin bir kısmı hariciler tarafından bizlere atfedilen gerekçeler. Pek azı masonlar tarafından dile getirilmiş.
Başlık: Ynt: Masonluk ve Kadınlar Konusu - 2
Gönderen: ADAM - Ekim 31, 2014, 06:16:00 ös
Sayın Spock, 6 Ekim tarihli irdelemesindeki “Mantığa Dayalı Gerekçelendirme”nin dördüncü maddesinde şöyle diyor:


4. Kadınlar sır tutamazlar, çok konuşurlar, kıskançlığa ve/veya çekememezliğe eğilimleri vardır, hizipçilik yaratırlar. Bunlar Masonluğun özüne aykırıdır.

Karşı argüman: Peki böyle olumsuz özelliklere sahip erkekler yok mudur? Elbette vardır. Tüm erkekler Masonluğun özüne uygun kişiler midir? Elbette değildir. Bu tür olumsuz kişilik özellikleri için kadın-erkek ayrımı yapılamaz.


Sayın Spock’un bu karşı argümanına katılmamak olanaksız. Buradaki durum anlaşıldığı kadarıyla şöyle: Önvce kadınların mason olmaması gerektiğine karar verilmiş; ardından bu karar için gerekçeler aranıyor ve bulunmuş olan gerekçelerden biri de bu…

Fakat bu denilenler de yanlış değil. Bir insan toplumsal yaşamdan soyutlanırsa, eğitimsiz ve işsiz güçsüz hele yararlı bir üretimsiz bırakılırsa, eve tutsak edilirse, olacağı budur. Sorun kadınların mason olamayacağından değil, kadınlara toplumsal yaşamda insanca yaşama hakkı verilmemiş olmasından ileri geliyor.




Başlık: Ynt: Masonluk ve Kadınlar Konusu - 2
Gönderen: mbulut - Ekim 31, 2014, 10:22:32 ös
Karşı argüman genel anlamda yeterli olmuş sadece örneklendirilebilir,gerek yok gibi.Parça parça gidiyoruz birleşince ortaya ne çıkacak merak ediyorum.

Sn.Adam'ın bu tespitine bir açıklama gelir mi?

 ''Buradaki durum anlaşıldığı kadarıyla şöyle: Önce kadınların mason olmaması gerektiğine karar verilmiş; ardından bu karar için gerekçeler aranıyor ve bulunmuş olan gerekçelerden biri de bu…''



Başlık: Ynt: Masonluk ve Kadınlar Konusu - 2
Gönderen: ADAM - Kasım 01, 2014, 07:30:06 öö

Bu bir standart olgu.

Erkek masonların asıl düşünüsü şöyle: "Biz kadınların aramıza girmesini istemiyoruz. Onlar olmadan çalışmalarımızı rahatça yapabiliyoruz. Ayrıca onlar toplumda bizimle eşit düzeyde Masonlukta da mason olmayınca, biz onların üstünde oluşumuzu sürdürebiliyor, egemenliğimizi koruyoruz."

Ancak işte bunu, bu cinsiyet ayırımcılığını Masonlukta da sürdürmekte olduklarını açıkça ortaya koyamamışlar, birçoğu hâlâ da bunu başaramamayı, açık yürekli olamamayı sürdürüyor.

Minare çalınmış, kılıf aranıyor.



Bu konudaki çalışma ve irdelemelerimizi, gösterilen gerekçelerde biraz değişiklik olduğu için, bundan sonra 3. bölümde devam edeceğiz. Ancak bu ikinci bölüm, katkı ve paylaşımlara kapanmamıştır.
   
Başlık: Ynt: Masonluk ve Kadınlar Konusu - 2
Gönderen: Spock - Kasım 01, 2014, 01:18:42 ös

Bu bir standart olgu.

Erkek masonların asıl düşünüsü şöyle: "Biz kadınların aramıza girmesini istemiyoruz. Onlar olmadan çalışmalarımızı rahatça yapabiliyoruz. Ayrıca onlar toplumda bizimle eşit düzeyde Masonlukta da mason olmayınca, biz onların üstünde oluşumuzu sürdürebiliyor, egemenliğimizi koruyoruz."

Ancak işte bunu, bu cinsiyet ayırımcılığını Masonlukta da sürdürmekte olduklarını açıkça ortaya koyamamışlar, birçoğu hâlâ da bunu başaramamayı, açık yürekli olamamayı sürdürüyor.

Minare çalınmış, kılıf aranıyor.


Benim buna itirazım var.  :) Ben ve benim gibi birçok geleneksel kanat masonunun kadınların üstünde olmak veya onlar üzerinde egemen olmak gibi bir derdimiz yok. Niye böyle bir şey yapalım? Diyeceksiniz ki bu işi İngilizler başlatmış. Ama İngilizler'in tarih boyunca Kraliçeleri olmuş. Şu anda da var.
 
Başlık: Ynt: Masonluk ve Kadınlar Konusu - 2
Gönderen: ADAM - Kasım 01, 2014, 06:15:12 ös

Ben bu konuda sadece şu son 4 numaralı gerekçeye dayananları kastettim ama sanırım yanlış anlaşılmışım.

Elbette kadınları mason örggütlerine kabul etmeyen hatta kadınların mason olamayacağını söyleyenlerin dayanmakta oldukları mantıklı gerekçeler var. Sayın Spock bunları 8 ayrı maddede sıraladı. Biz henüz ilk dördünün üzerinden geçtik. En son dediğimiz de sonuncusu üzerineydi.

Diğer gerekçelere sıra geldiğinde, bakarsınız katıldıklarımız, doğru, haklı dediklerimiz bile olur. Yeter ki ön yargılı davranmayalım.