Masonlar.org - Harici Forumu

Inanc => Diger Inanclar => Konuyu başlatan: bugfree - Eylül 02, 2008, 05:33:18 ös

Başlık: YEHOVA ŞAHİTLERİ
Gönderen: bugfree - Eylül 02, 2008, 05:33:18 ös
Yehova Şahitleri ABD. de 19.yy da ortaya çıkmış dini bir harekettir. Hıristiyanların kutsal metin ve din kurucusu olarak gösterebileceğimiz İsa’yı kabul ettikleri için Hıristiyanlık bünyesinde ortaya çıkan yeni bir din harekettir.
Yehova Şahitleri İsa Mesih’in tekrar yeryüzüne geleceğini ve tanrısal krallığın kurulacağına inanırlar. Başlangıçta Russel taraftarı olarak adlandırılan grup zamanla Yehova Şahitleri adını almıştır.Yehova İsa’ya 42:8’de de geçtiği gibi -“Ben Yehovayım, ismim budur”- Tanrının ismidir. Yehova Şahitleri tabiri de kitab-ı mukaddeste geçer İşaya 43:10’da “siz şahitlerim ve seçtiğim kulumsunuz, ta ki beni bilip bana inanasınız benim olduğumu anlayasınız…”ifadesinde geçer. Yehova Şahitleri buradan kendilerinin Tanrının gerçek şahitleri olduğuna inanırlar.



Yehova Şahitleri’nin Başlangıcı ve Tarihsel Gelişimi
Yehova Şahitlerinin kurucusu Charles Taze Russel’dir. Russel 16 Şubat 1852 de ABD’nin Pensyluania eyaletinin Pittsbourgh şehrine bağlı Allegheny de doğmuştur. Anne-baba İskoç-İrlanda karışımı olan Russel Protestan-Presbiteryen bir Hıristiyan olarak doğmuştur. Russell doğduğu ortamın mesihin gelmesini ve tanrısal krallığı kurmasını bekleyen havasından oldukça etkilenmiş ve mesihin gelişinin yakın olduğu kanaatine kapılmıştır. Bu kanaatinde etkisiyle 1870’lerde kitab-ı mukaddesi okuyup anlamak amacıyla bir kutsal kitap inceleme komisyonu oluşturmuştur. Bu çalışma grubuyla kitab-ı mukaddesten İsa’nın gelişini ve Tanrı krallığını yeryüzünde kurma tarihini bulmaya çalışmış ve araştırmaları sonucu 1914’te olacağını bulmuştur. Düşüncesini 18762da Newyork’ta yayınlanan bir dergide açıklamıştır. Bu arada fikirlerini daha rahat açıklayıp yayabilmek için 1879’da “Siyonun Gözcü Kulesi ve İsa’nın Gelişinin Habercisi” dergisini çıkarmaya başlamıştır. Bu dergi bugün hala çıkmaktadır. Dergi işe yaramış etraftaki kasabalardan taraflar kazanmaya başlamışlardır. Bunun ardından 1881’de “Siyonun Gözcü Kulesi Cemiyeti”ni kurmuş 1884’te cemiyet Russell’ın başkanlığında tüzel kişilik kazanmış daha sonra cemiyet ismini başındaki Siyon atılarak “Gözcü Kulesi Cemiyeti” adını almıştır. 1909’da bugünki merkezi olan New York Brooklyn’deki kendi mülkü olan binaya taşınmıştır. Russel’ın söylediği gibi 1914’te mesih gelmeyince cemaat düşüncesini tevil etmek zorunda kalmıştır. Yeni açıklamaya göre Tanrısal Krallık göklerde kurulmuş İsa da gökte kral tahtına oturmuştur, yakında da yeryüzü Tanrı krallığını kuracaktır.
1914 tarihinden sonra Yehova Şahitleri tarafından verilen 1918,1925 ve 1975 tarihlerinde de İsa yeryüzüne cismen gelmeyince yine tevil yoluna gidilmiştir. Russel’ın 1916 yılında ölmesinin ardından Joseph F.Rudherford başkan olarak seçilmiştir. Rutherford döneminde birtakım değişikler yapılmıştır. En önemli değişiklik misyon faaliyetlerine daha fazla önem verilmesidir. Evler teker teker dolaşılarak öğretiler herkese duyurulmaya çalışılmış ve basın yayın faaliyetleri daha etkin kullanılmaya başlanmıştır.Gözcü Kulesi dergisine ek olarak “Uyanın” dergisi ve ikinci bir dergi olarak da ”Altın Çağ” çıkarılmıştır.
1931’de Russelistler olarak bilinen cemaat Russel hakkında çıkan birtakım söylentilerin cemaate zarar vermesini engellemek için isimlerini ”Yehova Şahitleri” olarak değiştirmiştir.
1942’de Nathan h. Knorr başkan seçilmiştir. Onun zamanında teşkilat içi eğitime önem verilmiş Gilead’da kutsal kitap araştırmalarının ve misyonerlik çalışmalarının merkezini teşkil eden okullar açılmıştır. 1970’lerde yönetim anlayışı değiştirilmiş, yönetim ile ilgili sorumluluklar başkanlık heyeti arasında bölüştürülmüştür.

Öğreti ve İnançları
Yehova Şahitleri öğretilerin temelinde Mesihin yakın zamanda yeryüzüne dönerek tanrısal krallığı kuracağı ve bu tanrı krallığında sadece iyilerin yaşam hakkı olacağı inancı oluşturulmaktadır. Tanrısal krallığın tasviri kitab-ı mukaddese dayanarak yapılır. Tekvin1:29-30 da şöyle denir: “İşte yeryüzünde tohum veren her otu, tohumu meyvesinde bulunan her meyve ağacını size veriyorum. Bunlar size yiyecek olacak. Yabanıl hayvanlara, gökteki kuşlara, sürüngenlere -soluk alıp veren bütün hayvanlara- yiyecek olarak yeşil otları veriyorum." Ve öyle oldu.”. böylece insanlar ile hayvanlar ve hayvanlar ile diğer hayvanlar kardeşçe yaşayacak, aslan ile kuzu yan yana durabilecek. İnsana et yeme işi Nuh ile verilmiştir ve Tanrı Krallığı kurulduğunda tekrar eski haline dönülecek aslan ile kuzu yan yana durabilecektir.
1914 yılında tanrısal krallık göklerde başlamıştır. Çok kısa zamanda yeryüzünde başlayacaktır. Başlayana kadar da yeryüzündekilerin krallıktan haberdar edilmesi amacıyla süre verilmiştir. Bu sürenin bitiminde de Armegedon Savaşı olacak, İsa yeryüzündeki şeytan ve yandaşlarını yenerek Tanrısal Krallığı kuracaktır. Bu zaferden sonra İsa Mesih ile birlikte 144.000 kişilik seçkinlerden oluşan bir topluluk 1000 yıl yeryüzündeki tanrısal krallığı göklerden yönetecek süre bitiminde İsa Mesih krallığı asıl sahibi olan Tanrıya devredecektir.
144.000 kişiden oluşan seçkinler topluluğu 12 yahudi kabilesinden 12.000 kişinin oluşturduğu bir topluluktur. Tanrısal krallığın yeryüzünde kurulmasının ardından o zaman yaşayan iyiler yanında bütün ölüler de diriltilecek ve onlara burada tanrının iradesine uygun yaşama fırsatı verilecektir. Bu süreyi güzel kullanıp emre uyanlar yeryüzü cennetinde ebedi olarak kalacak, uymayanlar ise yok edilecektir. Uymayanlar cehenneme gitmiyor çünkü Yehova Şahitlerine göre cehennem ve cehennem azabı yoktur. Bu bin yıllık süre içinde insanlar Adem’in günahı ile bozulan yeryüzünü düzeltecek, insandan hastalık, yaşlıklık, ölüm gibi olumsuzluklar alınacak genç, sağlıklı ve ölümsüz hale geleceklerdir. Ayrıca yeryüzünde kimse kimseye zarar vermeyecek; aslan ile kuzu yan yana duracaktır.
Yehova Şahitleri 1914’te göklerde tanrısal krallık kurulunca şeytanın yeryüzüne kovulduğuna ve bu tarihten itibaren dünyadaki kötülüklerin arttığına inanır.
Yehova Şahitleri diğer Hristiyanların sahip olduğu teslis inancını benimsemezler. En büyük farklarından biridir bu ve Türkiye’deki faaliyetleri sırasında bunun altını çizerler. Tanrı birdir, İsa Mesih tanrı değildir. Tanrı ilk olarak İsa’yı yaratmıştır. Bu sebeple İsa’ya oğul denir. Tanrı ilk olarak yarattığı İsa’yı baş işçisi olarak kullanmış ve onun vasıtasıyla gökteki ve yerdeki diğer bütün varlıkları yaratmıştır.O aynı zamanda kendi sözcüsüdür. Kutsal Ruh Yehova Şahitleri tarafından bir şahıs değil Tanrının aktif gücü kabul edilmektedir.
Yehova Şahitleri ‘nin başlıca inançları 42 maddede sıralanır:
1. Kitab-ı Mukaddes Tanrının sözüdür ve hakikattir.
2. Kitab-ı Mukaddes geleneklerden çok daha güvenilirdir.
3. Tanrının adı Yehova’dır.
4. Mesih Tanrıdan daha aşağı konumdadır.
5. Mesih Tanrının yaratıklarının ilkidir.
6. Mesih Haç üzerinde değil bir direk üzerinde ölmüştür.
7. Mesihin insan hayatı itaatli insanlar için fidye olarak ödenen bir bedeldir.
8. Mesih tek kurban olarak yeterlidir.
9. Mesih ölümsüz bir ruh olarak diriltilmiştir.
10. Mesih şimdi bir ruh olarak hazır bulunmaktadır.
11. Şimdi “sonun vaktindeyiz”.
12. Mesihin yönetimindeki krallık yeryüzüne barış ve adaletle hükmedecektir.
13. Gökteki krallık yeryüzüne ideal yaşam koşulları getirecektir.
14. Yeryüzü hiçbir zaman yok olmayacak ve boş kalmayacaktır.
15. Tanrı bugün ki ortamı Armagedon Savaşında ortadan kaldıracaktır.
16. Kötüler sonsuza dek yok olacaktır
17. Tanrının onayladığı insanlar ise sonsuz hayat sahibi olacaktır.
18. Hayata /kurtuluşa götüren sadece tek bir yol vardır.
19. İnsan Ademin günahı yüzünden ölmektedir.
20. İnsan canı ölümle yok olmaktadır.
21. Ölüler diyarı insanların ortak mezarıdır.
22. Ölülerin dirilme ümidi bulunmaktadır.
23. Ademden miras alınan ölüm kalkacaktır.
24. Sadece “küçük sürüyü” oluşturan 144.000 kişi, göğe gidip mesihle saltanat sürecektir.
25. Bu 144.000 kişi Tanrının ruhsal oğulları olarak yeniden doğacaktır.
26. Yeni Ahit, ruhsal İsrailliler ile yapılmıştır.
27. Cemaatin temeli mesihtir.
28. Dualar Mesih aracılığıyla Yehova’ya iletilmektedir.
29. İbadette resim ve heykel kullanılmamalıdır.
30. Ruhçuluktan kaçınılmalıdır.
31. Şeytan dünyanın görünmez yöneticisidir.
32. Yehova Şahitleri, dinlerarası diyalog ve kaynaşma faaliyetlerine katılmamalıdır.
33. Yehova Şahitleri, kendilerini dünya lüksünden uzak tutmalıdır.
34. Beşeri kanunların sadece Tanrınınkilerle çatışmayanlarına itaat edilmelidir.
35. Bedene ağızdan ve damardan kan almak Tanrının yasalarına aykırıdır.
36. Kitab-ı Mukaddesin ahlak ile ilgili yasalarına itaat edilmelidir.
37. Sebt gününe uyma emri yalnızca Yahudilere verilmiş ve Musa kanunuyla birlikte son bulmuştur.
38. Ruhban sınıfı ve özel ünvanlar uygun değildir.
39. İnsan evrim sonucu oluşmamış, yaratılmıştır.
40. Mesih, Tanrıya hizmet ederken izlenmesi gereken bir yol bırakmıştır.
41. Vaftiz, suya tamamen batırılarak yapılır ve adanmanın simgesidir.
42. Yehova Şahitleri, kutsal kitaplardaki gerçeklere coşkuyla şahitlik ederler.



İbadet Anlayışları ve Kurumsal Yapı
Yehova Şahitleri heykel, haç, resim gibi herhangi bir simgeye yer vermedikleri “krallık salonu” isimli ibadethanelerinde genellikle haftada üç defa toplanırlar. Dua ile başlayıp dua ile biten toplantılarda bazen ilahiler de okunur. Ancak toplantının ana kısmını kitab-ı mukaddesin okunması, yorumlanması ve bunlardan çıkan vaazlar oluşturur. Toplantılar cemaatin eğitim ve öğretim işlerine önderlik eden toplantı nazırları tarafından yönetilir ve toplantı hazırlıklarına da birkaç kişi yardım eder. Toplantı nazırının konumu diğer kiliselerdeki din adamları gibi değildir; özel bir mevkisi, kıyafeti veya yaptığı iş karşılığında aldığı bir ücret yoktur.
Yehova Şahitleri her yıl ulusal veya uluslar arası toplanarak tüm bölge ve çevre cemaatlerini bir araya getirir. Bu yıllık toplantılarda toplu vaftiz törenleri ve kitab-ı mukaddese dayalı özel bir eğitim ve ibadet programı uygulanır. Bu toplu ibadetlerin yanında Yehova Şahitleri bireysel duaya da önem verirler ve İsa Mesih aracılığıyla Tanrı’ya dua ederler.
Yehova Şahitleri ortaya çıktıkları andan itibaren takdire şayan bir çalışma azmine ve teşkilatlanmaya sahiptirler. Teşkilat yapıları birbirlerini sıkı bir şekilde denetlemeye imkan verir.
2004 yılı raporlarına göre dünyadaki 235 ülkedeki Yehova Şahitlerinin 6.513.132, cemaat sayısı 96.894, sen boyunca vaftiz edilen kişi sayısı 262.416, sene içinde kutsal kitap tetkikine katılanların 6.085.387, yıllık anma yemeğinde bulunanların 16.760.607’dir.
2004 yılı raporlarına göre Türkiye’de 32 cemaatten oluşan Yehova Şahitleri toplam sayısı 1.740, sene boyunca vaftiz olanların 79, Kutsal Kitap tetkikine devam edenlerin 934 ve Anma yemeğine katılanların da 3.298 dir.
Başlık: Ynt: YEHOVA ŞAHİTLERİ
Gönderen: Prenses Isabella - Eylül 02, 2008, 09:22:22 ös
Ogreti ve İnanclarina Saygi duyuyorum :) Yehova Kardesligini bana cok guzel bir bicimde tanittilar. Hatta bir donem arastirma konum olmasi nedeniyle Onlarla irtibata gecmistim ve beni de aralarina almak istediler. Saygi duydum ancak benim İnanisim geregi salt bir Dinde degil butun Dinlerde yeralmaktir. Bu arada hazir ismi gecmisken Onlari da animsamis oldum.

Ve dikkatimi ceken bir diger yon ise Mukaddes Kitap dedikleri Kutsal Kitaplarinda Tevrat - Zebur ve İncil varken buna Kuran'i dahil etmemeleri cok ilginc ama bir diger yonden dusundugumuzde ise Kuran'in gercekten de bahsi gecen 3 Kutsal Kitapla onemli derecede bir farkliligi bulunmakta, ustelik agir ve zor bir anlatim bicimine sahip olmasi da Kuranin acik bir sekilde anlasilmasini zorlastirmistir. Gerci bunun nedenleri hepimizce bilinmekte ancak tum Dinlerin ortak bir noktasinin oldugu yadsindigindan simdiye kadar tam tesekkullu bir birlesim saglanamamistir.

Yanilmiyorsam Yehova Şahitliginde ilgimi ceken bir diger yon ise Mesih'e ait 144.000 Kisi'den bahsedilmektedir. Ama bunun gercekligi tartisilir, tartisilmasina da sonucta Kutsal Kitaplarda yeralmasi nedeniyle gozardi etmememiz gereken onemli bir detay diye dusunuyorum.

Saygilar.   
Başlık: Ynt: YEHOVA ŞAHİTLERİ
Gönderen: bugfree - Eylül 02, 2008, 11:59:15 ös
evet yanılmıyorsun 144.00 kişiden aynen şöyle bahsediliyor;
Birinci dirilme" olarak geçen sözler Tanrı'nın Gökteki Krallığı'nda yer alacak olan 144.000 kişiyi kapsar. Bunlar gökte yaşamak üzere ruh bedenlerle, ruh varlıklar olarak diriltileceklerdir. Bu durum, insanın öldükten sonra ruhunun göğe gittiği inancından farklıdır. Onlar bu duruma zamanı gelince diriltilme yoluyla erişirler. İnsanlığın geri kalanı için dirilme gökte değil yeryüzünde olacaktır.

aslında ilgi cekici bir kac birşey daha war mesala;
İnsanlar Tanrı'ya benzer yaratılmış olarak özgür iradeye sahiptirler ve kendi seçimlerini yaparlar. Kendi seçimlerine göre yaptıklarından Tanrı'ya sorumludurlar. KADER yoktur.

 
Cehennem sonsuz yok olmayı simgeler. Hiç bir şekilde ateşli bir işkence yeri değildir. İsa'nın cehennemle ilgili anlatımları bu yok edilişi anlatan benzetmeler olarak mecazdırlar. Zengin adam ve Lazar'la ilgili İsa'nın anlatımı bu benzetmelerden biridir.

Bu ise bir ara tartısma konusu olmustu bilmem hatırladın mı? burdada farklı bir şekilde anlatılmakda



Başlık: Ynt: YEHOVA ŞAHİTLERİ
Gönderen: Prenses Isabella - Eylül 03, 2008, 08:29:36 öö
Evet :) hatirladim.
Başlık: Ynt: YEHOVA ŞAHİTLERİ
Gönderen: Prenses Isabella - Eylül 03, 2008, 09:42:35 öö
evet yanılmıyorsun 144.00 kişiden aynen şöyle bahsediliyor;
Birinci dirilme" olarak geçen sözler Tanrı'nın Gökteki Krallığı'nda yer alacak olan 144.000 kişiyi kapsar. Bunlar gökte yaşamak üzere ruh bedenlerle, ruh varlıklar olarak diriltileceklerdir. Bu durum, insanın öldükten sonra ruhunun göğe gittiği inancından farklıdır. Onlar bu duruma zamanı gelince diriltilme yoluyla erişirler. İnsanlığın geri kalanı için dirilme gökte değil yeryüzünde olacaktır.


O halde soyle de dusunemez miyiz; simdi tum Kutsal Kitaplarda bahsedilen Kiyam olayi- yeniden dirilme - uyanis vb. hakikate erme,  İnsanligin Gercegi ogrenme sureci - Bilinclenme ve farkinda olma olayi!

Aradaki benzerliklerden yola cikarak suanki surecte de bunlar yasanilmakta ve Kiyam donemi denilen bir Cagdayiz. İnsanlik hizla bilinclendiriliyor - bilinclendirilmeye calisiliyor ve herkesin kanallari aciliyor.

Butun bunlardan yola cikarak birtakim sonuclara ulasmak adina; İnsanlik belli bir muayen seviyesine getirildigine gore yani ayni bilinc duzeyine gelmesi amaclaniyorsa o zaman Dunyamidaki cok onemli bir surecten de gecirildigimiz ve anlami itibariyle buyuk bir degisimin yasandigi / yasanacagi kanaatine variyorum.

Mesela Dunya disi Varliklarla biraraya gelme durumu: bu da cok ilgimi ceken bir diger onemli konu :)

Ve eklemek istedigim diger seyler ise, dunyamizin baslangicindan bu yana İnsanligin ilk olusumundan simdiye kadar yasanilan surecleri dikkate aldigimizda bu donem bir son donem olmakla birlikte sanirim bircok seyin de aciga ciktigi bir surecteyiz.

Ozellikle de İnsanlik nereden geldi, nereye gidiyor.. ibaresi sanirim bu manada gecerlilik arzetmekte. O halde İnsanlik son donemini yasayip bitirerek yeni bir doneme - surece hazirlaniyor, diyebilir miyiz?

Bunca zamandir İnsanligin gelisimi ve evrimi de ve yetistirilmesi de demekki bu son donem icin yapilan hazirliklarmis. 
Başlık: Ynt: YEHOVA ŞAHİTLERİ
Gönderen: bugfree - Eylül 03, 2008, 01:36:13 ös
hım... dünya dısı varlıklar ile bir araya gelme durumu derken tam olarak neyi kasdettin bunu daha bir açarsan sevinirim belki ozmaan birkaç birşeyde ben söyleyebilriim:) cidden ilgi cekici olabilir.
Başlık: Ynt: YEHOVA ŞAHİTLERİ
Gönderen: Prenses Isabella - Eylül 03, 2008, 02:31:51 ös
hım... dünya dısı varlıklar ile bir araya gelme durumu derken tam olarak neyi kasdettin bunu daha bir açarsan sevinirim belki ozmaan birkaç birşeyde ben söyleyebilriim:) cidden ilgi cekici olabilir.

Evet, tabiki aciklayabilirim;

Soyleki, İnsanlar genelde Evrende yalniz oldukarini sanmaktadirlar. Oysa yalniz degiliz ve bunun bilincine cogumuz varmisizdir.

Ancak Dunyanin gecirmis oldugu birtakim surecleri gozonunde bulundurdugumuzda anlatmak istedigim sey zamanin yaklasmis oldugudur. İnsanlarin Dunya disi Varliklarla biraraya gelme durumunun sozkonusu oldugu Cagimizda birlik ve beraberlik hakim oldugundan Dunyali - Uzayli birligi de olusmaktadir. Ulke - millet anlayisindan Dunyali olma zihniyetinin kazanilmasi bu acidan buyuk onem tasimaktadir.

Biliyoruz ki simdiye kadar Dunya Disi Varliklarin yani Uzayli diye tanimlandirdigimiz Varliklar tarafindan korunmus ve onemli tehlikelerden Onlarin sayesinde atlatilmistir ve hala da Dunyamiz icin tehdit unsuru olusturan / olusturabilecek olan seyler Onlarin araciligiyla yok edilmektedir.

Burada Evrenlerin Birlesiminden soz ettim. Ama hala Dunya Disi Varlikardan korkan kacan ve İnsanlara zarar verecek yonlerinin olabilecegi gibi ihtimallera sahip İnsanlarimiz mevcut ve bu yuzden de tam olarak Bizlerle istenildigi gibi irtibat saglanilamiyor. Tabiki İnsanlardan daha ustun ve gelismis yapilara sahip olan bu Varliklar Bizlerden cok daha fazla ileri olduklari icin belki bundan dolayi bir hassasiyetlik olusmasi mumkun olabilir ancak kabul etmeliyiz ki Bizleri ilkellikten cagdasliga hatta kendi duzeylerine getirmeye calisan yine bahsini ettigim Varliklardir.

Bircok Evren var ve degisik Galaksilerde varligini devam ettiren bircok farkli Varliklar mevcuttur. Ancak bizim dunya disinde diger butun Galaksiler birbiriyle rahatlikla iletisim kurabilirlerken maalesef Dunyamizla cok gizli ve azinliktaki kesimle iletisim soz konusu olabilmektedir. İste bu yuzden Dunyamizda yasayan butun İnsanlarin Uzaydisi Varliklarla rahatlikla irtibata gecebilecek duzeye getirilmesi bundan dolayi amaclanmistir.

Bize ve İnsanliga dair onemli gorevler ustlenmis olanlar cenin yoluyla aramizda yer alip bedenlenerek İnsanlik yolunda onemli atilimlar da kaydetmislerdir. Ornekleri coktur. Onemli olan; Onlarin seviyesine gelerek Bizler de Dunya disina rahatlikla cikip Galaksilerarasi seyahatlerde bulunarak Evrensel Kardesligi İnsanlik adina gerceklestirebilme zamaninin gelmesini umid ediyorum.

Saygilar :)   
Başlık: Ynt: YEHOVA ŞAHİTLERİ
Gönderen: bugfree - Eylül 03, 2008, 02:46:46 ös
Bence Evrende Yalnız Olduğumuzu Düşünmek Biraz Bencillik gibi Olucak:)Dünya’mızda bizden başka yaşamlar var olduğuna göre; Dünya’mızda çeşitli bitki örtüleri, çeşitli hayvanlar, tanımlanan veya tanımlanamayan yaşamlar var olduğu gibi; bizden başka Dünya dışı varlıklar yok diyemeyiz. Dünya dışı varlıklara yok diye bilmemiz için; Tüm uzayın keşfedilmesi gerekiyor. Bu keşifler Dünya için yapıldı. Dünyanın sonsuz bir düzlem değil; Elips şeklinde bir küreden olduğu ispatlanmıştır. Şu an ki nesil için sorulması gereken soru; Uzay sonsuz bir mekân mıdır?

Biz insanoğlu kendi aramızda anlaşmazlıklar sonucunda; tartışmalara, dargınlıklara, kavgalara, şiddete veya savaşlara neden oluyorsak; Dünya’mızdaki savaşlara neden olan uzaylılar değil insanlığın kendisidir

İnsanlar bile bazen kendi aralarında iletişim kuramadıkları için anlaşamıyorlar. Dünya dışı varlıklarında hemen bizleri anlamasını beklememiz bir hatadır. Biz onları onlarda bizi inceleyerek, gözlemleyerek birbirimizi tanıma fırsatı elde ederiz. Biz belgesellerdeki canlıları izleyerek tanıyorsak; Dünya dışı varlıklarında bizleri gözlemleyerek tanıma çabaları olamaz mı?

İnsanoğlu neden saldırgan olur? Sevdiklerini koruya bilmek veya sevenleri için hayatta kalma mücadelesidir. Biz insanoğlu birbirimize iyi davrandığımız sürece; Dünya dışı varlıklarında bizlere iyi davranacaklardır.:)



Başlık: Ynt: YEHOVA ŞAHİTLERİ
Gönderen: Prenses Isabella - Eylül 03, 2008, 03:59:33 ös
İnsanoğlu neden saldırgan olur? Sevdiklerini koruya bilmek veya sevenleri için hayatta kalma mücadelesidir.

Buna katilmiyorum Sevgili Bugfree; diger soylediklerin dogru ancak kisi ne olursa olsun sevdigi icin de olsa, yasamini devam ettirmek icin de olsa saldirgan olmamali. Neden dersen cunku saldirganlik basli basina kotu bir eylemdir ve bunun altinda yatan sebep de kendini ve sevdiklerini dusunme ise bu zaten basindan yanlistir.

Benim varligimi devam ettirmem icin ya da sevdiklerimi koruyabilmek icin baskalarina zarar vermem mi gerekiyor? Asla kendi varligim ya da sevdiklerim icin bile olsa bunun bahsi bile gecemez.

Biz insanoğlu birbirimize iyi davrandığımız sürece; Dünya dışı varlıklarında bizlere iyi davranacaklardır.:)

Tamamen haklisin :)
   
Başlık: Ynt: YEHOVA ŞAHİTLERİ
Gönderen: bugfree - Eylül 03, 2008, 04:06:15 ös
böyle diyorsun ama bence sadece dilin böyle konuşuyor reel hayatta basına geldimi tipik olarak sende aynı tepkiyi vericeksin nekadar burda inkar etsen de bu böyle
Başlık: Ynt: YEHOVA ŞAHİTLERİ
Gönderen: Prenses Isabella - Eylül 03, 2008, 04:12:25 ös
böyle diyorsun ama bence sadece dilin böyle konuşuyor reel hayatta basına geldimi tipik olarak sende aynı tepkiyi vericeksin nekadar burda inkar etsen de bu böyle

:) Tabiki İnsan organizmasi karsilacagi seylere karsi otomotikman tepki vermek zorunda ve buna hazir olmayan kisiler haliyle olumsuz tepki verip korkma v. kacma gibi ya da zarar verici hareketlerde bulunmalari normaldir. Ama alistirilma yontemleri ve metodlarini ogrenip uygulamak gereklidir. Kendini hazirlama ve alistirma teknikleri...

Bunu da zaten biliyorun ruhsal psisik guclerimizi aktif hale getirip meditasyon yaparak ve astral seyahatlara cikarak uygulayabiliriz.     
Başlık: Ynt: YEHOVA ŞAHİTLERİ
Gönderen: bugfree - Eylül 03, 2008, 04:17:10 ös
ses dalgalarıyla beynimizin ritmini yavaşlatıcak okadar çok program var ki.ama program kullanmak yerine neden kendimizi kullanarak bu sesleri çıkarmıyoruz kendim bulduğum bir yöntemle bu sizi daha rahat astral seyahate çıkarıcaktır

ilk önce yataktaysanız yada dışarıda dolaşıyorsanız eve dönün ve yatağa gidin hemen dinlenmeden uzanın yatağa ses olmasın etrafta nefesinizi yavaş bir şekilde alıp verin kalbinizi dinleyi hızlıdan yavaşa doğru bir ses ritmi oluşacaktır(tık tık tık tık tık tık tık tıııık tııııık tııııık gibi)
onu iyi dinleyin ve beyninizin ritmi yavaşlıcaktır kalp atışlarına uyum sağladıktan sonra rahatça astral bedeni deneyin

sanırım böyle birşeyden bahsettin; ya ben bunu denedim ciddi anlamda cokda araştırdım ama sanırım ya bende bir sorun var yada gerckten istemediğim için hiçbir gelişme olmadı yani
Başlık: Ynt: YEHOVA ŞAHİTLERİ
Gönderen: Prenses Isabella - Eylül 03, 2008, 04:21:21 ös
:) Anladim, uygulicam.
Başlık: Ynt: YEHOVA ŞAHİTLERİ
Gönderen: bugfree - Eylül 03, 2008, 04:27:07 ös
bunu zaten sen biliyorsundur herhalde:) Gerçi dedim ya umarım sana faydalı olur:)
Başlık: Ynt: YEHOVA ŞAHİTLERİ
Gönderen: hypatia - Ocak 06, 2012, 09:06:49 ös
Yehova şahitlerinin ölümden sonraki dirilimi hakkında bazi ayrıntılara girmiştim.Ruha inanmazlar ,can derler.Can çıkar ve toprağa gömülürsün.Zamanı geldiğinde tekrar dirilirsin...Bu bana biraz zonbileri anımsattı.Açıkca bana saçma geliyor.Aklıma şöyle  geliyor;insan yaşamı  için bir laboratuarmı gelişicek aydın çağla birlikte???...Enteresan.Ben insan ruhunun ,özünün tek bir yaşama tek bir bedene hapsolacağına inanmıyorum bu kadar basit değil, küçük yaşta ölen çocuklar ne anladı bu işten?nereden bakarsam bakayım bu gibi inanışlar beni hiç bağlayamıyor.Kendilerini tanıyorum,çalışma amaçları temiz bir toplum kurmak ve saygı duyarım.Ama insan oluşumuna yaklaşımları tüm dinler gibi;özgür iradeye kelepçe vurarak ve yaratıcıya  tek kendi yollarından ulaşılacağını söylemek..

Kitaplarda "Tanrı insanı kendi suretinde yarattı" diye geçiyorsa bunu her birey kendi fikri ve şuuruyla anlamalı yolunu çizmeli..Aklımız aynı tornadan çıkmış robot değil ki...Yoksa gelecekte bizleri böyle robotlaştıracak yeni bir çağmı oluşturmayı düşünüyor dinler yada yeni oluşacak kurumlar..Valla olumu olur.Kitaplar boşuna dememiş,özellikle İsa nın dedği gibi "uyanık kalın,kalın ki  sizi kandıramasınlar"  :o
Başlık: Ynt: YEHOVA ŞAHİTLERİ
Gönderen: NOSAM33 - Nisan 19, 2012, 03:18:17 ös
Aklımız aynı tornadan çıkmış robot değil ki...Yoksa gelecekte bizleri böyle robotlaştıracak yeni bir çağmı oluşturmayı düşünüyor dinler yada yeni oluşacak kurumlar..Valla olumu olur



Aynen Namaz esnasında İmam' a uymak gibi  ;D
Başlık: Ynt: YEHOVA ŞAHİTLERİ
Gönderen: Mandıra Filozofu - Ocak 17, 2019, 09:10:52 ös
Asistanken iki kez sohbet edip, broşür bırakmışlardı. Resmî sitelerini de incelemiştim.

Bir sualim olacak. Masonluğun Yehova şahitlerine bakış açısı nedir?

Sevgiler.
Başlık: Ynt: YEHOVA ŞAHİTLERİ
Gönderen: Arslan - Ocak 18, 2019, 12:57:29 öö

Bir sualim olacak. Masonluğun Yehova şahitlerine bakış açısı nedir?

Yüce bir Yaradan'a inanan her kişi Mason olabilmekte. Bu şart bir ayrım gözetmemekte, Masonluk tüm inançlara saygılı olmaktadır. Yine locada her kardeşin inancına ait kutsal kitap bulundurulur. Sorunuzda ki Yehova Şahitleri neye inanır bilmem, bahsettiğiniz grup ile ilgili bilgim yok ancak genel olarak Masonluk Yüce Yaradan'ın birliği reddedilmekdikçe ve amacı iyilik yapıp iyilik yaymak olan her inanca saygı duyar. Tabiki Hıristiyanlık Masonluk için önemlidir nitekim ilk zamanlarında kaynağını Hıristiyanlıktan alan ve Hıristiyanlarca kurulmuş bir yapıdır.

Genel olarak Masonluk bu bahsettiğim konulara ters düşmedikçe herhangi bir dini inanca karşı özel olarak sıcak olamaz. Bu anlatıya uyan her inanca aynı derecede yakın ve sıcaktır. Nitekim loca içindeki tüm masonlar kardeştir. Üstad-ı Muhterem hariç tüm kardeşlerin eşit olduğu bir yapıdan söz edildiğinde, sadece dini inancından dolayı bir kimsenin daha iyi Mason olduğundan söz edilemez. Ancak Masonluğun kendisi gibi nice ezoterik yapılardan, dini inanışlardan etkilendiği de yadsınamaz bir gerçektir çünkü inanç ve iyilik söz konusu olduğunda tüm inanışların ortak payda buluşamaması mümkün değildir.

Sonuç olarak, anlattıklarım doğrultusunda Yehova Şahitlerinin durumunu değerlendiriniz ve Masonluğa uygun olup olmadığına karar veriniz. Unutmamakta fayda var ki sırf bir dine mensubiyetinden dolayı kişiye Mason olması için bir ayrımcılık yapılmayacaktır.

Hatalarım varsa mazur görmeniz dileğiyle sevgili forum okurları ve bu konuyu benden çok daha iyi bilen sevgili Masonlar.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: YEHOVA ŞAHİTLERİ
Gönderen: karahan - Ocak 18, 2019, 01:37:32 öö
Sn.adonai
Forumda cevval ve ateşli bir arkadasimizsin,oldukçada yeni aklına ne gelirse soranda birisin .Aksi gibi sordugun bir çok soru forumda zaten var.Sana önerim uzun bir müddet forumu sadece oku.Okursan eğer yehova sabitlerine masonlarında seninle aynı gözle baktığını göreceksin.
Masonların neden ilgi alanında olsunki?
Mesela onlara hkmbl yahut ömbl ye nasıl bakıyorsunuz gibi sorulmuş bir soru değil.Ilgi çekmez.

Bence önce sen fikrini şöyle boşver masonları,onlar neden vaktini harcasin yada sana ne desinler.

Şimdi ben bir cevap vereyim sana eski işyerimin orda feneryolunda yan komsum yehova şahidi idi dükkanın altında mabet gibi bir yer yapmış orada toplaniyorlardi. Banada birgün bir sürü kitap getirdi okudum sohbet ettim sonrada gördüm ki adam cahil hatta bu işi boşlukta kaldığı için ve çevre için yapıyor.
Sorduğum sorularada cevap vermekte aciz kaldı abi hala gelmemi istermisin dedim yok dedi.
Başlık: Ynt: YEHOVA ŞAHİTLERİ
Gönderen: Arslan - Ocak 18, 2019, 01:24:26 ös

Yüce bir Yaradan'a inanan her kişi Mason olabilmekte.

Böyle bir şey yoktur.

Yine locada her kardeşin inancına ait kutsal kitap bulundurulur.

Bu uygulamalar obediyans (Büyük Loca) lara göre farklılık göstermektedir.

Öncelikle Sayın ANARCHOSA'ya katkılarından dolayı çok teşekkür ederim.

Kendisi benim açıklamadığım diğer obediyanslar hakkında da bilgiler vererek yazımı genişletmiş ve çok değerli bilgiler ilave etmiştir. Yazımı İngiltere Büyük Locası tarafından tanınan Mason Locaları hakkında yazmıştım. Kısa süre içerisinde Masonluğu araştırırken edinmiş olduğum bilgileri akıl süzgecimden geçirdiğimde sanırım bir kişinin Mason olabilmesi için Yüce Yaradan'a inanması gerektiğini savunuyorum. Bu tamamen şahsi fikrimdir o nedenle ne Sayın ANARCHOSA'nın nede diğer Özgür Mason Büyük Locası üyelerine karşı bir tutumdur. Sadece Fransada ayrılma sırasında sanırım ben ayrılmamayı tercih edenlerden olurdum.


 Tabiki Hıristiyanlık Masonluk için önemlidir nitekim ilk zamanlarında kaynağını Hıristiyanlıktan alan ve Hıristiyanlarca kurulmuş bir yapıdır.

Böyle bir şey de yoktur. Zannederim siz İngiltere Birleşik Büyük Locasının kuruluşu olan 1717 ve onunla ilişkili olarak Anderson Nizamnamesini kast ediyorsunuz. Masonluk ne 1717 de başladı ne de UGLE ile. Ne de Hristiyanlarca kurulmuş bir yapıdır. Öğretisinde kimi derecelerde Eski ve Yeni Ahit den alınma dini hikayeler öne çıkar. Ancak masonluk bunları birer alegori olarak alır. Dini yönü masonluğu ilgilendirmez. Hatta hikayenin kimi yerlerde farklılaştığı, kitaplarda sadece 1-2 kelime ile önemsizce geçiştirilen kısımlarınsa çok daha önemli hale gelerek uzunca işlendiği olur. Masonlukta önemli pek çok karakter (örneğin Pisagor) yaşadığında daha İsa'nın doğumuna yüzlerce yıl vardı.

Sayın ANARCHOSA burada aslında benim eksik açıklamalarımı ve benim kafamda var olup eksik yazdığım düşünceleri daha iyi açıklamış. Burada şu an günümüzde ki spekülatif Masonluk hakkında bilgi vermek ve ilk 1717 tarihinde ki kuruluşa atfetmek istemiştim. Katkısından dolayı çok teşekkür ederim.


Nitekim loca içindeki tüm masonlar kardeştir. Üstad-ı Muhterem hariç tüm kardeşlerin eşit olduğu bir yapıdan söz edildiğinde...

Üstad-ı Muhterem'de loca içerisindeki bir kardeştir. Dolayısıyla ilk cümleniz iile ikinci cümleniz çelişmiyor mu? Kişi olarak kardeş, makam olaraksa simgesel farklı bir anlamı vardır. Değil Üstad-ı Muhterem (Saygıdeğer Üstat), En Muhterem Büyük Üstat (Pek Saygıdeğer Büyük Üstat) dahil olmak üzere tüm masonlar eşittir, kardeştir. Yoksa Özgürlük-Eşitlik-Kardeşlik diye bağrışmanın ne anlamı kalırdı?
Sayın ANARCHOSA burada yine benim yanlış açıklamamı düzeltmiş yine gözümden kaçan bir hususu açıklamış. Öncelikle belirtmek isterim ki loca faaliyetleri sırasında Üstad-ı Muhteremin makamsal ve sembolik açıdan üstünlüğünü belirtmek istemiştim. Tamda sizin katkıda bulunduğunuz gibi. Ancak cümleme tekrar tekrar dönüp baktığımda çelişmiyor. Üstad-ı Muhtereme loca faaliyetleri içerisinde koşulsuz bir itaat vardır çünkü o nitekim onun makamının geometrik konumununda simgelediği gibi o Yüce Yaradan'ın loca içerisindeki İradesini Temsil eder. Bu sebeple benim anladığım Tanrının İradesine karşı gelinemeyeceğidir.. Burada ben hiyerarşinin varlığını görmekteyim. Sadece Masonluk için değil genel olarak bir düzenin ayakta kalabilmesi, bozulmadan devam edebilmesi için hiyerarşi (yanlış anlaşılmasın kardeşler arasında değil Üstad-ı Muhterem'in mevki ile alakalı) olmazsa olmazdır.
Tabii ki kardeş olarak eşittir.
Başlık: Ynt: YEHOVA ŞAHİTLERİ
Gönderen: Arslan - Ocak 18, 2019, 01:43:35 ös
Yanlışlarınıza yanlışla devam etmeyin. Ben cevaplarımda ÖMBL/HKEMBL ile ilgili bir şeyler söylemedim. Sanırım ifade etmek istediğinizi yanlış ifade etmişsiniz, ancak bunu göremiyorsunuz.

Cümleniz şu :

''Yüce bir Yaradan'a inanan her kişi Mason olabilmekte.''

Bende böyle bir inanca sahip olan ''Her Kişi''nin mason olamayacağını söylüyorum, söylediğimin ÖMBL veya HKEMBL ile ilgisi yoktur.

Açıklamanız için tekrar teşekkür ederim. Ben sizi yanlış anlamışım. Mazur görmeniz dileğiyle. :)

UGLE'nin yazdığı ya da anlattığı gibi görmek düşünmek zorunda ben olmadığım gibi BAĞIMSIZ bir büyük loca olan HKEMBL üyesi kardeşlerimde değildir. O yüzden SPEKÜLATİF MASONLUKTAN bile bahsediyorsanız bunun başlangıcının UGLE ile olmadığını ben değil belgeler söylüyor. Çok merak eden Elias Ashmole ismini ve onun ne zaman tekris olduğunu  araştırabilir. (Belgeleriyle İlk Spekülatif Mason: Elias Ashmole – Jasha Beresiner)


Dedikleriniz doğru olabilir. Çok kısa bir süredir iktisadi işletmeden edindim kitapları okuyorum ve bu forumda yazılanlara elimden geldiğince bakıyorum. O sebeple yazdıklarımda yanlışlar ve eksikler olması şüphesiz ki normaldir. Siz ve sizin gibi değerli katkılarda bulunan forum kullanıcıları sayesinde bende bilgilerimi tazeliyor, yeniliyor ve arttırıyorum. Teşekkür ederim katkılarınıza Sayın ANARCHOSA
Başlık: Ynt: YEHOVA ŞAHİTLERİ
Gönderen: NOSAM33 - Ocak 18, 2019, 02:24:37 ös
Alıntı
çünkü o nitekim onun makamının geometrik konumununda simgelediği gibi o Yüce Yaradan'ın loca içerisindeki İradesini Temsil eder.


İlk defa duydum , biraz açarmısınız ...
Başlık: Ynt: YEHOVA ŞAHİTLERİ
Gönderen: Arslan - Ocak 18, 2019, 02:40:40 ös
Alıntı
çünkü o nitekim onun makamının geometrik konumununda simgelediği gibi o Yüce Yaradan'ın loca içerisindeki İradesini Temsil eder.


İlk defa duydum , biraz açarmısınız ...

Tabi, şöyle ki; Locanın doğusunda, Üstad-ı Muhterem kürsüsü arkasında bir Güneş, bir Ay ve her ikisinin ortasında da Üçgen içinde bir Göz sembolü bulunmaktadır. Naacal ve Hermes öğretilerinde gördüğümüz gibi Güneş Tanrı'nın eril sembolü, Ay da dişil sembolüdür. Üçgen içindeki Göz ise Tanrı'nın gözünün daima insanlar üzerinde olduğunu remzetmektedir. Diğer ezoterik ekollerde olduğu gibi Masonlukta da başkan, yani Üstad-ı Muhterem, Tanrısal iradenin loca içerisindeki ifadesidir. Bu nedenle, kendisine mutlak itaat zaruridir. Üstad-ı Muhterem güneşin doğuşuna atfen, doğuda oturur. Bir loca sembolik olarak, güneşin ilk ışıklarının ortaya çıktığı, yani Tanrısal aydınlanmanın var olabildiği anda çalışmalarına başlar.
(GENER Cihangir, Ezoterik Batını Doktirinler Tarihi, 2015, sf.497)
Başlık: Ynt: YEHOVA ŞAHİTLERİ
Gönderen: NOSAM33 - Ocak 18, 2019, 08:11:42 ös
Özgür Masonlarda ki Üstat kimi temsil ediyor ?

Saygılar
Başlık: Ynt: YEHOVA ŞAHİTLERİ
Gönderen: Cerkez - Ocak 19, 2019, 01:04:22 öö
Russell doğduğu ortamın mesihin gelmesini ve tanrısal krallığı kurmasını bekleyen havasından oldukça etkilenmiş ve mesihin gelişinin yakın olduğu kanaatine kapılmıştır. Bu kanaatinde etkisiyle 1870’lerde kitab-ı mukaddesi okuyup anlamak amacıyla bir kutsal kitap inceleme komisyonu oluşturmuştur. Bu çalışma grubuyla kitab-ı mukaddesten İsa’nın gelişini ve Tanrı krallığını yeryüzünde kurma tarihini bulmaya çalışmış ve araştırmaları sonucu 1914’te olacağını bulmuştur.

1914'den başlayıp  1975'e kadar  tanrı krallığını kuruldu kurulacak söylemleri ile cemaatleşmiş bir yapı.1975 sonrası gelişen dünya yapısı daha önceki söylemlerin kabul görmeyeceğinin anlaşılması üzere iç teşkilatlanma yapısal eğitimler gibi kendilerini yenilemiş.

 son döneme girdiklerinde ve iyice irdelendiklerinde.Russell'ın kurduğu yapının amacı ile şimdiki amacın ve  yapının tamamen değiştiğini dogmatik olarak görülmekte.
Her gelen başkan kendi bilincindeki işlevsel sistematiği empoze etmiş. ancak günümüz insanının elindeki çok değerli,ulaşılabilir ve araştırılabilir bir veriye sahip oldukları için yeni reformları yapamamaktadırlar.
açıkçası çok inandırıcı bir geçmişe sahip değiller
Saygı ve Hürmetlerle
Başlık: Ynt: YEHOVA ŞAHİTLERİ
Gönderen: karahan - Ocak 20, 2019, 02:15:28 öö
Üstad-ı Muhterem'de loca içerisindeki bir kardeştir. Dolayısıyla ilk cümleniz iile ikinci cümleniz çelişmiyor mu? Kişi olarak kardeş, makam olaraksa simgesel farklı bir anlamı vardır. Değil Üstad-ı Muhterem (Saygıdeğer Üstat), En Muhterem Büyük Üstat (Pek Saygıdeğer Büyük Üstat) dahil olmak üzere tüm masonlar eşittir, kardeştir. Yoksa Özgürlük-Eşitlik-Kardeşlik diye

Sn.anarchosa nın bir paylaşımı buna bir farklı bakış ile itirazım var,yanlışımız olursa harici olusumuza verin.

Dünyada hiç bir zaman ve koşulda kimse eşit olmamıştır.
Eşitlik ten ne anladığımıza gorede değişir.
Eğer bir kişiye bu ön hitaplar ile cümleye başlar isen daha konun basında zaten eşit olmadığını peşinen en muhterem,pek muhterem sıfatlarına karşı kabul edersin.

Masonlukta benim anladığım hatta anlayacağım sadece mason sıfatı etrafında eşit olabilirsin.

Tıpkı biz insanlarında sadece insan sıfatı ile eşit olduğumuz gibi.