Bahsettiğim kitap, Dünya'da ve Türkiye'de Masonluk ve Masonlar kitabının 1988'de basılmış 4. baskısıdır. Çok affedersiniz, zaman darlığından dolayı tam olarak bahsedemedim... Bu alıntı yaptığım kısım, ismi verilmeyen bir Üstat tarafından söylenen sözlermiş, zaten kişisel görüşleri olsa pek nakletme hevesi doğmazdı içimde. Bir masondan böyle bir açıklama okuyunca sizlerle paylaşma isteği duydum. İşin aslı nedir? Bu zat, doğruyu mu söylemektedir? Öğrenmek istedim. Yazım hatası için ayrı olarak özür dilerim. 10 parmak klavye kullanımı bazen böyle sorunlar yaratabiliyor... Neyse konumuza dönelim isterseniz...
"...
Bir büyük üstat şöyle yazıyor:
Darwin'in ve diğer alimlerin tespit ettiği bu büyük ilmi hakikatleri Hegel'in tecrübi ve mukayeseli araştırmaları desteklemiş ve tamamlamıştır. Hegel'e göre en basit hayvan tipi moneradır. Monera gayri uzvi maddelerden canlı hale gelmiş bir hayvandır. Bu büyük alime göre uzvi maddelerden azot, karbon, dosfor, oksijen ve hidrojenden, bugün bilinmeyen şartların tesiri altında, kendi kendine yaşayabilecek canlılar tekevvün etmek gerekmektedir. İlk uzvi maddeniz ve yaradılışın bir mucize eseri olduğunu kabul etmek imkansızdır. Hegel, gayri uzvi ve uzvi maddeler arasında fark görmemektedir. Hepsi aynı unsurlardan mürekkeptir. Hepsinin atomları arasında aynı kuvvetlerin etkisi caridir. İşte bu unsurlar aynı kuvvetin etkisi altında ve Darwin'in tabii seçme nazariyesine uyarak moneralardan itibaren bütün uzvi mevcutları vücuda getirirler. Bu suretle Hegel, her şeyin esasında vahdet, bir birlik olduğunu göstermiştir. Bu monizmde madde ve kuvvet bir aradadır, eştir. Bunlar esaslarını teşkil eden cevherin iki belirtisinden ibarettir.
Canlıların yaratılışı probleminden başka mesela bir de kainatın oluşumu da dinlere ve mason öğretisine göre değişik biçimdedir.
Kuran'da Hûd Suresi 7. ayette «Gökleri ve yeri altı günde yaratan O'dur», A'râf Suresi 54. ayette de «Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan ve sonra arşa hükmeden, gündüzü durmadan kovalayan gece ile bürüyen, güneşi, ayı, yıldızları, hepsini buyruğuna baş eğdirerek var eden Allah'tır. Bilin ki yaratma da emir de O'nun hakkıdır. Alemlerin Rabbi olan Allah yücedir.» denir.
Bu husus, Tevrat ve İncil'de de böyle açıklanır. Teistlerin bu görüş ve inançları da tenkit edilemez ve münakaşa edilemez. Üzerinde herhangi bir düşünce geliştirilemez.
Bir Deist olan mason ise birbirini tamamlayan ve bir bütün teşkil eden ritüellerinde tamamen yer yer belirtmiştir ki bu düşünüş ve inanış pozitivizmi ve rasyonalizmi içine alan toleranslı bir ilmin kabul edeceği husus değildir. Masonluk; ilim, akıl, düşünce özgürlüğü ve inanışına taraftardır..."
Devamı gelecek arkadaşlar...