Toplumumuz uzun zamandır bir ataerkil süreç içerisindedir. Biz bu süreci destan dönemine kadar götürürüz. Peki desten döneminde önce ne vardı, sonra ne oldu? Anaerkil yapımımız nasıl bir ataerkil yapıya büründü? Tabi bu sorular başlı başına bir araştırma konusu. Fakat ben bir özet yapmakla yetineceğim. Daha sonra konumuzu değişik bir yere bağlayacağım. Özellikle forumda bir zamanlar üzerine anket açılmış bir konuya da atıf yapacağım.
Destan dönemi öncesine baktığımızda kadının kutsal sayıldığını görürüz. Din adamları (Türkler için şamanlar) kadınlar olmuştur. Kadın heykelleri dikilmiş, kadının kutsallığını anlatan figürler çizilmiştir. Aile soyu ananın kan bağı ile devam etmiştir. Bundaki en önemli sebep kadının ateşi buluşudur. Kadının doğurganlığı da ekleyebiliriz buna.
Kadınımız evde ateş ile ilgilenedursun, erkek dışarıya çıkmaya başladı. Erkek madenleri ateşte işlemeyi öğrendi. Silahlar ve tarım aletleri yaptı. Savaşmayı, avlanmayı ve tarım yapmayı öğrendi. Kadının kutsallığı gittikçe azaldı. Ev halkının karnını doyuran erkek oldu. Erkeğin sözü geçer oldu. Farklı topluluklarla karşılaşan insan artık sadece doğaya karşı mücadele değil, diğer gruplara karşı da mücadele etmek zorunda kaldı. Ve bu işi de erkek üstlendi. Günümüze değin kökleri uzanan askerlik.. Savaş... Erkek kasları.. Güç.. Erkek işte canım.
Sonra ne oldu? Şamanlar artık erkekler oldu. Ateş değil yeni tanrı gök oldu. Göktanrının cinsiyeti erkek oldu. Kadının kutsalları ağzına alması bile yasak oldu. İşte canım, anlayın. Kökleri buralara kadar uzanan bazı dinlerin kadın düşmanlığından bahsediyorum.
Günümüze neler geldi? Oğlan gücün ve hovardalığın simgesi oldu. Oğlan bir kıza baktı mı suç olmaz oldu. Oğlan sevişirse suç sadece karşı cins oldu. Namus kavramı hele ki bakirelik kavramı kadına yıkıldı. Erkeğe cinsellikte ve diğer pek çok alanda büyük bir özgürlük tanındı.
İşte böyle bir izin belirtisidir şu saç meselesi. Nedir bu saç meselesi? Efendim erkekler kadının saçını görürse cinsel istekleri uyanırmış. Evettt!! İşte asıl noktaya geldik. Nereye? TEK YÖNLÜ BAKIŞ AÇISINA. Neymiş efendim? Tek yönlü bakış açısı. Nasıl mı? Sakin olun, anlatacağım.
Şimdi ataerkil yapının belaları işte bunlar. Kadın saçını gizlemeli ki erkek cinsel haz istekleri içine girmeye görsün. İyi, hoş. Ama erkekleri de kapatmak gerekmez mi? Nasıl mı? Saygıdeğer dostlarım, bu kadınların da kendilerine mahsus cinsellikleri yok mudur? Onlar da yakışıklı bir erkek gördüklerinde, o erkeğin saçından cinsel haz duymazlar mı? Öyleyse neden sadece kadın kapatacakmış başını. Ha, işte onu anlatıyorum sabahtan beri. Şu köklerimiz. Şu ataerkil yapı. Üzerimizden atamadığımız erkek üstünlüğü. Ve kaybettiğimiz bir şey: çok yönlü bakış açısı.
Bana ilham veren sayın konunun linki de şöyledir:
http://www.masonlar.org/masonlar_forum/index.php/topic,5148.50.htmlDeğerli görüşlerinizi beklerim.
Saygılarımla.