Masonlar.org - Harici Forumu

Masonluk Bilgidir. Bilimdir. Ilimdir. => Fizik - Doğabilim => Konuyu başlatan: Risus - Ocak 30, 2015, 11:14:01 öö

Başlık: Kuantum Fiziği
Gönderen: Risus - Ocak 30, 2015, 11:14:01 öö
https://www.youtube.com/watch?v=TFKF66oyrHQ (https://www.youtube.com/watch?v=TFKF66oyrHQ)
Başlık: Ynt: Kuantum Fiziği
Gönderen: ADAM - Ocak 30, 2015, 11:42:02 öö

Bu başlık altında hiçbir açıklama, hiçbir değerlendirme yok.

Kuantum Fiziğini mi irdeleyeceğiz?

Konu nedir?

Bir anlatım olursa paylaşımda bulunulabilir belki.

Başlık: Ynt: Kuantum Fiziği
Gönderen: Risus - Ocak 30, 2015, 11:53:50 öö

Bu başlık altında hiçbir açıklama, hiçbir değerlendirme yok.

Kuantum Fiziğini mi irdeleyeceğiz?

Konu nedir?

Bir anlatım olursa paylaşımda bulunulabilir belki.

Belgesel paylaştım sayın ADAM lakin belgeselden veyahut kuantum fiziği üzerinden tartışabiliriz elbette.
Başlık: Ynt: Kuantum Fiziği
Gönderen: propulsion - Ocak 30, 2015, 02:28:08 ös
Forumumuzun yeni üyelerinden Sayın Ancients güzel bir video paylaşmış.

Keşke videonun kısa bir özetini sunsaydı ve Sayın ADAM'ın söylediği gibi forum için sorusunu ortaya koysaydı.

Videoda anlatılan konuların pek çoğunun forumda epeyce işlenmiş konular olduğu görülebilir.

Bunun için istenirse forumda ana sayfada iken (herhangi başlık veya konu içerisindeyken sadece içinde bulunulan o alanda arama yapılıyor) sağ üstteki ARA kısmına gerekli anahtar kelime yazılarak aranabilir ve  istenilen bilgiye ulaşılabilir.

Söylendiği gibi işlenmek istenen konu Kuantum Fiziği ve bağlantılı konular ise  http://masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=17064.40 (http://masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=17064.40) adresinde bir özet var. Oraya da bakılabilir.


 

Başlık: Ynt: Kuantum Fiziği
Gönderen: ADAM - Ocak 30, 2015, 03:51:58 ös
Benim dediğimi Sayın proplsion bir başka tarzda belirtmiş.

Tamam, Forumun yeni üyelerinden Sayın Ancients, bir yeni başlık açmış. Başlık adı Kuantum Fiziği. Bunun la ilgili olarak internette herkesin ulaşabileceği bir filmin linkini eklemiş.

Peki sonra?

Sayın Ancients bu konu üzerinde ne diyor? Nasıl bir yorum ya da değerlendirmede bulunuyor? Biz ne yapacağız? "Gittik o filmi izledik. Çok güzelmiş. Teşekkür ederiz." Bu mu?

Öyle olmaması gerektiğini belirtmeye çalışıyorum.

Madem sayın Ancients bu konuyla ilgileniyor, bize bu bağlamdaki bilgi ve değerlendirmelerini aktarmasını bekliyoruz. Elbette Sayın propulsion'ın işaret etmiş olduğu üzere; Forumda zaten var olan bilgi ve değerlendirmeleri değil, bunlara eklenecek olanlarını.

Böyle yapmalı ki bu başlık ve bu konu bir anlam, bir değer kazansın. 

Sonra da bakalım bu konunun Masonluk ile de bir bağlantısını kurabiliyor muyuz?

Başlık: Ynt: Kuantum Fiziği
Gönderen: Risus - Ocak 30, 2015, 07:42:09 ös
İki güzel kişiden iki güzel yorumun ardından o halde ben de görüşlerimi ekleyerek bir tartışma konusu başlatayım. Evvela bir kaç araştırmamın üzerine sizinde görüşlerinizi almak isterim. Sorulara kendi düşüncelerimi ekleyip, sizlerinde görüşlerinizi eklemenizi isterim.

Kuantum fiziği hakkında ne düşünüyorsunuz?

Kuantum fiziği gibi genel bir alanın aslında boşlukla ilgili kısmı çok dikkatimi çekiyor. Dharma yayınlarındaydı sanırım 'Tanrının Oyununu Çözdüm' gibi bir yoruma rast gelmiştim. Bu kısım, maddelerin %90'ının boşluk ve geri kalanın çekirdekten ibaret olduğunu lakin çekirdeğin de sabit bir noktada belirmediğini, devamlı hareket halinde olduğunu açıklar. Örneğin bir bardağa baktığımız zaman,aslında %90 boşluk ve sürekli belirip kaybolan çekirdek görmemiz gerekir fakat biz onun cam olduğunu,rengini,sertliğini görür,hissederiz. Kuantum fiziği bu noktada 'Ortak Gen' teorisini getiriyor. Atalarımızdan gelen genler sayesinde onu bir cam olarak görüyor,renklerini görüyor ve katı bir cisim gibi algılıyoruz. Colomb Amerika'yı keşfe gittiği sırada, orada yaşayan yerlilerin, gelen gemileri göremediği söylenir. Bunun nedeni ise orada yaşayan kabilelerin genlerinde, henüz su üzerinde yol alabilecek bir taşıta yer olmadığını bu yüzden çok sonradan gördükleri/algıladıkları söylenir. Aynı teori ortak genin 'ego' adı verilen bilinç yani bellek yapısının gelişmesiyle ortaya çıktığını,yani büyüdükçe 'hatırladığımızı' ve bize ek öğretilenleri de depoladığımızı söyler. Bunu ise 2-3 yaşında ki bebeklerin,henüz yürürken/emeklerken duvarları göremeyip çarpmalarını misalle açıklar. Elbette ki bu hipotezlerin kesinliği kanıtlanmamıştır.


Kuantum Fiziğinin insanlara faydası ne olabilir?


Elbette bu faydanın masonluğu da ilgilendirdiğini düşünmekteyim. Örneğin 'kuantum olumlama' elbette duymuşsunuzdur,evrene mesaj gönderme ve karşılığını alma olarak açıklanır tabii kabaca. Kuantum olumlama, çevremizde ki 'yaşayış' adını verdiğimiz atomlar,elektronlar,nötronlar vs. bütününü kontrol edebildiğimizi söyler. Zira metali metal yapanın,camı cam yapanın yine bizim bilincimiz olduğunu savunur. Örneğin hayatımızda olmasını istediğimiz bir şeyi 21 gün boyunca düzenli aralıklarla tekrarlar ve bilinçaltımızı en derinlerine bunu kabul ettirmeyi başarırsak, bilinç çevresinde ki yaşayışa bu isteği de dahil eder. Bunun 'yaşandığı iddia edilen' bir örneğini paylaşmak isterim:


Adamın birisi araba sahibi olmak ister. Kuantum olumlama yapar. 21 gün boyunca bilinçaltına bir araba sahibi olduğunu telkin eder.Elbette ki sabır önemlidir. Adam bir gün her zaman ki otobüsüne yetişmek için hızlıca bir markete girer ve su alır. Kasaya gelir ödemek için.Önünde ki bayan koca bir sepet dolusu alışveriş yapmıştır. Adam sıkılmaya ve sıkıldığını belli edecek davranışlar sergilemeye başlar. Hanımefendi bunu görünce mahcup bir vaziyette yerini adama verir. Adam suyu öder. Tam çıkacakken kasiyer, hanımefendiye; 'Tebrikler 1.0000.000.müşterimizsiniz bizden şu model bir araba kazandınız' der. Velhasıl adam, sırasını bekleyip,evrenin ve zamanın işleyiş düzenine müdahale etmeseydi bir araba sahibi olacaktı.


Bu kıssanın doğruluğu nedir bilmiyorum lakin kuantum olumlamayı açıkladığı söylenir. Aynı teoriye dair kitap yazanlar (Osho,Eckhart Tolle) gibi yazarlar bu konuda: 'Ne ekersen onu biçersin' vurgusunu yapmıştır. Mevlana'nın ise bu konuyu:


Kendindendir çektiklerin gölgenden değil..
Ne yaptın da sana dönüşünü görmedin?
Ne ektin de ektiğini biçmedin?
Eylemlerin ruhundan ve bedeninden doğar..
Sonra da çocuğun gibi gelip eteğinden tutar..


Şeklinde açıkladığı söylenir.

Ayrıca yine İslam ve Semavi dinlerde bu konuya zikir örnek verilebilir. Sağlık zikri için kelimelerin belirli sayılarda tekrarlanması,duaların belirli sayılarda,belirli günlerde okunması vs. gibi.


Temel yargılarımız,sinir,öfke,mutluluk,sevgi gibi hislerimiz ve bu hislerin ortaya çıkış 'tepki'leri,hayatımız,emanetlerimiz kuantum fiziği ve kuantum olumlamanın kesinliğiyle bambaşka bir hal alacağını göstermektedir. Elbette ki kuantum fiziği bu kadar dar bir açıdan değerlendirilemez. Oldukça geniş bir alanın bir kolundan bahsettim. Okuduğum bir kişisel gelişim kitabında kuantum olumlama için kişinin farkındalığını arttırmış,algı ve bilincini ilerletmiş bir kişi olması gerektiği yazıyordu. Sizin görüşlerinizden sonra ek görüşlerimi de dile getirmekten çekinmem. Teşekkür ederim


Saygılar.
Başlık: Ynt: Kuantum Fiziği
Gönderen: propulsion - Ocak 31, 2015, 12:02:39 ös
Sayın Ancients’in yazdıklarına yanıt yazmadan önce, kendi adıma, hakkımda düşündükleri için teşekkür etmek isterim. Üslubu için de ayrıca teşekkür ederim.

Paylaşımıma kendisinin yazdığı sıra ile devam edeceğim.

Pozitif bilim olarak kuantum fiziği konusunda forumda epey bir materyal bulunabilir. Benim de bu konu hakkındaki düşüncelerimi yazdığım birkaç paylaşımım olmuştu. Bunlardan biri de bu başlık altındaki ilk iletimde verdiğim linkte ( http://masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=17064.40 (http://masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=17064.40) ) sunulmaktadır.
 
Madde içindeki boşluk konusu daha önce “Maddenin Boşluğu hakkında ne düşünüyorsunuz?”  başlığı altında forumda işlenmişti. Bu konuda yazılanlar http://masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=16641.msg109576#msg109576 (http://masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=16641.msg109576#msg109576) adresinde okunabilir. Sanırım yeterince işlenmişti.

Pozitif bilim olarak kuantum fiziğinin faydaları konusunda söylenecek çok şey vardır. 1800’lü yılların sonlarından başlayarak ve özellikle 1900’lü yılların ilk yarısında oldukça hızlı bir gelişme gösteren vebu gelişmesi  halen devam edem kuantum fiziğine bağlı olarak birçok teknolojik gelişme ve yenilik olmuştur. Bunlardan özetle bahsetmek gerekirse; yarıiletken teknolojileri (diyotlar, transistörler, entegre devre elemanları…), kuantum bilgisayarları, kuantum nano teknolojik cihazlar gibi teknolojiler kuantum cihaz teknolojilerinin (quantum device technologies) geldiği yeri göstermektedir.
 
Hakkındaki görüşlerimi saklı tutarak Kuantum Düşünme/Düşünce/Olumlama gibi konuların Fizik-Doğabilim bölümünde olmaması gerektiğini düşünüyorum.

Kuantum Düşünme/Düşünce/Olumlama konuları hakkındaki görüşlerime gelirsek:

Benim düşünceme göre (bunu daha önce bir sebeple http://masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=17064.40 (http://masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=17064.40) adresindeki görüşlerimde de söylemiştim) üzerinde en çok yanılgı yaratılan kavramların en başında aslında zerrecik/tanecik/paketçik anlamında olan kuantum kavramı gelmektedir.

Bunun nedeni için, Sayın Ancients’i tenzih ederek (ayrı tutarak), iki tane gerekçe gösterebilirim.

-Bir tanesi (daha iyi niyetli olanı) pozitif bilim olan kuantum fiziği konusunun iyi anlaşılamamasıdır.
-Diğeri ise ürettikleri ve aslında pozitif bilimler açısından çok da doğru bulunmayan düşüncelerine pozitif bilimlerden bir arkalık bulma gayretiyle söyledikleri şeyin başına“kuantum” kelimesinin koyuluverilmesidir (ekleniverilmesidir).

Kuantum kelimesinin eklenmesinin nedenlerinden en önemlisi Heisenberg Belirsizlik ilkesidir (Sonu kimyada herkesin bildiği elektronlarının bulunduğu bölge anlamındaki elektron bulutu ve orbital yani değişik ebat ve şekildeki elektron bulutları kavramına kadar dayanan bu konu da http://masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=17064.40 (http://masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=17064.40) adresinde açıklanmıştı).

Bu noktada aslında ilgisiz olan az önce bahsettiğim kuantum kelimesinin eklenmesi yapılırken aşağıdaki gibi düşünüldüğünü zannetmekteyim.

Yani madem bir belirsizlik, bilinmezlik ve kompleks bir mevzu var, zaten olumlama/düşünce/düşünme konusu da oldukça kompleks ve bilinmez.  O halde bizimkisi de kuantumdur sonucuna varılıp ekleniveriyor kuantum sözcüğü.

Az önce söylediğim gibi Fizik-Doğabilim konusu dışında olduğunu tekrar ederek,  bahsi geçen konu için Murat Özgen Ayfer’in "Adam Olmak Üzerine" isimli kitabı okunabilir. Tamamının okunmasını tavsiye ettiğim kitabın 161-227 sayfaları arasında (özellikle 199-214 sayfaları arasında ise Ruhsal Enerji konusu anlatılmaktadır) Sayın Ancients’ın bahsettiği hususlar anlatılmaktadır.
Başlık: Ynt: Kuantum Fiziği
Gönderen: Risus - Ocak 31, 2015, 12:33:35 ös
Sayın Ancients’in yazdıklarına yanıt yazmadan önce, kendi adıma, hakkımda düşündükleri için teşekkür etmek isterim. Üslubu için de ayrıca teşekkür ederim.

Paylaşımıma kendisinin yazdığı sıra ile devam edeceğim.

Pozitif bilim olarak kuantum fiziği konusunda forumda epey bir materyal bulunabilir. Benim de bu konu hakkındaki düşüncelerimi yazdığım birkaç paylaşımım olmuştu. Bunlardan biri de bu başlık altındaki ilk iletimde verdiğim linkte ( [url]http://masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=17064.40[/url] ([url]http://masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=17064.40[/url]) ) sunulmaktadır.
 
Madde içindeki boşluk konusu daha önce “Maddenin Boşluğu hakkında ne düşünüyorsunuz?”  başlığı altında forumda işlenmişti. Bu konuda yazılanlar [url]http://masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=16641.msg109576#msg109576[/url] ([url]http://masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=16641.msg109576#msg109576[/url]) adresinde okunabilir. Sanırım yeterince işlenmişti.

Pozitif bilim olarak kuantum fiziğinin faydaları konusunda söylenecek çok şey vardır. 1800’lü yılların sonlarından başlayarak ve özellikle 1900’lü yılların ilk yarısında oldukça hızlı bir gelişme gösteren vebu gelişmesi  halen devam edem kuantum fiziğine bağlı olarak birçok teknolojik gelişme ve yenilik olmuştur. Bunlardan özetle bahsetmek gerekirse; yarıiletken teknolojileri (diyotlar, transistörler, entegre devre elemanları…), kuantum bilgisayarları, kuantum nano teknolojik cihazlar gibi teknolojiler kuantum cihaz teknolojilerinin (quantum device technologies) geldiği yeri göstermektedir.
 
Hakkındaki görüşlerimi saklı tutarak Kuantum Düşünme/Düşünce/Olumlama gibi konuların Fizik-Doğabilim bölümünde olmaması gerektiğini düşünüyorum.

Kuantum Düşünme/Düşünce/Olumlama konuları hakkındaki görüşlerime gelirsek:

Benim düşünceme göre (bunu daha önce bir sebeple [url]http://masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=17064.40[/url] ([url]http://masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=17064.40[/url]) adresindeki görüşlerimde de söylemiştim) üzerinde en çok yanılgı yaratılan kavramların en başında aslında zerrecik/tanecik/paketçik anlamında olan kuantum kavramı gelmektedir.

Bunun nedeni için, Sayın Ancients’i tenzih ederek (ayrı tutarak), iki tane gerekçe gösterebilirim.

-Bir tanesi (daha iyi niyetli olanı) pozitif bilim olan kuantum fiziği konusunun iyi anlaşılamamasıdır.
-Diğeri ise ürettikleri ve aslında pozitif bilimler açısından çok da doğru bulunmayan düşüncelerine pozitif bilimlerden bir arkalık bulma gayretiyle söyledikleri şeyin başına“kuantum” kelimesinin koyuluverilmesidir (ekleniverilmesidir).

Kuantum kelimesinin eklenmesinin nedenlerinden en önemlisi Heisenberg Belirsizlik ilkesidir (Sonu kimyada herkesin bildiği elektronlarının bulunduğu bölge anlamındaki elektron bulutu ve orbital yani değişik ebat ve şekildeki elektron bulutları kavramına kadar dayanan bu konu da [url]http://masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=17064.40[/url] ([url]http://masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=17064.40[/url]) adresinde açıklanmıştı).

Bu noktada aslında ilgisiz olan az önce bahsettiğim kuantum kelimesinin eklenmesi yapılırken aşağıdaki gibi düşünüldüğünü zannetmekteyim.

Yani madem bir belirsizlik, bilinmezlik ve kompleks bir mevzu var, zaten olumlama/düşünce/düşünme konusu da oldukça kompleks ve bilinmez.  O halde bizimkisi de kuantumdur sonucuna varılıp ekleniveriyor kuantum sözcüğü.

Az önce söylediğim gibi Fizik-Doğabilim konusu dışında olduğunu tekrar ederek,  bahsi geçen konu için Murat Özgen Ayfer’in "Adam Olmak Üzerine" isimli kitabı okunabilir. Tamamının okunmasını tavsiye ettiğim kitabın 161-227 sayfaları arasında (özellikle 199-214 sayfaları arasında ise Ruhsal Enerji konusu anlatılmaktadır) Sayın Ancients’ın bahsettiği hususlar anlatılmaktadır.





Öncelikle detay ve kaynak dolu mesajınız için çok teşekkür ederim. Oldukça açıklayıcı ve uyarıcı kabul ettiğim bir yorumdu. Yorumumun sonunda belirttiğim gibi,bu konu hakkında yanlışlarımın düzeltilmesini ısrarla rica etmekteyim. ''Kuantum'' kelimesi söylediğiniz gibi bilinmezlik/o halde kuantumdur düşüncesiyle yazılmış ve eklemek isterim ki ticari amaç içinde kullanılmaktadır. Kuantum Olumlama hakkında onlarca kitap var. Bir çoğunu inceledim ve varılan noktanın,yapılması gerekenin 3-5 sayfalık metinlerde saklı olduğunu lakin ticari amaç için yüzlerce sayfalık kitaplar yazıldığını farkettim.Kuantum gibi önemli bir alanın 'Sahte' alternatif tıpçılara malzeme olması gerçekten üzücü. Burada madem ki bir tartışma başlattık o halde kuantum fiziği,olumlama,kuantum sıçrama ve düşünce tekniklerini konuşalım,birbirlerinden farklarını ve benzerliklerini tartışalım ki bu alanlar hakkında safsata niteliğinde ki 'ticari amaç' kaynakları çürütmüş olalım.

Konuya tekrar dönecek olursak. Sizin kuantum olumlamanın,kuantum fiziğinde ki maddeciklere yaptığı etki hakkında ki düşünceleriniz nelerdir? Kavram açıklamalarıyla ilgili yaptığınız yorumu inceledim.Elinize sağlık.Lakin şahsi görüşlerinizi öğrenmek isterim.


Saygılar...
Başlık: Ynt: Kuantum Fiziği
Gönderen: propulsion - Ocak 31, 2015, 03:33:21 ös
Burada madem ki bir tartışma başlattık o halde kuantum fiziği, olumlama, kuantum sıçrama ve düşünce tekniklerini konuşalım,birbirlerinden farklarını ve benzerliklerini tartışalım ki bu alanlar hakkında safsata niteliğinde ki 'ticari amaç' kaynakları çürütmüş olalım.

Az önce yazdığım yorumumda da belirttiğim gibi bu tip bir tartışmanın açılacağı bölüm bir pozitif bilim olan Fizik-Doğabilim bölümü değildir.

Bir pozitif bilimci olarak, pozitif bilimler açısından, söylenecek pek fazla bir şey kalmadığını düşünüyorum.

Kuantum olumlama/sıçrama/düşünce/düşünme gibi başlıklara görüş açıklayacak üyeleri okumak isterim.

Ama kuantum kelimesi kullanılırken biraz iktisatlı olunması gerektiğini düşündüğümü de eklemek isterim.


Sizin kuantum olumlamanın, kuantum fiziğinde ki maddeciklere yaptığı etki hakkında ki düşünceleriniz nelerdir? Kavram açıklamalarıyla ilgili yaptığınız yorumu inceledim. Elinize sağlık.Lakin şahsi görüşlerinizi öğrenmek isterim.

Bu konuda kişisel görüşlerimi yukarıda anlatmaya çalıştım.

Toparlayıcı olması bakımından:

Paylaşım yaparken, forumdaki her bölümde yazılan her şeyin tarihe bir not düşmek olduğunu kabul etmek gerekir.

Bu bilgilerin internet var oldukça ulaşılabilir olduğunu da bilerek doğru ve kaynaklı olması gerektiğini de unutmamak gerekir diye düşünüyorum.

Bu sayede forumu, Sayın Ancients’in de söylediği safsata ve ticari kaygılı yazılardan da uzak tutmuş oluruz.

Başlık: Ynt: Kuantum Fiziği
Gönderen: ADAM - Ocak 31, 2015, 05:27:33 ös

Bu başlık altında çok şey yazılabilir.

Sayın propulsion'ın belirtmiş olduğu üzere, Forumda yazılmış ve tartışılmıştır da...

Ancak Sayın Ancients, anlaşıldığı kadarıyla, henüz bilimselleşememiş alanlarda, kimilerinin, atom altı fiziğindeki bilimsel bilgilere sığınma çabalarını yansıtıyor.

Ancak kuantum fiziği o değil. O, bilimsellik dışı birtakım gizemci ya da okült çalışmalarda bulunanların, kendi tezlerine, kuantum fiziğini kullanarak bir bilimsel temel arayışı.

Bulurlarsa ne âlâ!

Neden olmasın ki?... Ortaya bir hipotez koyuyorsunuz. Sonra bunun bilimsel kanıtını araştırıyorsunuz. Bu işleri bilimsel yöntemle yapıyorsanız, neden olmasın?

Sayın Ancients, kuantumdan söz ediyor ama ayrıntıya girmiyor. Sayın propulsion da bilimsel bilgilerin özetini yapıyor ve Sayın Ancient tarafından değinilen konuları devre dışı tutuyor.

Gelin bunları bağdaştıralım.

Bu bağdaştırmayı Sayın Ancients yapmalı, Sayın propulsion değil.

Nasıl?

Şöyle:

Sayın Ancients ortaya bir tez koyuyor. O tezin kuantum fiziğiyle uyumlu olduğunu belirtiyor.

Peki, o tez kuarklar ile, nötrinolar ile, mezonlar ile hatta bir adım ileri gittiğimizde psikonlar ile nasıl açıklanıyor?

Bu bağlamda ne zaman, nerede ne gibi deneyler yapılmış ve ne gibi sonuçlar alınmış?

Bu sonuçlar hangi bilimsel yayınlarda tartışılarak değerlendirilmiş?

İnançlardan, sezgilerden, halüsinasyonlardan, tasarımlardan değil, bilimsellikten söz ediyorsak, bu soruların yanıtları olmalı.

Başlık: Ynt: Kuantum Fiziği
Gönderen: Risus - Ocak 31, 2015, 05:53:47 ös

Bu başlık altında çok şey yazılabilir.

Sayın propulsion'ın belirtmiş olduğu üzere, Forumda yazılmış ve tartışılmıştır da...

Ancak Sayın Ancients, anlaşıldığı kadarıyla, henüz bilimselleşememiş alanlarda, kimilerinin, atom altı fiziğindeki bilimsel bilgilere sığınma çabalarını yansıtıyor.

Ancak kuantum fiziği o değil. O, bilimsellik dışı birtakım gizemci ya da okült çalışmalarda bulunanların, kendi tezlerine, kuantum fiziğini kullanarak bir bilimsel temel arayışı.

Bulurlarsa ne âlâ!

Neden olmasın ki?... Ortaya bir hipotez koyuyorsunuz. Sonra bunun bilimsel kanıtını araştırıyorsunuz. Bu işleri bilimsel yöntemle yapıyorsanız, neden olmasın?

Sayın Ancients, kuantumdan söz ediyor ama ayrıntıya girmiyor. Sayın propulsion da bilimsel bilgilerin özetini yapıyor ve Sayın Ancient tarafından değinilen konuları devre dışı tutuyor.

Gelin bunları bağdaştıralım.

Bu bağdaştırmayı Sayın Ancients yapmalı, Sayın propulsion değil.

Nasıl?

Şöyle:

Sayın Ancients ortaya bir tez koyuyor. O tezin kuantum fiziğiyle uyumlu olduğunu belirtiyor.

Peki, o tez kuarklar ile, nötrinolar ile, mezonlar ile hatta bir adım ileri gittiğimizde psikonlar ile nasıl açıklanıyor?

Bu bağlamda ne zaman, nerede ne gibi deneyler yapılmış ve ne gibi sonuçlar alınmış?

Bu sonuçlar hangi bilimsel yayınlarda tartışılarak değerlendirilmiş?

İnançlardan, sezgilerden, halüsinasyonlardan, tasarımlardan değil, bilimsellikten söz ediyorsak, bu soruların yanıtları olmalı.




Güzel bir ekleme ve uyarı yaptınız teşekkür ederim. =) Tekrar tekrar söylüyorum ki konu hakkında hiç bir doğruluk iddia etmiyorum sadece sizlerin görüşlerini,bu alan hakkında ki fikir ve araştırmalarınızı öğrenmek istediğim için bu tartışmayı başlattım. Bilimsel olarak su deneyi yapılmıştı. Aynı koşullarda bulunan iki bardak sudan, birisine sevgiyle yaklaşıp,güzel sözler söylenmiş diğerine ise öfkeyle yaklaşıp,kötü sözler söylenmişti. Ardından suyun kristalleri incelendiği zaman güzel sözler söylenenin daha düzgün,sağlam ve taze kristaller oluşturduğunu, öfke ile kötü sözlerin sarfedildiği suda ise bozulan ve bayatlayan kristallere rastlandığı gözlendi. Elbette bu deneyin aksini iddia edenler de var. Fakat yinede üstüne basa basa söylemek isterim ki 'Kuantum fiziği ile atomaltı parçacıklara etki etmek kanıtlanmış birşey değildir' Bunu burada kanıtlamak gibi bir niyetim,kanıtlayacak laboratuvar ve ekipmanım maalesef yok. Bu yüzden  varsayımlar üzerine konuşuyorum. Kuantum fiziği ve atomaltı parçacıklarına etkiyle alakalı deneyleri araştıracak ve bu konu altında paylaşmaya devam edeceğim. Sayın ADAM'a bizleri geliştirir nitelikte ki eleştiri ve yorumu için canı gönülden teşekkür ederim. Gönül ister ki tecrübe ve ilminizle bizleri ikazdan vazgeçmeyin. Her ikazınız ayrı bir araştırma alanı açmakta ve ufkumuzu genişletmektedir. Teşekkür ederim =)

Saygılar...
Başlık: Ynt: Kuantum Fiziği
Gönderen: ADAM - Ocak 31, 2015, 06:21:37 ös

Bakın işte burada bir bilimsel tarz yakalar gibi oluyoruz.

Su bir dipoldur; bu nedenle de manyetik alanlardan çok etkilenir. Elbette kuantumdan söz ederken sadece parçacıklardan söz etmekle yetinmemeli, manyetik alanları ve dalga mekaniğini de bu işin içine katmalıyız. Bu bağlamda Sayın propulsion’in verdiği referans incelenecek olursa, herkesin anlayabileceği kadar basitleştirilmiş açıklamalar görürüz.

Su davranışının kristalleri sözünde bir yanlışlık olsa gerek. Moleküller peki ama donma söz konusu olmadıkça kristalleşme olmaz benim bildiğim.

Kristaller, evet, manyetik alanlardan çok etkilenebilir. Bu nedenle de belki başka, danhha kolayca katılaşan maddelerle yapılır bu gibi deneyler.

Sevgi ve öfke… Bunlar göreli olgular. Öyle zorlamayla, önceden ayarlanmayla olmaz. Gerçek olmalı.

Bu gerçeklikleri bitkiler üzerinde yapılan deneylerle ortaya koymak daha kolay.

Bu iş tek bir deneyle olmaz. Tek bir süjeyle olmaz. Bunun bilimsel bir değer kazanabilmesi için, yeter sayıda tekrarda güvenilir oranda aynı sonuç alınmalı. Bir diğer deyişle işin içinde mutlaka istatistiksel standart sapma bulunmalı.

Bu deneylerin “aynı koşullar altında” olması da pek önemli. Şimdi burada aynı koşulların nasıl sağlanabileceğini anlatmaya girişirsem, burada bu işin içinden çıkamayız.

Özetle diyesim şu ki: Bir yayında böyle bir deneyden söz edilmiş olabilir. Bunun güvenilirliği için bilimsel yöntemin uygulanmış olması gerekir. Ayrıca bunun ilgili bilimsel yayınlarda yer alması gerekir. Yoksa safsata ya da lâf ebeliğinden öteye gidemez. Bu konuda söyleşilebilir ama bunun bir bilimsel değeri olmayacağı için hiç olmazsa “Kuantum Fiziği” diye çok önemli bir bilim alanından söz etmekten kaçınmak daha doğru olur.

Başlık: Ynt: Kuantum Fiziği
Gönderen: Risus - Ocak 31, 2015, 06:30:08 ös

Bakın işte burada bir bilimsel tarz yakalar gibi oluyoruz.

Su bir dipoldur; bu nedenle de manyetik alanlardan çok etkilenir. Elbette kuantumdan söz ederken sadece parçacıklardan söz etmekle yetinmemeli, manyetik alanları ve dalga mekaniğini de bu işin içine katmalıyız. Bu bağlamda Sayın propulsion’in verdiği referans incelenecek olursa, herkesin anlayabileceği kadar basitleştirilmiş açıklamalar görürüz.

Su davranışının kristalleri sözünde bir yanlışlık olsa gerek. Moleküller peki ama donma söz konusu olmadıkça kristalleşme olmaz benim bildiğim.

Kristaller, evet, manyetik alanlardan çok etkilenebilir. Bu nedenle de belki başka, danhha kolayca katılaşan maddelerle yapılır bu gibi deneyler.

Sevgi ve öfke… Bunlar göreli olgular. Öyle zorlamayla, önceden ayarlanmayla olmaz. Gerçek olmalı.

Bu gerçeklikleri bitkiler üzerinde yapılan deneylerle ortaya koymak daha kolay.

Bu iş tek bir deneyle olmaz. Tek bir süjeyle olmaz. Bunun bilimsel bir değer kazanabilmesi için, yeter sayıda tekrarda güvenilir oranda aynı sonuç alınmalı. Bir diğer deyişle işin içinde mutlaka istatistiksel standart sapma bulunmalı.

Bu deneylerin “aynı koşullar altında” olması da pek önemli. Şimdi burada aynı koşulların nasıl sağlanabileceğini anlatmaya girişirsem, burada bu işin içinden çıkamayız.

Özetle diyesim şu ki: Bir yayında böyle bir deneyden söz edilmiş olabilir. Bunun güvenilirliği için bilimsel yöntemin uygulanmış olması gerekir. Ayrıca bunun ilgili bilimsel yayınlarda yer alması gerekir. Yoksa safsata ya da lâf ebeliğinden öteye gidemez. Bu konuda söyleşilebilir ama bunun bir bilimsel değeri olmayacağı için hiç olmazsa “Kuantum Fiziği” diye çok önemli bir bilim alanından söz etmekten kaçınmak daha doğru olur.


Elbette tek bir deneyle birşeyin doğruluğunu iddia etmek yanlış olur. Bununla ilgili diğer deneyleri mutlaka araştıracağım sayın ADAM. Tabii sizin de dediğiniz gibi 'Kuantum Fiziği' kadar geniş ve önemli bir konuyu 'safsata' niteliğinde ki türemiş inançlarla kısıtlamak yanlış olur. Bu sebeple çok çok küçük bir kolu ve teoriden bahsettiğimi belirttim. Ek deneyleri araştıracağım. Eğer teoriyi daha sağlam ve 'safsata/ticari kazanç' niteliğinden gerçek bir hipotez niteliğine taşıyacak kaynaklar bulursam, bunları toparlar,derler ve sade bir başlık altında paylaşırım. Teşekkür ederim.

Saygılar...
Başlık: Ynt: Kuantum Fiziği
Gönderen: ADAM - Mart 02, 2015, 07:04:36 ös
Bu başlık, bu Forumda, bu forum üyelerinin asıl ilgilenmesi gereken başlıklardan biridir.

Bu foruma üye olmanın gerekçesi bu gibi başlıklarla ilgilenmek ve paylaşımlarda bulunmak olmalıdır.

Bu kısa yazı sadece hatırlatma amacını taşımaktadır.

Başlık: Ynt: Kuantum Fiziği
Gönderen: ADAM - Mart 23, 2015, 06:54:24 ös

Ben bu başlık altında birkaç soru sormuşum aylar önce...

İlgilenen olmamış.

Bu konu bitti mi?

Yoksa başlığı açan o sorulara yanıt verecek mi?

("Bilmiyorum." demek de bir doğru yanıttır; denirse...)