Masonlar.org - Harici Forumu
Diger => Guncel Konular => Konuyu başlatan: Isis - Nisan 13, 2009, 03:28:05 ös
-
Eger savciligin suc duyurusunu olumlu degerlendirip mahkeme bu yonde bir karar alirsa gericiligimizin Islamcilardan kalir yerinin olmadigina oturup aglamak istiyorum.
Haber altta.
Google kapanıyor mu?
Atatürk'e ağır hakaret gerekçesiyle savcılığa suç duyurusunda bulunuldu
12 Nisan 2009 Pazar, 10:49
Ülkemizde erişimi yasaklanan video paylaşım sitesi YouTube'un ardından, Atatürk’ün kişilik haklarına ve manevi şahsiyetine ağır hakaretler içerdiği öne sürülen bir site sebebiyle arama motoru Google da kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.
Atatürk’e ağır hakaret
Atatürkçü Düşünce Derneği, Google’da “Kemalizmin karın ağrısı” yazılarak ulaşılan sitede, Atatürk’e ağır hakaretler içeren ifadelerin yer aldığı gerekçesiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu’na suç duyurusunda bulundu.
Arama motoru yöneticilerinin cezalandırılması ve Google’ın Türkiye’de erişime kapatılması istenen dilekçede, “Kemalizmin karın ağrısı” yazılarak ulaşılabilen ana başlıklarda, Türkiye’nin kurucusu Atatürk’e kişilik hakları dahil, her alanda hakaret edildiği kaydedildi.
Söz konusu yayınların kimler tarafından siteye konulduğunun tespit edilemediği belirtilen dilekçede, “Ancak sayfanın sonuna sitenin Google tarafından desteklendiği yazılmıştır.
Atatürk’ü Koruma Kanunu başta olmak üzere, TCK ve ilgili maddelere aykırı olarak yayın yapan sitenin sorumlularının tespit edilerek, cezalandırılması ve bu sitenin de acilen yayınlarının durdurulması ve kapatılmasını talep ediyoruz” denildi.
Paylaşım sitesi “YouTube”a erişim de, Atatürk’e hakaret içeren görüntüler bulunduğu gerekçesiyle süresiz olarak yasaklanmıştı. Ankara Basın Savcılığı, Atatürk’e hakaret içeren görüntülerin sadece Türkiye veri tabanında kaldırıldığı gerekçesiyle erişime izin vermemişti.
hurriyet
-
Google'ı kapattırmanın Atatürkçülüğe ne yararı var?
İki gün önce ADD sayesinde Türkiye’yi sarsan ve Youtube vakası’ndan beter bir olay daha yaşadık. ADD YouTube gibi Google’ın da kapatılmasını istedi ve Ankara Cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Gerekçe de şu: Bir internet sitesinde Atatürk’e hakaret ediliyormuş ve bu sitenin kim tarafından açıldığını bulamamışlar, fakat sitenin üzerinde bulunduğu ücretsiz servis sağlayıcının sahibinin google olduğunu tespit etmişler.
Bilmeyenler için anlatayım. Büyük internet firmalarının ve bir çok internet servis sağlayıcının ücretsiz web sitesi hizmeti vardır. Mesela Yahoo’nunkinin adı Geocities’dir (gerçi benzer sebepten çok uzun bir süre önce kapatıldığı için artık Geocities’e Türkiye’den ulaşılamıyor), ya da Lycos’unkinin adı Angelfire’dır. Google’ın da var doğal olarak ve sözkonusu site de bunun üzerinde. Ücretsiz alan sağlanmış bir web sitesinde problem olursa o zaman şikayetçi kişi firmayla kontağa geçer ve şikayeti değerlendirilir. Başka türlüsü de olamaz, çünkü bu siteleri her gün yüz milyonlarca kişi ziyaret eder ve bunlardan milyonlarcası da oralarda ücretsiz web hizmetini kullanır. Bunları hiç kimse kontrol etmez ve edemez de zaten. Bunlara Türkiye’den girişi yasaklamanın da hiçbir anlamı yoktur, bizim yasaklamamızla o site yokolmuyor, site varlığını aynen devam ettiriyor, sadece biz (bu basit engelleri aşacak tünel programlarını ya da Proxyleri kullanmayı bilmeyenlerimiz) görmüyoruz, tıpkı kafasını kuma sokan devekuşunun artık göremediği avcıların yokolmaması gibi.
İşte o yüzden bu olay akla ziyan bir olaydır. Ve maalesef Türkiye’de bir grup insanın teknolojinin ne derece gerisinde gittiğini çok açıkça göstermektedir. Bu kesimin politize ve aktivist Atatürkçüler arasından çıkması elbette bütün Atatürkçülere genellenemez, ama gene de bunun Türkiye açısından trajedik bir talihsizlik olduğu kesin. Çünkü Atatürk adı bu ülkede bir çok akansuyu durduruyor ve Atatürk’çü olduğunu söyleyen birisinin ortaya böyle bir talep atması kaçınılmaz bir süreç başlatıyor. Kimse “daha az Atatürkçü” durumuna düşmek istemediği için bir “bile bile lades” yaşanıyor ve web sitesi ya da parti ya da o an gündemde olan şey her neyse o kapatılıyor.
Bu kesinlikle ilginç bir psikoloji: Aslında ortalama zekaya sahip bir insan bile böyle bir durumda Google’ın ya da Youtube’un ya da Geocities’in kapatılmasını anlamlı veya normal bulmaz. Fakat Türkiye’de Atatürkçülük kelimesi o kadar istismar ediliyor ki saçma olan kararı verip siteyi kapatmak çok daha kolay, çünkü o saçma kararın verilmesinin mukadder olduğu, bunun bir kör nokta olduğu hepimize çocukluğumuzdan beri anlatılıp durmuş ve sonuçta saçma bir kapatma kararının verilmesi “beklenen durum” haline gelmiş. Kapatma kararı verilmediğinde ne olacağını kimse bilmiyor, ama kapatma kararı verilirse o yargıcı kimse suçlamayacak, buna kendisi de, biz de eminiz ve yalnızca sistemin sakatlığından bahsedilecek. Yok eğer sürpriz biçimde normal ve mantıklı olan kararı tercih eder, google’ı açık tutarsa o zaman onun şahsını yeterince Atatürkçü olmamakla eleştirecek birkaç fanatik mutlaka çıkacaktır. Yazık ki bir modernleşme projesi olan Atatürkçülüğü temsil eden insanlar toplumun kullandığı teknolojiyi ve onun getirdiği yeni sosyal ilişki ve iletişim tarzlarını anlamaktan son derece aciz durumda.
Burada tabii gene Atatürkçülüğün özel istismar edilebilir pozisyonundan ötürü büyük bir problem daha ortaya çıkıyor. Aynı aktivist politize Atatürkçüler Google konusunda bunu yaptıklarında herkes, kendine Atatürkçü diyen başka kesimler dahil, onları eleştirecektir. “Bu kadar da olmaz ki” sözlerinden geçilmeyecektir. Ben de katılıyorum, Atatürkçülük bu ülkede ciddi bir oranda seyreden bir siyasi görüş, ve ADD bunların muhtemelen çoğunu temsil etmiyor. Ama o temsil edilmeyen çoğunluğun da ayrı bir temsilcisi yok maalesef. Peki şimdi o diğer Atatürkçüler, acaba en azından bu Google olayından sonra biraz olsun kimlerle aynı safta olduklarını daha iyi anlamışlar mıdır? Yani sözkonusu Atatürkçülerin toplumun ve dünyanın ne kadar gerisinde olduklarını anlayınca bu kişilerin söyleyegeldikleri diğer düşüncelerdeki arkaik yönler artık göze batmaya başlamış mıdır acaba?
Yani bu kişiler bugün Google’ı kapattırmaya çalıştıklarında “abarttınız siz de” diyebilen Atatürkçüler var, peki ama yarın gene benzer zihniyetteki birileri çıkıp Türk lirasının değiştirilebilir (convertable) bile olmadığı dönemlerden bahsederek “Atatürk döneminde bir lira şu kadar dolardı” dediğinde buna inanacak mıyız? Yoksa küreselleşmeyi ve piyasa mekanizmasını anlayamamış birilerinin saçmalıkları diyebilecek miyiz? Aynı zihniyet çıkıp “Türkiye’nin kurtuluşu demiryolundadır” dediğinde ona otomobilin trenden daha etkin taşımacılık yapabildiğini söyleyebilecek miyiz? “Atatürk dış geziye çıkmamıştı, onurlu politika böyle yapılır, bugünküler de gitmesin, onlar ayağımıza gelsin.” dediğinde bunun altında yatan üçüncü dünyacı zihniyeti sezebilecek miyiz? “Şeker fabrikaları stratejiktir, özelleştirilirse güvenliğimiz tehlikeye girer” buyurduklarında ekonomiden anlamadıklarını… “Parmak hesabıyla bu iş olmaz, dağdaki çobanla profesörün oyu bir mi?” dediklerinde bunların iktidardan halk oyuyla düşmüş tek parti zihniyetinin intikamcı hıncıyla üretilmiş 60 sene öncesinden kalma sloganlar olduğunu… Ya da “Saltanatı geri getirmek istiyorlar” dediklerinde ortada sultan multan kalmadığı belliyken bunu nasıl olup da hayal edebildiklerini şimdi anladık mı? Çoğul konuşuyorum da kendi adıma zaten bir sorun yaşamıyordum, “Sen ve sen sivil toplum örgütü kurun; sen ve sen basını ele geçirin; sen ve sen internette 20’şer sahte isim açıp her yere propaganda metinleri yollayın; sen ve sen benimle gelin, tankları yağlayacağız” dendiğinde mesela bu planların dünyanın geldiği mevcut demokrasi ve iletişim düzeyindeki imkanlarıyla uyuşamayacağı gerçeği ile bir arada yürütülemezliği, google’ın kapatılamazlığıyla çok farklı şeyler değil çünkü. Ama benim bunu bilmem bir şey ifade etmiyor, bunu bilmesi gerekenler Türkiye’nin aklı başında Atatürkçüleri.
Bir tempo farkı var arada, bazılarımız bugünü yaşarken bazılarımız 1. dünya savaşından henüz çıkmış bir ülkedeler ve 19. yy’dan kalma tartışmaları yaşayarak sürdürüyorlar hayatlarını. Ve o aklı başında Atatürkçüleri teknoloji dünyasında neye uğradığını şaşırmış, muhtemelen o giremediği siteye bile torununun yardımıyla girememiş birileri temsil ediyor politik arenada. Geride kalmış, eskiyle övünmekten epeydir kaybetmeye başladıklarını yeni çözdükleri bir maçın oyuncuları onlar, ve hakemle başka yollardan bağlamaya çalışıyorlar işi. Ama bu devam edebilir mi? O yüzden bir karar verilmek zorunda artık. Ya oyunun çobanla kendilerini eşitleyen kurallarını içselleştirip kendilerini anlatmanın, maçı sahada kazanmanın bir yolunu bulurlar; google’ı, youtube’u, ya da partileri kapatmaktan, anayasa değişikliklerini iptal etmekten vazgeçerler, ya da bu hakem bu işi ne kadar sürdürür, orası belirsiz ama, sonsuza kadar olmayacağı kesin.
Youtube konusunda geçen Emre Aköz yazmıştı: En son kapatma kararı veren hakim sonradan demiş ki: "mevzudan anlamam. 'web' nedir, 'hosting' nedir; bilmem. getirdiler videoyu, izledik, tamam dedik, yasakladık. akşam eve gittim. oğlum, 'baba o yasak kararını sen mi verdin' dedi."
Buyrun buradan yakın. Bu insanlara emanet Türkiyenin ifade özgürlüğü.
Not: Bu suç duyurusu girişiminin bir numaralı sonucu elbette sitenin belki bir daha hiç göremeyeceği bir ziyaretçi patlamasına uğraması oldu. ADD sitenin bedava reklamını yaptı, eğer bir şey kapatılmazsa site sahibi ADD’ye teşekkür etmeli. Adresi vereyim, gerçi şu an için site yoğunluktan kilitli ve girilemiyor.
http://sites.google.com/site/kemalizminkarinagrisi/
Alper ECER
http://www.tpe.org.tr/index.php?option=com_content&task=view&id=300&Itemid=58
-
Mustafa Kemal hariç kemalizm bazı tepkileri ile antikemalist düşünceyi doğuruyor ve hatta besliyor.
Bazı kemalistler aslında Mustafa Kemal düşmanı mı diye düşünür haldeyim.
Fanatizme düşman bir insanın fanatiklerinin kemalizm adına antikemalist paradoksu.
Ancak söz konusu siteyi incelediğimde, özgürlük kavramı içerisinde olduğu tartışmalı olabilecek
ağır itham, hakaret dolu olduğunu gördüm.
Atatürk ü bir yana koyalım.
Bu sitenin benim gibi sıradan birisinin hakkında olduğunu düşündüğümde
sitenin içeriğinin beni rahatsız edeceği ve adli makamlara başvuracağım açıktır.
Bu internet sitesindeki ithamlar benim rahmetli köylü dedem hakkında olsa
yine aynı şekilde adli makamlara giderdik.
Peki ya aynı ithamlar Atatürk e yapıldığında hepimiz yüzümüzü mü çevireceğiz?
Yaşamıyor, torunu da yok.
Büyük adımlar atmış Mustafa Kemal elbette adımların yönü ve atış şekli ile ilgili olarak
eleştirinin odağındadır. Eleştiri normaldir.
Eleştirilmelidir. Dünyanın kaderi de bu kişiden etkilenmiştir.
Etkilenen herkes tarafından kendi doğruları ile eleştirebilir.
Onun yarattığı etkileri yolları stratejileri herşeyi eleştirelim.
Ama hakaret?
Eleştiri doğruyu bulmak için, ama hakaret ne için yapılır?
Elbette devlet tüm kaynaklarını Atatürk e internet telefon telgraf sms faks üzerinde edilebilecek hakaretlerin
önünü kesmeye ayırsın demiyorum.
Ancak sıradan bir insanın sahip olduğu kadar Mustafa Kemal inde kişisel saygınlık hakkı olduğu savunulabilmeli.
İzlenecek yolun demokrasi ve özgürlük aşıklarıyla konsensüs yoluyla belirlenmesi lazım ki
hakaret onlar ile aynı cephe, karşıda da Mustafa Kemal varmış gibi gözükmesin.
Yoksa ne yardan ne de serden vazgeçmek mümkün değil.
Bir ADD şovunun yaptığına bak. Edilen hakarete daha çok kişi ulaşmasın diyemi şikayet etmiş, yada ulaşılsın mı istemiş?
Bu antikemalist kemalistler, demokrasi ve özgürlüğün karşısındaki Atatürkçülükmüş algılamasına sebep oluyor.
Mustafa Kemal ise Atatürkçü değildi. -ci,-cu ve izmler in değişmez doğruluğuna inanmamıştı.
Halbuki site dedeme hakaret ettiği için kapatılsa konu hüseyincilik, hüseyinizm olmayacağı gibi
sadece sıradan bir hakaret davası konusu olurdu.
Bu açıdan baktığımda Atatürkçülük olarak değerlendirilemeyecek ama eleştirilebilir bir hukuki prosedüre
denk geldiğimizi ve ADD isminin, hürriyetin yaygarasının sözkonusu siteyi internet mahirden sonra 1 numaraya
taşıdığını düşünüyorum.
Atatürkçüler derneğinin Mustafa Kemal karşıtı çalıştığını düşünüyorum.
Onun adıyla ve ona karşı.
Öte yandan George Washington içinde aynı hakaretler aynı kaynaklardan serbestçe yapılabilmektedir.
O halde burda da edilebilmelidircilere kaynak olabilir :)
-
Sn Ozkan,
Yorumunuzda katildigim yerler olmakla birlikte, meselenin asil kisminin altini cizmemis oldugunuz dikkatimi cekti. Burada yani bu meselede ve bu sayfada Kemalistlerin durusu ve bu ideoloji akiminin icerigini sorgulamiyoruz. Herkes istedigi seyin, kisinin fanatikligini yapar ve yapabilmelidir ancak etrafina despotizm uygulayarak degil. Ve elbetteki sadece Ataturk'e hakaret degil dunya uzerinde kim olursa olsun hakaretin karsisinda durulmali ve bu yasalarla koruma altina alinmalidir. Ataturk'u koruma kanunu donemin getirdigi sartlar itibariyle zorunluydu. Bunu anliyorum. Her fert sunu bilmelidir ki dunya uzerinde yasayan herkesi sevmek zorunda olmadigi gibi herkese saygi duymak zorundadir. Kaldiki ne bugun ne de yarin malum cevrelerin Ataturk'u yermesiyle Ataturk'un degeri dusmez. Tam tersi kimsenin diline kilit vurarak ta kimseye Ataturk'u zorla sevdiremeyecegimiz asikardir.
Simdi asil meseleye donecek olursak, soz konusu siteyi dava etmektense dunyanin kullandigi koca bir arama motorunu kapatmak icin suc duyurusunda bulunmaya bugun kargalar bile guler. Siteyi kimin actigi bulunamamasi ve onun yerine google'u sikayet etmek teknolojiye yeterince asina olamadigimiz ozrunu rafa kaldirmaz. Bilmemek ayip degil ogrenmemek ayiptir. Dunyanin en iyi IT'cilerini getirtir sitenin agini bulabilir ve kimlerin actigini da cozebilirsiniz.Ha amac bu degil de sovmenlik yapmaksa o zaman sizi kim tutabilir. Youtube'u kapatan hakim sonradan demiş ki: "Mevzudan anlamam. 'web' nedir, 'hosting' nedir; bilmem. getirdiler videoyu, izledik, tamam dedik, yasakladık." Hakim bey bilisim teknolojisi konusundaki cahilligini ne de guzel ifsa etmis. Oysa hakimler bilmedikleri konularda o meselenin uzmanindan yardim ve danismanlik alabilmeli degil midir?
Maalesef pire icin yorgan yakmaktan ne zaman vazgececegiz merakla bekliyorum. Insallah karar verecek hakim Google'un ne oldugunu biliyordur da bu millete bunu yapmaz.
-
hayır neden belli bir 'kesim' e yöneltiyoruz ki eleştirileri ? bu çarpık siyasi çıkış ve politikalar gericiliğe hizmet etmiyor en başta bunu görelim. bu adamlar başa geldiklerinden beridir dikkat ediyorum,türkiyeyi gerileten,dış politikasını çıkmaza sokan,eğitimini felç kılan,ekonomisini olduğu yerde saydırtan bir politika güdüyorlar. bunlar genel başlıklar tabi..
Bu adamlara arkadaki desteği kim veriyor? Halk demesin kimse,yoksa gülerim ') şuan ki başbakanın kimler için bu tarz şeyler yaptığını kestirmek zor değil. Ki adamların politik devamı olarak bazı gruplar hortladı. hemde vatanseverlik adı altında. Türkiyeyi her alanda aşağı götürmek istiyorlar. Bu ise onların 'eylemsel' planlarının ilk safhası.... tarih tekerrür ederse anadoluda 2. bir kıyım yaşanacak bu gidişle.... şapkadan neyi çıkardıklarını bir kere daha düşünsün o beyler... ')
-
Ya arkadaslar,
Sapla samani birbirine karistiriyorsunuz. AKP'nin gerici politikalarindan konusacaksak baslik acarsiniz konusuruz. Takdir edersiniz ki suan burdaki mevzu baska bir mevzu.
-
ama aynı yerden doğdular ') sapla samanı karıştırmak diyince,aklıma karacaoğlan dediğim bir üye geldi ')
-
Sayın Kırlangıç
Devlet istediği ve imkanı olduğu zamanlar, sözkonusu sitelerin işbirliği ile bu bilgilere ulaşabiliyorlar.
Sitelerde yayını ortadan kaldırdığı gibi, yükleniciye de ulaştığı ve mahkeme tarafından cezalandırıldığı
durumlar da oluşmuştur. Pkk ve nevruz ile ilgili yayınlarından dolayı hapis cezase alanlar oldu.
Dünyanın en büyük hacker çetesi Chao ve yönetimini bu devlet yakaladı.
Bu bilgiye ve yeteneğe sahip devlet yargının kararlarını burada söz konusu siteler üzerinde
uygulayacak bir şube bulamadığı için bizim bütün bir siteye erişimimizin yasaklanması
ile sonuçlanan bir yolu izliyor. Şubeler ve Türkiye'de yaşayacakları ise ayrı bir konu olacaktır.
Hukuki sistemin yanısıra duygusallığında işin içine girdiği erişme yasağı
özgürlük üzerinde çok haklı ve anlaşılabilir bir tehdit hissi yaratıyor.
Yoksa şu aşamada yargılamanın sonucunun uygulamadaki şekli,
cezanın yükleyene veya siteye değilde izleyene verildiği acı gerçeğidir.
Kaza sonrası müdahale eden bilinçsiz yurttaş görünümündeki uygulamayı yapan bu
sistemin işleyiş şekli ise Meclis tarafından belirlenmiştir.
Her türlü yetenek, teknolojik bilgi ve imkana sahip muhalefeti ile beraber bütün meclis ve hükümetin
neden adımları atmadığı düşündürücüdür. Acaba bu tarz videoların yayınlanmasının toplum üzerinde yarattığı
titreşimlerden faydalanan akımlananlar mı var? Balıkçı teknesinden döktüğü ağını izleyerek suya vole vurur. TAP!
Sesten kaçışan balıklar kurtulmak için ağa doğru kaçar. Bu videolar bir vole vuruşu mudur acaba?
Yoksa hakikatten tembellikten ve ilgisizlikten mi çözülmemiştir?
Eleştirilerimizi hakim cehaletinden dahaca dayanarak karar vermesi gereken ilgili kanun ve bürokrasinin
yaptırım sürecindeki işleyişini gerektiği gibi düzenlemeyen meclise yöneltirsek altı çizilmesi gereken noktada buluşabiliriz.
Hatta bütün yönetim problemlerinde kaynağı olan meclis ve onu seçen halka eleştiri getirebiliriz.
Sanırım bu konu hakkındaki fikrim de bu kadardır.
Simdi asil meseleye donecek olursak, soz konusu siteyi dava etmektense dunyanin kullandigi koca bir arama motorunu kapatmak icin suc duyurusunda bulunmaya bugun kargalar bile guler. Siteyi kimin actigi bulunamamasi ve onun yerine google'u sikayet etmek teknolojiye yeterince asina olamadigimiz ozrunu rafa kaldirmaz. Bilmemek ayip degil ogrenmemek ayiptir. Dunyanin en iyi IT'cilerini getirtir sitenin agini bulabilir ve kimlerin actigini da cozebilirsiniz.Ha amac bu degil de sovmenlik yapmaksa o zaman sizi kim tutabilir. Youtube'u kapatan hakim sonradan demiş ki: "Mevzudan anlamam. 'web' nedir, 'hosting' nedir; bilmem. getirdiler videoyu, izledik, tamam dedik, yasakladık." Hakim bey bilisim teknolojisi konusundaki cahilligini ne de guzel ifsa etmis. Oysa hakimler bilmedikleri konularda o meselenin uzmanindan yardim ve danismanlik alabilmeli degil midir?
Maalesef pire icin yorgan yakmaktan ne zaman vazgececegiz merakla bekliyorum. Insallah karar verecek hakim Google'un ne oldugunu biliyordur da bu millete bunu yapmaz.
-
Ya arkadaslar,
Sapla samani birbirine karistiriyorsunuz. AKP'nin gerici politikalarindan konusacaksak baslik acarsiniz konusuruz. Takdir edersiniz ki suan burdaki mevzu baska bir mevzu.
siz söylermisiniz bu gibi olayların temel sebebi nedir? bizi biraz aydınlatıverin. biz biliyosunuz münzer köylüsü olduğumuz için sapla samanı karıştırıyoruz ')
kırlangıç,kaynağını verdiğiniz linklerdeki yazının kimler tarafından yazıldığı ve hangi amaçla yazıldığı bellidir. genel olarak bunlar bu devlet üstündeki baskı ve amaçların farklı yollardaki halidir.. ve yine diyorum,bunlar gericiliğe sebep olmaz. o yazıyı okuyan kişiler -o sarı sayfadaki yani- buna gülüp geçerler...korkmayın ülkeye şeriat tarzı yönetimler veya uygulamalar gelmez. tabi sürekli gelen şey bunların gelebileceğinin gösterilmesi. ve buda organize şekilde başka güçler tarafından yapılıyor. tabi ben bir münzer çiftçisiyim,sapla samanı elbette yine karıştırmış olabilirim,siz beni engin bilginizle aydınlatıverin hele ')
yalnız şunu da belirtiyim bu tarz siyasi plan ve tahrikler her ülkenin derdidir.. Ama kendi ülkem adına konuşmak gerekirse, bu bizim içimize dönük olmamızı sağlar. hemde diğerlerine oranla çok daha fazla dönük olmasını sağlar.
şu sayfanın özensizce hazırlanışına bir bakın, başlıklara hele ') yani amaç belli. google kapanmaz onu da dert etmeyin. tabi kapanırsa ahmak olan onu kapatanlar olacaktır. ki konunun özü buysa cidden daha da basitmiş...
ve eğer o derneğin insanlarının cahilli ise daha da basiştmiş... vah vah.. '))
bu arada kırlangıç,bize olayları eşzamansal olarak güncelleyin... malum meraklandırdınız benide ')
-
İyiki bigisayar kullanımı yasaklansın dememişler.Atatürk kalksa,bunlar kaçacak yer bulamaz.Bunlar Atatürk'ün resmi ile ismini seviyorlar.Atatürkçü düşünceyle,google ın kapatılmasını arzulamayı yanyana getirmek mümkün değil.Birkere günümüzde google,Atatürkçülüğün yayılması için kullanılan en önemli araçlardan birisi.Malesef memlekette,ilericilik adına bağnazlar,bütün köşe taşlarını tutmuşlar.Dincilerin din e verdikleri zararı,Atatürkçü geçinenler Atatürkçülüğe veriyorlar.Hepsi Tüccar...Saygılarımla...
-
M. Kemal Atatürk’ün özlemi “Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür bir gençlik” idi. O vicdan hürriyetine inanarak, bütün nutuklarında söylerdi. “Din bireyin vicdanına aittir, bunu bir zorunluluk haline getirmek hatadır.” O, dini bir vicdan, bir inanç işi olarak görmüş ve her insanı kendi vicdanı ile baş başa bırakmıştır. Vicdan ile Tanrı arasına devreye girmek isteyen aracılar için şu söz önemlidir:
“Vicdanlara baskı yapılmasını benimseyen, öğütleyen kimseler, çoğunlukla kendi çıkarları ardında koşanlardır.”
Nazım Hikmet de şöyle seslenir:
Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın
Yok edin insanın insana kulluğunu
Bu davet bizim
Yaşamak! Bir ağaç gibi tek ve hür
Ve bir orman gibi kardeşçesine
Bu hasret bizim.
-
Mustafa Kemal Ataturk e hakaretin kabul edilemez oldugu su goturmez bir gerçektir buna katiliyorum.
ama her canin sikildiginda halkin bilgi edinme araçlarini devre disi birakmak ne demokrasiye yakisir nede turkiyeye. Bu sadece Ataturk ve turkiyenin basina gelen birsey degil, hemen hemen her ulkeye ve her insana karsi muhalif fikirlerin bulundugu bir ortamda siz elinize sopayi alip dedigim dedik yapip istediginize kisitlama getiremezsiniz artik iyice sapitiyorlar.
-
Tarikatçılarla koyu Atatürkçülerin artık pek bir farkı kalmadı,biri Dawkins'in sitesini kapattırır biri youtube ve google'ı..
Dünyaya pencerelerimizi kapatıp kendi içimizde birbirimizi yiye yiye yok olup gideceğiz böyle giderse..