Sadece Türkiye de bu ayrım yoktur.1875 yılında Lozan Konvanı ile Masonlar "Gelenekçi " ve "Özgür" olarak ikiye ayrılmışlardır. İngilitere başta olmak üzere Avrupa ve Amerika "gelenekçi" Masonluk,Fransa da ise "Özgür " Masonluk şeklinde varlıkların sürdürüyorlar."Gelenekçi" Masonluk, "Özgür" Masonluk yolunu seçenleri Masonluğun "Masonluk" olarak adlandırılabilmesi için olmazsa olmaz kurallarına uymadıkları ilan etmişler ve bu topluluklarla tüm ilişkilerini keserek onları Masonluktan dışlamışlardır.
Bu konuda başlıca farkları gösterebilmek için "Özgür Masonlar"ın yayınlamış oldukları manifestolarının birkaç paragrafını paylaşmak sanıyorum daha açıklayıcı olacaktır:
"
Bir mason locasının ya da obediyansının gerçek ve düzenli bir loca ya da obediyans olarak nitelendirilebilmesi için, bazı mason kuruluşlarının kendilerine özgü olmak üzere benimsemiş oldukları ilkelerin ve yöntemlerin, aynen benimsenmiş olmalarını ya da benimsenmiş gibi gösterilmeleri koşulunu yerinde bulmuyoruz.
Her mason locasını birbirine, her mason obediyansını da birbirine eş değer sayıyor, uluslararası politikanın ya da ulusal ekonomik güç mertebesinin, veya ilgili ülkenin coğrafi konumunun ya da yönetim şeklinin ve tarihinin, mason obediyanslarının üstünlüğünü belirleyici etkenler sayılamayacağını öngörüyoruz.
Bir kimsenin mason olabilmesi için; ergin yaşta, özgür düşünce sahibi, dürüst, iyi ahlaklı, art niyetsiz ve samimi, Masonluğun ilkelerini ve amacını anlayabilecek düzeyde temel eğitim görmüş, gelişmeye ve örnek insan olmaya elverişli bir kişiliğinin bulunmasını hem gerekli hem de yeterli görüyoruz.
Mason olabilecek kişilerde başkaca birtakım zorunlu nitelikler aranmasını, her mason kuruluşunu kendi anlayışına bırakıyor, bu bakımdan da mason kuruluşlarının birbirlerini hor görmemelerini gözetiyoruz.
Ancak biz, mason olabilecek kişiler arasında ırk, din, mezhep, inanç, dil, ulus, sosyal sınıf, töre ve ekonomik düzey farklılıklarından ötürü ayırım gözetilmesini, mason topluluğunu belli ve ayrıcalıklı bir zümrenin tekelinde tutma eğilimi olarak nitelendiriyor ve bundan sakınıyoruz.
Hangi ırktan, hangi soydan, hangi dinden ve inançtan, hangi ulus ya da toplumdan olursa olsun; tüm insanların, birbirlerini anlayış ve toleransla karşılayabildikleri sürece kardeşçe kucaklayabileceklerini, birbirlerine sevgi ve saygıyla bağlanabileceklerini, el ele ve omuz omuza birlikte çalışabileceklerini benimsiyor; tüm bunların dinsel ve ulusal duyguları zedelemeyeceğini, hatta hiç etkilemeyeceğini savunuyoruz.
Hiç kimsenin dinine, inancına ya da inançsızlığına, sosyo-ekonomik ve politik eğilim veya tercihlerine karışmamayı ve karışılmamasını öngörüyoruz.
Dinler, inançlar, politik sistemler ve sosyo-ekonomik düzenler arasında fark, ayrıcalık ve üstünlük gözetmenin, insanlar ve toplumlar arasında yalnızca çekişme, kavga ve düşmanlık yaratacağını, dolayısıyla Masonluğun bunların dışında kalarak birleştirici ve uzlaştırıcı olması gerektiğini ileri sürüyoruz."
Sanıyorum ki yayınlanan manifestoda ki paylaştığım bu bölümler.Aralarında ki farklılıkların asıl kaynağını gösteriyordur.
Gelelim Kadın Masonlar Büyük Locasına.Galiba bu konuya yorum katmadan yine "Özgür" Masonlar tarafından yayınlanan manifestodan alıntı yapmak.Bu konuda paylaşılan yorumlarda ki anlaşmazlığı ortadan kaldıracaktır.
"Biz, şu anda yalnızca erkek üye kabul ediyoruz. Ancak kadınların Masonluğunu benimsiyor ve destekliyoruz. 1991 yılında Büyük Mason Mahfili (Özgür Masonlar Büyük Locası) üyeleri tarafından kurulmuş olan KADIN MASON BÜYÜK LOCASI'nı, düzenli bir MASON OBEDİYANSI olarak tanıyoruz"
Saygılarımla