Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Kişisel Duygularım İle İlgili Bir Sorun  (Okunma sayısı 13881 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mayıs 15, 2012, 04:32:56 ös
Yanıtla #10

RaphaeLDeadeN

Sevgili küçük dostum,

Öncelikle şuna karar vermelisin: Aşk mı,mantık mı? İkisinin bir arada işlediği nerede görülmüş? İşliyorsa şayet emin ol ki o yaşanan şey aşk değildir.
Ayrıca sen kendine bakmalısın kendine... Sen ne hissediyorsan onu söylemelisin,onu yapmalısın. Karşıdaki kişinin (aşık olduğun) ne yaptığı umurunda olmamalı...
Eğer karşıdakinin de seni sevip sevmemesini,reddedip reddetmeyeceğini,senin için hangi fedakarlıkları yapıp yapmayacağını hesaba katıyorsan emin ol ki bu yine aşk değildir,bunun adı alış-veriştir.
Sana genç yaşına rağmen çok badire atlatmış bir abla tavsiyesi olsun: Sen kendi sevgine bak,kendi sevgini yaşa. Aşk varsa eğer ortada kişiler bahanedir.Aslolan aşktır. Senin aşkınla o kişi vardır,aşkının bittiği gün o kişi de yok olur...Öyleyse niçin aşık olduğumuz kişinin davranışlarından etkileniriz,aslolanı yani aşkı yaşamak varken?
Velhasıl karşıdaki ne düşünür,ne hisseder diye umursama! Umursama ki yaşadığın şey alış-veriş değil; aşk olsun. Aşk acısı acıların en ağırıdır bilirim,ama acı çekmekten korkma! Acı insanı bilgeliğe ulaştırır.
Elindekini kaybetmekten bahsetmişsin,seni seven kişiden yani... Eğer aşıksa gerçekten o da senin duygularına göre hareket etmez,vazgeçmez. Sessiz sedasız da olsa o da aşkını içinde yaşatır yahut peşinden gider... Çünkü aslolan aşktır.

Sana kendi hikayemi anlatayım,belki yol gösterir sana....

Ben tanınan ve muhafazakarlığıyla bilinen bir aileye mensubum. Sağ görüşlü ve sunni bir aile. Günün birinde aramızda mezhep farklılığı olan birine aşık oldum (olduğumu sandım) Ve daha üçüncü günümüzdeyken ona ''-Beni bırakma,benim başımı önüme eğme!'' dediğimde bana: ''-Ben seni bırakmam,yeterki sen beni bırakma..'' demişti..Ve ben de: ''-Tanrı şahidim olsun ki sen beni bırakıp gitmediğin müddetçe ben seni bırakmayacağım.'' diye söz verdim.
Onun için inanılması güç fedakarlıklarda bulundum. Ailemi karşıma aldım,bütün hayatımı baştan aşağı değiştirdim.Yapmam dediğim ve o güne dek yapmadığım ne varsa yaptım onun için... Ama beklentiler içerisindeydim. Benim onu sevdiğim kadar ben sevmesini istiyordum,benim onun için yaptıklarımı benim için yapsın istiyordum,attığı adımı bilmek istiyordum,evlenmek istiyordum...
O ise bütün bunlardan çok uzaktı. Sadece onun yüzünden hastalandığımda başımda ağlıyordu:) yahut bana aşık olan birilerine cevap yetiştiriyordu. Bunları yaparken beni aldatıyordu,yalanlar söylüyordu,oyunlar oynuyordu...
Ben bütün bunları bilmeme rağmen ve sürekli tartışmamıza rağmen,söz verdiğim için ayrılmadım ondan... Ve bir gün çıkıp gitti... O acının nasıl bir acı olduğunu tarif edemem.Aileme karşı mahçup olmuştum.Karakterime aykırı davrandığım için kendime olan saygımı yitirmiştim. Kaybım büyüktü... Bu yüzden ona kızdım,hatta beni uğrattığı kayıplardan sonra nefret ettim...
Artık aşk defterini kapattığımı ve kimseye güvenemeyeceğimi-sevemeyeceğimi düşünürken biri çıktı karşıma ve onun tabiriyle içerisinde bulunduğum kuyudan çekip çıkardı beni.
O da yaralıydı,üstelik benim yaram onunkinin yanında hafif kalırdı. Merhem olduk birbirimize. Benim eski sözlüm için yaptığım bütün fedakarlıkları o da benim için yaptı. İşleri yoğundu,stresliydi,ailevi bir sürü sıkıntısı vardı ama o bütün bunlara rağmen beni asla ihmal etmedi. Nerede olursa olsun telefonuma cevap vermemezlik yapmadı.
Kadınlar bildikleri şeyleri duymaktan zevk alırlar. Ben ona hep ''-beni seviyor musun?'' diye sorardım. Bir keresinde O da şu yanıtı vermişti: ''Evet ben seni seviyorum.Ama sen benim sevgimle değil kendi sevginle haşır neşir ol.Acaba sen beni ne kadar seviyorsun,bununla ilgilen. Ben sana hiç beni seviyor musun diye sordum mu? Sormadım..Çünkü senin beni sevip sevmemen beni ilgilendirmiyor ki,ben kendi sevgime bakarım.Ben seni sensiz de yaşarım.'' demişti.
Anlayamamıştım ne dediğini. Sonra zaman geçtikçe benim beklentilerim arttı ve ben farkında olmadan onu kendi kalıbıma uydurmaya yani onu değiştirmeye çalıştım. Beklenti içerisine girdiğimden dolayı onun benim için yaptıklarını göremez olmuş ve fazlasını ister olmuştum. O da içerisinde bulunduğu sıkıntılar sebebiyle bana vakit ayıramaz hale gelmiş ve ben bunu da kendime yormuştum. Beni sevmediğini düşünmüştüm,onun ne durumda olduğunu gözden kaçırmıştım. Kendimle o kadar meşguldüm ki onun da sorunları olabileceğini gözden kaçırmıştım. Bütün bu şımarıklıklarıma, fevriliklerime sakince cevap vermiş ve alttan almıştı,terketmeyi bir kez olsun dillendirmemişi.Ama ben hem suçlu-hem güçlü edasıyla onu terketmiştim.
Sonra zaman geçince anlamıştım yaptıgım hatayı.Geri dönmek istediğimde bıraktığım yerde değildi.O beni bensiz yaşamayı tercih etmişti. Beni sevmekten vazgecmemişti belki ama benimle de olmayacaktı.
Ardından beyin kanseri olduğunu ve tedavi edilemeyeceğini öğrendim....
Meğer son zamanlarda bana olan soğukluğunun sebebi hasta oluşuymuş. Benim ısrarım üzerine hastaneye gitmiş (bağışıklık sistemi çok zayıftı ve sürekli grip oluyordu.Şiddetli baş ağrıları vardı.) ve bu gerçeği öğrenmiş. Bana söyleyememiş...
Şu an beni sevmediğini düşünüyorum ve inan bana onun beni sevip sevmemesi artık umurumda dahi değil.Ben onu seviyorum çünkü... Onun benim için neler yapabileceği umurumda değil.Ben onun için herşeyi yapabilirim çünkü... Onun bana geri dönüp dönmeyeceği umurumda değil.Ben ömrümce onu onsuz yaşayabilirim çünkü...
Elimdeki diğer fırsatlar (beni sevenler) umurumda değil; Benim sevdiğim başka biri ve ben onu severken bir başkasıyla mutlu olamam çünkü... Onun bensiz mutlu yahut mutsuz oldugundan bihaberken mutluluk planları yapamam çünkü... Ne kendi sevgimi,ne beni sevenin sevgisini,ne de sevdiğimin sevgisini kirletemem çünkü... Çünkü aslolan aşktır. Kişiler araçtır. Aşkı aşkça yaşamak ve kişilere indirgememek gerekir.Hele hele alış-verişe hiç girmemek gerekir. Yoksa aşk kirlenir.
Bak ne çok acı çekmiş ve çekiyorum. Ama çekerken de öğreniyorum,pişiyorum.Yani bütün bu acıları yaşamam gerekiyor,yaşıyorum.Senin de yaşaman gerekiyorsa,yaşayacaksın. Bunun kararını nasıl verebilirim diye düşünme,hayat seni sürükleyecektir.Lakin sürüklenirken herşeyin bilincinde ol ki gözünden hiçbir şey kaçmasın,kaçmasın ki öğrenesin.Herşey kitaplardan okuyarak öğrenilmez,pratik kazanman lazım. Bilmen ve uygulaman...

Umarım bir nebze olsun ışık olabilir sana anlattıklarım..

En içten muhabbetlerimle...

Başınızdan Geçenler Pekte İyi Olaylar Değil Efendim..

Saygılarımla...
Amor - Honor - Justitia
Sevgi - Onur - Adalet


Mayıs 16, 2012, 11:17:31 ös
Yanıtla #11
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1807
  • Cinsiyet: Bay

        Sayın RaphaeLDeaden, yazdığım o söz çok çelişkili durumlarda olduğum, 20'li yaşlardaki gençliğimin bir hatırasıdır. Çok özeldir. Bir benim sevdiğim fakat beni sevmeyen, bir de beni sevip benim sevemediğim,  gençlik yıllarımdaki bir hatıradır. Sonunda her ikisi de olmadı. Rahmetli ağabeyim dert ortağımdı, daha sonra bana "üzülme, kul kurar, kader gülermiş demişti". Bunları unutamıyorum.  Hiç aklımda olmadığı şekilde gelişmeler yaşadım. Şimdi canımdan çok sevdiğim torunum hayatımı süslüyor.
         Saygılar-sevgiler.
"Vur ama dinle beni"


Mayıs 20, 2012, 12:29:04 öö
Yanıtla #12

        Sayın RaphaeLDeaden, yazdığım o söz çok çelişkili durumlarda olduğum, 20'li yaşlardaki gençliğimin bir hatırasıdır. Çok özeldir. Bir benim sevdiğim fakat beni sevmeyen, bir de beni sevip benim sevemediğim,  gençlik yıllarımdaki bir hatıradır. Sonunda her ikisi de olmadı. Rahmetli ağabeyim dert ortağımdı, daha sonra bana "üzülme, kul kurar, kader gülermiş demişti". Bunları unutamıyorum.  Hiç aklımda olmadığı şekilde gelişmeler yaşadım. Şimdi canımdan çok sevdiğim torunum hayatımı süslüyor.
         Saygılar-sevgiler.

Cidden Yaşınızı Merak Etmekteyim Affınıza Sığınarak Yaşınızı Sorabilirmiyim Sanırım Cidden En Küçüğünüz Benim Aranızda.

Saygılarımla..
Amor - Honor - Justitia
Sevgi - Onur - Adalet


Mayıs 20, 2012, 03:15:14 öö
Yanıtla #13
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 319
  • Cinsiyet: Bay

Sevgili kardeşim,

Şuan 14 yaşındasın ama 24 yaşına da geldiğinde kurallar aynı olacak. Her insan doğasının gerektirdiği şekilde yaşar ve ölür. Hayat da her şey bir süreç meselesidir. Sen şimdi gönlünden ne geçiyorsa onu yapmaya çalış. Duygularını burada paylaştığına göre içine kapanık bir karakterin yok. Şu halde duygularına tercüman olacak gerçek kişiye de duygularını anlat. Çekinmene gerek yok. Senin yaşındayken bende aşık olmuştum. Sana tavsiyem, bu yaşında hiçbir aşık olduğun kız için uzun uzun düşünme, hayaller kurma, yaşamaya gayret et ki ileri de yüzünde tebessüm olacak anıların olsun ve hiçbir ilişkinin ardından, ileri ki ilişkilerine nokta koymaya yeltenme ki bir gün aşk konusundaki evrimini tamamladığında nokta zaten kendisi gelsin. Ancak böyle süreci tamamlayabilir ve bu konu da aydınlanabilirsin.

Aşk, hayata kendini özel hissettirme ihtiyacıdır. Bu dünya da var olduğunu, kendine kanıtlayan tek şeydir aşk. Din gibidir, tartışılmaz. Yine, din gibidir en çok sömürülen. Her ikisi de kalenin içinden seslenir ve bir gün ihtiyacın kalmadığında veya kalenin içindekilerin dışarıdaki uzantıları sana yanlış yaptıklarında, akıllı olup sorunu başından çözmek isteyerek o kaleyi yıkmaya kalkarsın. Kalenin içindekiler, bu kaleyi biz yaptık, seni sen yapan, değerli ve yaşanır kılan bizleriz derler. Fakat gerçek olan şudur ki; Ne aşk ne de din, kaynak kodlarımız, çekirdeğimiz olan iç güdülerimize inemez. Bunu bildiğin için kendine güvenerek de ki onlara, siz bir hiçtiniz. Sizi ben yarattım. Kendimi özel hissetmek için ve artık ihtiyacım kalmadı. Hiçbir güç artık onları geri getiremez. Yaşa bakalım genç arkadaşım. Kendini tanıyana dek...


Mayıs 20, 2012, 05:54:19 öö
Yanıtla #14
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 667
  • Cinsiyet: Bay

Bu nasıl bir mevzu... kim 14 yaşında ... ne oluyoruz ... sevgili  RaphaeLDeadeN ''+18 şiddet - korku'' yazıyordu kapıda görmedin mi?
Ben bu üyenin 14 yaşında olduğuna inanmasamda, geğik mevzusuna katılmak istedim.

Burda aldığın yanıtlar çerçevesinde haraket etmek istemiyorsan ( bence etme )
Birde okulunda hocalarına sor ... onların yanıtı hoşuna gitmezse, git mahalle muhtarına sor. Olmadı, müftüye sor. Baktın ki işin içinden çıkamıyorsun. Başbakana mektup yaz... 

Başlık sanki farklı olmalıydı... Mesela '' Ergenin İtirafları '' gibi.

Birde ben hiç anlamam ama ''Türkçede Cümleler Büyük Harfle Başlar'' derken, her kelime bitimi kast edilmiyor heralde... İşi bilen üyeler mevzuyu bir anlatsın...  Laf çakmak istendiği zaman '' doğru yaz '' diyorsunuz . İş ,öğretmeye geldiği zaman kimseden ''çıt'' çıkmıyor.
« Son Düzenleme: Mayıs 20, 2012, 06:22:47 öö Gönderen: Hacamat »
Saygılarımla


Mayıs 20, 2012, 10:50:01 öö
Yanıtla #15

Bu nasıl bir mevzu... kim 14 yaşında ... ne oluyoruz ... sevgili  RaphaeLDeadeN ''+18 şiddet - korku'' yazıyordu kapıda görmedin mi?
Ben bu üyenin 14 yaşında olduğuna inanmasamda, geğik mevzusuna katılmak istedim.

Burda aldığın yanıtlar çerçevesinde haraket etmek istemiyorsan ( bence etme )
Birde okulunda hocalarına sor ... onların yanıtı hoşuna gitmezse, git mahalle muhtarına sor. Olmadı, müftüye sor. Baktın ki işin içinden çıkamıyorsun. Başbakana mektup yaz... 

Başlık sanki farklı olmalıydı... Mesela '' Ergenin İtirafları '' gibi.

Birde ben hiç anlamam ama ''Türkçede Cümleler Büyük Harfle Başlar'' derken, her kelime bitimi kast edilmiyor heralde... İşi bilen üyeler mevzuyu bir anlatsın...  Laf çakmak istendiği zaman '' doğru yaz '' diyorsunuz . İş ,öğretmeye geldiği zaman kimseden ''çıt'' çıkmıyor.
Sn.Hacamat Yaşıma İnanmıyorsan Kanıtlayabilirim Ayrıca Türkçede Cümleler Büyük Harfle Başlar Bu Doğru. Ama Benim Bir Takıntım Var Bütün Kelimelerime Büyük Harfle Başlarım

Saygılarımla..
Amor - Honor - Justitia
Sevgi - Onur - Adalet


Mayıs 20, 2012, 10:51:58 öö
Yanıtla #16

Sevgili kardeşim,

Şuan 14 yaşındasın ama 24 yaşına da geldiğinde kurallar aynı olacak. Her insan doğasının gerektirdiği şekilde yaşar ve ölür. Hayat da her şey bir süreç meselesidir. Sen şimdi gönlünden ne geçiyorsa onu yapmaya çalış. Duygularını burada paylaştığına göre içine kapanık bir karakterin yok. Şu halde duygularına tercüman olacak gerçek kişiye de duygularını anlat. Çekinmene gerek yok. Senin yaşındayken bende aşık olmuştum. Sana tavsiyem, bu yaşında hiçbir aşık olduğun kız için uzun uzun düşünme, hayaller kurma, yaşamaya gayret et ki ileri de yüzünde tebessüm olacak anıların olsun ve hiçbir ilişkinin ardından, ileri ki ilişkilerine nokta koymaya yeltenme ki bir gün aşk konusundaki evrimini tamamladığında nokta zaten kendisi gelsin. Ancak böyle süreci tamamlayabilir ve bu konu da aydınlanabilirsin.

Aşk, hayata kendini özel hissettirme ihtiyacıdır. Bu dünya da var olduğunu, kendine kanıtlayan tek şeydir aşk. Din gibidir, tartışılmaz. Yine, din gibidir en çok sömürülen. Her ikisi de kalenin içinden seslenir ve bir gün ihtiyacın kalmadığında veya kalenin içindekilerin dışarıdaki uzantıları sana yanlış yaptıklarında, akıllı olup sorunu başından çözmek isteyerek o kaleyi yıkmaya kalkarsın. Kalenin içindekiler, bu kaleyi biz yaptık, seni sen yapan, değerli ve yaşanır kılan bizleriz derler. Fakat gerçek olan şudur ki; Ne aşk ne de din, kaynak kodlarımız, çekirdeğimiz olan iç güdülerimize inemez. Bunu bildiğin için kendine güvenerek de ki onlara, siz bir hiçtiniz. Sizi ben yarattım. Kendimi özel hissetmek için ve artık ihtiyacım kalmadı. Hiçbir güç artık onları geri getiremez. Yaşa bakalım genç arkadaşım. Kendini tanıyana dek...

Haklısın Kardeşim. Aslında İçine Kapanık Bir Karakterimdir Herşeyimi İçime Gömerim Ama Gömemeyeceğim Konularda Var Elbette Ve Çevremdeki İnsanlara Güvenim Yok Sadece 1-2 Kişiye Güveniyorum Okadar

Saygılarımla..
Amor - Honor - Justitia
Sevgi - Onur - Adalet


Mayıs 20, 2012, 10:59:24 öö
Yanıtla #17
  • Administrator
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 9553
  • Cinsiyet: Bay
    • Masonluk, Masonlardan Öğrenilmelidir

Bu nasıl bir mevzu... kim 14 yaşında ... ne oluyoruz ... sevgili  RaphaeLDeadeN ''+18 şiddet - korku'' yazıyordu kapıda görmedin mi?
Ben bu üyenin 14 yaşında olduğuna inanmasamda, geğik mevzusuna katılmak istedim.

Burda aldığın yanıtlar çerçevesinde haraket etmek istemiyorsan ( bence etme )
Birde okulunda hocalarına sor ... onların yanıtı hoşuna gitmezse, git mahalle muhtarına sor. Olmadı, müftüye sor. Baktın ki işin içinden çıkamıyorsun. Başbakana mektup yaz... 

Başlık sanki farklı olmalıydı... Mesela '' Ergenin İtirafları '' gibi.

Birde ben hiç anlamam ama ''Türkçede Cümleler Büyük Harfle Başlar'' derken, her kelime bitimi kast edilmiyor heralde... İşi bilen üyeler mevzuyu bir anlatsın...  Laf çakmak istendiği zaman '' doğru yaz '' diyorsunuz . İş ,öğretmeye geldiği zaman kimseden ''çıt'' çıkmıyor.

Sayin hacamat,

Kisilere, yaslarindan dolayi, duydugunuz saygiyi azaltmaniz dogru degildir. Masonlar.org dahilinde kisiler yaslari ne olursa olsun ayni hak ve ozgurluklere sahiplerdir. Konusma uslubunuzun forum duzenine uymadigini belirtir, mesajlarinizi daha saygin bir dille yazmanizi rica ederim.

Saygilarimla
- Sahsima ozel mesaj atmadan once Yonetim Hiyerarsisini izleyerek ilgili yoneticiler ile gorusunuz.
- Masonluk hakkinda ozel mesaj ile bilgi, yardim ve destek sunulmamaktadir.
- Sorunuz ve mesajiniz hangi konuda ise o konudan sorumlu gorevli yada yonetici ile gorusunuz. Sahsim, butun cabalarinizdan sonra gorusmeniz gereken en son kisi olmalidir.
- Sadece hicbir yoneticinin cozemedigi yada forumda asla yazamayacaginiz cok ozel ve onemli konularda sahsima basvurmalisiniz.
- Masonluk ve Masonlar hakkinda bilgi almak ve en onemlisi kisisel yardim konularinda tarafima dogrudan ozel mesaj gonderenler cezalandirilacaktir. Bu konular hakkinda gerekli aciklama forum kurallari ve uyelik sozlesmesinde yeterince acik belirtilmsitir.


Mayıs 20, 2012, 11:07:11 öö
Yanıtla #18

Bu nasıl bir mevzu... kim 14 yaşında ... ne oluyoruz ... sevgili  RaphaeLDeadeN ''+18 şiddet - korku'' yazıyordu kapıda görmedin mi?
Ben bu üyenin 14 yaşında olduğuna inanmasamda, geğik mevzusuna katılmak istedim.

Burda aldığın yanıtlar çerçevesinde haraket etmek istemiyorsan ( bence etme )
Birde okulunda hocalarına sor ... onların yanıtı hoşuna gitmezse, git mahalle muhtarına sor. Olmadı, müftüye sor. Baktın ki işin içinden çıkamıyorsun. Başbakana mektup yaz... 

Başlık sanki farklı olmalıydı... Mesela '' Ergenin İtirafları '' gibi.

Birde ben hiç anlamam ama ''Türkçede Cümleler Büyük Harfle Başlar'' derken, her kelime bitimi kast edilmiyor heralde... İşi bilen üyeler mevzuyu bir anlatsın...  Laf çakmak istendiği zaman '' doğru yaz '' diyorsunuz . İş ,öğretmeye geldiği zaman kimseden ''çıt'' çıkmıyor.

Sayin hacamat,

Kisilere, yaslarindan dolayi, duydugunuz saygiyi azaltmaniz dogru degildir. Masonlar.org dahilinde kisiler yaslari ne olursa olsun ayni hak ve ozgurluklere sahiplerdir. Konusma uslubunuzun forum duzenine uymadigini belirtir, mesajlarinizi daha saygin bir dille yazmanizi rica ederim.

Saygilarimla

Teşekkür Ederim Sn.MASON

Saygı Ve Sevgilerimle...
Amor - Honor - Justitia
Sevgi - Onur - Adalet


Şubat 08, 2014, 01:51:24 ös
Yanıtla #19
  • Yeni Katilimci
  • *
  • İleti: 43
  • Cinsiyet: Bayan

Eski sevgilim benden 7 yaş büyüktü.
Oturup muhabbet ediyorduk ama çok güzel oluyordu. Belli bir olgunluğa erişmiştik ve ikimiz de bir ilişkiden ne alacağımızı biliyorduk. Gerçi sonra ayrıldık ama olsun, güzel günlerdi.
Git açıl kıza, neden dersen, hayata bir kere geliyorsun tabii reenkarne olmaya inanmıyorsan, istediğini yap. Red edilsen de bu senin bir tecrübe olarak kalacak. Aslında ilişki biraz ilerledikçe ona görüşlerini açman daha mantıklı. İnsanlar hala bazı şeylere at gözlüğüyle bakıyorlar.
Başarılar :D
sol lucet omnibus.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
21 Yanıt
11455 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 11, 2007, 05:13:40 ös
Gönderen: paragon
11 Yanıt
8264 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 01, 2010, 07:42:17 ös
Gönderen: Prenses Isabella
7 Yanıt
9634 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 11, 2008, 10:07:41 ös
Gönderen: Prenses Isabella
20 Yanıt
10907 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 09, 2010, 10:41:59 ös
Gönderen: Lethe
2 Yanıt
4031 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 18, 2010, 05:55:23 öö
Gönderen: MASON
9 Yanıt
9365 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 30, 2011, 03:33:48 ös
Gönderen: Zagzagel
Yahudi Geleneği İle İlgili Bir Soru

Başlatan llSinekValesill « 1 2 3 » Yahudilik

26 Yanıt
24084 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 25, 2011, 01:05:20 ös
Gönderen: Mustafa Kemal
2 Yanıt
5238 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 28, 2016, 12:59:14 öö
Gönderen: Tık-Tik-Tak
2 Yanıt
3081 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 26, 2014, 11:19:44 ös
Gönderen: ferhat
5 Yanıt
5560 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 31, 2013, 11:19:11 ös
Gönderen: Etimolog