Necati Doğru, 2,2,2003 tarihli Sabah gazetesindeki yazısında ilginç tespitlerde bulunuyordu. Bush ve Saddam'ın aynı ekibin piyonu olduğunu ifade eden Doğru, ABD'yi İsrail egemenleri ile Yahudi sermayesiyle iç bağlantılara girmiş 400 Amerikan zenginin yönettiği bir mekanizma olarak tanımladı.
Özgür değil!
General Patton nasıl da durdurulmuştu? Hatırlayın... Okuduklarınızdan hatırlayın... Filmi de yapıldı. Oskar aldı... Okumuşluğunuz yoksa filminden hatırlayın. İkinci Dünya Savaşı'nın muzaffer komutanı, Normandiye çıkartmasını yapmış ABD ordusunun yenilmez generali Almanya içlerinde ilerlemeye başlamıştı. Berlin'e girmesine birkaç saat kalmıştı, "Washington'dan gelen bir emirle durdurulduğu" için isyan etmişti. İsyan edince de... Emekli edilmişti. Hatırlayın! O gün olanı biteni... Bugüne birleştirin. Lehimleyin. Vidalayın.
Zavallı general, Yalta ve Postdam'da "dünyanın bölüşüldüğünden" haberi olmadığı için ordusunun başında Berlin'e girmek üzere yürüyordu. Dünyanın o günkü süperleri ABD, İngiltere, Fransa, Rusya, "Avrupa pastasını ikiye bölmüşler" Almanya'nın yarısı dahil Avrupa'nın doğusunu (Macaristan, Çekoslovakya, Polonya, Romanya, Bulgaristan) Rusya'ya bırakmışlardı. Türkiye ile Yunanistan da ABD'ye verilmişti.
Generalin bundan haberi yoktu. Zavallı general.. Kendini özgür zannediyordu. Bugün ABD Başkanı Bush'un kendini özgür zannetmesi gibi... Dünya yeniden paylaşıldı. Kararı alındı. Uygulamaya 12 yıl önce Irak'a yapılan "Birinci Körfez Saldırısı" sırasında konuldu. Şimdi o sürecin devamı olan ikinci büyük saldırı olacaksa; bu aslında "petrolü kontrol altına" alma savaşı değildir. İçinden petrol de geçen dünyayı yeniden paylaşma saldırısıdır.
Esir alınmış Bush!
Paylaşımın maşasıdır.
Zavallı Bush!
Kendini özgür zannediyor.
Zavallı Saddam!
Kendini hür sanıyor.
Bunların ikisi de maşadır.
Bunların ikisi de aynı merkez tarafından yönetiliyor, kontrol ediliyor, yönlendiriliyor. Süpergüç ABD'nin, süpergüç olarak yetinmeyip önüne bir de "saldırgan" sıfatı alarak Irak'a vuruş yapması; herkesin sandığı gibi Bush tarafından değil, ABD'nin dışa kapalı, görünmez, gizli makinesince planlandı. Bu makine korkunçtur.
Canileşebilir.
Ahlaksızlaşabilir.
Hukuksuzlaşabilir.
Her cinayeti işler...
Dünyanın "yeniden paylaşılması gerekiyorsa" onu da planlar. ABD'nin dışa kapalı, görünmez, gizli makinesi (yeni söylemde derin devleti diyorlar) Filistin topraklarında tek bir Filistinli kalmamacasına temizlik yapılmasını ve 3 büyük din için de kutsal olan bu toprakların İsrail'e verilmesini hedefine koymuş İsrail egemenleri ile ABD içinde Yahudi sermayesiyle iç bağlantılara girmiş 400 Amerikan zenginin yönettiği bir mekanizmadır.
Forbes Dergisi'nin 13 Eylül 2002 tarihli sayısında 400 Amerikan zenginin servetinin 1.2 trilyon dolara ulaştığı haberi vardı. 1.2 trilyon dolar bugün "ilk bölüşüm savaşı olan Birinci Dünya Savaşı'nın" süperi İngiltere'nin toplam milli gelirinden fazladır. Bu güç ABD gizli makinesinin kolları olan Ulusal Güvenlik Konseyi, Savunma İstihbarat Ajansı, Ulusal Güvenlik Ajansı, Ordu İstihbaratı, Donanma İstihbaratı, Hava Kuvvetleri İstihbaratı, Dışişleri Bakanlığı İstihbaratı ve Araştırma Bürosu, Atom Enerjisi Komisyonu ve Federal Araştırma Bürosu'nu idare eder.
ABD'nin en yüksek sermaye birikimine sahip silah sanayi, petrol sanayi, enerji sanayi bu gücün kontrolü altındadır.
Bush hür değildir.
Bu gücün kuklasıdır.
Maşasıdır.
Dünyayı yeniden paylaşım başlamıştır. Bu yeni paylaşımın formatlarını, haritalarını İsrail'in egemenleri ile ABD'nin gizli makinesini yöneten egemenleri çizdiler.