Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Islam Dunyasinda Yahudi Yasami  (Okunma sayısı 2845 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Nisan 23, 2008, 06:49:02 ös
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1662

http://qantara. de/webcom/show_article. php?wc_c= 674&wc_id=177
İslam dünyasında Yahudi yaşamı
Yahudi değil "İbrani"

Yahudi kültürü, Müslüman ülkelerin birçoğunda kültürün sabit bileşenlerinden biri olmayı günümüzde de sürdürüyor. Ne Ortadoğu krizi ne de İran devlet başkanı Ahmedinejad'ın antisemitik beyanları bu durumda önemli bir değişikliğe yol açamadı. Alfred Hackensberger bildiriyor.



Resmi büyüt Devlet Başkanı Mahmud Ahmedinejad'ı n antisemitik beyanlarından sonra, Kimsenin tahmin etmediği bir başka gerçek ise Ortadoğu'da, İsrail dışındaki en büyük Yahudi cemaatinin (25.000) bugün hâlâ İran'da yaşıyor olmasıdır.
Tanger'deki Sha'ar Raphael Sinagogu'nun kapıcısı, asık suratlı ve ketum bir adam. Büyük parmaklıklı kapıyı merakla açan her yabancıyı geri çeviriyor. "Kimse yok, kimse yok" diye homurdanıyor kendi kendine, oysa binanın birinci katında, hahamın evinde ışık yanıyor. Beni apar topar sokağa itiyor. Belli ki aralarına yabancıların girmesini istemiyorlar.

Tanger'in Yahudi kumarhanesinde de durum farklı değil; iyi giyimli hanımlar ve beyler, yeşil kadife örtülü masalarda iskambil oynuyorlar. Pembe ipek elbiseli bir hanım dostça karşılıyor, kısaca Tanger'de yaşam kalitesinin iyi olduğunu söylüyor ve birdenbire konuşmayı kesiyor. Gitmemin daha iyi olacağına dair bir işaret bu.
Kumarhaneden sonra Casa de España restoranında buluştuğum Rachel Pimienta bu durumu, "Sanırım, huzurlarının bozulmasını istemiyorlar" diye açıklıyor. 75 yaşındaki bu kadın, Fas'ın bu liman kentinde doğmuş ve kendini bir İbrani olarak görüyor. Yahudi tanımlamasının kötü, tarihsel bir anısı var.

Sefaradlar, işkence ve ölüm

Rachel Pimienta, Tanger'de sayıları bir zamanlar 40.000'i bulunan İbranilerden biriydi, şimdi sadece 150 kişi kaldılar. Birçoğu İkinci Dünya Savaşı'nın ardından ve Fas'ın 1956 yılında bağımsızlığını ilan etmesinden sonra ülke dışına göç ettiler. Artık iyi maaş ödenen işler kalmamıştı ve şehrin eski batılı ambiyansı da gitgide yok oluyordu.

Göçmenlerin önemli bir bölümü Kanada, ABD ya da güney Amerika'ya gitti. "Yalnızca fakirlerin en fakirleri İsrail'i tercih ettiler" diye anımsıyor yaşlı kadın; soyadı Pimienta'yı ('karabiber' anlamına geliyor) 15. yüzyılın sonundaki İspanyol engizisyonuna borçlu. Kastilya kraliçesi I. Isabella (1451-1504) ve Aragon kralı II. Fernidand'ın yönetimindeki Endülüs'ten son Arabın da kovulmasından sonra, Yahudi halk Hıristiyanlığa geçmeye zorlanmıştı.

Hıristiyanlarla karıştırılmalarını önlemek için de Yahudilere alışılageldik olmayan, dikkat çekici soyadları verildi. İşkencelerle ve cinayetlerle birlikte yürüyen zoraki din değiştirmelerden kurtulmak için sayıları 200.000 ile 300.000 arasındaki Yahudi İspanya'yı terk edip Kuzey Afrika'ya geçtiler, ama aralarında Türkiye'ye veya Yunanistan'a gidenler de oldu.

Kralın koruması altında

İspanya'dan göç eden Yahudilere, İbranicede İberik yarımadasına verilen isime dayanılarak "Seferadlar" deniyordu. Seferadlar Fas'ta, korunmaları emredilmiş olanlar anlamında 'Dımmiler' statüsünü aldılar. Mellah denilen Yahudi mahallelerinde, rahatsız edilmeden yaşadılar. Çok ender olarak ayrımcılığa ya da zorbalığa maruz kaldılar. "Günümüze kadar Fas'ta iyi yaşadık" diyor Rachel Pimienta. Antisemitizme hiç maruz kalmamış; radikal İslamcıların 2003'te Kazablanka'da olduğu gibi Yahudi ve İspanyol kuruluşlarına karşı ölümcül saldırılar yapabilecek olmalarından da korkmuyor. Böyle bir şeyin heryerde olabileceğini düşünüyor.

Eski bir sürücü kursu öğretmeni olan Pimienta, "Ayrıca biz kralın koruması altında yaşıyoruz" diye ekliyor. Bombalı saldırılardan sonra VI. Muhammed, ülkesindeki Yahudilerin haklarını koruma doğrultusundaki tarihsel yükümlülüğünü tekrar dile getirdi. Ne de olsa Yahudi vatandaşları onun hizmetinde danışman, bakan, yüksek rütbeli subay, parlamento üyesi, hâkim ve elçi olarak çalışıyorlar.

Ülkenin 3000 üyeli en büyük Yahudi cemaati, Kazablanka'da yaşıyor ve kendilerine ait 10 okulları var. Fas genelinde yaklaşık 30 sinagog çalışır durumda. Kuzey Afrika'nın krallıkla yönetilen bu ülkesi, Yahudi nüfusun entegrasyonu ve devlet tarafından korunması bakımından, öteki Müslüman ülkeler arasında pozitif bir istisna oluşturuyor.

İkinci göç

      Sinagog'ta bir Yahudi
Resmi büyüt Fas'ın 3000 üyeli en büyük Yahudi cemaati, Kazablanka'da. Kendilerine ait 10 okulları var. Fas genelinde yaklaşık 30 sinagog çalışır durumda.
Komşu ülke Cezayir'de hükümet 1962 yılında Yahudilerin haklarını geri aldı; bunun üzerine 120.000 Yahudi Fransa'ya göç etti. 1994 yılında, Cezayir iç savaşı sırasında, Silahlı İslamcı Grup'un (GIA) Yahudilere karşı saldırı yapacağını ilan etmesinden sonra, yeni göçler de yaşandı. Tunus'ta eskiden sayıları 40.000'i bulan Tunus Yahudilerinden geriye sadece 1300 kişi kaldı. Devlet korumasına karşın Yahudiler sık sık, İsrail politikasına duydukları öfkeyi, ülkelerindeki Yahudilere yönelten Müslümanların saldırılarına maruz kaldılar.

Suriye'de ise Ortadoğu krizi belirleyici bir rol oynadı: Yahudiler 1960'lı ve 1970'li yıllarda siyasal bir risk olarak görüldüler, devlet tarafından sürekli gözetim ve denetim altında bulunduruldular. 1990 yılında, zamanın devlet başkanı Hafız Esad, bu Arap cumhuriyetinde artık yaşamak istemeyen ve yaşayamayan 1200 Yahudinin ülke dışına çıkmasına ABD'nin baskısıyla izin verdi.

Oysa Suriye'nin tarihi de yüzyıllardır Yahudi kültürüyle iç içedir. 19. yüzyılın sonunda Suriye'de yaklaşık 50.000 Yahudi yaşıyordu; bunların 10.000'i Halep şehrindeydi. Bugün, Suriye'nin kuzeyindeki bu şehirde sadece 50 Yahudi kaldı.

Komşu ülke Lübnan'da da Yahudi yaşamı Ortadoğu krizinin kurbanı oldu. 1950'li yıllarda 7000 Yahudi'nin yaşadığı bu ülkede, artık hemen hemen hiç Yahudi yok ve var olanlar da Yahudi olarak tanınmak istemiyorlar. Beyrut'un merkezindeki sinagog kendi kaderine terk edilmiş durumda, yeniden çalışır duruma getirmek bir yana, kimse onarmaya bile cesaret etmiyor.

İran ve Yahudi mirası

Devlet Başkanı Mahmud Ahmedinejad'ı n antisemitik beyanlarından sonra, Kimsenin tahmin etmediği bir başka gerçek ise Ortadoğu'da, İsrail dışındaki en büyük Yahudi cemaatinin (25.000) bugün hâlâ İran'da yaşıyor olmasıdır.

Yahudilerin İran'daki varlıkları günümüzden 3000 yıl öncesine kadar uzanıyor. Bugün İran'da açık sinagogları, koşer mezbahaları, okulları ve Tahran'da kendi hastaneleri var. Bu hastane dünyadaki dört Yahudi hastanesinden biri ve sadece Yahudi diasporası tarafından finanse ediliyor.

Hastalar ve hastane personeli ağırlıklı olarak Müslümanlardan oluşuyor. Sadece hastane müdürü Ciamak Morsathegh, Yahudi kökenli. Morsathegh kendisiyle yapılan bir söyleşide "Antisemitizm doğuya özgü bir fenomen değildir; ne İslam'a ne de İran'a özgüdür; antisemitizm bir Avrupa fenomenidir" diye eklemişti. İran'da yaşanan en kötü günlerde bile Yahudiler Avrupa'daki gibi acı çekmediler.

Alfred Hackensberger

Qantara.de 2008

Almancadan çeviren Mustafa Tüzel
__._,_.___
« Son Düzenleme: Nisan 23, 2008, 10:31:32 ös Gönderen: MASON »


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
5 Yanıt
6868 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 03, 2013, 05:52:33 ös
Gönderen: Caliper
Ilımlı islam ve Laiklik

Başlatan goksel475 Islam

1 Yanıt
4091 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 03, 2009, 02:24:33 ös
Gönderen: amurdad
0 Yanıt
3763 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 09, 2012, 10:30:34 ös
Gönderen: Tij
9 Yanıt
6036 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 30, 2013, 12:05:10 öö
Gönderen: NOSAM33
4 Yanıt
4116 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 12, 2013, 12:05:34 öö
Gönderen: Etimolog
4 Yanıt
4022 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 05, 2013, 02:08:38 ös
Gönderen: NOSAM33
8 Yanıt
5270 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 06, 2013, 10:04:02 öö
Gönderen: Felix Steiner
7 Yanıt
4903 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 06, 2013, 09:16:07 öö
Gönderen: ceycet
21 Yanıt
12533 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 04, 2013, 12:53:27 ös
Gönderen: karahan
8 Yanıt
4975 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 18, 2014, 10:52:30 öö
Gönderen: mbulut