Bay Amurmad
Siz demokrasi aşığı bir insansınız ne güzel yazmışsınız, Bülent Arınç gibi düşünenlerin hatta tüm görüşlerden insanların bir ülkenin meclisinde bulunması gayet güzel birşey. Ancak bu güzel düşüncelerin oturması, sizin dediğiniz düşündüğünüz kadar kolay değil. Türkiye çok yeni bir ülke ve insanlarımız Atatürk'ü anlayabilme seviyesine daha gelemediler, ben de gelemedim, Atatürk'ün düşünceleri de bence sonsuzluğu ifade ediyor, çünkü gelişmek durağan birşey değildir.
Konumuza gelirsek, Atatürk'ü anlamayan insanlarımız derken hangi kitlelerden söz ettiğimi biliyorsunuz, B.A.' da bu kitleden sadece biri. Siz belki demokrasi aşığı biri olarak derseniz ki demokrasi sadece Atatürk'ün düşüncelerini benimsemekle mi oluyor. Bizim ülkemizin bir kuruluş felsefesi var ve bu felsefenin unsurlarından biri de uygar toplum seviyesinin üstüne çıkmaktır. Benim düşünceme ve Atatürk'ün zamanın da uyguladığı uygulamalara baktığınızda bu uygar toplum seviyesinin üstüne çıkma yolunda bütün engeller ve kişiler demokrasi ve görüş unsuru olamazlar. Atatürk İstiklal Mahkemelerini neden kurdu dersiniz, insanları idam edilmesi hoş birşey olarak mı görüyordu, Atatürk gaddarmıydı. İstiklal Mahkemelerinde idam edilenler uygar, çağdaş toplum seviyesinin üstüne çıkmada engeldiler ve kendi iplerini kendileri çektiler. Ben demiyorum ki şimdi tek tek asalım, ama bu kutlu yolda belli bir seviyenin altında olanların söz hakkı kamusal tüm alanlarda olmaması gerekir
Nihat Genç nediyor, kümesdeki hayvanlardan oy herkez alır,
Aysun Kayacı nediyor, dağdaki çobanla benim oyum eşit mi.
Şimdi bu iki cümlenin ortak anlamını alınız ama kişilerde takılı kalmayınız, ne demek istediğimi anlamışsınızdır, ayrıca demokrasi belli kurallar içinde geçerlidir.
Diğer bir konu da B.A. yurdunu sevmesi; yurdunu sevmek demek taşını toprağını sevmek demek değildir ya da Mehmet Akif Ersoy'un şiirlerine ağlamakla olmuyor, neden bu tip insanlar sadece Mehmet Akif Ersoy'u severler. Bunu da bir düşünmek gerekir.
Sizin demokrasi anlayışınıza ben de katılıyorum ancak dediğim gibi demokrasi demek çoğulculuktur ama belli bir seviyenin üstüne gelen ülkeler sizin demokrasi anlayışınıza sahip olurlar.
B.A. belli bir oy seviyesine güvenerek ileri geri konuşuyor ama bilmiyor ki ona oy veren kişiler bugün ona yarın başkasına oy verirler. Ülkemizdeki bu tip insanlar TSK'nın hakkında birşey konuşurken iki kere düşünmeleri gerekiyor. Çünkü TSK sizin düşündüğünüz gibi meclise müdahale eden bir kurum değildir ancak ülkemizin kuruluş felsefesine karşı yapılan her türlü yıkıcı bölücü faaliyetlere dur deme hakkına sahiptir. Sizin ya da B.A.'ın düşündüğü gibi TSK meclise müdahale eden bir parti olsaydı, şuan DTP denilen parti meclisde olmazdı.
Merakımı bağışlayın ama siz demişsiniz ki "her mezhebin ve etnik grubun ağırlıklı olarak oy verdiği partiler vardır" ben bir mezhebe sahip değilim ben kime oy vereceğim merak ediyorum. Ama illa ki bir mezhep gerekiyorsa ben İnsan mezhebindenim.
saygılarımla