Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Ekonomik Alanda Yahudiler ve Dönmeler  (Okunma sayısı 17009 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ekim 14, 2006, 07:02:32 öö
  • Administrator
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 9553
  • Cinsiyet: Bay
    • Masonluk, Masonlardan Öğrenilmelidir

Ekonomik Alanda Yahudiler ve Dönmeler

Türkiye yahudilerinin ve onların gizli kanatları durumundaki Dönmeler'in en çok ağırlık verdikleri alan ekonomik alandır. Bu alanda hem yahudiliklerini açığa vuranlar hem de bu kimliklerini gizleyerek "Dönmeler" kitlesi içinde yer alanlar etkin faaliyet içine girmişlerdir. Cumhuriyetin ilk dönemlerinde onlara bu sahada bazı kolaylıklar sağlandığını daha önce belirtmiştik.

Cumhuriyet döneminde ekonomik alanda önemli noktalara gelen yahudi ve Dönme kökenlilerin bazıları şunlardır:

Üzeyir Garih ve İshak Alaton: Alarko Holding'in ortakları. Her ikisi de yahudi kimliklerini açığa vuran kesimdendir. 1954'te küçük bir sermaye ile kurulan şirketleri Alarko Holding ise devletten aldığı ihalelerle bugün büyük bir dev firma haline gelmiştir. Garih - Alaton ikilisi aynı zamanda aşağıda sözünü edeceğimiz "500. Yıl Vakfı"nın kurucularındandır.

Alarko Holding'in başkanı Üzeyir Garih'in otuzdan fazla vakıf ve derneğe üye olduğu bizzat kendisiyle yapılan bir röportajda dile getirilmişti. Bu vakıf ve derneklerin tümü Türkiye'deki yönetimi etkileme, Türkiye-İsrail ilişkilerini güçlendirme, Türkiye'deki yahudi azınlığın çıkarlarını koruma, Türkiye'den İsrail'e menfaat sağlama gibi muhtelif lobi faaliyetleri yürütmektedir. Garih, Panorama adlı bir ekonomi dergisinin kendisiyle yaptığı röportajda, üyesi olduğu kuruluşlar yoluyla bir çıkar elde edip etmediği sorulunca şu cevabı vermişti: "Tabii üyesi olduğum kuruluşlardan çıkarım var. Dernek yoluyla sesimi son merciye kadar duyururum" demişti. (26)

Jak Kamhi: Profilo Holding'in yönetim kurulu başkanı. Profilo Holding, Türkiye'nin beyaz eşya (buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi vs. gibi ev aletleri) üreten en önemli sanayi kuruluşlarından biridir. Jak Kamhi aşağıda sözünü edeceğimiz 500. Yıl Vakfı'nın kurucu başkanıdır. Kamhi'nin aynı zamanda uluslararası siyonist teşkilat B'nai B'rith'e üye olduğu çeşitli kaynaklarda dile getirilmiştir. Jak Kamhi, İktisadi Kalkınma Vakfı'nın da başkanıdır. Onun bu kuruluş vasıtasıyla da önemli lobi faaliyetlerinde bulunduğu bilinmektedir.

Haftalık 2000'e Doğru dergisi Kamhi'nin koruma görevlilerinin MOSSAD ajanı olduklarını iddia etmişti. Kamhi, Türkiye'deki yahudi lobiciliğinin başını çekenlerden biridir. O bu konuda bazı uluslararası oluşumlarla ve devlet yönetimleriyle olan irtibatını da çok iyi değerlendirmektedir. Kendisine eski Fransa cumhurbaşkanı François Mitterand tarafından Legion d'Honneur (Onur Madalyası) ve "Chevalier (şövalye)"lik payesi verilmiştir. Kamhi, Marie Claire dergisine yaptığı açıklamada: "İsrail'e karşı bağlılığım var" (27) ifadesini kullanmıştı.

Haftalık 2000'e Doğru dergisinin 28 Haziran 1992 tarihli sayısında çıkan bir habere göre Jak Kamhi'nin sahibi olduğu Profilo Holding Genelkurmay başkanlığına yeni bir elektronik haberleşme sistemi satma teklifinde bulundu. Ancak daha sonra bu sistemin MOSSAD tarafından da dinlenmeye müsait olduğu ortaya çıkınca teklif reddedildi. Jak Kamhi'nin oğlu Cefi Kamhi yahudi kimliklerini gizlemeyenlerin geleneklerini bozarak Meclis'e giren kişidir. Çünkü Dönmeler Meclis'e girerek ve devlet kadrolarında görev alarak yönetimde söz sahibi olma yollarına giderken yahudi kimliklerini gizlemeyenler genellikle ekonomik alanda kalarak lobi faaliyetleri yürütmeyi tercih etmektedirler. Cefi Kamhi bu geleneği bozarak bir dönem DYP listesinden parlamentoya girdi. Jak Kamhi'nin kardeşinin MOSSAD ajanı olduğu International Herald Tribune gazetesinin 24 Mayıs 1993 tarihli sayısında iddia edilmiştir. Jak Kamhi hakkında 1983 yılında toplu kaçakçılık yapma suçundan dava açılmıştı. Bunun sebebi ise onun sahip olduğu Tüpko adlı şirketin Türkiye'ye kaçak yollarla televizyon tüpü sokmasıydı.

Vitali Hakko: Vakko adlı konfeksiyon şirketinin sahibi Vitali Hakko, Şapka Kanunu sayesinde büyük primler yapmıştır. Önceleri İstanbul'un Mahmutpaşa semtinde ve Kapalı Çarşı'sında tezgahtarlık yapan Vitali Hakko, şapka giyilmesini zorunlu kılan Şapka Kanunu çıktıktan sonra çıkardığı Has Şapka ile büyük gelirler elde etti. Vakko bugün Türkiye'nin en zengin konfeksiyon kuruluşları arasında yer almaktadır. Vakko'nun ürünlerini de daha çok zengin kesim giyebilmektedir. Çünkü lüks ve pahalı ürünler piyasaya sürdüğünden fakir ve orta tabakanın onun ürünlerini satın alması zor olmaktadır.

Bezmenler Ailesi: Bu aile Dönmeler kesimine mensuptur ve Türkiye'nin oldukça zengin ailelerinden biridir.

Eczacıbaşı Ailesi: Bu aile de Dönmeler'dendir. Türkiye'nin en büyük ilaç sanayi kuruluşu olan Eczacıbaşı İlaç Holding bu aileye aittir. Bu ailenin en tanınmış ismi ise Eczacıbaşı İlaç Holding'inin kurucularından olan Nejat Eczacıbaşı'dır. Nejat Eczacıbaşı da aşağıda sözünü edeceğimiz 500. Yıl Vakfı'nın kurucularındandır ve aynı zamanda uluslararası siyonist kuruluşlardan Bilderberg'in üyesidir.

Bunlar Türkiye'nin zengin tabakası içerisinde yer alan yahudi veya Dönme kökenlilerin sadece bir kısmını oluşturuyor. Biz sözü fazla uzatmamak içen özellikle büyük sanayi kuruluşlarının sahibi olanlardan söz etmekle yetinmek istedik. Ancak bu kişilerin Türkiye yönetiminin üzerinde önemli bir etkinliklerinin olduğunun bilinmesinde yarar görüyoruz.
- Sahsima ozel mesaj atmadan once Yonetim Hiyerarsisini izleyerek ilgili yoneticiler ile gorusunuz.
- Masonluk hakkinda ozel mesaj ile bilgi, yardim ve destek sunulmamaktadir.
- Sorunuz ve mesajiniz hangi konuda ise o konudan sorumlu gorevli yada yonetici ile gorusunuz. Sahsim, butun cabalarinizdan sonra gorusmeniz gereken en son kisi olmalidir.
- Sadece hicbir yoneticinin cozemedigi yada forumda asla yazamayacaginiz cok ozel ve onemli konularda sahsima basvurmalisiniz.
- Masonluk ve Masonlar hakkinda bilgi almak ve en onemlisi kisisel yardim konularinda tarafima dogrudan ozel mesaj gonderenler cezalandirilacaktir. Bu konular hakkinda gerekli aciklama forum kurallari ve uyelik sozlesmesinde yeterince acik belirtilmsitir.


Ocak 06, 2019, 03:06:38 öö
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3234
  • Cinsiyet: Bay

audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


Ocak 06, 2019, 03:10:18 öö
Yanıtla #2
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3234
  • Cinsiyet: Bay

audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


Ocak 06, 2019, 06:07:36 ös
Yanıtla #3
  • Yeni Katilimci
  • *
  • İleti: 36
  • Cinsiyet: Bay

Ekonomik Alanda Yahudiler ve Dönmeler

Türkiye yahudilerinin ve onların gizli kanatları durumundaki Dönmeler'in en çok ağırlık verdikleri alan ekonomik alandır. Bu alanda hem yahudiliklerini açığa vuranlar hem de bu kimliklerini gizleyerek "Dönmeler" kitlesi içinde yer alanlar etkin faaliyet içine girmişlerdir. Cumhuriyetin ilk dönemlerinde onlara bu sahada bazı kolaylıklar sağlandığını daha önce belirtmiştik.

Cumhuriyet döneminde ekonomik alanda önemli noktalara gelen yahudi ve Dönme kökenlilerin bazıları şunlardır:

Üzeyir Garih ve İshak Alaton: Alarko Holding'in ortakları. Her ikisi de yahudi kimliklerini açığa vuran kesimdendir. 1954'te küçük bir sermaye ile kurulan şirketleri Alarko Holding ise devletten aldığı ihalelerle bugün büyük bir dev firma haline gelmiştir. Garih - Alaton ikilisi aynı zamanda aşağıda sözünü edeceğimiz "500. Yıl Vakfı"nın kurucularındandır.

Alarko Holding'in başkanı Üzeyir Garih'in otuzdan fazla vakıf ve derneğe üye olduğu bizzat kendisiyle yapılan bir röportajda dile getirilmişti. Bu vakıf ve derneklerin tümü Türkiye'deki yönetimi etkileme, Türkiye-İsrail ilişkilerini güçlendirme, Türkiye'deki yahudi azınlığın çıkarlarını koruma, Türkiye'den İsrail'e menfaat sağlama gibi muhtelif lobi faaliyetleri yürütmektedir. Garih, Panorama adlı bir ekonomi dergisinin kendisiyle yaptığı röportajda, üyesi olduğu kuruluşlar yoluyla bir çıkar elde edip etmediği sorulunca şu cevabı vermişti: "Tabii üyesi olduğum kuruluşlardan çıkarım var. Dernek yoluyla sesimi son merciye kadar duyururum" demişti. (26)

Jak Kamhi: Profilo Holding'in yönetim kurulu başkanı. Profilo Holding, Türkiye'nin beyaz eşya (buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi vs. gibi ev aletleri) üreten en önemli sanayi kuruluşlarından biridir. Jak Kamhi aşağıda sözünü edeceğimiz 500. Yıl Vakfı'nın kurucu başkanıdır. Kamhi'nin aynı zamanda uluslararası siyonist teşkilat B'nai B'rith'e üye olduğu çeşitli kaynaklarda dile getirilmiştir. Jak Kamhi, İktisadi Kalkınma Vakfı'nın da başkanıdır. Onun bu kuruluş vasıtasıyla da önemli lobi faaliyetlerinde bulunduğu bilinmektedir.

Haftalık 2000'e Doğru dergisi Kamhi'nin koruma görevlilerinin MOSSAD ajanı olduklarını iddia etmişti. Kamhi, Türkiye'deki yahudi lobiciliğinin başını çekenlerden biridir. O bu konuda bazı uluslararası oluşumlarla ve devlet yönetimleriyle olan irtibatını da çok iyi değerlendirmektedir. Kendisine eski Fransa cumhurbaşkanı François Mitterand tarafından Legion d'Honneur (Onur Madalyası) ve "Chevalier (şövalye)"lik payesi verilmiştir. Kamhi, Marie Claire dergisine yaptığı açıklamada: "İsrail'e karşı bağlılığım var" (27) ifadesini kullanmıştı.

Haftalık 2000'e Doğru dergisinin 28 Haziran 1992 tarihli sayısında çıkan bir habere göre Jak Kamhi'nin sahibi olduğu Profilo Holding Genelkurmay başkanlığına yeni bir elektronik haberleşme sistemi satma teklifinde bulundu. Ancak daha sonra bu sistemin MOSSAD tarafından da dinlenmeye müsait olduğu ortaya çıkınca teklif reddedildi. Jak Kamhi'nin oğlu Cefi Kamhi yahudi kimliklerini gizlemeyenlerin geleneklerini bozarak Meclis'e giren kişidir. Çünkü Dönmeler Meclis'e girerek ve devlet kadrolarında görev alarak yönetimde söz sahibi olma yollarına giderken yahudi kimliklerini gizlemeyenler genellikle ekonomik alanda kalarak lobi faaliyetleri yürütmeyi tercih etmektedirler. Cefi Kamhi bu geleneği bozarak bir dönem DYP listesinden parlamentoya girdi. Jak Kamhi'nin kardeşinin MOSSAD ajanı olduğu International Herald Tribune gazetesinin 24 Mayıs 1993 tarihli sayısında iddia edilmiştir. Jak Kamhi hakkında 1983 yılında toplu kaçakçılık yapma suçundan dava açılmıştı. Bunun sebebi ise onun sahip olduğu Tüpko adlı şirketin Türkiye'ye kaçak yollarla televizyon tüpü sokmasıydı.

Vitali Hakko: Vakko adlı konfeksiyon şirketinin sahibi Vitali Hakko, Şapka Kanunu sayesinde büyük primler yapmıştır. Önceleri İstanbul'un Mahmutpaşa semtinde ve Kapalı Çarşı'sında tezgahtarlık yapan Vitali Hakko, şapka giyilmesini zorunlu kılan Şapka Kanunu çıktıktan sonra çıkardığı Has Şapka ile büyük gelirler elde etti. Vakko bugün Türkiye'nin en zengin konfeksiyon kuruluşları arasında yer almaktadır. Vakko'nun ürünlerini de daha çok zengin kesim giyebilmektedir. Çünkü lüks ve pahalı ürünler piyasaya sürdüğünden fakir ve orta tabakanın onun ürünlerini satın alması zor olmaktadır.

Bezmenler Ailesi: Bu aile Dönmeler kesimine mensuptur ve Türkiye'nin oldukça zengin ailelerinden biridir.

Eczacıbaşı Ailesi: Bu aile de Dönmeler'dendir. Türkiye'nin en büyük ilaç sanayi kuruluşu olan Eczacıbaşı İlaç Holding bu aileye aittir. Bu ailenin en tanınmış ismi ise Eczacıbaşı İlaç Holding'inin kurucularından olan Nejat Eczacıbaşı'dır. Nejat Eczacıbaşı da aşağıda sözünü edeceğimiz 500. Yıl Vakfı'nın kurucularındandır ve aynı zamanda uluslararası siyonist kuruluşlardan Bilderberg'in üyesidir.

Bunlar Türkiye'nin zengin tabakası içerisinde yer alan yahudi veya Dönme kökenlilerin sadece bir kısmını oluşturuyor. Biz sözü fazla uzatmamak içen özellikle büyük sanayi kuruluşlarının sahibi olanlardan söz etmekle yetinmek istedik. Ancak bu kişilerin Türkiye yönetiminin üzerinde önemli bir etkinliklerinin olduğunun bilinmesinde yarar görüyoruz.
Sayın MASON'un bu yazısını yeni gördüm ve aklıma şu soru takıldı; Bir masonun kardeşini asla kötülemeyeceğini biliyorum. Belkide bunu genişleterek kötü intiba bırakıcı bir hareketten de kaçınacağını düşünüyorum. Bütün bunlar sonucunda beni mazur görmenizi dileyerek bu yazının aslında çok yanlış anlaşılmara sebebiyet vereceğini düşündüm. Üzeyir Garih'in H.K.M.B.L'sına bağlı bir mason olduğunu Sayın MASON bir başka yazıda belirtmiş. Soruma gelicek olursak bu yanlış, kişiler hakkında kötü bir intiba bıracak/anlaşılmalara sebebiyet verebilecek bir yazının neden yazıldığını merak etmekteyim. Sayın MASON bu yazıyı neden yazmıştır ? Tabi ki burada gerçeklerden bahsedilmekte ve gerçeklerin paylaşılması, yazılması kadar güzel bir şey yok ancak yinede affınıza sığınarak özellikle Sayın MASON'un beni mazur göreceğini umarak bunu sormak istedim.

Bir diğer sormak istediğim husus ise; Haziran 2017 basımlı HÜR MASONLAR ANAYASASI'nda (Derleyen Ahmet ŞENKUT) s.24'te şu yazılmıştır: "...görevli olmadıkça da devlet idaresine müdahaleden kaçınır...". Bu ifade dar mı yorumlanmalıdır? Dar yorumdan sadece devletin ve halkın menfaatlerine çatışan hususlar ile isyan v.b durumlar mı anlaşılmalıdır ? Geniş yorumlar ve 'her' işi devlete müdahale kabul edersek bu yazı burada ters düşmemekte midir? Yoksa 1723 tarihli nizamname her hukuk normunda olduğu gibi günün değişen ve gelişen koşullarına göre uygulamada/yazımda bir değişikliğe mi uğramıştır ?

Yazıdan sonra aklıma gelen hususlardı lütfen beni bağışlayın ve genel olarak masonluktan ziyade bu yazının yazılması ile ilgili kurarak cevap verirseniz çok sevinirim çünkü masonluk ve devlete müdahale konularını daha önce forumda ve yine elimdeki kitaplarda okumuş bulunmaktayım. Okuyan tüm masonların affına sığınarak aklıma gelenleri yazmak istedim.

Sevgilerim, saygılarımla.
Şeyler şeklini sadece mekanda değil, zamanda da bulur.
Öyle mermer bloklar vardır ki, geleceklerinde gömülü heykeller saklıdır içinde.


Ocak 06, 2019, 06:43:17 ös
Yanıtla #4
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 64
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Arslan,
   Konu başlığının ''Sabetaycılık'' olduğuna dikkati çekmek isterim. Sabetaycılık da ADAM'ın belirttiği üzere bir inanç sistemidir ve masonlukla bir alakası yoktur. Konu ile ilgili yeterli bilgiye sahip olmasam da Sayın Mason'un başlıklar ve konular uyumu konusunda hata yapmayacağına olan güvenim tamdır ve bu nedenle belirtilen kişilerin mason değil ''Sabetaycı'' olduklarını düşünüyorum.
   İkinci olarak değinmek istediğim husus ise
Alıntı
Haziran 2017 basımlı HÜR MASONLAR ANAYASASI'nda (Derleyen Ahmet ŞENKUT) s.24'te şu yazılmıştır: "...görevli olmadıkça da devlet idaresine müdahaleden kaçınır...".
bu sözünüze ithafen olacaktır. Kastedilen sarih bir şekilde ortadadır. Devlet idaresinde değilseniz dışardan müdahale yapmayınız, bunu yapacak gücünüz olabilir ancak bu mason erdemliliği ile zıtlık oluşturur. Bildiğiniz üzere devlet idaresinde birçok mason vardı ve şuanda olabilir veya olmayabilir. Devlette veya başka bir yerde görevde olsa dahi masonlar görevlerini layıkıyla ve erdemlerine bağlı kalarak yapmalıdırlar.
   Ve nihayet size bir dost tavsiyesi vermek istiyorum. Nezaketen yazdığınız kelimeleri (bağışlayın gibi) abartmayınız. Eğer abartırsanız iki şekilde de kötü anlaşılır. İlki muhatapınıza saygısızlıktır, dalga geçmek manası vardır. İkincisi muhatapınızı överken abartırsanız bu sizin kendinize olan saygıyı zedeleyecektir ki kanımca bu daha da kötüdür.
Saygılarımla...
"Rehber olarak erdemi değil talihi seçenler aklın ışığından yoksun kalır, özgürlük bilincini yitirerek başkalarına kul olur."
Lucius Annaeus Seneca


Ocak 06, 2019, 08:05:55 ös
Yanıtla #5
  • Yeni Katilimci
  • *
  • İleti: 36
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Arslan,
   Konu başlığının ''Sabetaycılık'' olduğuna dikkati çekmek isterim. Sabetaycılık da ADAM'ın belirttiği üzere bir inanç sistemidir ve masonlukla bir alakası yoktur. Konu ile ilgili yeterli bilgiye sahip olmasam da Sayın Mason'un başlıklar ve konular uyumu konusunda hata yapmayacağına olan güvenim tamdır ve bu nedenle belirtilen kişilerin mason değil ''Sabetaycı'' olduklarını düşünüyorum.
   İkinci olarak değinmek istediğim husus ise
Alıntı
Haziran 2017 basımlı HÜR MASONLAR ANAYASASI'nda (Derleyen Ahmet ŞENKUT) s.24'te şu yazılmıştır: "...görevli olmadıkça da devlet idaresine müdahaleden kaçınır...".
bu sözünüze ithafen olacaktır. Kastedilen sarih bir şekilde ortadadır. Devlet idaresinde değilseniz dışardan müdahale yapmayınız, bunu yapacak gücünüz olabilir ancak bu mason erdemliliği ile zıtlık oluşturur. Bildiğiniz üzere devlet idaresinde birçok mason vardı ve şuanda olabilir veya olmayabilir. Devlette veya başka bir yerde görevde olsa dahi masonlar görevlerini layıkıyla ve erdemlerine bağlı kalarak yapmalıdırlar.
   Ve nihayet size bir dost tavsiyesi vermek istiyorum. Nezaketen yazdığınız kelimeleri (bağışlayın gibi) abartmayınız. Eğer abartırsanız iki şekilde de kötü anlaşılır. İlki muhatapınıza saygısızlıktır, dalga geçmek manası vardır. İkincisi muhatapınızı överken abartırsanız bu sizin kendinize olan saygıyı zedeleyecektir ki kanımca bu daha da kötüdür.
Saygılarımla...
Öncelikle cevabınız ve değerli katkılarınız için teşekkür ederim.

İlk olarak, ilk sorumda rahmetli Üzeyir Garih'in mason olduğunu burada belirtilmiş olan bilgiler doğrultusunda söylediğimi bilmenizi isterim. Nitekim yazımda belirtmiştim sanırım gözünüzden kaçmış. Bunun yanında haklısınız diğer büyük firmaların kurucu/yöneticileri ile ilgili H.K.M.B.L'sına kayıtlı olup olmadıklarıyla ilgili henüz bir bilgim yoktur.

İkinci olarak, sanırım yine gözünüzden kaçmış bulunacaktır ki benim sorularımın bu yazı etrafında düşünülerek cevaplanmasını rica etmiş bulunmaktaydım. Nitekim Sayın MASON'un yazısının son cümlesi aynen şu şekildedir:"Ancak bu kişilerin Türkiye yönetiminin üzerinde önemli bir etkinliklerinin olduğunun bilinmesinde yarar görüyoruz." Burada ki yazıda sanırım benim sorumdan farklı bir amaca gelmemekte daha doğru bir ifade ile benim sorum bu cümle değerlendirilerek açıklanmalı ve aydınlatılmalıyım. Nitekim burada bahsedilen kişilerin bir kısmının siyasette resmi görev aldığı diğer bir kısmın ise görev almadan müdahalede bulunduğu belirtilmekte.

Son olarak tavsiyenizle ilgili olarak öncelikle teşekkür ederim ancak ben genel hayatımda yanlış anlaşılmaktan çok korkarım. Hal böyle olunca jest ve mimik ha keza tonlama yapamadığım bu ortamda yanlış anlaşılmam hayli mümkündür. İşte bu sebeplerden ötürü durmadan buradaki değerli forum kullanıcılarından beni bağışlamalarını istemekteyim. İnsanım ve hata yapmam kadar doğal ve norma bişey olamayacağının bilincindeyim. Bunun yanında hatam olursa, bu demek değildir ki zeytin yağı gibi üste çıkıp kendimi kusursuz görmeli. Ben her yazımda bu üslubumu, tıpkı gündelik hayatımda 'arkadaşım' kadar samimi olmadığım tüm insanlara karşı kullandığım gibi burada da kullanmaya devam edicem. Bu dediğiniz benim öz saygımdan çok bana kalırsa herkeste olması kati suretle gereken mütevazilikle ilgilidir.

Tekrar sizin de yazımdan dolayı beni mazur görmenizi, istemeden sizi kıracak bir şey yazmış isem beni affetmenizi dilerim.

Yazımla birlikte tüm burada yazılanları tekrar okursanız eminim ki ne demek istediğimi ve sorularımı daha iyi anlayacaksınız.

Sevgilerim, Saygılarımla.

Şeyler şeklini sadece mekanda değil, zamanda da bulur.
Öyle mermer bloklar vardır ki, geleceklerinde gömülü heykeller saklıdır içinde.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
5 Yanıt
5477 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 21, 2009, 09:23:39 öö
Gönderen: Veritas
2 Yanıt
13770 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 15, 2009, 06:45:55 ös
Gönderen: karahan
0 Yanıt
2319 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 23, 2009, 01:05:55 ös
Gönderen: amurdad
2 Yanıt
4930 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 05, 2012, 10:16:03 öö
Gönderen: shakespeare
59 Yanıt
66307 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 07, 2016, 09:22:02 ös
Gönderen: Alşah
14 Yanıt
11410 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 04, 2011, 10:03:09 ös
Gönderen: NOSAM33
3 Yanıt
4247 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 25, 2011, 08:52:40 öö
Gönderen: WaleC
5 Yanıt
6684 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 19, 2011, 02:32:50 öö
Gönderen: Asli
9 Yanıt
5862 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 09, 2013, 05:58:01 ös
Gönderen: ADAM
3 Yanıt
2478 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 22, 2015, 05:11:07 ös
Gönderen: NOSAM33