Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Rawn Clark ile röportaj (Türkçe altyazılı)  (Okunma sayısı 2722 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Haziran 27, 2021, 03:10:34 ös
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 312
  • Cinsiyet: Bay

Franz Bardon tarafından yazılan "Hermesçi Bilimlere Giriş" kitabı takipçileri için yıllardır rehberlik eden ve Kabala üzerine kitaplar yazan ünlü Bardon pratisyeni Rawn Clark ile gerçekleştirilen bir röportaj. Türkçe altyazı özelliğini video özelliklerinden aktifleştirebilirsiniz.
https://www.youtube.com/watch?v=SvBokvocWJ8&ab_channel=Perservantia


Haziran 27, 2021, 10:32:20 ös
Yanıtla #1

 Kanımca "Mutluluk",yaşam biçimine dair olan her şeyi "dışsal" bir ilizyonda tanımlayarak, ona teslim olma halidir."Haz ve arzunun" sonsuz nötrlenmelerinin sonu ise,nötrlenmiyecek "içsel" bir özgürlüğü arayıştır.Mutsuzluk,içe ve dışa dönerek gelişen bu devinimsel gelişimin her düzeydeki motivasyonudur.

 Mutluluk,makro düzeydeki ait olma hissinden doğarak, ruh denilen kavramla özdeşleşir.Nefis,mikro düzeydeki varlığın haz ve arzu arayışındaki tanımıdır.Beden, "ruh ve nefsin" konağıdır.Bu üç unsur gelişip,değişip dönüşerek döngünün içinde bir olup,döngünün de kendisi haline gelir.İlk tek hücreli var olduğunda evren de onun içinde var olur, ve son yaratılan ona dokunduğunda döngü başa sararak daha üst bir varoluş deneyimlenir.

Kısaca: Ruh,ego ve beden ayrı ayrı geliştirilip birbirleri ile akord edilmelidir.

 Konu başlığındaki video da konuşan şahıs ise,haz ve arzusunda nötrlenmeyen bir yol bulmuş sadece.Bu tip insanlar,haz ve arzu kontrolsüzlüğü yüzünden hayat boyu tranvalar yaşar; bu yüzden oluşan duygusal sanrılarına bir anlam ararken,o sanrıları yüklicek diğer boşluktakilerini bulurlar, ardından olanı da siz tamamlayabilirsiniz.

Saygılar
« Son Düzenleme: Haziran 27, 2021, 10:48:16 ös Gönderen: Tık-Tik-Tak »
Sen Özelsin


Haziran 28, 2021, 10:13:45 öö
Yanıtla #2
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 312
  • Cinsiyet: Bay

Kanımca "Mutluluk",yaşam biçimine dair olan her şeyi "dışsal" bir ilizyonda tanımlayarak, ona teslim olma halidir."Haz ve arzunun" sonsuz nötrlenmelerinin sonu ise,nötrlenmiyecek "içsel" bir özgürlüğü arayıştır.Mutsuzluk,içe ve dışa dönerek gelişen bu devinimsel gelişimin her düzeydeki motivasyonudur.

 Mutluluk,makro düzeydeki ait olma hissinden doğarak, ruh denilen kavramla özdeşleşir.Nefis,mikro düzeydeki varlığın haz ve arzu arayışındaki tanımıdır.Beden, "ruh ve nefsin" konağıdır.Bu üç unsur gelişip,değişip dönüşerek döngünün içinde bir olup,döngünün de kendisi haline gelir.İlk tek hücreli var olduğunda evren de onun içinde var olur, ve son yaratılan ona dokunduğunda döngü başa sararak daha üst bir varoluş deneyimlenir.

Kısaca: Ruh,ego ve beden ayrı ayrı geliştirilip birbirleri ile akord edilmelidir.

 Konu başlığındaki video da konuşan şahıs ise,haz ve arzusunda nötrlenmeyen bir yol bulmuş sadece.Bu tip insanlar,haz ve arzu kontrolsüzlüğü yüzünden hayat boyu tranvalar yaşar; bu yüzden oluşan duygusal sanrılarına bir anlam ararken,o sanrıları yüklicek diğer boşluktakilerini bulurlar, ardından olanı da siz tamamlayabilirsiniz.

Saygılar

Mesajınızı sanırım tek boğucu bulan ben olsam gerek. Yolda ilerleyişin işareti uygulamalardaki başarının nektarını içerek sarhoşluk, tatmindir. Bunun birazını edinmeye başladığımızda başkalarına salça olmayı bırakırız (Bknz. Rudolf Steiner, How to Know Higher Worlds) ki eğer Kabala ile ilgiliyseniz Hayat Ağacındaki bu pasajı bilirsiniz diye düşünüyorum.

Yazara gelince kendisi epey sevdiğimiz birisidir. Kendisini çeşitli Hermetik cemiyetten, gruptan insan takip eder ama mütevaziliği sayesinde çok fazla öne çıkmaz. Travma yaşıyor ve haz kontrolsüzlüğü yaşıyorsa ne yazık ona ki insanlara salçı olup duracaktır.  :)
« Son Düzenleme: Haziran 28, 2021, 10:16:40 öö Gönderen: Novayst »


Haziran 28, 2021, 10:08:38 ös
Yanıtla #3

Kanımca "Mutluluk",yaşam biçimine dair olan her şeyi "dışsal" bir ilizyonda tanımlayarak, ona teslim olma halidir."Haz ve arzunun" sonsuz nötrlenmelerinin sonu ise,nötrlenmiyecek "içsel" bir özgürlüğü arayıştır.Mutsuzluk,içe ve dışa dönerek gelişen bu devinimsel gelişimin her düzeydeki motivasyonudur.

 Mutluluk,makro düzeydeki ait olma hissinden doğarak, ruh denilen kavramla özdeşleşir.Nefis,mikro düzeydeki varlığın haz ve arzu arayışındaki tanımıdır.Beden, "ruh ve nefsin" konağıdır.Bu üç unsur gelişip,değişip dönüşerek döngünün içinde bir olup,döngünün de kendisi haline gelir.İlk tek hücreli var olduğunda evren de onun içinde var olur, ve son yaratılan ona dokunduğunda döngü başa sararak daha üst bir varoluş deneyimlenir.

Kısaca: Ruh,ego ve beden ayrı ayrı geliştirilip birbirleri ile akord edilmelidir.

 Konu başlığındaki video da konuşan şahıs ise,haz ve arzusunda nötrlenmeyen bir yol bulmuş sadece.Bu tip insanlar,haz ve arzu kontrolsüzlüğü yüzünden hayat boyu tranvalar yaşar; bu yüzden oluşan duygusal sanrılarına bir anlam ararken,o sanrıları yüklicek diğer boşluktakilerini bulurlar, ardından olanı da siz tamamlayabilirsiniz.

Saygılar

Mesajınızı sanırım tek boğucu bulan ben olsam gerek. Yolda ilerleyişin işareti uygulamalardaki başarının nektarını içerek sarhoşluk, tatmindir. Bunun birazını edinmeye başladığımızda başkalarına salça olmayı bırakırız (Bknz. Rudolf Steiner, How to Know Higher Worlds) ki eğer Kabala ile ilgiliyseniz Hayat Ağacındaki bu pasajı bilirsiniz diye düşünüyorum.

Yazara gelince kendisi epey sevdiğimiz birisidir. Kendisini çeşitli Hermetik cemiyetten, gruptan insan takip eder ama mütevaziliği sayesinde çok fazla öne çıkmaz. Travma yaşıyor ve haz kontrolsüzlüğü yaşıyorsa ne yazık ona ki insanlara salçı olup duracaktır.  :)

Sayın Novayst; kimse sınanmadığı günahın masumu değildir; doğrudur.Sınanmak,bilinmeyen boşluklara doldurduğunuz herşey gibi,yüzleşilmesi gereken bir gerçekliğe dönüşür.Boşluklara yüklediğiniz korkulardan korkarak ve savaşıp yendiğiniz bu ilizyonların kaynağı kimdir? sizler mi? O boşluğu egonuz ile oynayarak dolduranlar mı?

Sezgisel algının açılması demek,çevredeki her olgu ile uyarılarak, onları kendi zihnimiz içinde de tanımlamak demektir.Vucut bu duruma, tehlike ve uyarılma anında gelir.Uzun süre bu durumda kalmak,boşlukları kabul etmeyip her yaşanılan olguyu kendi varlığınıza atfetmek demektir ki bu korkudan doğar.

Anksiyete,şizofreni vb ruhsal hastalıklar,insanın kendini herşeyin merkezine koyarak ve etrafındaki tüm olgulara bireysel anlamlar katmaktan oluşur.Esrar ve benzeri maddeler, eğer kişide bu genetik alt yapı var ise,bu hastalıkları ortaya çıkarır.Bu hasta şahıslar,zihinsel dünyaları içinde, bilgileri dahilinde bazı çıkışlar bulabilirler.Peki, onlar kendi akıllarının bedelini ödemiş olabilir; o aklı alanlar bu bedeli ödeyebilecek mi?

 Boğulmaktan bahsetmişsiniz.Suyun ilmini bilen dalgıç,kurşun taksada boğulmaz; bilmeyen ise, istesede su üstünde kalamaz.

Sizleri bu konuda biraz daha boğmam gerekicek:

İnsanoğlu,güneşin doğuşundan ay'ın batışına; ay'ın doğuşundan,güneşin batışına kadar olan tüm olguları, kendi varlığını bu yaratım içinde tanımlayabilmek için kullanmıştır.
Bir portreyi örnek alırsak, resmin kendisi, ölçtüğümüz ve gözlemlediğimiz (Gece ve gündüz gibi)döngülerdeki tekrarın içinde kendimizi tanımladığımız huzurlu yerdir.
Peki portrede ki boşluklar? O boşluklar bazen  bilindik  mikro rastgele eylemlere anlam yüklemek iken,bazen makro olana dair hipotez üretmektir.

Varoluşdaki boşlukları doldurmak,bir noktadan sonra o doldurduklarımız ile yüzleşmeyi gerektirir.Yaratım zaman içindeki her düzeyde ayni biçimi tekrar eder.Kısaca ilk nitelik niceliklere dallanırken,tüm niceliklerinin özünde o ilk niteliği ile yaşamaya devam eder.Boşluklar yanlış doldurulur ise,dolan ve dolduranın çökmesi zaruridir, zaman ile.

Hermetik yapı, bu tip şahısların şahsi fantezilerini içinde barındırmaz.Zira, bilimsel olarak sonsuzluk, sıradan bir yüzük içine sıkıştırılabilir; ya da evren boyutunda tanımlanabilir.Zaman ve boyut,düz bir akış içinde değil, parça parçadır.Kısaca; zaman,boyut ve sonsuzluk kavramlarını yap boz biçiminde algılarsak,bu parçalar yerine oturmaz fakat gereklidir.


Çünkü ezoterizm kendi özünü bu meczup kabuklar ile korurken,şizofrenik algının sırladığı o kaosun içindeki düzen yaşamalı.


 O şahıs,Hermetik külliyatı nasıl oluyorda homoseksüel maji veya esrarla dumanlanmak ile birleştirmiş, anlayamadım.Bir şeylerle oynamak isteyen kumda da oynayabilir.Veya insan neden hep kumda oynamak ister?

« Son Düzenleme: Haziran 28, 2021, 10:53:07 ös Gönderen: Tık-Tik-Tak »
Sen Özelsin


Haziran 29, 2021, 04:02:26 öö
Yanıtla #4
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 312
  • Cinsiyet: Bay

Röportajı sanırım atlaya atlaya dinlediniz. Kendisine ben Seksüel Maji'deki tarihsel bir tartışmadan dolayı homoseksüel seks majisi hakkındaki görüşünü sormuştum cevapladı. ABD'de bulunduğu eyalette esrar kullanımı sigara kullanımı gibi serbesttir, birini sigara içtiği için yermekten farksız geliyor bana bu lafınız, ben kimsenin yargıcı değilim. Yazılarınız boğucu çünkü karmaşık ve alakasız buluyorum. Hermetik külliyat demişsiniz, Bay Clark'ın Hermetizmle ilgili hangi bahsi size ters geldi
Alınmayın ama hakikat arayışından çok dogmatik bağnazlık görüyorum. Homoseksüellik ve esrar takılmış kafanıza!
« Son Düzenleme: Haziran 29, 2021, 04:12:03 öö Gönderen: Novayst »


Haziran 30, 2021, 09:06:28 ös
Yanıtla #5

Röportajı sanırım atlaya atlaya dinlediniz. Kendisine ben Seksüel Maji'deki tarihsel bir tartışmadan dolayı homoseksüel seks majisi hakkındaki görüşünü sormuştum cevapladı. ABD'de bulunduğu eyalette esrar kullanımı sigara kullanımı gibi serbesttir, birini sigara içtiği için yermekten farksız geliyor bana bu lafınız, ben kimsenin yargıcı değilim. Yazılarınız boğucu çünkü karmaşık ve alakasız buluyorum. Hermetik külliyat demişsiniz, Bay Clark'ın Hermetizmle ilgili hangi bahsi size ters geldi
Alınmayın ama hakikat arayışından çok dogmatik bağnazlık görüyorum. Homoseksüellik ve esrar takılmış kafanıza!

 Sayın Novayst;

 İnsanoğlu kendi çağı ve kültürüne göre tanrılar ve ruhlar yaratır,ve ardından yarattıkları ile savaşırlar.Her tanrı insanın kendi suretinde kendi ile savaşması gereken bir parçayı da yanında taşır.Yaratılan ilk tanrılar tapınılan,ardından soyutlaştırılarak bir süre sonra yıkılanlardır.

 Tanrılar ve ruhlar, İlk bilinmezin ardına saklanırlar; ardından, insana bahşedilen en değerli hislerin ve hazların kontrolünü geri isterler.Her kadim tanrının mesih i sonraki tanrının elçisi içinde yaşar.Bu bir gelişimdir,ve insanın kendi içinde de tekerrür eder.Tanrılar ve ruhlar,İnsanın kendi çağındaki korkuları ve temennilerinin dışsal totemidir.

İç Temenniler çaba ile aşılır iken, iç korkular cesaret ile... "Dış" Tanrılar ile değil.

 Bu kendimiz ile olan savaşlar,gerçeği nabzımıza yavaşca verip ilk baş kaldırışımız olan "doğuş" ile taçlanabilir.İbrahimi dinlerin fakir ve kominist tanrısına ibadet nasıl bir uyuşturucu ise,"esrar ve sapkınlıkta" kadim mısır,babil vb somut değerlerin zehridir. Sayın Novayst; tüm yazılarınızı okudum; eminim çaba sarf ederseniz O hipiden çok daha iyi bu yaşama yankınız olur.

Sevgiler
« Son Düzenleme: Haziran 30, 2021, 09:08:33 ös Gönderen: Tık-Tik-Tak »
Sen Özelsin


Haziran 30, 2021, 09:13:46 ös
Yanıtla #6
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 312
  • Cinsiyet: Bay

Röportajı sanırım atlaya atlaya dinlediniz. Kendisine ben Seksüel Maji'deki tarihsel bir tartışmadan dolayı homoseksüel seks majisi hakkındaki görüşünü sormuştum cevapladı. ABD'de bulunduğu eyalette esrar kullanımı sigara kullanımı gibi serbesttir, birini sigara içtiği için yermekten farksız geliyor bana bu lafınız, ben kimsenin yargıcı değilim. Yazılarınız boğucu çünkü karmaşık ve alakasız buluyorum. Hermetik külliyat demişsiniz, Bay Clark'ın Hermetizmle ilgili hangi bahsi size ters geldi
Alınmayın ama hakikat arayışından çok dogmatik bağnazlık görüyorum. Homoseksüellik ve esrar takılmış kafanıza!

 Sayın Novayst;

 İnsanoğlu kendi çağı ve kültürüne göre tanrılar ve ruhlar yaratır,ve ardından yarattıkları ile savaşırlar.Her tanrı insanın kendi suretinde kendi ile savaşması gereken bir parçayı da yanında taşır.Yaratılan ilk tanrılar tapınılan,ardından soyutlaştırılarak bir süre sonra yıkılanlardır.

 Tanrılar ve ruhlar, İlk bilinmezin ardına saklanırlar; ardından, insana bahşedilen en değerli hislerin ve hazların kontrolünü geri isterler.Her kadim tanrının mesih i sonraki tanrının elçisi içinde yaşar.Bu bir gelişimdir,ve insanın kendi içinde de tekerrür eder.Tanrılar ve ruhlar,İnsanın kendi çağındaki korkuları ve temennilerinin dışsal totemidir.

İç Temenniler çaba ile aşılır iken, iç korkular cesaret ile... "Dış" Tanrılar ile değil.

 Bu kendimiz ile olan savaşlar,gerçeği nabzımıza yavaşca verip ilk baş kaldırışımız olan "doğuş" ile taçlanabilir.İbrahimi dinlerin fakir ve kominist tanrısına ibadet nasıl bir uyuşturucu ise,esrar ve sapkınlıkta kadim mısır,babil vb somut değerlerin zehridir. Sayın Novayst; tüm yazılarınızı okudum; eminim çaba sarf ederseniz O hipiden çok daha iyi bu yaşama yankınız olur.

Sevgiler

Hala kişinin Kabala, Hermetizm üzerine olan aktarısıyla ilgil ibir yorum bulamadım sizden. Alınmayın ama kendi beğenmediğiniz yaşam tarzından veya çalışma yönteminden dolayı kullandığınız üslup resmen "ırkçılık"ın farklı bir boyutudur. Daha önce de Kabala konusunda bir konuşmamızda uzun uzadıya okul görüşlerini açıklamama rağmen tahmin ettiğim Türkçe Kabala kaynağından öğrendiğiniz şeyleri tekrarlayıp bildiğinizi okumuştunuz, Oshonun kitap tanıtımı içinse kitabın içeriğinden çok karşı taraf hakkında aşağılayıcı konuşmayı sayıp köşeye çekildiniz.

Bilmeye açık olun ki bilgili yazı yazın, bilgili görünümünde yazı değil. Sürekli farklı farklı şeylerden örneklerle konu dışına çıkmak yerine düz yazsanız boğulma durumu olmaz. Ramakrişnanın güzel sözleri var bu tarz şeyleri yapanlar için onu okumanızı tavsiye ederim eğer İngilizceniz varsa. Bahsettiğiniz hippinin de hangi kitabını okudunuz bilmiyorum ama çok sert ve şartları zorlayan yorumlarınız var. ABD de bulunan Evrim Ağacında konuşmuş bir Türk profesör de dahil olmak üzere pek çok tıp insanı esrar hakkında alışılmış dışı araştırmalarıyla bunu yasallaştırdı. Sırf esrar kullanıyor diye bunu yaptıysanız komik çünkü sadece önyargı var sizin bilginizde (!) Dilerim düzelirsiniz zamanla tabi yaşınız o kadar geç değilse  :) ;)


Haziran 30, 2021, 09:22:43 ös
Yanıtla #7

Röportajı sanırım atlaya atlaya dinlediniz. Kendisine ben Seksüel Maji'deki tarihsel bir tartışmadan dolayı homoseksüel seks majisi hakkındaki görüşünü sormuştum cevapladı. ABD'de bulunduğu eyalette esrar kullanımı sigara kullanımı gibi serbesttir, birini sigara içtiği için yermekten farksız geliyor bana bu lafınız, ben kimsenin yargıcı değilim. Yazılarınız boğucu çünkü karmaşık ve alakasız buluyorum. Hermetik külliyat demişsiniz, Bay Clark'ın Hermetizmle ilgili hangi bahsi size ters geldi
Alınmayın ama hakikat arayışından çok dogmatik bağnazlık görüyorum. Homoseksüellik ve esrar takılmış kafanıza!

 Sayın Novayst;

 İnsanoğlu kendi çağı ve kültürüne göre tanrılar ve ruhlar yaratır,ve ardından yarattıkları ile savaşırlar.Her tanrı insanın kendi suretinde kendi ile savaşması gereken bir parçayı da yanında taşır.Yaratılan ilk tanrılar tapınılan,ardından soyutlaştırılarak bir süre sonra yıkılanlardır.

 Tanrılar ve ruhlar, İlk bilinmezin ardına saklanırlar; ardından, insana bahşedilen en değerli hislerin ve hazların kontrolünü geri isterler.Her kadim tanrının mesih i sonraki tanrının elçisi içinde yaşar.Bu bir gelişimdir,ve insanın kendi içinde de tekerrür eder.Tanrılar ve ruhlar,İnsanın kendi çağındaki korkuları ve temennilerinin dışsal totemidir.

İç Temenniler çaba ile aşılır iken, iç korkular cesaret ile... "Dış" Tanrılar ile değil.

 Bu kendimiz ile olan savaşlar,gerçeği nabzımıza yavaşca verip ilk baş kaldırışımız olan "doğuş" ile taçlanabilir.İbrahimi dinlerin fakir ve komünist tanrısına ibadet nasıl bir uyuşturucu ise,esrar ve sapkınlıkta kadim mısır,babil vb somut değerlerin zehridir. Sayın Novayst; tüm yazılarınızı okudum; eminim çaba sarf ederseniz O hipiden çok daha iyi bu yaşama yankınız olur.

Sevgiler

Hala kişinin Kabala, Hermetizm üzerine olan aktarısıyla ilgil ibir yorum bulamadım sizden. Alınmayın ama kendi beğenmediğiniz yaşam tarzından veya çalışma yönteminden dolayı kullandığınız üslup resmen "ırkçılık"ın farklı bir boyutudur. Daha önce de Kabala konusunda bir konuşmamızda uzun uzadıya okul görüşlerini açıklamama rağmen tahmin ettiğim Türkçe Kabala kaynağından öğrendiğiniz şeyleri tekrarlayıp bildiğinizi okumuştunuz, Oshonun kitap tanıtımı içinse kitabın içeriğinden çok karşı taraf hakkında aşağılayıcı konuşmayı sayıp köşeye çekildiniz.

Bilmeye açık olun ki bilgili yazı yazın, bilgili görünümünde yazı değil. Sürekli farklı farklı şeylerden örneklerle konu dışına çıkmak yerine düz yazsanız boğulma durumu olmaz. Ramakrişnanın güzel sözleri var bu tarz şeyleri yapanlar için onu okumanızı tavsiye ederim eğer İngilizceniz varsa. Bahsettiğiniz hippinin de hangi kitabını okudunuz bilmiyorum ama çok sert ve şartları zorlayan yorumlarınız var. ABD de bulunan Evrim Ağacında konuşmuş bir Türk profesör de dahil olmak üzere pek çok tıp insanı esrar hakkında alışılmış dışı araştırmalarıyla bunu yasallaştırdı. Sırf esrar kullanıyor diye bunu yaptıysanız komik çünkü sadece önyargı var sizin bilginizde (!) Dilerim düzelirsiniz zamanla tabi yaşınız o kadar geç değilse  :) ;)

 Sayın Novayst;

Umarım temenniniz ve çabanız gerçek olur.  :) :) :)  :)

 Sevgiler.
« Son Düzenleme: Haziran 30, 2021, 09:36:20 ös Gönderen: Tık-Tik-Tak »
Sen Özelsin


Ocak 03, 2022, 01:21:58 ös
Yanıtla #8

Keyif içinde okudum tartışmayı.
Demek akil ve koca koca adamlar böyle edep içinde tartışıyor.
saygılı ve kibar sözlerinizin altında başarılı bir şekilde dizginlediğiniz öfkeleeeeeerrrr  :-*