Merkezi Türkiye'de bulunan, Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı (TGTV), İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (İDSB), Filistin Dayanışma Derneği ve Uluslararası Kudüs Müessesesi'nin işbirliğiyle düzenlenen ve organizatörlere göre "Kudüs'ün kimliğine sahip çıkma, işgali ret, medeniyet beşiğinin özgürlük mücadelesine destek" amacını taşıyan üç günlük toplantı İstanbul Feshane Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda gerçekleştirildi.
İsrail Devlet Başkanı Şimon Peres ve Filistin Özerk Yönetimi (FÖY) Lideri Mahmud Abbas’ı Ankara’da biraraya getirerek barış konusundaki etkinliğini tüm dünyaya sergiledikten sadece 3 gün sonra gerçekleşen “Uluslararası Kudüs Buluşması”nda yükselen Ortadoğu’da savaş ve İsrail’i haritadan silme çağrıları üzücü bir tezatı ortaya çıkardı.
Çoğu yabancı İslamcı örgüt ve kuruluş üyesi 3 bin kişinin katılımıyla "Uluslararası Kudüs Buluşması" adı altında düzenlenen bu toplantıda Lübnan'daki Hizbullah ve Filistinli Hamas gibi örgütlerin üst düzey temsilcileri de yer aldı.
3 gün süren toplantı boyunca salonda sık sık "Kudüs'ün şiddet kullanılarak Siyonistlerden geri alınması" yolundaki çağrıları içeren sloganlar atıldı. Toplantıdaki şiddet yanlısı konuşmalara salonda bulunan FÖY Lideri Mahmud Abbas yönetimini destekleyen El Fetih üyeleri itiraz etti. Bu nedenle salondaki Hamas ve El Fetih üyeleri arasında karşılıklı atışmalar yaşandı.
Henüz 3 gün önce Ankara’da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül öncülüğünde düzenlenen İsrail- Filistin görüşmesinde Amerika’da yapılması planlanan Annapolis Barış Zirvesi konusunda olumlu adımlar atılırken, İstanbul Feshane’de düzenlenen Kudüs Buluşması’nda “Annapolis haramdır” mesajı verildi. İran'daki Kudüs Müessesesi Başkan Yardımcısı ve Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad'ın Müsteşarı Ayetullah Ali Ekber Muhteşemi, İsrail- Filistin sorununa çözüm yollarını tartışmak amacıyla kasım sonunda ABD öncülüğünde Annapolis kentinde yapılacak olan "Ortadoğu Konferansı"nın "Filistin'i ortadan kaldırmak için yapıldığını" ve bu toplantıya katılmanın "haram" olduğunu öne sürerek, "Dünyadaki en büyük utanç ahiretten önce Siyonistlere hizmet etmektir" dedi.
İsrail'in Ankara Büyükelçiliği, İstanbul'da 3 bin kişinin katılımıyla düzenlenen ve Yahudi aleyhtarı sloganların atıldığı "Kudüs Buluşması"na tepki gösterdi. Büyükelçilik kaynakları Milliyet Gazetesi'ne, "İsrail ve Filistin liderlerinin tarihi buluşmasının ardından böyle bir toplantıya Türkiye'nin ev sahipliği yapması çok yazık. Hayal kırıklığına uğradık" değerlendirmesinde bulundu.
İsrail'in Ankara Büyükelçiliği yetkilileri Milliyet Gazetesi’ne yaptıkları açıklamada bu buluşmaya Türk Hükümeti ev sahipliği yapmadığı ve tamamen bir sivil toplum organizasyonu olduğu için İsrail’in diplomatik bir girişimde bulunmadığı belirtildi. İsrailli yetkili, yine de Ortadoğu'da barış sürecine karşı olan ve bazıları da radikal söylemlere sahip olan kişi ve grupların Türkiye'nin ev sahipliğinde bir araya geldiğini görmenin kendilerini büyük hayal kırıklığına uğrattığını ve üzdüğünü söyledi.
Feshane’de gerçekleştirilen buluşmaya damgasını vuran bir diğer olay “Uluslararası Kudüs Buluşması”nı düzenleyen TGTV'nin eşzamanlı olarak Feshane'de düzenlediği "Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları Fuarı"nda yer alan "beline bomba bağlanmış intihar saldırganı" olarak resmedilmiş çocuk ile Cumhurbaşkanı Abdulah Gül ve Başbakan R. Tayyip Erdoğan'ın Kudüs'teki El Aksa Camii'yle yan yana yapılmış resimlerinin bir arada bulunduğu sergi oldu.
Suriye'de yaşayan Filistinli bir ressam olan Essa Yakub, Gül ve Erdoğan'ı Kudüs ve Filistin konularındaki hassasiyetlerinden dolayı çok sevdiğini ve bu yüzden El Aksa Camii'yle birlikte resimlerini yaptığını söyledi.
İntihar bombacısı olarak çizdiği çocuğun kendi oğlu olduğunu söyleyen Yakub, "Bu resimlerle Türk liderlere 'Filistin'e sahip çıkın' mesajını da veriyorum" dedi.
Beline bomba bağlanmış intihar komandosu çocuk ile Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan’ın resimlerinin bir arada bulunması, henüz birkaç gün önce Peres ve Abbas’ı aynı karede bir araya getirmeyi başaran Türkiye’nin imajı açısından sıkıntı yarattı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, resminin intihar bombacısı bir çocuğun resmiyle birlikte yan yana konulmasından son derece rahatsız olduğunu bildirdi.
Cumhurbaşkanlığı Basın Danışmanı Ahmet Sever, İstanbul'da Feshane Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen "Uluslararası Kudüs Buluşması" toplantısında Cumhurbaşkanı Gül'ün resminin intihar bombacısı bir çocuğun resmiyle yan yana konulmasıyla ilgili bir açıklama yaptı. Sever, "Cumhurbaşkanımız her zaman dünya çocuklarını barış içinde yaşatmamız gerektiği görüşünü vurgular. Çocuklar ile terör, savaş, şiddet gibi durumların birlikte olmasından son derece rahatsız olur. Böyle bir resmi görmekten de rahatsız olmuştur" dedi.
Öte yandan CHP, 'Uluslararası Kudüs Buluşması'nı bir soru önergesi ile Meclis'e taşıdı. CHP Genel Sekreter Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, tarafından İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın yanıtlaması istemiyle hazırlanan soru önergesinde toplantıyı düzenleyen dernek hakkında bir işlem yapılıp yapılmadığının açıklanması istendi. Toplantıda şiddet yanlısı ve terörü destekleyen konuşmalar yapılarak, Türkçe dışında bildiriler dağıtılarak sloganlar atıldığını kaydeden Sevigen Atalay'ın şu sorulara yanıt vermesini istedi:
"Bu toplantı ve toplantıyı düzenleyen dernek hakkında Emniyet ve yargı makamlarınca herhangi bir işlem yapılmış mıdır? Türkiye'nin, İsrail ve Filistin sorununun çözümü için barışı destekleyen toplantılara ev sahipliği yaptığı, TBMM'nin barış için liderlere açıldığı bir süreçte, savaş ve terör çığırtkanlığına zemin olan böylesi toplantılara izin verilmesinin amacı nedir?"
Feshane’deki Uluslararası Kudüs Buluşması’nda Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı (TGTV) organizatör olarak ön plana çıktı. Aralarında bazı İslamcı vakıf ve derneklerin de bulunduğu 109 vakıf ve derneği bünyesinde barındıran Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı (TGTV), geçen haziranda gazetelere film afişi gibi verdiği ilanla dikkat çekmişti. İlanda, idam edilen eski Başbakan Adnan Menderes, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğraflarına yer verilerek, üç liderin "demokrasinin yıldızı" olduğu belirtilmişti.
