Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Tarihin Bir Döneminde Kilise ve Sapkınlar… 1  (Okunma sayısı 6575 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ağustos 27, 2012, 04:05:04 öö
Yanıtla #10
  • Ziyaretçi

Sayın Peacewings beni doğru anlamışsınız. Bazı kavramlar vardır ki insanoğlunu bozar. Bunun eğitimle, aile terbiyesiyle filan alakası yoktur. Uyuşturucu, alkol, para, siyasi güç, şöhret vb. gibi kavramlar insanları genelde değiştirir. Bu gibi kavramlardan etkilenmeyen ve bozulmayan insanlar yok mudur çok nadir de görülse vardır. Onları fazla yaşatmazlar.

Eğer eleştirmek için yola çıkarsak siyasi görüşünüz ne olursa olsun tüm siyasi liderleri ve gruplarını lanetleyecek ölçüde iğrenç vukuatları vardır. Çünkü güç uyuşturucu gibidir insanın vicdanını ve aklını alır. Bir uyuşturucu bağımlısı uyuşturucu için gerekirse annesinin bileğini kesip veya öldürüp bileziklerini alır. Eğer siyasi otoriteler için dini kullanmak uygunsa onu kullanırlar, uygun değilse ateizmi kullanırlar. Fakat neticede güç eline geçen büyük hatalar yapar.

Ben karşıt görüşü eleştiren bir görüşü eleştirirken karşıt görüşlerden birine mensup olduğumdan değil, sizin de onlardan aşağı kalır yanınız yok diye eleştiri getirmeye çalışıyorum.

Ha bu tarz başlıklar altında yozlaşan Hristiyan kiliselerini, islami uygulamalardaki yanlışları vb. ve nedenlerini dile getirebilirsiniz. Bunları dindar camiayı uyandırmak amacıyla yapabilirsiniz. Fakat görüşlerinizi dinleri her pisliğin nedenidir diye yok etmek için bir saldırı aracı olarak kullanırsanız bu bir savaş sayılır. Bu konuda özellikle eleştiri yapılırken üsluba dikkat edilmesi gerekiyor. Bunun için de komplo teorileri ve şehir efsaneleriyle değil tarihi vesikalarla bilimsel verilerle ortaya çıkmak ve karşı tarafı ikna edebilmek gerekiyor. Neticesi yumruklaşma olan bir tartışmadan hiç bir taraf hayır görmeyecektir. Neticede kan davası gütmek insanın iç güdülerinde vardır. Sivas katliamında  yanan insanları görünce  sevinç çığlıkları atan islami kesimin hissiyatı da bu intikam arzularıın göstergesidir. Laiklerden çok çektikleri için istemsiz olarak bir sinir boşalması yaşamışlardır diye düşünüyorum. Bunu insanlık dışı olarak algılamak da ne kadar doğrudur bilemiyorum neticede her insan zamanında zarar gördüğü biri öldüğünde sevinebilir.

Sivas madımak katliamı vb. olaylar, veya 11 Eylül ikiz kulelerin patlatılması gibi siyasi otoritelerin işine yarayan olayların islami camia ve müslüman halk tarafından yapıldığına artık inanan insan var mı? Bu gerçeği eğer insanlar görebilse hiç bir örgüt veya siyasi örgütleşme insanları kullanamazdı. Malesef ki kullanılıyor, memleketimizde ordumuz kendi halkını düşman olarak algılayıp katliam planları yapıyor, Amerikan ordusu islami coğrafyayı kana bularken kendini dünyayı uzaylılardan kurtaran hollywood kahramanları gibi hissediyorlar vb. Halbuki tüm mesele birilerinin bağımlısı olduğu güç kavramının ellerinden gitmesi endişesiyle yarattıkları insanlık dışı planların piyonu halindeler.

Saygılarımla.



Ağustos 27, 2012, 08:48:57 öö
Yanıtla #11
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Güzel paylaşım ve tartışmalar... Kişisel çekişme ve atışma yok. Böylece açmış olduğum şu başlığı açmış olduğum için mutluyum.

Tek bir noktayı işaret etmek istiyorum. (Bu durum daha sonra da geçebileceği için önemlidir.)

Sıradan küçük harfle başlayarak yazılan kilise, Hıristiyanlıktaki birkaç tür tapınım binalarından biridir. (Katedral, bazilika, şapel vb. farklı binalar da vardır.) Bu nedenle kiliseye bağış yapılmaz; yapılan bağış kilise yönetimine ya da varsa oradaki piskoposluk gibi bir tüzel kişiliğedir. Böyle bir kiliseden söz edilirken, adına da değinilir: St. Mary Kilisesi, Weimar Kilisesi gibi... Burada "Kilise" sözcüğünün büyük harfle yazılışı başına kesin bir tanım getirilmiş, bir özel isim oluşturulmuş olmasından ötürü. AÜdı belirtilmeyince küçük harfle yazılır; örneğin "Hep birlikte kiliseye gittiler." tümcesirnde olduğu gibi...

Özellikle büyük harfle yazılan Kilise ise, Hıristiyanlığın çerçevesinde bir otoriter organdır. Örneğin Vatikan ya da Papalık, Katolik Kilisesi'dir.  İstanbul Fener'deki Patrikhane Ortodoks Kilisesi'dir. (Bir de Yunan Ortodoks Kilisesi var.) Londra'da bir Anglikan Kilisesi vardır. Protestanlıkta böyle merkezi bir kurumlaşma değil, bölgesel Kiliseler bulunur.

Bu arada Kilise ya da kilise ile manastırı da karıştırmayalım lütfen. Manastır da bir Hıristiyan kurumu ve onun binasıdır; çeşitli tarikatların ayrı ayrı manastırları vardır. Kişilerin konaklayabildiği, eğitim verilen, zanaat uygulanan yerler manastırlardır, kiliseler değil.

Bunlar çok mu önemli? Hayır... Fakat bu başlığın devamındaki konular bakımından aradaki farkı bilmekte yarar var.

 
« Son Düzenleme: Ağustos 27, 2012, 09:27:47 öö Gönderen: ADAM »
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Ağustos 27, 2012, 11:54:54 öö
Yanıtla #12
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 599
  • Cinsiyet: Bay

Merhabalar..

Şimdi konu itibari ile sadece kilise üzerinden mi gitmek zorundayım yoksa dinler hakkında genelde konuşabilirmiyim bunu bilmiyorum öncelikle.. Ama antik yunanda yaşanan olaylar yıl 2012 hala günümüzde yaşanabiliyor. Sosyal paylaşım siteleri ve sanal ortamda ateizm inancını benimsemiş yetişkin bireylerin tartışmalarda paylaşımlarda bulunduğu birkaç ortama üyeliğim mevcut, o ortamlara yapılan saldırı niteliğindeki yorumları gördüğüm zaman, sizlerde benim gibi gerçek yaşamda karşılaşsalar yaşanacakları az çok tahmin edebiliyorsunuzdur.. Sonrasında sokakta ramazan ayında su içti diye kırbaçlanan insanlar da hakkında antik yunan zamanında dava açılan filozof,düşünürlerden farksızdır mevcut durumda..Tüm bu olanların üzerine kendimi bir tarafa koymam gerekirse agnostikleri kendime yakın bulurum.. Fakat son zamanlarda bunun da ilerisine geçme aşamasına doğru ilerliyorum. Bu başlık ilgi çekici ve uzun uzadıya konuşulabilecek bir konu bunun için sayın ADAM ve yorumları ile konuya katılan arkadaşlara teşekkür ederim.Son olarak şu yazdığım onca şeyden ben kendim şunu çıkardım.. Antik yunan hatta daha da eskisinden bu yana değişen hiçbir şey yok.. Ayrıca başlıkta din olarak tek bir tanesini değil de genelleme yapmak bence daha doğru olabilirdi.


Saygılarımla.
Ölü Gibi Sessiz...Mezar Gibi Ketum...



חמישים אחוזים חמישים אחוזים בולגרי של יהודים....!!! O:


Ağustos 27, 2012, 01:41:29 ös
Yanıtla #13

Alıntı
Sivas madımak katliamı vb. olaylar, veya 11 Eylül ikiz kulelerin patlatılması gibi siyasi otoritelerin işine yarayan olayların islami camia ve müslüman halk tarafından yapıldığına artık inanan insan var mı?

Sayın Masor1976'a yorumlarından ötürü teşekkürler. Elbet "geçmişte ve bugün" her kesimin, her fikrin, her ideolojinin yanlışlıkları olmaktadır. Ama bu, yanlışlıklara göz kapamak ve bunları doğalmış gibi görmek için bir neden değildir. Sivas katliamını müslümanlar yapmamış mı? Yoksa ben mi yanlış anladım, Sayın Masor1976'yı? Kim yaptı o zaman? Ateistler mi? Amerikanın paralı adamları mı? Derin devlet mi yapmış? Hristiyanlar mı? Ona bir açıklık getirirseniz, yanlış anlaşılmaları en başından engellemiş oluruz.

Sonra ikiz kuleleri Amerika kendisi mi vurmuş? Orada İslami bir kesimin parmağı yok muymuş? Ona da bir açıklık getirebilirseniz...

Tabi, asıl konumuz onlar değil. Yapılan yanlışlıkları, ideolojilere mal etmememiz... Sayın Masor1976 öyle düşünüyor. Ama ben diyorum ki, o ideolojinin büyük bir kesimce benimsenmiş kuralları varsa, o kurallar eleştirebilinir. O kurallarla yapılan kıyımlardan bahsedebiliriz. Hatta, insanlığa aykırı ve zarar vereceğini düşündüğümüz ideolojilere savaşlar açabiliriz. Ama bu savaşların fikri aşamada kalması şartıyla.

Ben her türlü "fikri savaşı" doğru ve ilerlemede bir adım olarak görüyorum. Herkesin mantık kuralları çerçevesinde eleştiri hakkı vardır. Burada dinler de ondan nasibini almalı. Toplumun bir kesimi onları kutsal görüyor diye, diğer kesimden de onlara kutsalmış gibi davranmasını bekleyemeyiz. Zira dinler yüzeyde, kendilerine inanmayanlara ağır ithamlarda bulunur. O zaman çıkıp, ateistler bize hakaret ediyor, durduk yere, demek pek hoş olmaz.

Tarihte dinler yüzünden pek çok insana işkenceler yapılmış. Pek çok savaş olmuş. Pek çok kişi ölmüş, öldürülmüş. Bazı dinler "cihat" "şehitlik" "cennet" gibi getirdikleri kavramlarla, insanlığı savaşa sürüklemişler. Onlara bir cennet vaat etmiş. Bu cennete inananlar, gözlerini kırpmadan ölmeye gönüllü olmuşlar. Aynı gönüllülüğü inanmayanlar göstermemiş. Onlar hayata bir kere geldiklerine inandıklarından, savaştan kaçınmışlar. Daha çok barıştan ve bilimden bahsetmişler. Dogmalara savaşlar açmışlar.

Sonra da dindarlara "işte bu sizin geçmişiniz" diyorlar. Ne de güzel diyorlar. Niçin gocunuyorsunuz ki!

Bu demek değildir ki, onlar hata yapmamış. Yanlış davranmamışlar! Ama bu da, bazı ideolojileri ve o ideolojileri savunanları aklamaz ki!

Bazı ideolojilerin eleştirilecek noktaları vardır. A kişisine göre Z dini, bu noktalardan birine sahipse... Eleştirir! Onlara geçmişini gösterir. Hakkıdır. Onun ifade özgürlüğüdür. Gerek dini gerekse de o dine inananların eylemlerini eleştirmek... Doğal bir haktır.

Bu başlığa gelince. Bu başlık bir din eleştirisi değil. Bir dinsizlik övgüsü de. Bu yazı, insanlığın geçmişi. Cahillerin bir zamanlar yaptıkları... Bir zamanların dini... Ve bir zamanlar o dine inanların zihniyeti...

Dinin kendisi değil. Onun eleştirisi değil. Ama o da olabilirdi. Mantık kuralları çerçevesinde, onu da eleştirebilirdi.

Saygılarımla.
• Laborare est Orare XXII.
• ... Bense daha önce duyulmamış, yeni şeyler söylediğim için onların ilenç ve lanetlemelerine maruz kalmaya devam edeceğim.... Simon Magus


Ağustos 27, 2012, 03:03:54 ös
Yanıtla #14
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 599
  • Cinsiyet: Bay

Alıntı
Sivas madımak katliamı vb. olaylar, veya 11 Eylül ikiz kulelerin patlatılması gibi siyasi otoritelerin işine yarayan olayların islami camia ve müslüman halk tarafından yapıldığına artık inanan insan var mı?

Sayın Masor1976'a yorumlarından ötürü teşekkürler. Elbet "geçmişte ve bugün" her kesimin, her fikrin, her ideolojinin yanlışlıkları olmaktadır. Ama bu, yanlışlıklara göz kapamak ve bunları doğalmış gibi görmek için bir neden değildir. Sivas katliamını müslümanlar yapmamış mı? Yoksa ben mi yanlış anladım, Sayın Masor1976'yı? Kim yaptı o zaman? Ateistler mi? Amerikanın paralı adamları mı? Derin devlet mi yapmış? Hristiyanlar mı? Ona bir açıklık getirirseniz, yanlış anlaşılmaları en başından engellemiş oluruz.

Sonra ikiz kuleleri Amerika kendisi mi vurmuş? Orada İslami bir kesimin parmağı yok muymuş? Ona da bir açıklık getirebilirseniz...

Tabi, asıl konumuz onlar değil. Yapılan yanlışlıkları, ideolojilere mal etmememiz... Sayın Masor1976 öyle düşünüyor. Ama ben diyorum ki, o ideolojinin büyük bir kesimce benimsenmiş kuralları varsa, o kurallar eleştirebilinir. O kurallarla yapılan kıyımlardan bahsedebiliriz. Hatta, insanlığa aykırı ve zarar vereceğini düşündüğümüz ideolojilere savaşlar açabiliriz. Ama bu savaşların fikri aşamada kalması şartıyla.

Ben her türlü "fikri savaşı" doğru ve ilerlemede bir adım olarak görüyorum. Herkesin mantık kuralları çerçevesinde eleştiri hakkı vardır. Burada dinler de ondan nasibini almalı. Toplumun bir kesimi onları kutsal görüyor diye, diğer kesimden de onlara kutsalmış gibi davranmasını bekleyemeyiz. Zira dinler yüzeyde, kendilerine inanmayanlara ağır ithamlarda bulunur. O zaman çıkıp, ateistler bize hakaret ediyor, durduk yere, demek pek hoş olmaz.

Tarihte dinler yüzünden pek çok insana işkenceler yapılmış. Pek çok savaş olmuş. Pek çok kişi ölmüş, öldürülmüş. Bazı dinler "cihat" "şehitlik" "cennet" gibi getirdikleri kavramlarla, insanlığı savaşa sürüklemişler. Onlara bir cennet vaat etmiş. Bu cennete inananlar, gözlerini kırpmadan ölmeye gönüllü olmuşlar. Aynı gönüllülüğü inanmayanlar göstermemiş. Onlar hayata bir kere geldiklerine inandıklarından, savaştan kaçınmışlar. Daha çok barıştan ve bilimden bahsetmişler. Dogmalara savaşlar açmışlar.

Sonra da dindarlara "işte bu sizin geçmişiniz" diyorlar. Ne de güzel diyorlar. Niçin gocunuyorsunuz ki!

Bu demek değildir ki, onlar hata yapmamış. Yanlış davranmamışlar! Ama bu da, bazı ideolojileri ve o ideolojileri savunanları aklamaz ki!

Bazı ideolojilerin eleştirilecek noktaları vardır. A kişisine göre Z dini, bu noktalardan birine sahipse... Eleştirir! Onlara geçmişini gösterir. Hakkıdır. Onun ifade özgürlüğüdür. Gerek dini gerekse de o dine inananların eylemlerini eleştirmek... Doğal bir haktır.

Bu başlığa gelince. Bu başlık bir din eleştirisi değil. Bir dinsizlik övgüsü de. Bu yazı, insanlığın geçmişi. Cahillerin bir zamanlar yaptıkları... Bir zamanların dini... Ve bir zamanlar o dine inanların zihniyeti...

Dinin kendisi değil. Onun eleştirisi değil. Ama o da olabilirdi. Mantık kuralları çerçevesinde, onu da eleştirebilirdi.

Saygılarımla.

Sayın peacewings,

Eskiden bu olaylar böyleymişte artık herşey tamamen uyum içinde imiş gibi bir izlenim çıkardım iletinizden.. O geçmişteki olayların birebir olanlarının hala yaşandığını zannediyorum ki sizde görüyorsunuz.. bknz : arakan..
Ölü Gibi Sessiz...Mezar Gibi Ketum...



חמישים אחוזים חמישים אחוזים בולגרי של יהודים....!!! O:


Ağustos 27, 2012, 07:05:05 ös
Yanıtla #15

"Yıldızların düşmediğini söylediği için Prinelli'yi dövdürten, kanın vücutta dolaştığını ispatladığı için Harvey'e işkence eden onlardır. Galile'yi, Kristof Colomb'u zindana attıran, Pascal'ı, Monteigne'i, Molier'i din ve ahlak adına afaroz eden onlardır. Fransa'nın üçyüz yıldır yaydığı büyük ışık onları rahatsız ediyor. O ışık akıldan müteşekkildir. Gerçek mümin benim ey rahipler, sizler dinsizsiniz."

Victor Hugo böyle demiş bir zamanlar. Ve o zamanlar, bitmiş değil. Ne geçmişin zihniyeti, ne de onu taşıyanlar... Bitmiş değiller! Yazımdan aksi anlaşılmışsa, anlatımımdaki yahut anlamadaki bir kusurdan kaynaklıdır.

Sivas olaylarını örnek verirken, anlatmak istediğim buydu.

Saygılarımla.

• Laborare est Orare XXII.
• ... Bense daha önce duyulmamış, yeni şeyler söylediğim için onların ilenç ve lanetlemelerine maruz kalmaya devam edeceğim.... Simon Magus


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
9 Yanıt
4045 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 28, 2012, 08:52:25 ös
Gönderen: karahan
4 Yanıt
2861 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 03, 2012, 03:13:59 ös
Gönderen: ARCHITECT
7 Yanıt
4245 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 03, 2012, 11:28:58 öö
Gönderen: karahan
3 Yanıt
2425 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 04, 2012, 02:24:45 ös
Gönderen: NOSAM33
1 Yanıt
2375 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 04, 2012, 11:21:36 ös
Gönderen: Alşah
1 Yanıt
2116 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 07, 2012, 05:45:58 ös
Gönderen: ceycet
3 Yanıt
2412 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 09, 2012, 07:03:04 ös
Gönderen: ceycet
0 Yanıt
1969 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 30, 2012, 09:47:25 öö
Gönderen: ADAM
2 Yanıt
2928 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 03, 2012, 07:52:02 öö
Gönderen: ADAM
2 Yanıt
2805 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 09, 2012, 11:40:00 ös
Gönderen: Katharsis