Masonlar.org - Harici Forumu

Inanc => Islam => 3 Buyuk Din => Tasavvuf (Sufizm) => Konuyu başlatan: alcyone - Ocak 27, 2011, 11:19:22 öö

Başlık: "Hu" - "TAO" - "YHVH"
Gönderen: alcyone - Ocak 27, 2011, 11:19:22 öö
Son zamanlarda "Hu" ve/veya "Hü" kavramını araştırıyorum. Tam olarak bir noktaya ulaştığım söylenemez. Allah kavramından farklı olduğunu düşünüyorum bu kavramın.

Yani pananteist düşüncedeki allah veya tanrı yada yaratan her"şey" iken onun  da ötesinde bir "şey" olması gibi. Bu yaratıcının "hu" olduğunu ve onun aslında herşeyden de öte bir noktada hem kapsayan hem de daha fazlası olduğunu (bunu maddesel olarak yazmıyorum) düşünüyorum.

Tao da aslında "hu" dur. YHVH da "hu" dur. Belki Katoliklerin kutsal ruhu da "Hu" olabilir.

Bu konudaki düşüncelerinizi merak ettim. Aydınlatırsanız sevinirim.

Saygı ile.
Başlık: Ynt: "Hu" - "TAO" - "YHVH"
Gönderen: ceycet - Ocak 27, 2011, 02:27:31 ös
Sayın alcyone,

izlediğiniz yol doğrudur.Vahdet-i vucud felsefesinin doğuşundan sonra benimsenen "Hu"sıfatıyla tanımlanan Tanrı olgusu Panteizm'in paradigmalarıyla örtüşür.

Panteizm kaynaklı bu yerleşik kabulün izlerine,antik Helen filozoflarında,antik Mısır misterlerinde,Gnostizmde ve Kabalacılıkta da rastlıyoruz.

Teist dinlerin klasik inananlarında şuursuzca yerleşen bir aşkın Tanrı inancı vardır.Onlar,ötede,uzakta,gökte veya herhangi biryerde kendilerinden azade,kendilerine göre imgeledikleri bir Tanrı'yı öngörürler.Dolayısıyla teziniz doğrudur.Aynı oldukları varsayılan Tanrı olgusuyla "Hu"kabulü aslında insan bilincinde farklı yerlerde ikame olurlar.

Tasavvuftaki "Hu"sıfatı,kanımca nefes alışverişiyle ilintilidir.Tanrı'nın evi olarak kabul edilen insan kalbine, alınan nefesin iadesi sırasında dokunmak,heralışverişte "O"nu zikretmek kasdıyla belirlenmiştir.


Saygılarımla
Başlık: Ynt: "Hu" - "TAO" - "YHVH"
Gönderen: popperist - Ocak 27, 2011, 05:58:43 ös
Allah'ın sıfatları her zaman gnostisizm ile ortodoks din arasında ayrılıklar doğurmuştur. Bu, inanılan tanrının kimliği ile ilgili bir tartışmadır ve büyük fraksiyonlara yol açabilir. Gnostisizme ve ondan ilham alan mezheplere göre, Tanrı'nın bağışlayıcılığı, humanizmi, hoşgörüsü ön plana çıkarılırken, ortodoks dinde, Tanrı daha çok tehditkâr bir rolde anlatılır.

Ben gerçeğin arada bir yerde olduğuna inanıyorum.

Gnostikler, Allah'a "hu" derler. O tek bir soluktur, doğa da Allah'ı tek bir parçada sesler çıkararak tesbih ettiği söylenir. Bu "hu"nun kökünün, mezarlıklara dikilen sedir ağaçlarının rüzgarda çıkardığı sesten geldiği de söylenir. Ayrıntılı, uzun, girift bir ismi yoktur, basit yalın ve kapsayıcı bir ismi vardır, hatta neredeyse isimden bile muaftır. O derece kapsayıcıdır. Bu yorumlar, panteizme götürür, veya önce panteizm düşünülüp sonra bu yorumlar yapılır.

Ben başından beri, gnostisizme şüphe ile yaklaşıyorum, ortodoks dine daha yakın biriyim. Fakat ortodoks dinin de epey plastikleştiğini, taklitleştiğini, inananlarına şevk değil, emir verici bir tarzda algılandığını, böyle yaşandığını düşünüyorum. Esas kaynağında böyle değil, fakat inananlar, böyle algılayınca, o din de teoride olmasa bile pratikte tahrif edilmiş oluyor. Belki bu düşünce tarzının bizzat kendisi, kişiyi gnostisizme götürüyor. Ve bundan sonra, yaratıcıyı, basit terimlerle anacak bir tevazuya giriyorlar. Veya bu şekilde söyleyerek, bir işaret vermiş oluyorlar. Hatta onu öyle bir kavrıyorlar ki, nasıl oluyorsa, onu her yerde görüyorlarmış. Haşhaşi tarikatının, kutsal kitabı Haft-ı Bab'ın daha giriş bölümünde Tanrıya ayrıntılı özellikler atfederek onu cisimleştirenler ve antropomorfize edenlerle, onun neredeyse bir "hiç"  olduğunu söyleyen iki aşırı uç da eleştiriliyor. Fakat kendileri de daha sonra tanrıyı, kendi imamlarına bağlıyorlar. Yani kimin ne amaçla, tanrıya farklı isimler taktığının kesin bir açıklaması olamaz. Bu, iyi bir niyetle de yapılıyor olabilir, tamamen aykırı bir temel böyle gerektirdiği için de bu böyle söyleniyor olabilir.

Saygılar

Başlık: Ynt: "Hu" - "TAO" - "YHVH"
Gönderen: alcyone - Ocak 28, 2011, 08:28:25 ös
Ben "Hu" nun panteizm'den çok pananteizm'e yakın bir olgu olduğunu düşünüyorum. Pananteizmin panteizmden farkı ise tanrıyı, Allahı, yaratanı var olan herşeylerin bir bütünü olarak sınırlamaması ve bütün varlığın ötesinde bir varlık olarak görmesidir.

Panteizmde her şey tanrıdır. Panenteizimde ise, her şey tanrı'dan sudur etmiştir.

Sayın ceycet'in imzasında bulunan ve kime ait olduğunu bilemediğim (biliyorsa ve bizi aydınlatırsa sevinirim) söz tam olarak pananteizmi açıklıyor bana göre:

Ben "O"'yum, "O" ben değil.

Arapçada bir zamir olarak "O" anlamına da gelmekte olan "hu" bu noktada "TAO" ve "YHVH" ile özdeşleşmektedir. "YHVH" ibranicede "Odur" anlamına gelmektedir. Dile getirilmez ve gerekli yerlerde yahudiler bu kelime yerine "Adonai" kelimesini kullanırlar.

Pananteizmde tanrı varolan herşeyin içinde ve ötesinde vardır.

Belki bu noktada Spinoza, Platon ve Hegel'den bahsetmek gerekmektedir. Sayın popperist bu konuda da katkı yaparsa çok sevinirim.

Not: Sayın ceycet'e, sayın popperist'e ve sayın Adam'a (her ne kadar bu konu başlığına daha yazı yazmamış da olsa bilgilerini paylaştığı için) katkılarından dolayı teşekkür ederim.
Başlık: Ynt: "Hu" - "TAO" - "YHVH"
Gönderen: alcyone - Ocak 29, 2011, 12:15:49 ös
Konu ile alakalı olduğunu düşündüğüm, türkçeye çevirdiğimde anlamını yitireceğinden korktuğum için istemeyerek ingilizce olarak kopyaladığım bir cümleyi paylaşmak istiyorum:

"While All is in THE ALL, it is equally true that THE ALL is in All. To him who truly understands this truth hath come great knowledge."

 The Kybalion

Daha fazlasını okumak isteyenler için:

http://www.kybalion.org/kybalion.asp?chapter=VII (http://www.kybalion.org/kybalion.asp?chapter=VII)
Başlık: Ynt: "Hu" - "TAO" - "YHVH"
Gönderen: ceycet - Ocak 29, 2011, 01:41:42 ös

Sayın alcyone'nin panteizm ve pananteizm arasında vurguladığı fark,tasavvufçular arasında ki vahdet-i vucud ve vahdet-i şuhud anlayışları arasındaki farkla örtüşmektedir.

Bu arada,imzamda kullandığım telif hakkı olmayan deyim bana aiittir,sayın alcyone...



Saygılarımla
Başlık: Ynt: "Hu" - "TAO" - "YHVH"
Gönderen: alcyone - Şubat 04, 2011, 11:39:56 öö
Sayın ceycet,

İmzanızda kullandığınız cümle bence pananteizmi en kolay ve en güzel anlatan cümlelerden birisidir.
İzninizle başka yazılarımda örnek vermek için alıntılayacağım.

Saygı ile.
Başlık: Ynt: "Hu" - "TAO" - "YHVH"
Gönderen: alcyone - Şubat 04, 2011, 11:41:16 öö
Hiç ara vermeden dünyalar Yaratan, üç unsurludur. O Brahman’dır, Baba’dır; o Maya’dır, Ana’dır; o Vişnu’dur, Oğul’dur; Öz, Cevher ve Hayat’tır. Bunların her biri diğerlerini içerir, üçü ise "Sözcüklere Sığmayan"’ın içinde birlik halindedir.

Brahmanik öğreti, UPANİŞADLAR

Sen, kendi içinde, tanımadığın bir dost taşıyorsun. Çünkü Tanrı her insanın içinde bulunmaktadır ama çok az kişi onu nasıl bulacağını bilmektedir. Arzularını ve çalışmalarını, her şeye ait tüm ilkelerin kaynağı olan ve tüm evreni yaratan Varlığa feda eden kişi, bu fedakarlığı sayesinde mükemmeliğe ulaşır. Çünkü mutluluğunu, neşesini ve ışığını kendi içinde bulan kişi, Tanrı ile birdir. O zaman şunu bil, Tanrı’yı bulan ruh tekrardoğmaktan ve ölümden, yaşlılıktan ve acıdan kurtulmuş ve ölümsüzlük şarabından içimiş demektir.
                                                                  
BAGAVATGİTA
Başlık: Ynt: "Hu" - "TAO" - "YHVH"
Gönderen: ceycet - Şubat 04, 2011, 11:53:16 öö
Sayın ceycet,

İmzanızda kullandığınız cümle bence pananteizmi en kolay ve en güzel anlatan cümlelerden birisidir.
İzninizle başka yazılarımda örnek vermek için alıntılayacağım.

Saygı ile.






Elbette sayın alcyone...


Beğendiyseniz,sizindir!...


Saygılarımla
Başlık: Ynt: "Hu" - "TAO" - "YHVH"
Gönderen: alcyone - Şubat 04, 2011, 11:54:17 öö
"Her meyvede tohum, her canlıda tanrı. onun için seviyoruz cananı, çocuğumuz o'ndan bir zerre diye aziz... Sevgin bütün varlıkları kucaklamalı; onu, beni, onları değil. Bütün varlıkları yani tanrı'yı. kurtuluş, kesret'ten vahdet'e dönüş. Tanrı'nın içinde kaybolmalısın. Ummana dökülen ırmaklar gibi, benliğinden sıyrılmalısın. Ne kalıbın, ne de adın kalmalı. Tanrı nedir diye soruyorsun, tanrı sensin."
Başlık: Ynt: "Hu" - "TAO" - "YHVH"
Gönderen: ceycet - Şubat 04, 2011, 01:06:05 ös
"Her meyvede tohum, her canlıda tanrı. onun için seviyoruz cananı, çocuğumuz o'ndan bir zerre diye aziz... Sevgin bütün varlıkları kucaklamalı; onu, beni, onları değil. Bütün varlıkları yani tanrı'yı. kurtuluş, kesret'ten vahdet'e dönüş. Tanrı'nın içinde kaybolmalısın. Ummana dökülen ırmaklar gibi, benliğinden sıyrılmalısın. Ne kalıbın, ne de adın kalmalı. Tanrı nedir diye soruyorsun, tanrı sensin."





Bu inanca sahip oldukları için katledilen bütün aydınlanmışların ruhu Şad olsun!...
Başlık: Ynt: "Hu" - "TAO" - "YHVH"
Gönderen: alcyone - Şubat 05, 2011, 11:44:57 öö
Bir başka benzer örnek için:

Upanishadlar'da (Kutsal Vahiy) yazılı ünlü "Vedanta" şöyle ifade eder:

"O (Brahman) birdir ve her şeyin görünmez nedeni ve içeriğidir; her şeyle ve her şeyde tecelli eden (görünüşe çıkan) O'dur; O, Atman (nefs) dır ve dolayısıyla O, sensin."
Mandukya Upanishad'da Brahman şöyle tanımlanmıştır:
O, bütün ilişkilerin ve ilgilerin ötesindedir.
Onun hiçbir karşıtı ve hiçbir yönü yoktur.
O, düşünülemez ve idrak edilemez.
O, her şeyin içinde dinginliğe erdiği (sükun bulduğu) Brahman'dır."

Hint İrfanı'nın özeti şudur:

"Atman (Bireysel ruh, nefs)'ın, Maya (Aldatıcı görünüşler dünyası)'nın aldatıcılığından Vedanta (ereksel bilgi) ile kurtulup, tek ve evrensel hakikat sayılan Brahman ile birleşmesidir."

Upanishadlar'da Brahman bir inanç değil, bir akıl ilkesi olarak da ele alınmıştır. İnanç ve mistik deneyim yerine düşünmeyi ve bilgi gücünü önermiştir.

Bu yolla kendi üstüne düşünerek ve kendini tanıyarak, Atman'ın Brahman'la özdeş olduğunun bilincine varmayı "Aydınlanma" olarak kabul etmiştir.

Başlık: Ynt: "Hu" - "TAO" - "YHVH"
Gönderen: seteney - Şubat 06, 2011, 12:16:00 öö
Paylaşımlarınız için teşekkür ederim sayın Alcyone  ,
düşüncelerimizin açıkça ifade edilişlerine erişmemizi ,idrakimizin kuvvetlenmesini sağlıyorsunuz.
Sayın Ceycet  izninizle ben de sizin 'deyim'inizi başka yerlerde paylaşacağım.
Başlık: Ynt: "Hu" - "TAO" - "YHVH"
Gönderen: alcyone - Şubat 07, 2011, 03:53:04 ös
Sayın Seteney,

Güzel yorumunuz için teşekkür ediyorum. Hepimiz ışık almak ve yansıtmak için buradayız.

Saygı ile.
Başlık: Ynt: "Hu" - "TAO" - "YHVH"
Gönderen: alcyone - Şubat 08, 2011, 03:07:14 ös
Ezoterik gelenek Tanrı'yı, yaratıcı gücü, Allah'ı, isimlendirmekten ziyade bir zamirle ifade etmeyi tercih eder. Bu zamir de İslam tasavvufunda HÜVE zamiridir. 'O' demektir. Bizde, Sûfî zikrinde “Hû” demek, Hindu geleneğinde “Om” demek gibidir; “Om” isim değildir, zamirdir.

Neden sonsuz güç sahibi yüce varlık böyle bir zamirle çağrılıyor? Çünkü ben sana hangi ismi verirsem vereyim, o ismi sana verdiğim anda seni kayıtlamış olurum. Oysa zamir daha mutlak ve kapsamlıdır. Sûfî literatüründe “Hüviyyet” diye bir makam vardır. Makam-ı Hüviyyet, Makam-ı Uluhiyyet'ten de daha yukarıdır.

Neden? Tasavvuf geleneği der ki, benim sana “el-Mâlik” diyebilmem için ortada bir “memluk” olması lazım; benim sana “el-Hâlik” diyebilmem için “mahluk” olması lazım. Dolayısıyla bazı isimler ancak yaradılışı var etmenden sonra aldığın isimlerdir. Yaradılış olmazsa, henüz sen hiçbir şeyi yaratmamışken sana nasıl “el-Hâlik” diyebilirim ki? Bu mertebede Sen Rab bile değilsin, çünkü “merbub” yok! Hatta sana “İlah” bile diyemem, “me'lûh” olacak ki sana ilah diyebileyim. Oysa Tanrı'nın zati varlığı mahlukatına bağlı değil. İşte bundan dolayı bazı makamlar (el-hazarat) için değişik isimler vermişlerdir.

İslam tasavvufunda “Hû” isminin öne çıkmasının, Allah’ın isminin diğer isimlerin hepsini kuşatan bir isim olarak alınması, Tanrı’nın yedi ana ismi olması ve diğer tüm isimlerin onlardan türemesi gibi nedenleri vardır.

alıntıdır.
Başlık: Ynt: "Hu" - "TAO" - "YHVH"
Gönderen: alcyone - Şubat 08, 2011, 05:35:53 ös
"Tanımlanabilen Tao mutlak Tao değildir, zikredilebilen isim mutlak isim değildir."
Tao te Ching