Masonlar.org - Harici Forumu

 

Anket

Yanıt Hakkındaki Düşünceleriniz

Evet kesinlikle mantıklı
11 (50%)
Hayır tamamen saçmalık
2 (9.1%)
Başka bir yorumum var
9 (40.9%)

Toplam Oy Verenler: 15

Gönderen Konu: Maddesel Sorular –Spritüel Cevaplar 1  (Okunma sayısı 35129 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ağustos 04, 2008, 06:40:05 ös
Yanıtla #20
  • Ziyaretçi

Evet cok mantikli aciklamalar bunlar Sn.Mysticprovocateur.
Bir de uzucu olan ve sanirim diger insanlarin bu konuya biraz daha kapali ve onyargili bakmasini saglayan sarlatanlarin olmasi da konu acisindan zararlar meydana getirmis.
Hele ki bir donem bir cok magazin programinda ortaya cikip ben Baris Mancoyum suyum buyum diye doldurulan cocuklar daha sonra testlerden gecirildiginde  aileleri tarafindan telkinler ile buna zorlandiklari ortaya cikmisti.Gercek olan durumlar ise sonuclari haber verilmeden  kapatildi...Mesela bahsettigim (Baskan Kennedy olayi) cocuk hakkinda tam bir sonuc aciklanmadi...Gercekten ilgi cekici bir konu.Aciklayici cevaplariniz icin tekrar tesekkur ederim Sn.Mysticprovocateur


Ağustos 05, 2008, 08:47:55 öö
Yanıtla #21

   ''' Önceki hayatlarından bir tanesinde güçlü bir Viking savaşçısı olarak bedenlenen bir varlık 100 küsür yıl sonra ki bedenlenmesinde sakat bir kız olarak yaşamayı (bilinçli olarak) seçmiş olabilir. '''

Sayin Mystic; izninizle Yazinizdan alintiladigim kisimdan yola cikarak bu Dunyaya gelmeden once butun yasamsal olaylarin ya da buna kendi anne ve babamiz da dahil herseyin kendi secimimiz mi oldugunu soyluyorsunuz? Cunku burada Varligin gelisimi icin Dunyaya bahsettiginiz orneklemde anlattiginiz Kiz misali bir sonraki gelisinde bunu kasitli olarak sectigini anlamis bulunuyorum.

O halde kendi ortamimizi kendimiz sectigimize gore yasamimizdan da dogal olarak kendimizin sorumlu tutuldugu sonucu da ortaya cikmaktadir. Peki Varligin Gelisimi bu dogrultuda gerceklesiyorsa Yasamlarin onemli derecede Bizlere kanitladigi cok buyuk anlamlar da soz konusudur. Kendi yasamimizdan yola cikarak diger yasamlari da gozonunde bulundurma zorunlulugu bulunmakta.

Bir İnsan'i ornek alalim: Diyelim ki bu Dunyaya her gelisinde farkli Toplumlarda bedenlenmis ve haliyle de mensubu oldugu Toplumlarin cesitli kulturlerini almis sonrasinda da ihtiyaci olan herseyi tamamlamissa bu Kisi hangi konuma gelebilir? Gelmek istedigi nokta nedir? Sonra ne zaman bu İnsan artik Dunyaya gelmeyecek ya da buna ihtiyaci kalmayacak sekilde bu durum sona erecektir?

Bagislayin ama Sayin Mystic; anlattiginiz orneklem uzerinde yogunca dusundum ve bana bircok ipucu beraberinde getirdi. Bundan dolayi kafam biraz karisik oldugundan belki ne anlatmak istedigimi tam olarak ifade edemedim. Yanitlarsaniz Sevinirim.

Sevgi ve Saygilarimla.

Birsey daha aklima geldi. O halde anlattiklariniz uzerinde yogunlasarak bazi dusuncelere kapildim ve misal olarak bir Varlik, Dunyaya gelmeden once Kendi Secimi onplanda oldugundan eksikliklerini tamamlayana dek farkli sekillerde gelebilir. Sonra bir yasaminda cobanken diger yasaminda bir prof. olabilir. Bunun disinda bir bayanken sonraki yasaminda bir erkek olarak gelme olayi da soz konusu.

Bundan anladigim kadariyla Varligin Gelisimini tamamlamak amaciyla Reenkarnasyon olayi mevcut. Bunun yanisira bir İnsan Evrimini tamamlamak amaciyla Dunyaya en 7 kez gelmelidir, ibaresi burada buyuk anlam kazaniyor. Dunyaya nasil ve ne sekilde geliyorsak onemli olan gelmis oldugumuz yasamda en buyuk kazanci saglayabilmekmis.

Vermis oldugunuz Degerli Bilgiler icin cok Tesekkur Ederim, Sayin Mystic; aydinlanmami saglayarak bilmedigim seyleri de Sayenizde acikliga kavusturdum.       
« Son Düzenleme: Ağustos 05, 2008, 09:05:13 öö Gönderen: Sevil »
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Ağustos 05, 2008, 09:21:55 öö
Yanıtla #22

Alıntı
Bir İnsan'i ornek alalim: Diyelim ki bu Dunyaya her gelisinde farkli Toplumlarda bedenlenmis ve haliyle de mensubu oldugu Toplumlarin cesitli kulturlerini almis sonrasinda da ihtiyaci olan herseyi tamamlamissa bu Kisi hangi konuma gelebilir? Gelmek istedigi nokta nedir? Sonra ne zaman bu İnsan artik Dunyaya gelmeyecek ya da buna ihtiyaci kalmayacak sekilde bu durum sona erecektir?

Sevil hanım,

Sorunuzu yanıtlamak için spiritüel literatürde "ilahi organizasyon şeması" olarak geçen şemayı detaylıca işlevleri ile birlikte açıklamak gerekir ki bu çok iddialı bir anlatım olacaktır ve çoğu kişiye ütopik gelecektir.Bu sebeple sorunuzu soru ile yanıtlamak ve yorumu size bırakmak bana daha doğru geliyor.

İlkokulu bitirdikten sonra ortaokul daha sonra lise sonra üniversite bazen yüksek lisans eğitimi alır ve eğitim faslını tamamlarız.Tüm eğitimini tamamlayan insanlar daha sonra ne yaparlar?

Ayrıca bir hususa daha dikkat çekmek isterim; tek bir eğitim kurumu yoktur.Farklı eğitim kurumlarında farklı eğitimler alırız ve isteyen istediği kadar okula kayıt yaptırıp istediği kadar farklı eğitim alabilir.İlahi planda seçenekler sonsuzdur ve insanda bu sonsuz seçenekler denizinde kendi hür iradesi doğrultusunda seçimler yaparak gideceği yönü belirler.

Saygılarımla,
Omnia mors aequat


Ağustos 05, 2008, 02:41:29 ös
Yanıtla #23

''' Önceki hayatlarından bir tanesinde güçlü bir Viking savaşçısı olarak bedenlenen bir varlık 100 küsür yıl sonra ki bedenlenmesinde sakat bir kız olarak yaşamayı (bilinçli olarak) seçmiş olabilir. '''


Biliyor musunuz Sayin Mystic; vermis oldugunuz bu orneklem benim Hayata dair bakis acimi inanilmaz derecede degistirdi. Demekki hislerimde yanilmamisim ve karsilacagim en kucuk bir kelimenin hayatimi bir anda degistirecegi hakkinda.

Eger ki sunu anlamis bulunuyorum ve bunu da ozellikle Sizinle paylasmak istedim. Sozumun arkasindayim, her zaman icin ama bir sonraki yasamda Dunyaya gelme durumum soz konusu olmus olsaydi ve Varligim acisindan bana fazlasiyla gelismem yonunde buyuk bir olanagi saglayacagini dusundugum yukardaki Kiz misali olmayi seve seve kabul ederdim. Sonucta Varligimin Gelismesi ve Anlamami saglayan seyler onemlidir. Hayat bu belli olmaz, her an hersey olabilir ve herseye de hazirlikli olmamiz gerekmektedir. Belki bugun boyleysem yarin yatalak da olabilirim. Belki gozlerimi de kaybedebilirim ama sirf bundan dolayi yasamami cehenneme cevireceksem bence hic yasamam daha iyi, hayatin anlami baska ne sekilde anlasilabilinirdi ki.... Bir de su da var her onume gelene bakarsam onlarin sozuyle hareket edersem kendi yasamsal mucadelemde nasil basarili olabilirdim? Ornegin bazi kimseler genelde utandiklarindan rahat davranamiyorlardir Topluluklarda ama benim icin onemli olan yapmam gereken seyleri ya da anlamam gerektigi icin bazi seyleri yasiyorsam ve yasatiliyorsam İnsanlarin benim hakkimda ne dusunduklerini tabiki umursamam :D zaten Akilli ve Bilincli olan İnsanlar beni her zaman icin Kisisel Gelisimim yonunde tabiki destekleyeceklerdir. O yuzden bence en mantiklisi Hayati oldugu gibi ve kimseye aldiris etmeden yasamaktir. Bu arada olayin net bir sekilde acikliga kavusmasindan dolayi artik bu gibi seylere - geri kalmis bilinclerin Bedensel Ozurlulere olan bakis acilarina - uzulmuyorum. Demekki Hayata ne sekilde gelirsek gelelim onun buyuk bir nedeni ve anlami vardir.         
 
Sunu soyluyorum sorun Bedensel Ozurlu İnsanlarimiz icin degil, asil sorun Zihinsel Ozurluler icin yani bunu su baglamda soyluyorum = Yozlasmis Bilincler!....

Hatta buna sunu da ekleyebilirim ki, Dunyamizda onemli derecede soz konusu olan baska seyler vardir. Herkes hastalaniyor, yaslaniyor ve oluyor... Bundan da anlasilacagi gibi en onemli sey fiziksel mukemmellik [ ki Dunyamizda da boyle bir durum asla soz konusu degil ( herseyin gencligin de dahil gelip gecici olmasindan dolayi ) :D ] degil de İrade Guclulugudur.
 
Bu arada yapmis oldugunuz detayli Bilgiler icin cok Tesekkur Ediyorum.

Saygi ve Sevgilerimle.       
« Son Düzenleme: Ağustos 05, 2008, 02:56:34 ös Gönderen: Sevil »
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Ağustos 05, 2008, 05:07:10 ös
Yanıtla #24
  • Ziyaretçi

Cevaplanması gereken sorular var

Öncelikle insanların cektigi acılar sonucu ileriki hayatlarında daha iyi bir yaşam sürecekleri üzerine düşünecek olursak , şu an Çin'in nüfusu 1,5 milyar ve nüfusun %80 gibi kısmı oldukca zor şartlarda yaşıyor , büyük çoğunluk 50 dolar gibi paralara çalışıyor ordan 1 milyar alalım

Afrika ülkeleri sefalet içinde ekmek bulmakta bile zorlanıyorlar , milyonlarca insan her yıl açlıktan ölüyor yüzmilyonlarca nüfus açlık sınırı altında yaşıyor. Türkiye Bulgaristan Yunanistan Romanya Rusya gibi ülkelerde on milyonlarca aç insan var , bunların nufusunu topladıgımızda sanırım 3 milyar gibi bir rakam elde edebiliriz

Bir dahaki doğuşlarında 3 milyar insanın hangisini iyi şartlarda yaşatacaksınız ? Böyle birşey mantıken mümkün gözükmüyor.

Tercih kısmına gelecek olursak : önceki hayatında insanlar nasıl olur da afrikada açlıktan ölmeyi , yedi yaşında lösemi olup tüm ömrünü kanser tedavisiyle geçirmeyi seçebilir. Bir insanın bunu seçmesi için kaba tabirle deli olması lazım

Reenkarnasyon inancının insanın doyumsuzluk duygusundan ötürü icad edildiğini düşünüyorum. Zengin bu hayat hiç bitmesin istiyor fakir ise şu an elde edemedigini bir dahaki gelişinde elde edecegine inanıyor. Yani illaki bir telafi etme isteği söz konusu , yada doyamama bitmesini istememe.

Her ruhun kendisine özgü yapısı ve dna'sı vardır , bunlar ise insanın ait oldugu bedende butunleşir , o sebeple ruhun bedenden ayrılıp başka bir bedende farklı dna'yla varolabilecegine inanmıyorum

Bu konudaki şahsi görüşlerim ise, ya dinlerin iddia ettigi gibi ölüm ötesinde hesaba cekilip yollanacagınız mekanlar var , yada insan öldükten sonra topraga karışıp gidecek , bana ikincisi daha mantıklı geliyor ne reenkarnasyona inanırım ne de ahirete, kendinizi yokuluşa hazırlayın derim

Saygılarımla
« Son Düzenleme: Ağustos 05, 2008, 05:09:16 ös Gönderen: Mabool »


Ağustos 05, 2008, 05:33:39 ös
Yanıtla #25
  • Ziyaretçi

Sayin Mabool
Hizli bir "ilk mesaj" olmus :)


Ağustos 05, 2008, 06:18:21 ös
Yanıtla #26

Sn. Mabool,

Öncelikle düşüncenize saygı duyduğumu ve değiştirmeye uğraşmak gibi bir niyetim olmadığını bilmenizi isterim.Sorularınıza gelince;

Alıntı
Öncelikle insanların cektigi acılar sonucu ileriki hayatlarında daha iyi bir yaşam sürecekleri üzerine düşünecek olursak , şu an Çin'in nüfusu 1,5 milyar ve nüfusun %80 gibi kısmı oldukca zor şartlarda yaşıyor , büyük çoğunluk 50 dolar gibi paralara çalışıyor ordan 1 milyar alalım
Afrika ülkeleri sefalet içinde ekmek bulmakta bile zorlanıyorlar , milyonlarca insan her yıl açlıktan ölüyor yüzmilyonlarca nüfus açlık sınırı altında yaşıyor. Türkiye Bulgaristan Yunanistan Romanya Rusya gibi ülkelerde on milyonlarca aç insan var , bunların nufusunu topladıgımızda sanırım 3 milyar gibi bir rakam elde edebiliriz
Bir dahaki doğuşlarında 3 milyar insanın hangisini iyi şartlarda yaşatacaksınız

Yazıdıklarım arasında önceki hayatı kötü olan daha sonraki hayatında rahat yaşar şeklinde bir ibare olduğunu zannetmiyorum.Buradaki  kıstas ve amaçlananda zaten  ne yapıp edip bir sonraki hayatta vur patlasın çal oynasın tarzı hayat yaşamak değildir.Bedenlenmenin amacı deneyimlemek ve bu  vasıta ile tekamül etmektir.Materyalist bir bakış açısı(önceki hayat zor sonraki hayat rahat) ile sorgulama bu sebeple eşyanın tabiatına terstir zira konu maddesel değil spiritüeldir.3 milyar hususuna gelince sizce dünya nüfusunun kaçta kaçı örnek insan olarak yaşamakta diye bir soruyuda ben size sormak isterim.Örnek insandan kasıt çevreye ve kendine saygılı ,ne çevreye nede kendine bilerek veya bilmeden zarar veren.

Alıntı
Tercih kısmına gelecek olursak : önceki hayatında insanlar nasıl olur da afrikada açlıktan ölmeyi , yedi yaşında lösemi olup tüm ömrünü kanser tedavisiyle geçirmeyi seçebilir. Bir insanın bunu seçmesi için kaba tabirle deli olması lazım

Bu soru ise ego bazlı bir mantıkla sorulmuş bir sorudur ki tekamül de amaçlanan ego nun insanı değil insanın egosunu yönetebilecek tekamülü gösterebilecek seviyeye ulaşabilmesidir.İnsanların bu tercihleri nasıl yapyığına gelince;

Önceki hayatta yapılan negatif davranışlar sebebi ile biriken tortu anacak yapılan hareketlerin yanlış olduğunu algı olarak yani tamamı ile anlamakla mümkündür.Yani ilerleyecek olan varlık yaptığı negatif hareketi ya aynısını yaşayarak ,ya benzerini yaşayarak yada başka bir pozitif hareketle temizlemek zorundadır.Bu hareketlerin sergileneceği mekan da burasıdır.Öldükten sonra süper bilince ulaşan insan fiziki hayatında yaptıklarının nekadar yanliş olduğunu daha iyi algılar ve büyük vicdan azabı duyar.Spatyom madesi gereği düşünceler şekillendiği için azap duyan bir insan orada sürekli olarak kötü ve korkunç imgelemelerle boğuşmak durumunda kalır.Bundan kurtulmak veya buna devam etmek kendi kararıdır.Cehennemden de esas kasıt zaten budur.

Alıntı
Reenkarnasyon inancının insanın doyumsuzluk duygusundan ötürü icad edildiğini düşünüyorum. Zengin bu hayat hiç bitmesin istiyor fakir ise şu an elde edemedigini bir dahaki gelişinde elde edecegine inanıyor. Yani illaki bir telafi etme isteği söz konusu , yada doyamama bitmesini istememe.

Reenkarnasyon icad edilmemiştir.Bu bilgi  önce medyomlar aracılığı ile yapılan ruhsal celselerde tebliğ edilmiş daha sonra regresyon tekniği ile bilimsel olarakta kanıtlanmıştır.

Alıntı
Her ruhun kendisine özgü yapısı ve dna'sı vardır , bunlar ise insanın ait oldugu bedende butunleşir , o sebeple ruhun bedenden ayrılıp başka bir bedende farklı dna'yla varolabilecegine inanmıyorum

Ruh enerjisi tamamı ile insan bedeninde kendisini göstermez zira bu enerji insan bedeninin taşıyabilecağinden çok fazladır.Ruh bedenlendiğinde enerjisinin o hayatta doğmasını gerektiren görevi yapabileceği kadar miktarını bedene yönlendirir.Ruhun esasen bulunduğu boyut fiziksel boyut değildir.Bütünleşme konusunda ise haklısınız ruh kullandığı her bedenle bütünleşir hatta o kadar bütünleşir ki  diğer hayata doğmadan rehabilite edilmesi gerekir.Bu rehabilitasyon  yaklaşık olarak  dünya zamanı ile 100 ile 150 dir.Bu süre ruh olgunlaştıkça ve bilinç düzeyi yükseldilçe düşer.

Alıntı
yada insan öldükten sonra topraga karışıp gidecek , bana ikincisi daha mantıklı geliyor ne reenkarnasyona inanırım ne de ahirete, kendinizi yokuluşa hazırlayın derim

Tekrar düşüncenize saygı duyduğumu belirtiyor ve öldükten sonra yok olmadığınızı gördüğünüzde  şaşırmamanızı diliyorum.

Saygılarımla,



« Son Düzenleme: Ağustos 05, 2008, 06:23:11 ös Gönderen: MYSTICPROVOCATEUR »
Omnia mors aequat


Ağustos 05, 2008, 08:00:34 ös
Yanıtla #27
  • Ziyaretçi

önceki hayatta yapılan negatif davranışlar sebebi ile biriken tortu anacak yapılan hareketlerin yanlış olduğunu algı olarak yani tamamı ile anlamakla mümkündür.Yani ilerleyecek olan varlık yaptığı negatif hareketi ya aynısını yaşayarak ,ya benzerini yaşayarak yada başka bir pozitif hareketle temizlemek zorundadır.Bu hareketlerin sergileneceği mekan da burasıdır. demişsiniz

işte bunlar hep insan sayısına çıkıyor, milyarlarca aç susuz bir deri bir kemik kalmış insan önceki hayatında ne yaptı ki bu kadar insan açlığa mahkum oldu? Önceki hayat dedigimiz kaç yıl önce mesela 100 yıl önce mi? Eğer öyleyse 100 yıl önce toplasanız 3-4 milyar nüfus vardı şimdi ise bu rakama yakın nufus sefaletle bogusuyor, iyilik kötülük haketme haketmeme isteme istememe vs..  allak bullak ve tatmin etmiyor.. Ayrıca bildigim kadarıyla reenkarnasyon ruh sayısının sabit oldugunu soyler, peki zaman icinde artan ruh sayılarının sebebi nedir?

İnsana hakettigini veren tercihlerini yaşatan sistemin ruh ve bilinç sahibi bir varlık tarafından yönetilmesi gerekir.. Bu kararları ve dönüşümleri gerçekleştiren kimdir , tanrı mı? eğer tanrıysa bu kutsal kitaplar kimin ? Tanrı degilse önceki hayatımdaki tercihimi bu dünyada bana yaşatan güç ne nasıl bir oluşum nasıl bir bilinç ? Eğer enerji diyecekseniz enerjinin tanımı ne? Enerjinin bilinci var mı?

Medyumlar dediginiz insanlar ne kadar ciddiye alınmayı hakediyor ki? medyum deyince akla sahtekarlık ve şarlatanlık gelir , ölülerle görüştüğünü söyleyen cin çıkaran büyü yapan şarlatanların genel adı medyumdur , Bu bilgi  önce medyomlar aracılığı ile yapılan ruhsal celselerde tebliğ edilmiş demeniz bile reenkarnasyonun ciddiyetini süpürür çöpe atar


Ağustos 05, 2008, 08:04:11 ös
Yanıtla #28

Alıntı
Bu bilgi  önce medyomlar aracılığı ile yapılan ruhsal celselerde tebliğ edilmiş demeniz bile reenkarnasyonun ciddiyetini süpürür çöpe atar

Anlıyorum sizi.
« Son Düzenleme: Ağustos 05, 2008, 08:07:15 ös Gönderen: MYSTICPROVOCATEUR »
Omnia mors aequat


Ağustos 05, 2008, 08:10:16 ös
Yanıtla #29
  • Ziyaretçi

Medyumlar dediginiz insanlar ne kadar ciddiye alınmayı hakediyor ki? medyum deyince akla sahtekarlık ve şarlatanlık gelir , ölülerle görüştüğünü söyleyen cin çıkaran büyü yapan şarlatanların genel adı medyumdur , Bu bilgi  önce medyomlar aracılığı ile yapılan ruhsal celselerde tebliğ edilmiş demeniz bile reenkarnasyonun ciddiyetini süpürür çöpe atar
Bence siz 'medyum'larin sarlatan kismina denk gelmissiniz Sayin Mabool.Halbu ki biraz daha arastirirsiniz bazi seylerin bilimsel kanitlari oldugunu da goreceginizden eminim.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
3 Yanıt
4259 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 08, 2007, 10:09:32 ös
Gönderen: cardiffmonster
ÇEŞİTLİ SORULAR--1

Başlatan bilmeliyimgalilei « 1 2 3 4 5 » Matematik - Riyaziye

49 Yanıt
21680 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 09, 2010, 10:05:29 öö
Gönderen: alcyone
1 Yanıt
6500 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 28, 2013, 06:19:14 öö
Gönderen: emreg
4 Yanıt
6543 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 18, 2011, 02:40:18 ös
Gönderen: Felix Steiner
1 Yanıt
6273 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 02, 2009, 10:13:46 ös
Gönderen: Prenses Isabella
1 Yanıt
4439 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 01, 2012, 09:18:02 ös
Gönderen: NOSAM33
0 Yanıt
2809 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 10, 2009, 10:37:07 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3988 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 10, 2009, 04:04:15 ös
Gönderen: ADAM
9 Yanıt
9672 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 05, 2011, 01:10:55 öö
Gönderen: Escalation
1 Yanıt
3850 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 21, 2011, 03:18:53 öö
Gönderen: MASON