Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Ahuramazda Böyle Dedi …. 13  (Okunma sayısı 2904 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Haziran 26, 2012, 12:12:12 ös
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Kısaca Volney adıyla bilinen Fransız yazarın “Les Ruines ou Meditations Sur les Revolutions des Empires” (Harabeler ya da İmparatorluk Devrimleri Üzerine Düşünceler) adlı dünya çapında ün kazanmış yapıtı, 1946 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’nın çeviri klâsikleri arasında yayınlamıştı. Ancak kimilerince pek sakıncalı olarak nitelendirilmiş ve toplatılarak imha edilmişti. Günümüzde kimi sahaflarda o kıyımdan kendini kurtarabilmiş birkaç kitap, meraklısına sunuluyor. Sanırım yakın tarihlerde yeni basımı da yapıldı ama yeniden çevrilerek mi, eskisinin kopyası mı orasını bilemiyorum.

Bütün bunları burada niçin yazdım? Çünkü o kitabın içinde bir yerde Cemil Sena’nın şu aktarmakta olduğum “Ahuramazda Böyle Dedi” adlı yapıtının şu aşağıdaki bölümü de yaklaşık olarak yer alır. Üstelik görmüş olduğum üzere bu sözler, Masonluğun yüksek derecelerinden birinin ritüeli kapsamında da geçiyor.

Aslında bunların hepsinin bir özgün kaynağı olsa gerek. Akademik bir çalışma yapılacak olsa, belki araştırılarak bulunabilir. Benim burada yaptığım aktarımın çok dışında kalır. Ancak değinmeden de geçemedim; içimde ukde olarak kalmadı.



24 -
Âlem, meydana gelirken, insana mı danışıldı?.. Evrenin kanunları, sizlerin keyfinize hizmet etsin diye mi düzenlendi? Sizler, bacalarınızı leyleklere yuva yapsınlar diye mi yükselttiniz ve baykuşlara saray olsun diye mi, viraneleri saklıyorsunuz?.. Hangisi sizin, hangisi benim olduğunu ayırt edemediğiniz işler ve varlıklar karşısında kendinizi tanrılaştırdığınızın farkında değil misiniz? Doğrusunu isterseniz, asıl hoşa giden yaratık, beni arayan değil, kendinde bu büyüklüğü görendir.

25 -
İnsanlara, bana ulaşmanın tek yolu olarak ölüm köprüsünü gösterdiler. Ölülerin tanrısını aratan cellâtlara mı inanıyorsunuz?. Ahuramazda, hayatın, gayretin, cesaretin, savaşların sembolüdür. Her gücün, canlılığın, emeğin bulunduğu yerde ben varım. Ölülerinizi, bir daha dirilip aranıza gelmesin diye, nasıl çok uzak ve derin yerlere gömüyorsanız, Ahuramazda da, ne için daha çok, daha temiz ve mutlu bir ömür geçirme gayretine koyulmadılar diye, onları bir daha görmek istemez. Ahuramazda, hayattır, berekettir, güçtür.

26 -
İnsanlara, ölümü söz edenler ve kendilerine yer yüzünden başka yerlerde mutluluk ümidini verenler, bunlara, inananların ruhunu, bir teneşirlik ve tabutluk haline getiren, uğursuz marangozlardır. Bu sanatlarının ücreti, inananlarının göz yaşlarıdır. Ahuramazda; acının, talihsizliğin, görünmez felaket ve kötülüklerin işçisi değildir. Adaleti bende veya kanunlarınızda değil, her şeyden evvel kendi bilgi ve vicdanlarınızda arayın; hayatı iradelerinizde çelikleştirmek için, evrendeki ahenkli düzene ayak uydurun.

27 -
Doymak için acıkmak, dinlenmek için yorulmak ister; fakat asla büyüklüğün ölçüsü küçüklük, akıllılığın ölçüsü delilik ve erdeminki rezillik değildir. Büyük olan kimdir? Kimi küçük saymalıdır? Akıllı dediğiniz sapıkların arkasına düşmüş olan insan sürüleri, çobanlarından daha az sapık değildirler. Büyük hırsızlarla, büyük canilerin başlarına defne dallarını lâyık gören ben miyim? İnsanlar, benden alacakları emirlere göre değil, kendi irade ve ülkülerinin, kendi ihtiyaç, yarar ve hayallerinin emri altında seğirten birer koşu beygiridirler!.. Onlar, nereye gidiyorlar? Sırtlarına binen kimdir ve kiminle yarışa çıkmışlardır? Onlar, birinci olmak hevesiyle ölüme gidiyorlar; jokeyleri, kendi yanlış düşüncelerini doğru zanneden delişmenlerdir ve benimle yarışa çıkmışlardır.

28 -
İnsanlara, benim yolumu göstermek isteyenler, evvelce yenilmiş olan şeyleri tekrar geveleyen koyunlara benzerler. Onlar hep aynı şeyi okur, ne yazanın, ne de söyleyenin farkında olmadığı metinlerden esrarlı gerçekler çıkarmaya özenirler ve insanoğlu, kutsal giysileri altında, kendilerinden daha çok beslenmiş bir beden ve fakat kendilerininkinden daha çarpık ve imansız bir ruh taşıyan bu kösemenlerin* ardına düşmekten hoşlanırlar. Bir çocuğun değneğine boyun eğen koca öküzlerle, azılı tosunların, iri mandalarla beygir ve eşek sürülerinin oynaşarak ve bir çayıra gider gibi kesilecekleri yere veya ahırlara koştuklarını görmediniz mi?

*Kösemen: Sürünün önünden giderek önderlik eden koç veya teke. TDK
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Haziran 27, 2012, 01:12:42 ös
Yanıtla #1

Sayın ADAM,

Tek kelimeyle: muhteşem! Emeğinize, gönlünüze ve elinize sağlık. Teşekkürler.

Saygılarımla.
• Laborare est Orare XXII.
• ... Bense daha önce duyulmamış, yeni şeyler söylediğim için onların ilenç ve lanetlemelerine maruz kalmaya devam edeceğim.... Simon Magus


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
9 Yanıt
9616 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 31, 2013, 12:20:11 ös
Gönderen: ceycet
1 Yanıt
3916 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 29, 2016, 11:57:02 öö
Gönderen: kurt
0 Yanıt
2413 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 25, 2012, 09:16:55 öö
Gönderen: ADAM
2 Yanıt
3481 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 29, 2016, 12:12:38 ös
Gönderen: kurt
4 Yanıt
3361 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 03, 2012, 05:55:46 ös
Gönderen: ruzber
1 Yanıt
3198 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 29, 2016, 12:42:09 ös
Gönderen: kurt
0 Yanıt
2743 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 12, 2012, 02:36:29 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2678 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 18, 2012, 01:54:26 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2453 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 20, 2012, 10:11:57 öö
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
2946 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 29, 2016, 01:12:49 ös
Gönderen: kurt