Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Dinler Tarihi--Yahudilik--11  (Okunma sayısı 1064 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Şubat 02, 2016, 01:20:53 ös
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 631
  • Cinsiyet: Bay

M.Ö. VIII. yüzyılda çoban Amos gerçek dinin iyiliği sevip kötülükten nefret etmek; adaletin tapınış için yapılan fiil ve hareketlerden üstün olduğu tezini savunmaktadır.

Amos, "yoksulları yutan" , "âcizlerin hakkını yiyen" zenginleri harikulâde bir belâgetle ayıplamakta; zenginlerin ihtişamının yoksulların sefaletinden ileri gelmekte olduğunu ispat etmekte; Yehova'nın bütün bu adaletsizliklere òflkelendiğini ileri sürmektedir.

Mika'nın eserinde de tanrısal adaletin aynı şekilde yüceltilişine, sosyal haksızlıklıkların aynı şekilde mahkûm edilişine şahit olmaktayız.

Peygamberlerin en belâgatlisi, M.Ö. VIII. yüzyılın ikinci yarısında yaşamış olan İşaya'dır. İşaya, Tanrının İsrail'i seçtiğini, fakat İsrail'in tamamen harici bir dindarlığı adaletten üstün tutarak Tanrının kendisinden beklediklerini boşa çıkardığını söylemektedir.  Eserinin başında dokunaklı bir parça vardır ki, İşaya bunda, bu temayı Yehova'nın ağzından dile getirmektedir. Parça söyle başlamaktadır:

"Kendime bir aile kurmuştum ben,
Onun büyüdüğünü görmüştüm.
Fakat bu aile bana karşı isyan etti.
Boğa kendi yemliğini,
Eşek de sahibinin yemliğini bilir,
Fakat İsrail bilmedi."

Bundan böyle de artık Yahudi Tektanrıcılığı kurulmuş bulunmaktadır. Yehova adı fazlaca ulusal bir anlam taşıdığından, onun yerine sık sık "Adonai (Hazret,Efendi) sözü kullanılacaktır.

Tek Tanrı artık ateşli bir inanca konu olmaktadır ve bu inanç, Mezmurlar'ın bazılarında çok muhteşem bir şekilde ifadesini bulmaktadır.

Örneğin,  M.Ö. VI. yüzyıla ait olduğu söylenen XLII. ve XLII. Mezmur'da da bu böyledir ve Mezmur şöyle başlamaktadır :

"Geyiğin akarsuları özledigi gibi,
Canım da seni öyle özler Ey Tanrı !
Canım Tanrıya,  yaşayan Tanrıya susamıştır."