Trt Türk, Trt Avaz,Trt Şeş,Trt Çocuk açılımlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

[amurdad]

TRT Avaz "Merhaba" Dedi

Orta Asya'dan Balkanlar'a uzanan coğrafyadaki 250 milyon insana seslenecek olan kanalın adını Cumhurbaşkanı Gül açıkladı.

TRT'nin, Balkanlar, Kafkasya ve Orta Asya coğrafyasında izleyicilerle buluşacak olan yeni yüzü TRT Avaz, 'yeni gün'de merhaba dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TRT Avaz'ın yayın hayatına başlaması dolayısıyla düzenlenen galada, "TRT Avaz, avaz avaz bütün Türk dünyasına seslenecek" dedi.

TRT yeni bir yüzüyle daha milyonların karşısına çıktı.

TRT'nin yeni kanalının adı, Anadolu Gösteri ve Kongre Merkezi'ndeki galada Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından açıklandı.

Gül, "TRT'nin yeni kanalı Avaz'ın yayına başlaması dolayısıyla düzenlenen bu törende sizlerle beraber olmaktan büyük mutluluk duyuyorum, hepinize iyi akşamlar diliyorum. Sözümün başında TRT yöneticilerine, baştan sona hepsine bu teşebbüslerinden dolayı da teşekkür ediyorum, tebrik ediyorum. Tabi şimdi Türkiye'nin bütün sathına bu yayın yapılıyor. Ama sadece Türkiye'ye değil 250 milyonluk Türk dünyasına, bütün Türk dünyasına bu yayın ulaşıyor, dolayısıyla bugün hep beraberiz, bütün Türk dünyasıyla hep beraberiz, bundan da büyük mutluluk duyuyorum" dedi.

Galaya Cumhurbaşkanı Gül'ün yanısıra, Meclis Başkanı Köksal Toptan, Devlet Bakanı Mehmet Aydın, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay , TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, üst düzey bürokratlar, yabancı misyon temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı.

Balkanlar, Kafkasya, ve Orta Asya'nın sesi olacak TRT Avaz 'da, Azerbaycan Türkçesi, Kazakça, Kırgızca, Özbekçe ve Türkmence programlara yer verilecek.

Türkçe altyazının da kullanıldığı programlar bu ülkelerin sunucularıyla ekrana gelecek.

Galada, bir çok ülkenin ünlüleri de yer aldı. Ve muhteşem galanın finalinde ünlü şarkıcı Tarkan sahne aldı.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
 TRT Türk ve Türkiye'nin küresel vizyonu
Türkiye'de radyo ve televizyon yayınlığı alanında devlet tekelinin sona ermesinden bu yana fazla bir zaman geçmiş değil. Önce fiilen daha sonra adeta zorunlu olarak hukuken devlet tekelinin sona ermesini (8.7.1993 tarihinde Anayasanın 133. maddesinde yapılan değişiklik) takiben hızlı şekilde radyo ve televizyon yayıncılığı sektörüne özel yayın kuruluşlarının girmeleri sektöre yüksek bir dinamizm ve aynı zamanda karmaşa kazandırmıştır. Sektörün düzenlenmesi ve denetlenmesi amacıyla yapılan düzenlemeler ve oluşturulan yapıların bu güne kadarki çalışmaları henüz istenen düzeyde bir performansa fırsat vermemiş ve karmaşa farklı düzeyde de olsa sürmektedir.

Devlet tekelinin sona ermesiyle birlikte girilen süreçte kamu hizmeti yayıncısı olan kuruluşla özel sektör kuruluşları arasında ciddi bir rekabet ve yarışın ortaya çıktığı söylenebilir. Devlet tekelinin sürdüğü dönemde rakipsiz olarak radyo ve televizyon yayıncılığını yürüten kamu yayın kuruluşu, belli bir özerklik anlayışı temelinde örgütlendirilmiş, güçlü finans kaynaklarıyla desteklenmiş, genellikle siyasal/toplumsal işlevlerle donatılmış olarak icra-i faaliyet gösterirken tekelin kalkmasıyla bir anda kendisini rekabet ortamında buluvermiştir. Buna rağmen belli düzeydeki özerkliği, güçlü finansman kaynakları ve siyasal/toplumsal işlevlerle sorumlu yapısı devam etmiştir.

Radyo ve televizyon yayıncılık alanındaki liberalleşme ile toplumsal yapının liberalliği arasında doğrusal bir ilişkinin varlığı dikkat çekicidir. Liberal ve demokratik toplumlarda radyo ve televizyon yayıncılığı alanında da liberal bir yapılanma söz konusu olup ne devlet tekeli ne de güçlü bir devlet yayıncılığı söz konusudur. Bu konunun en iyi örneğini oluşturan Amerika Birleşik Devletleri'ndeki yapı üzerinde düşünmeyi gerektirmektedir. Buna karşılık sektörde devlet tekeli olmasa bile devletin de bir biçimde sektörde kamusal bir sorumluluk anlayışı ile faaliyet gösterdiği ve özel sektör kuruluşlarıyla rekabet ortamında yarıştığı sistemin en iyi örneğini veren İngiltere bir başka sistemin modelini temsil etmiştir. Kamu bütçesiyle teşekkül ettirilen yayın kuruluşunun bir devlet yayın kurumu olarak değil "kamu hizmeti yayıncısı" olarak nitelendirilmesi belli bir hassasiyetin ve yapının ifadesi olarak değerlendirilmelidir. Bu anamda Türkiye'de yayıncılıkta devlet tekeli varken bu tekeli kullanan Türkiye Radyo ve Televizyon Genel Müdürlüğü, devlet tekelinin sona erdikten sonra da bir "kamu hizmeti yayıncısı" olarak hizmetlerini sürdürmüştür.

Sermayesi kamuya ait, yönetimi belli bir özerkliğe sahip, yayın politikası özel kanunlarla belirlenmiş olan Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu (TRT), son bir yıldır önemli atılımlar içerisinde bulunmakta ve yayıncılık sektöründe kendisinden söz ettiren adımlar atmaktadır. TRT'nin içinde bulunduğu dinamik atılım halinin son örneğini geçen hafta TRT TÜRK adıyla yeni bir televizyon kanalın açılışı ile yaşamış olduk. Daha önce TRT ÇOCUK, TRT ŞEŞ ve TRT AVAZ kanallarını devreye alarak yayıncılığa yeni bir soluk ve ses getiren kurum bu kez de TRT TÜRK ile farklı bir yayın politikasına adını yazdırmıştır. Toplam dokuz televizyon ve on radyo kanalı ile dünyanın en büyük yayın kuruluşlarından biri haline gelen TRT gerçekleştirdiği bu yeni atılımlarla boşluğu herkes tarafından hissedilen ancak bir türlü doldurulamayan boşluklara yönelmiş ve önemli bir hizmeti üstlenmiştir.

Pek çok ülkede radyo ve televizyon yayıncılığı alanında devlet kuruluşunun yayıncı olarak faaliyet göstermesi gerekip gerekmediği ciddi tartışma konusudur. Yazılı basın alanında devlet kuruluşlarının olması düşünülmediği gibi görsel ve işitsel yayıncılık alanında da devletin (kamu) yayın kuruluşunun olmasının gereksiz olduğu, hatta bunun ciddi anlamda bir yönlendirme ve ifade özgürlüğü için tehdit olduğu bile savunulmaktadır. Buna karşılık giderek renklenen ve karmaşıklaşan yayıncılık sektöründe kamu hizmeti yayıncısının bulunmasının ciddi bir gereklilik olduğu, devletin doğrudan olmasa bile kamu hizmeti yürütecek bir yayıncının olmasından vazgeçilemeyeceği de savunulmaktadır. Bu anlamda Türkiye de "kamu hizmeti yayıncısı"na ihtiyaç duyan ve sisteminde buna yer veren ülkeler grubunda yer almakta olup TRT ile bu işi yürütmektedir. TRT bir "kamu hizmeti yayıncısı" olarak özel yayın kuruluşlarının yapamayacakları ancak ciddi bir gereklilik olan alanlara girerek yayıncılık yapmakta ve Türkiye Cumhuriyetinin temel vizyonuna uygun bir içerikle izleyicilerin karşısına çıkmaktadır.

Bir haber ve kültür kanalı olarak düzenlenen TRT TÜRK tüm dünyadan anında gelişmeleri derleyecek ve bunları değerlendirerek Türkçe dilinde dünyaya yayacaktır. Bundan böyle dünyada olup bitenler bu yeni kanalla Türkçe olarak izlenecektir. Türkiye'nin bölgesel ve küresel güç olarak öne çıkmasıyla TRT TÜRK'ün devreye sokulması arasında ilgi çekici bir korelasyonun olduğu açık. Yeni kanala ve yayını gerçekleştirenlere başarılar diliyoruz.
                                                                                                                                                                Davut Dursun Yeni Şafak...
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yıllarca devlet televizyonu diye izlenmeyen trt iyi işler yapıyor şu anda Trt Çocuk Uyduda en çok izlenen çocuk kanallarından biri,Trt Avaz Turk dunyasıyla ilintili bir kanal ve bize Orta Asyayı yakınlaştırıyor,Trt Türk izlediğim kadarıyla Cnn ve BBC karışımı bir platformda bizlere türkçe haber sunuyor o da yeni açıldı ve izlemenizi tavsiye ederim.Trt Şeş'i zaten biliyoruz.Şimdi kim derki hükümet Trt konusunda çalışmıyor.?

[Mozart]

Bu kadar da kayırmacılık olmaz nerde benim halkımın kanalı? Kürtlerin bu ülkede ne gibi farklılığı olabilir ki Çerkezden, Lazdan ya da benim mensubu olduğum halktan. Irkçı bunlar ırkçı. Bizde isterik bi kanal. Devlet bizi de görsün, elektrik kaçırırım, vergi kaçırırım. Pardon kaçırmam yanlış yazdım.
Ah devlet ah, kayırmacı devlet. Bizde Sinopistan mensubuyuz, soyumuz Candaroğulları Beyliği. Buradan bütün Sinopistanlılara sesleniyorum, gelin birlik olalım, ezilen halkların kardeşliğini kuralım, bizi asimile edenlere karşı dik duralım ve Osopos'un güzeller güzeli kızı Sinope'nin izinden gidelim. Dilimizi yok etmeye çalışıyorlar. Eziliyoruz, bir tane Sinopistanlı Cumhurbaşkanımız yok, Bay Necmettin Erbakan Sinopistanlı diye Cumhurbaşkanı yapmadılar, hep ezdiler bizi. Sinopistanda işsizlik oranı almış başını gidiyor, polis kötü davranıyor. Şimdi bunların bir kısmının sinopecesini yazacağım.
Warehura yapenran tekatnr runm yahe huran gabende çüp çekrir, ey eyli hala bula umburleyli bap bup.

Yüce Manitu yar ve yardımcımız olsun.

not: Yukarıda yazdıklarım seneryodur ve gerçeği yansıtmamaktadır.

[de_hund]

lazlar,çerkezlere kayar zamanla kanal isteme. ardından göçmenler ayrı bir kanal ister,ermenilerde kanal ister... hatta kanal isteme zamanla bağımsız haklar tanıma ve özerkliğe kadar gider. bir bakmışsınız ekonominizin,nüfusunuzun,ticaretinizin,ailelerinizin yaşamını devam ettiren geniş akciğer niteliğindeki topraklar gidivermiş.


soruyorum size dünyada bu tarz olaylar rusyada yaşanıyor mu? veya çinde? veya ingilterede?

hayır olmuyor,izin vermezler. kötü olsun sonuç veya iyi olsun asla izin vermezler.

çünkü bilirler:

"taviz verilince azarlar,taviz vermeyince de azarlar,o halde şiddet tek çözüm yolu veya esnek şiddet"

devlet işte burada belli olur. yoğun şiddet,ateşin doğayı şekillendirdiği gibi şekillendirir siyaseti.

[Mozart]

Bay de_hund lütfen ama böyle sözler söylemeyin, ezildiğimi hissediyorum, bizi asimile etmenize izin vermeyeceğiz. Çocuklarıma Türkçe öğretmeyeceğim, Sinopca öğreteceğim, böylelikle de ana dilleri Sinopca olacak. Şunu da hatırlatmak isterim Sinopca bir dildir, kanıtlarım var. Ayrıca sizden rica ediyorum bu ırkçı politikalarınızı bırakınız. Yaşasın halkların kardeşliği ve özgürlüğü. Belki siz bizi bir ırk ya da toplum olarak saymıyabilirsiniz ama kanıtlarım var biz kendi başımıza bir milletiz. Yaşasın özgürlük. Özerklik istiyoruz, ayrıca biz şunu da savunuyoruz Kürtlere ne verildiyse bize iki katı verilecek, çünkü T.C. onlara ayrı bir statüde tutmakta, bizim onlardan ne eksiğimiz var. Yaşasın Sinopistan. 10 tane çocuk yapacağım, çoğalacağız. Neyşıl cografig diye bir kanal var, orada görüyorum hayvanlar sürekli ürüyorlar, bizim onlardan ne farkımız var, biz de çoğalacağız.
not: Yukarıda yazdıklarım seneryodur ve gerçeği yansıtmamaktadır.

[de_hund]

trt-sinope......

sinope özerkliği..

sinop çetecileri...

sinop kara kuvvetleri

sinop ordular topluluğu

sinop deniz kuvvetleri

sinop istihbarat teşkilatı

sinop ekonomi birliği

karadeniz paktı

bir süre sonra(romantizmin bitip araya yılların girdiği yıllar...)

"...sinopistan kastamonu hattına korkunç bir saldırı başlattı" agos gazetesi

"kastamonulu çepniler evlerini yurtlarını bırakıyorlar" hürriyet gazetesi

"özerklikten devlete,devletten imparatorluğa" times.

"mengene daralıyor,sinoplular kastamonu hattını geçip,marmaraya doğru ilerliyorlar" trt sabah haberleri

"ABD: 'Sinopistanı kınıyoruz'  "  habertürk

"sinoplular darwincidir" adnan hoca (meşhur yağlı adnan)


neyse şaka bir yana,bütün dünya siyaseti hep aynı yahu ')

[amurdad]

Sevgili Arkadaşlar

Konu trt'nin açılımlarıydı ama biraz kaymış trt şeş daha ön plana çıkmış bununla beraber kürt sorunu ve terör kıskacına yanaşmış ve bence bir kısıra girmiş.

Niye konuyu bu kadar kısır değerlendiriyorsunuz öncelikle bunu söylemek istiyorum bu ülkede kaçak elektrik kullanan sadece kürtler mi veya kaçak binalarda oturan istanbul'un yarısı kaçak ona bakarsınız hepsinde de kürtler oturmuyor.Bizim anlı şanlı sanayicilerimizde elektriği kaçak kullanıyor veya vergi vermiyor bu da bir nevi vatan hainliğine girmiyor mu?

Kürtlerin aile yapısı olarak çok çocuk doğurması elbetde modern dünyada sakıncalı en azından sağlık olarak ama nufusları artsın diye böyle bir şey yaptıkları yanlış bu bir sakat doğu geleneği çocuk bir şekilde övünülecek konu çok yakından tanımamız lazım kürtleri..Burda bakacak kadar çocuk doğurmak en güzeli herkez bu konuda sanırım hem fikir zaten şehirleşmiş kürtlere bakarsanız iyi eğitim alanlara az çocuk yapıyorlar bunun örneklerini ben biliyorum bu bir eğitim sorunu herşeyden önce.

Sonra bizim algılayışımızda sakat kürt milletini biz türklerden ayrı görmek veya bir arada yaşayamaz demek çok yanlış ben kendi milletimden ayrı görmüyorum benim için bir sinopludan farklı değiller.Unutmayın bir zamanlar osmanlı da sadık millet diye anılan ermeniler vardı ne oldu haklı veya haksız onları da techir ettik buralardan sürdük aynı şekilde istanbuldan izmirden rumları bunları yaptık da elimize ne geçti şimdi ermeni komşularımız olucaktı fenamıydı yani bir büyük kültürle beraber yaşayacaktık.Ben gaddar bir türktense iyi bir ermeniyi yeğ tutarım bu hepimiz içinde sanırım öyle ama iş siyasete gelince sapıtıyoruz.

Bugun dış mihrakların etkisinde bu kesin kurtulamayan pkk bile Türkiyenin üniter devlet yapısından yana düşün yani bu halklar kardeş ayrılamaz hele ortadoğuda ırak savaşından sonra kürtlerin kimi var arapların onlara kucak açacaklarını düşünmüyorum bunlar hep karşılıklı olmuş şeyler saddam dönemini unutmayalım.

Trt şeş kısmına gelince bu ülkede çerkezcede tv açılmalı arapçada ingilizcede neden BBC nin niye çok dilli yayını varsa ondan.TRT bölgede yayınıyla bir medya ağı kurmalı komşularımızla orta asyayla bağımız kuvvetlenmeli bundan korkucak olan biri herhalde Türkiye'nin menfaatini düşlemiyordur.

Bu cumhuriyeti ülkeyi biz kurduk hepimiz şimdi nimetlerinden hepimiz yararlanmalıyız demokrasi için AB demeden vatandaşımıza gidip gerekli açılımlarda bulunmalıyız bu bizim çıkarımıza bunu yapmazsak bölünürüz.Bunları yapan hiç bir devlet bugun bölünme ayrışma safhasında değil bakın IraKa ama bugun federasyonda herkez başka terane çalıyor korkular her geçen gün artıyor.

Zalimlik ele silah almakla bu devirde sorunlar çözülmüyor bu herkez için geçerli işte sırbistan orda ne oldu bugun sırbistan almanyadan sonra soykırım yapan bir ikinci ülke konumunda acılar ne kadar taze ve diri ben şahsen milliyetçilik yapmamakla birlikte bu konuda çok hassasım.

Demokrasi insan hakları hepimiz için unutmayalım biz bu topraklara gelmeden buralarda kürtler yaşıyordu etnik kökenleri ve dil yapıları sanırım bize benzemiyor bir milletler mi değiller mi bu onların kararı bize düşen onlara sahip çıkmak yardım etmek Barzani bölgesi için konuşuyorum.Yoksa bizlerin daha çok canı yanar refahıda rüyamızda görürüz.Bu son cümlemde herkez için geçerli kardeşçe yaşamak varken ön yargılarla hareket etmeyelim..

Saygılarımla...

[ozkann]

Açılımlar hak ve özgürlükler konusundan daha çok siyasi bir proje kapsamına giriyor.
Kanalların hizmet edeceği amaçlar ise erk tarafından belirlenmiş.

Bu açıdan Trt Şeş örneğinde Roj Tv ye rakip bir Trt Şeş kanalını bu hamleyle
marjinal grubuna itilmeye çalışan Kürt grupları protesto ediyor.
Trt şeş e bir kısım Kürtler oldukça karşı... bkz S.Sayan muadili Rojin e tehdit.

Zaten hasbelkader Trt şeş i olumlayanların çoğunluğu ise direk olarak
Pkk nın haberleri dinleyeceklerine Trt nin haberlerini dinleyecekler düşüncesindeler.
Böylece kürt vatandaşlar kürt meselesinin gerçeğini anlayacaktır bu kişilere göre.
Aynı kişiler Trt şeş in açılmasından rahatsız olan kürt leri ise meselenin aslının delili olarak
zaten hemen sunmaktadır.

Az bir kesim ise kürt vatandaşlar adına gönülden sevinmektedir.
Ne var ki bu kesim ise zayıf ve yanlı içeriği farkedememekte veya ehveni şer desteklemektedirler.

Yaratıcının her bir yarattığının varoluştan gelen kutsal özgürlüğü devlet in
yaşamsal faaliyetleri düzenlenirken sınırlandırılıyor.
Devlet ise bu kanalda kendi açısından zararsız ve yıkıcı olmayanları kontrollü bir şekilde
asıl başlangıç noktası olan özgürlüğe doğru salmaktan çok daha başka bir amaç güdüyor.
Devlet propaganda aleti.
Ve hatta şu günlerde iktidar olabilmiş partilerin muktedir olabilme aleti.

Kültürlerin yaşatılmasına evet ama devlet/hükümet propagandası aleti?

Bir siyasi parti ise bu konuya Kürtçe özel kanallardan verilsin önerisinde bulunmuş.
Bu öneri ise Trt şeş in gerçekten devlet/hükümet propagandası aleti olma özelliğini
yitirmesine sebep olacaktır. Bu açıdan haklılar.
Devletin Kürtlere karşı bu özel davranışından sonra diğer kültür ve dillerinde
korunmasına eşit derecede ilgi göstermez ise problemdir.
Yani sinopça(!) bir kanal kurmak durumunda kalmalıdır. Yoksa kimin kimle eşit olduğu ve
kimle olmadığı ayrımını düşünmemek elde değil.
Siyasi partinin önerisi, bölünme algısını yanında getiren devlet eliyle kanal
düşüncesini de değiştirecektir. Bu açıdan da haklılar.

Ama özel yada tüzel, Kürtçe semra kaynana programları kültürlerin yaşatılmasına hizmet eder mi?

Diğer TRT örnekleri de ulvi bir amaçtan çok siyasi projelerdir.

Şahsen devlet eliyle Türkçe Tv radyo dahil hepsinin muhalifiyim.
Kültürlerin ve dillerin yaşaması için devletin bakışını değiştirmesini savunurken
TRT nin Şeş, Avaz açılımlarının hiçbirini yukarıdaki sebeplerden dolayı olumlamıyorum.

Saygılarımla

[Waldow]

Bari her yöre için ayri bir tv açsınlar tam olsun.

[Mozart]

Hala Kürt halkını baz alarak konuşuyorsunuz, bu açık ve net ayrımcılıktır, nerde bize özgürlük? Yaşasın Sinopistan, yaşasın halkların kardeşliği.
Bazılarının deyişiyle TeCe kürtlere özel bir statü sağlayarak ayrımcılık yapmaktadır, kürtlerden de biri çıkıpta kardeşim sadece bize özel niye kanal çıkartıyorsunuz dememiştir. Bu ne saygısızlık, bu ne ırkçılık. Nerde benim ezilen halkımın hakları? Biz şehere akın ettik biz de şeherli olduk ama gelin görün ki diskovıri canıldaki uzaktan akrabalarımız gibi çoğalıyoruz, yani bizi şeher falan değiştirmedi. Biz İstanbula akın ettiğimizde bazı halk mensupları İstanbulu kebapistan yapışlar, bizim neyimiz eksik biz de yaparık. Her yere kebapçı açacağız. Biz de trt keş gibi trt  keleş isterik.

Son olarak bu konu hakkında daha yazmayacağım, konuyu yeter cıvıttığım. In may opinyın,  hiç bir halk diğerinden daha üstün değildir. Kürtlerin bu ülkede Çerkezden Lazdan bir farkı yoktur. Kürtçe Tv açıyorsanız bütün dillerde açmak zorundasınız, bu da herhade Türkiye'de 30-40 tane kanal açmanız gerekmektedir. Sen devlet eliyle bunlara hizmet ediyorsan, ozaman benim kürt kardeşlerim, ilk okula gittiğinde öğretmenlerine, ama biz evde Kürtçe kanalımızı seyrediyoruz deme hakkına da sahiplerdir, eee ozaman bir de Kürtçe eğitim gerekir, tamam kürtçe eğitimi de verdik, çocuk oldu hakim, ben karşısına çıktım nasıl anlaşıcaz? Adamlara yabancı dil hale getirdiğiniz Türkçeyi, hakimlik için şartmı koşacaksınız?

Arkadaşlar ben ayrımcı, ırkçı, faşist falan değilim, mantıklı düşünmek gerekir, Türkçemiz varken gerek yoktur sokakça olan sözde dillere. Bunlar bizi birbirimizden ayırır, ben oyum, sen busun olmaktadır. Bakın ne güzel anlaşıyoruz, bırakın illaki benim farkım olacak havalarını. Dediğim gibi, ülkemizde bulunan tüm grup ve halklardan Kürtlerin bir farkı yoktur ve ona özel bir şey yapılamaz, eğer yapıyorsanız hepsine yapacaksınız.
Eğer Kürtlere özel bir kanal açılıyorsa, ben sizin yerinizde olsam bırakın yöreyi arkadaş grubu olarak bize de bir kanal açın derdim.

Bari her yöre için ayri bir tv açsınlar tam olsun.

[mosilats]

       Şarışın ve esmer Türkler kitabını okudunuz mu? Okumadıysanız yakında çıkacaktır.