Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Rennes-la-Château Olayları - 18 (Marie Dénarnaud)  (Okunma sayısı 2207 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mart 01, 2010, 09:03:59 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Bérenger Saunière, varını yoğunu, sağlığında yanında çalışıp ev işlerini yürüten hem yardımcısı hem sırdaşı Marie Dénarnaud’a bırakmıştı. Villasının tapusunu da doğrudan onun üzerine çıkarttırmıştı. Köylüler ona “Rahibin Madonnası” adını takmıştı. Bérenger öldükten çok sonra bile kendi aralarında onu öyle anmayı sürdürdüler.

Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra kentlerde hayli değişiklik baş gösterdi ama kırsal kesimde her şey önceki gibiydi. Pek kısa bir süre sonra patlayan İkinci Dünya Savaşı’nın öncekine oranla farklı oluşu ise birtakım sorunlar yarattı. Fransa’yı kısman işgâl eden Naziler, Languedoc’un her yanını delik deşik ederek şu ünlü hazineyi aradı.

İkinci Dünya Savaşı’nın ertesinde doğan yüksek enflasyon ortamında para hızla değer yitirdi. Fransa hükümeti piyasaya yeni banknotlar sürdü. Öncekileri yenileriyle değiştirecek olanlardan, bu paranın kaynağını belgelemeyi zorunlu tuttu. Böylece kara paranın aklanmasını engelledi.

Kimi görgü tanıklarının belirttiğine göre; 1946 yılında Marie, villanın arka bahçesinde kümelerce eski banknotu yakarak imha etti. Artık zengin değildi. Sadece bir villası kalmıştı. Onu da yaşam boyu iyi bir düzeyde geçiminin sağlanması, kendisine bakılması karşılığında sattı. 1953 yılında 85 yaşında öldü.






Villayı hiç para ödemeden, Marie’ye yaşam boyu bakmayı kabul ederek kâğıt üzerinde satın alan Noël Corbu, bir hafta sonu rastlantısal olarak ailesiyle Rennes-la-Château köyüne gelmiş, çok beğenmiş, burada yerleşmeye karar vermişti. Bir yabancı olarak, köylünün pek ilgilenmediği hatta görünce yolunu bile değiştirdiği Marie’ye çok iyi davranınca, anlaşmanın yolu açılıvermişti.

Marie Dénarnaud, Noël Corbu’ya, ölmeden önce mutlaka çok önemli bir sır vereceğini söylemişti. Dediğine göre bu sır onu hem zengin edecek hem de ona olağanüstü bir güç kazandıracaktı. Yaşlanmıştı ama sağlığı yerindeydi. Corbu ailesi ona çok iyi bakıyor, vereceği sır her neyse sabırla bekliyordu. Belki de hazinenin yerini söyleyecekti. Bérenger Saunière’in “lanetli hazine”yi bulmuş olduğuna ilişkin söylentinin hiç ardı arkası kesilmemişti ki.

Fakat Marie beklenmedik bir anda felç oluverdi.

Sonraki yıllarda Noël Corbu, onu biraz olsun iyileştirmek, doğru dürüst konuşamasa bile her ne diyecekse yazarak, hiç olmazsa işaretle anlatabilmesi için çok çaba gösterdiğini ama hiçbir şey elde edemediğini anlatıp dururdu. Dediğine göre, bir süre yatalak yaşayan Marie, verdiği sözü yerine getiremeden ölmüştü.

Birçokları, Noël Corbu’nun palavra attığını ileri sürmüştür. Olabilir ama diyelim ki öyle değildir. Diyelim ki Marie’nin ona çok önemli bir sır vereceğini söylemiş olduğu doğrudur. Bu sır ne olabilir?... Hazinenin yeri mi?

Noël Corbu öyle sanıyordu ama Marie’nin ona bir diyeceği var idiyse, belki de bu bambaşka bir şey, belki de sadece bir bilgiydi. Çünkü bir de ona çok güç kazandıracağını söylemişti.

Bu bağlamda yapılmış spekülâsyonların haddi hesabı yok.

Kimilerine göre bu sır, İsa’nın mezarının yeriydi.

Hıristiyan olmayanlar için böyle bir bilgi, -doğru olsa bile- hiç de önemli sayılmayabilir. Ha Kudüs’te ha Languedoc’ta; ne olmuş yani!... Fakat doğruysa, Hıristiyan dünyasını allak bullak eder.

Çünkü Hıristiyanlığın temel inançlarından biri uyarınca böyle bir şey olamaz; yoktur. İsa’nın bedeni çarmıhta kalmış, ruhu cennete yükselmiştir. Böyle bir şey düşünülemez bile... Hele Katolik Kilisesi’ne göre böyle bir olasılığı aklına getiren sapkındır, kâfirdir.

Kim bilir, belki de Bérenger Saunière, ölüm döşeğindeyken kendisini dinlemeye gelen papaza bunu söylemiş, üstelik kanıtını da göstermişti. Espéraza köyünün rahibi Rivière, bundan ötürü de çöküntüye uğramış olabilir.

Bu konu üzerinde anlatılanların baştan sona uydurma olduğunu ileri süren, hatta ateşli bir tutumla tümünü yalanlamaya çalışanlar, anlatılanlarda çelişkiler ve tutarsızlıklar gösterip çürütmeye girişenler de çıkmıştır. Bunların tümünün uydurma ya da düzmece olduğunu belirterek, karşı çıkanlara elbette pek bir şey denemez. Çünkü böyle bir masala inanmayanlardan değil, yüzyıllar boyunca büyük kitlelerin inanıp “kesin gerçek” olarak benimsediği bir olguya karşı, ortaya inanılması pek zor bir varsayım koyanlardan, bunların kanıtlarını göstermesi istenmeli.

Buna karşın, Hıristiyanların, özellikle Vatikan’ın üzerinde hassasiyetle durduğu dogmanın çökertilmesi için yapılan çalışmalar da son bulmuyor.

1996 yılında Richard Andrews ile Paul Schellenberger “The Tomb of God” (Tanrı’nın Mezar Taşı) adlı bir kitap yayımladı. İsa’nın mezarının bulunmuş olduğunu ileri sürdüler. Ancak bu yazarların iddiası başkalarından farklı... İsa’nın Kudüs’te öldüğünü, orada gömüldüğünü belirtiyor, şunu ekliyorlar:

“Tapınak Şövalyeleri, Kudüs’te aslında İsa’nın mezarını arıyordu. Sonunda buldular. Cesedinin artıklarını toplayıp Avrupa’ya getirdiler. Özenle bir yere sakladılar; Languedoc’ta bir yere. Kudüs’teki asıl keşifleri ve Avrupa’ya geldiklerinde geniş çapta itibar görmüş olmalarının nedeni budur.”

Artık siz hangisine inanırsanız ona inanın. İsterseniz hiçbirine inanmayın.



ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
2 Yanıt
3966 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 05, 2019, 10:06:25 ös
Gönderen: ebedicirak
0 Yanıt
2891 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 13, 2010, 09:44:23 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2690 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 14, 2010, 11:23:44 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3782 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 15, 2010, 02:32:01 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2523 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 16, 2010, 08:15:18 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
4593 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 21, 2010, 09:41:13 öö
Gönderen: ADAM
4 Yanıt
5089 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 22, 2011, 08:21:55 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3140 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 23, 2010, 10:24:56 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2576 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 24, 2010, 09:09:17 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2517 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 28, 2010, 11:06:40 öö
Gönderen: ADAM