Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Rennes-la-Château Olayları - 20 (SON)  (Okunma sayısı 3765 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mart 03, 2010, 09:05:49 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay





1956 yılının Ocak ayında, hep bir arada dolaşarak dergileri için konu ve haber toplayan birkaç gazetecinin, hazır Couiza çevresine gelmişken bir de Rennes-la-Château köyüne kadar uzanacağı tutmuştu.

Öğle yemeği için “Hôtel de la Tour”a girdiler. Noël Corbu, tüm müşterileri gibi onlara da öyküsünü anlattı.

Muhabirlerden biri, bu öykünün mesleğinde işine yarayacağını düşündü. Kiliseyi de gezip ilginç dekorasyonunu görünce, konuyu gazetecilere özgü bir tarzda allayıp pullayarak bir haber dizisi yaptı.

Dizi çok ilgi çekti. Gazetenin tirajı birdenbire arttı.

Diğer gazeteciler bunu elleri kolları bağlı bir durumda izlemekle yetinemezdi. Rennes-la-Château, bir anda bu konudan kendilerine de bir pay çıkarmak isteyenlerin akınına uğradı. Hele işin içine bir de hazine konusu girince, ilgi çevresi hızla genişledi. Başka ülkelerdeki birçok gazete ve dergi de kendi yayınlarında bu konuya geniş yer verip, araştırmacı muhabirlerini Rennes-la-Château’ya göndermeye başladı.

Noël Corbu’nun tasarımı tutmuştu. Artık restoran hayli iyi işliyor, hemen her gün müşterilerle dolup taşıyordu. Gelenlerin çoğu ya gazeteci ya televizyoncuydu. Noël Corbu ile özel röportaj yapmak istiyorlardı.

Noël Corbu, bir yandan restoranı yönetirken diğer yandan da öyküsünü anlattığı için, aşırı boyutlara varan bu dileklere başa çıkamaz hale geldi. Önceleri amatörce zevkle anlattığı öyküyü bu kez profesyonelce yinelemekten bıktı. Oturup baştan sona yazdı. İsteyenlere dinletmek üzere banda aldı.

Tam o sıralarda, artık gizli kalmaktan caymış ve stratejisini değiştirmeye karar vermiş olan Prieuré de Sion adlı örgüt de bir dernek biçimindeki yeni tarz örgütlenmesini oturtmaya çalışıyordu. Bundan böyle benimsediği tutum, amaçlarını gerçekleştirebilmek için son iki yüzyılda benimsenmiş olduğu üzere sanatçıları kullanarak halkı etkilemek yerine, açıkça “dünya kamuoyunun öncelikli ilgi odağı olmak” biçiminde belirlenmişti. Dolayısıyla, bu olaydan da yararlanmayı öngörerek, Rennes-la-Château ve Bérenger Saunière hakkında anlatılanları sahiplendiler.

Her şeyden önce, Noël Corbu’nun anlattıklarından yararlanılarak birtakım düzmece belgeler oluşturuldu. Bunların “Gizli Dosyalar” adı altında Paris’teki Milli Kütüphane’nin arşivine yerleştirilmesi sağlandı. Sonra da keşfedilmeleri için araştırmacılara ipucu verildi, yol gösterildi. (Sayın Amerbach’tan alkış geliyor.)
Böylece, dünya çapında basın ve medyanın olağanüstü boyuttaki ilgisi bu kez Prieuré de Sion üzerine kaydırıldı.

Prieuré de Sion adlı derneğin (artı5k resmen bir dernek olmuştu) Noël Corbu ile ilişki kurmuş olduğu belgelenmiş bir gerçektir. Nitekim o sıralarda derneğin sekreterliğini yürütmekte olup daha sonraki yıllarda başına geçecek olan Pierre Plantard ile Noël Corbu arasındaki birçok yazışma hatta Rennes-la-Château’da Tour Magdala’nın önünde yan yana çektirmiş oldukları bir fotoğraf bile vardır.






Marie Dénarnaud, ölmeden önce Noël Corbu’ya her ne diyecek idiyse demek olanağını bulamamıştı ama Bérenger Saunière’den kalma birtakım belgeler oradaydı. Her nasıl olduysa, bunların peşine düşen çıkmadı. Belki de önemsenmedi. Zaten Noël Corbu da bunları iyice incelemiş, içlerinde işine yarayacak bir şey bulamamıştı.

1988 yılında Noël Corbu’nun kızı Claire ile kocası Antoine Captier, bu belgeleri değerlendirerek “L’Héritage de l’Abbé Saunière” (Rahip Saunière‘in Mirası) adlı bir kitap yazıp yayımladılar. Bu kitapta, rahibin sağlığında yaptıklarını, köy ve çevresi için öngörüp de ömrü yetmediği için bitiremediği projeleri anlattılar. Sonra da Rennes-la-Château köyünde 1989 yılında kurulan müzeyi profesyonelce yönetmeye giriştiler. Müzenin satış reyonunda, kendi kitaplarını baş köşeye yerleştirmişlerdi. Köy ve çevresi için âdeta bir turistik tanıtım rehberi gibi bir şey... Ancak kapsamını öyle değil de romantik tarzda düşünmekten hoşlananlar için tüm bu gizemli konuları ortaya seren bir kaynakça. (!)

Buyurun bakalım… İşte size bir kaynakça. Buna güvenin; kapsamında anlatılanların hepsinin doğru olduğuna inanın. Sonra da kendi çalışmalarınızda bunu “kaynakça” olarak gösterin. Yaptığınız bu çalışmanın belirli bir kaynakçası olduğunu görenler de sizin çalışmanızın doğruluğuna inansın.

Benim ise öyle bir kaynakçam yok; bağışlayın.


ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Şubat 06, 2019, 12:15:00 öö
Yanıtla #1
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 76
  • Cinsiyet: Bay

"bazen gerçekler kurgudan daha hayret vericidir"


Şubat 11, 2019, 10:42:43 öö
Yanıtla #2
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 177
  • Cinsiyet: Bay

Rennes-la-Château bir Akdeniz kasabası; bizdekilerden farkı doğası, mimarisi bozulmamış. Bence hazinesi yaşamak için çok güzel bir yer olması. Belki bir on yıl önce sıkılabilrdim.
no one


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
2 Yanıt
4346 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 05, 2019, 10:06:25 ös
Gönderen: ebedicirak
0 Yanıt
3953 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 13, 2010, 09:44:23 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3768 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 14, 2010, 11:23:44 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
4907 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 15, 2010, 02:32:01 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3657 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 16, 2010, 08:15:18 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
5714 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 21, 2010, 09:41:13 öö
Gönderen: ADAM
4 Yanıt
5508 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 22, 2011, 08:21:55 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
4376 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 23, 2010, 10:24:56 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3813 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 24, 2010, 09:09:17 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3665 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 28, 2010, 11:06:40 öö
Gönderen: ADAM