Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: BİR MASONUN MASONLUĞA İLGİSİNİN AZALMASI - 1  (Okunma sayısı 4235 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Nisan 17, 2010, 08:21:37 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay




Bir masonun Masonluğa karşı ilgisi nasıl ölçülür?... Öncelikle locasının toplantılarına devamıyla.

Bir mason locasının toplantılarına seyrek katılıyorsa, Masonluğa karşı ilgisi az mı demektir?... Şöyle bir bakalım. Üstelik böyle bir durum söz konusu ise, bunun olası gerekçelerini de görelim.






Çoğunlukla, yeni bir mason, önceleri Masonluğa ve loca toplantılarına karşı yakın ilgi duyar. Ancak bu ilgi zamanla ve yavaş yavaş azalabilir hatta tümüyle yitirildiği bile olur. Masonluğa girdiği günden başlayarak yıllarca hiçbir toplantıyı kaçırmayan, locasında çeşitli görevler alan, yapılan çalışma ve görüşmelere sık sık katılan, çeşitli masonik etkinliklere özverili katkılarda bulunan bir masonun bile sonradan toplantılara katılmayı aksatmaya başladığı, giderek pek seyrek olarak göründüğü hatta artık hiçbir toplantıya katılmaz olduğu görülebilir.

Masonlardan çoğu, toplantılara katılmayı aksatmalarının gerekçesi olarak, ya işlerinin çok ve yoğun olduğunu ya da kendilerine karşı takınılan olumsuz bir tavırdan ötürü kırılmış, incitilmiş ya da gücendirilmiş bulunduğunu gösterir. Kimisi de locasında ya da genel olarak tüm localarda benimsenen tutumdan, yapılan çalışmaların yararsızlığından, sıkıcılığından, tekrardan başka bir şey olmayışından yakınır. Davranışları ve yönetim tarzı bakımından üstad-ı muhterem ve diğer görevlileri suçlayan, toplantılara katılmama gerekçesini buna bağlayan da olur. Kimisi de, salt bir arada bulunmak istemediği bir kişi ile karşılaşmamak için loca toplantısına gitmez. Hele bir göreve seçilmek isteyip de seçilmediği için küsen ve bundan ötürü toplantılara katılmaz olanlar çoktur.

Tüm ve bunlar ve bunlarla benzerliği olan gerekçeler, Masonlukta hiç de geçerli gerekçeler sayılamaz.

Acaba bir mason locasının toplantılarına düzenli olarak katılamamaktaysa bunun asıl nedeni nedir. Asıl nedeni diyorum çünkü çoğu kez gösterilen nedenin “asıl” olmadığı biliniyor.

Masonlukta hiç kimsenin bir başkası adına bu soruyu yanıtlamaya hakkı yoktur. Bir mason, bu soruyu kendi kendisine içtenlikle sormalı, öz eleştirisini yaparak yanıtını da kendi kendisine vermelidir. Önemli olan, eğer “asıl neden” âdeta klâsikleşmiş olan bir gerekçe değilse, mason kardeşlerini de boş yere kandırmaya ya da atlatmaya kalkışmamasıdır.

Bir de aslında locasıyla olan ilişkisini kesmeye niyetlenir gibi görünmeyen yani Masonluğa karşı olan ilgisini yitirmemiş izlenimini vermek isteyen ama kendisine yakınlık gösterip onun da locasına ve masonik çalışmalara ilgi göstermesini bekleyen mason kardeşlerini bir iyi niyet gösterisiyle oyalamaya kalkışan bir masonlar görülebilir. Bu ise hiç de bir masona yakışır bir davranış tarzı değildir.

Öyle kaypak sayılabilecek ve atlatıcı bir tutumla davranmayıp da artık devam etme niyetinde olmadığını açıkça söyleyenler de olur. Bunlardan birçoğunun da, nedeni sorulduğunda, yine âdeta klâsikleşmiş olan şöyle bir gerekçesi vardır: «Masonlukta aradığımı bulamadım.»

O zaman acaba Masonlukta aradığının ne olduğu, ne arayıp da bulamadığını anlatması istenebilirse de, buna hiç de gerek yoktur; çünkü bu soruya karşılık olarak ya kaçamak ya da tutarsız bir yanıt verilir. Masonlukta aradığını bulamadığını söyleyen masonların çoğu, yaşamında ne aradığını bilmeyenlerdir. Kendilerine bir yaşam stratejisi kuramamış olup Masonluğa da bir boş heves ile girmiş olanlardır. Mason olmadan önce Masonluk üzerine yeterli bilgi edinmemiş, belki yanlış bilgiler edinmiş, belki kendilerine anlatılmış olanlara kanmamış, belki Masonluğu gözlerinde çok büyütmüşlerdir. Kimisinin Masonluğa girişi başlı başına bir yanılgıdır; aslında Masonlukta olmayan birtakım şeylerin arayışı içindedirler ve mason oldukları zaman kendilerine bunların verileceğini sanmışlardır. Kimileri de ne aradıklarını hatta ne arayacaklarını bile pek bilmez. Tüm bu masonların Masonluktan etkin olanak ayrılmaları belki üstlerine giderek rica etmeyle, ikna etmeye çalışmayla biraz geciktirilebilir fakat önlenemez. Böyle bir mason, Masonluktan kopmuştur artık.

Olmaması gereken küsmeleri ve gücenmeleri bir yana bırakacak olursak; toplantılara katılmayışların asıl gerekçelerin çoğu “hoşlanmama”, “bıkma”, “sıkılma”, “soğuma” ya da “bir türlü ısınamama” gibi duygulardır. Kimisi, karakteri nedeniyle zaten düzenli ve disiplinli çalışmaya gelemez. Buna karşılık kimisi de ufak tefek disiplinsizliklerin bile hoşgörüyle karşılanmasına dayanamaz. Kimisi, pek de önemli olmayan birtakım sorunları çok büyütür ve kendi kendine huzursuzlanır. Kimisi Masonluktaki protokol ve hiyerarşi kurallarını hatta tören ve ritüelleri yadırgar; bunları çağımızın gereklerinin gerisinde kalmış uygulamalar ya da başka kurumların uygulamalarının taklitleri olarak görür.

Kimisi Masonluğıun ritüellerin kapsamında yer alan öğretiyi ya da locada yapılan düşünsel çalışmaları pek sıradan ve hafif bulur. Buna karşılık kimisi de bunları çok ağır ve yorucu görür. Daha önce değinmiş olduğum gibi, kimisi de hep aynı nitelikteki işlemlerin, hep benzer çalışmaların yapılmakta oluşundan yakınır ama uzaklaşmasının asıl nedeni bunlardan biri olsa bile, bunu açıkça ortaya koymaktan çekinir. Ya hiç tartışmaya girmek istemez ya da böyle bir gerekçenin yeterince sağlam olmadığının kendisi de farkındadır ve kendisini savunmak zorunda kaldığında bunu beceremeyeceğini bilmektedir.







Bunlara bakılınca masonların sayısının niçin artış göstermediği anlaşılıyor. Bir yandan Masonluğa girenler gibi çıkanlar oluyor; bir yandan da “bir locada kayıtlı bir mason” olarak görünmekle birlikte Masonluk ile hiç ilgisi olmayanlar var. Peki, beride kalanlar bu durumda olanların Masonluğa karşı ilgisini pekiştirmek bakımından hiçbir girişimde bulunmuyor mu?... Bu sorunun yanıtını ise izleyecek bölümde arayalım.



ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Nisan 18, 2010, 03:49:56 ös
Yanıtla #1
  • Ziyaretçi





Kimisi Masonluğıun ritüellerin kapsamında yer alan öğretiyi ya da locada yapılan düşünsel çalışmaları pek sıradan ve hafif bulur.







Bunlara bakılınca masonların sayısının niçin artış göstermediği anlaşılıyor. Bir yandan Masonluğa girenler gibi çıkanlar oluyor; bir yandan da “bir locada kayıtlı bir mason” olarak görünmekle birlikte Masonluk ile hiç ilgisi olmayanlar var.





Bence çağımız masonluğu bu iki duruma bir güncellik ve çözüm getirmelidir. Aksi taktirde mutlak bir gelişme olmayacak; dengesiz ve hedef bilmeyen bir ilerlemeden ötesi kaydedilemeyecek bir hal alınacağı kanaatindeyim.

Sevgi ve Saygılarımla,



 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
Bir Masonun Düşü

Başlatan kudüs prensi Insan

0 Yanıt
3433 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 08, 2010, 12:39:46 ös
Gönderen: kudüs prensi
8 Yanıt
6464 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 26, 2012, 11:56:07 öö
Gönderen: hakan_34_06
1 Yanıt
4431 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 24, 2020, 11:58:00 ös
Gönderen: midyad
0 Yanıt
3030 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 19, 2010, 02:25:48 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3645 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 20, 2010, 07:56:42 öö
Gönderen: ADAM
4 Yanıt
3707 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 30, 2014, 09:19:15 ös
Gönderen: Ares
9 Yanıt
4121 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 30, 2014, 10:06:40 öö
Gönderen: Spock
11 Yanıt
6307 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 22, 2014, 11:39:06 öö
Gönderen: mbulut
5 Yanıt
4770 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 26, 2015, 01:46:30 öö
Gönderen: İNSAN
1 Yanıt
2356 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 15, 2015, 12:00:29 ös
Gönderen: akcanmd