Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Yabancı Okullarda Okuyanların Yabancı Mallara Olan İlgisi -2-  (Okunma sayısı 3947 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Nisan 25, 2013, 11:53:41 öö
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 405
  • Cinsiyet: Bay

Kaldığımız yerden devam ediyoruz:

Alman Lisesinden olan görüşmeci ise markayla müşteriyi eşleştirmediğini ifade etmiştir. Kendilerine yöneltilen "Arkadaşlarınızla beraber bir kafeye yada pastahaneye gideceksiniz. Karşınızda iki adet mekan var menüdeki ürünlerden tutun garsonların kıyafetlerine kadar her şey aynı. Mekanlardan birinin ismi Güllü birinin ismi "Meeting Point" bunlardan hangisine girerdiniz?" sorusuna ikisi hariç bütün görüşmeciler Meeting Point şeklinde yanıt vermişlerdir.

Bu soruya fark etmez yanıtını verenlerden birisi Türk birisi yabancı okul mezunur. Fakat bu nötr yanıtı verenlerden Alman Lisesi mezunu olan "Bir tercihim olmazdı ama diyelim kebap yiyeceksem ismi Fransızca yada İngilizce olan bir yeri tercih etmem. Ama bir pizza yada lazanya yemeyi düşünüyorsam ismi çok Türk gözüke bir yerde yemeyi tercih etmem. Gerçi İtalyan pizzasını yedim beğenmedim ama bence pizza italyanlığı yansıtır oraların isminin İtalyanca olmasını tercih ederim demeyi ihmal etmemiştir. Meeting Point'i tercih edeceğini söyleyenlerin içinde kontrol grubundaki denek harici hiç birisi bu soruyu cevaplamak istememiştir iki mekanın özelliklerinin aynı olduğu kendilerine söylenmesine rağmen ısrarla bir kaç defa arka arkaya hangi mekan daha uygunsa oraya girerdim yanıtını vermişlerdir. Hatta Notre Dame de Sion mezunu görüşmeci bu soruya yanıt vermeye bir buçuk dakika kadar direnmiştir.

Görüşmecilere yerli malların yabancılara göre noksan olduğu taraflar sorulduğunda görüşmecilerin bu konuda mutabakat halinde olmadığı gözlenmiştir. Paketleme, imaj, kullanışlılık gibi çeşitli yanıtlar alınmıştır.

Son zamanlarda örneklerini gördüğümüz milli duyguları uyandıran reklam kampanyalarının (2005 itibariyle yayınlanan cola Turca reklamı gibi) kendilerini nasıl etkilediği sorulduğunda,bu tip reklamların malın tüketimini sağlamadığı sonucu altında altıda altılık bir oran ortaya çıkmıştır. Hatta Amerikan Lisesi mezunu görüşmeci bu tip reklamları psikolojik baskı unsuru olarak gördüğünü söylemiştir.

Türk iş yerlerine yabancı isimler verilmesinin kendilerini rahatsız edip etmediği sorulduğunda yabancı liselerden iki kişi ile kontrol grubundan bir kişi bu tip isimlere olumlu yaklaşmış kalanlar ise karşı çıkmıştır. Alman Liseli görüşmeci "İsminiz sattığınız şeyle alakalı değil ise ben bu konuda katıyım yabancı isimlere, Türk dilinin kullanılması taraftarı olduğum için karşıyım " demiş. Amerikan liseli olan ise "Bu beni çok rahatsız ediyor bir mantıcının kendisine "La Mantı"  demesi doğru değil bence, ama dürümcü isminin "Abooo" olamasına da gerek yok gayet güzel orta bir isim konulabilir demiştir. Kontrol grubundan olan ise "Hiç fark etmez Hasan'ın yeri Michael'ın yeri olsun" demiştir.

"Lisesinde okuduğunuz ülkenin malları diğer ülkenin mallarına nazaran daha kolay gözünüze çarpar mı? " sorusuna üç yabancı lise mezunu evet derken Alman Lisesi mezunu "Hayır, ama Alman özelliklerinden dolayı Alman mallarının daha kaliteli olduğunu düşünmüşümdür. İki eşdeğer ürün varsa Alman olanı tercih ederim diyerek Alman mallarına olan hayranlığını açıklamıştır.

Dame de Sion lisesi mezunu görüşmeci "Fransızca olup olmaması önemli değil ama etiketlerin üzerinde yabancı dilde bir şeyler yazması hoşuma gider. Bu da şundan dolayıdır, ben bir arkadaşıma Fransa'dan üzerinde Fransız bayrağı olan bir t-shirt getirsem o onu burada göğüsünü gere gere giyer. Ama Türk bayraklı bir t-shirt alsam onu giymeyecektir mutlaka." diyerek yabancı dildeki yazılaa verilen öneme dikkat çekmiştir. Ameriak Lisesi'nden olan görüşmeci ise İngilizce yazılara olan ilgisini Amerikalıların sattığı malın arkasında daha fazla durmasıyla açıklamaya çalışmıştır. Kontrol grubuna bu sorulduğunda Türkçe isimlerin özellikle dikkatlerini çekmediği öğrenilmiştir.



Daha yazabilirim ama tadında bırakalım çünkü bu yazdığım bölümler araştırmanın en sevdiğim bölümleriydi azıcık sindirelim  :) Haydi bakalım daha devam edeceğiz...


Nisan 25, 2013, 02:29:59 ös
Yanıtla #1
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Gerçi bu çalışmanın henüz sonuna gelinmiş değil ve bu bağlamda bir eleştiri yapmak için erken olabilir ama bilimsel ve istatistiksel güvenilirlik düzeyi nedeniyle önce dediklerimi bir yana bırakalım, araştırmada iki bakımdan  daha noksanlık var gibi geliyor bana:

1- Burada yabancı okulların öğrencilerinin yabancı hayranı olduğu ya da yapıldığı gibi bir ön yargılı izlenim çıkacaksa, aynı sayıda yerli (yabancı dilde eğitim vermeyen) okul deneği de alınmalıydı. Belki de verilen yanıtlar aşağı yukarı aynı olacaktı. Örneğin yerli okul örencileri Meeting Point yerine Güllü'ye mi giderdi acaba?... Bu İstanbul'da nasıl, Muş'ta nasıl bir sonuç verirdi?

2- Konu yerli/yabancı malı olunca, burada alınan malın nerede üretildiği, ham madde kaynağı da araştırıldı mı acaba? Örneğin bir Alman malının ne kadarı gerçekten Alman Malı, bir Türk malının ne kadarı gerçekten Türk malı, bir Cola Turca ne kadar yerli üretim?

 
« Son Düzenleme: Nisan 25, 2013, 02:32:53 ös Gönderen: ADAM »
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Nisan 25, 2013, 02:58:40 ös
Yanıtla #2
  • Forum ve Uye Yoneticisi
  • Aktif Uye
  • *****
  • İleti: 860
  • Cinsiyet: Bay


Alman Lisesinden olan görüşmeci ise markayla müşteriyi eşleştirmediğini ifade etmiştir. Kendilerine yöneltilen "Arkadaşlarınızla beraber bir kafeye yada pastahaneye gideceksiniz. Karşınızda iki adet mekan var menüdeki ürünlerden tutun garsonların kıyafetlerine kadar her şey aynı. Mekanlardan birinin ismi Güllü birinin ismi "Meeting Point" bunlardan hangisine girerdiniz?" sorusuna ikisi hariç bütün görüşmeciler Meeting Point şeklinde yanıt vermişlerdir.

Sayın Samuray,

Ben hiç, bir yabancı okulda okumadım.Aynı soru bana sorulsa, bende ''Meeting Point'' ismini seçerim.Hem pastanenin ismi neden Güllü ?

''Reyhan'' ,''Seda'','' Sevinç '' ''Buluşma Noktası'' değil.Bence burada diğer markanın itici olması, isimle alakalı, bir isim amacına uygun seçilmişken, diğer türkçe isim amaçtan oldukça uzak,  sorunuz da yönlendirmeli  bir soru.Arkadaşlarınla buluşmaya gideceksin,İngilizce; Meet=Buluşmak. Soruda cevap gizli.: "Arkadaşlarınızla beraber bir kafeye yada pastahaneye gideceksiniz. Karşınızda iki adet mekan var menüdeki ürünlerden tutun garsonların kıyafetlerine kadar her şey aynı. Mekanlardan birinin ismi Güllü birinin ismi "Meeting Point" bunlardan hangisine girerdiniz?

Başlık çok hoş ama sanki başlık doğru çıkmasına dair bir uğraşı var.

Başlığa bakarak ben size  gerçekten doğru söylüyor derken, şu sözden dolayı; Dilini bildiğiniz, bir ülkeye düşman, olmassınız. İçerik içerisinde bazı tutarsızlıklar, var.Olması da doğaldır.Öğrenciyken yazdığınız bir tez, Üniversite hocalarımız, tez yazmayı öğrensin aman kimbilir ne zaman bir daha tez yazacak şeklinde kabul ediyorlar, artık tezleri.Bir çok öğrenci daha önce yazılmış bir tezde ufak, defek değişiklikler yaparak, tezlerini teslim ediyolar.
Kopyala, yapıştır tezler çok moda.Ellerinize  sağlık, bu kadar zaman ayırmanız, denek ve hedef, gruplar seçerek, daha sağlam bir zeminde ilerlemeniz, oldukça hayranlık verici ve tek başına takdiri hak ediyor.

Araştırmanızın devamını merakla bekliyorum.

Saygılarımla
« Son Düzenleme: Nisan 25, 2013, 03:27:06 ös Gönderen: Arais »
2050 de Türkiye çöl olacak ! Ağaç dikin, ağaç diktirin....
Sayğıdeğer üyeler, forumla ilgili her türlü soru ve sorun için lütfen tarafıma başvurunuz.


Nisan 25, 2013, 06:05:48 ös
Yanıtla #3
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 405
  • Cinsiyet: Bay

Denek azlığı yada kontrol grubunun küçüklüğü nedeniyle belki Türk okulu yabancı okulu ayrımı netleşmeyebilir ama en azından Türk gençlerinin bu konulardaki bakışı hakkında fikir oluşturması açısından çalışmanın işe yarayacağını düşünüyorum.

Normalde Arais'in dediği gibi tezler kopyala yapıştırla yapılıyor hatta ben bir dükkanda "tez yazılır" şeklinde bir yazı hatırlıyorum  :)
« Son Düzenleme: Nisan 25, 2013, 07:40:23 ös Gönderen: Arais »


Nisan 27, 2013, 02:11:09 öö
Yanıtla #4
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1795
  • Cinsiyet: Bay

       Sayın Samuray "Türk gençleri" ifadesini kullanmışsınız . Çok güzel bir ifade ama 80 darbesinden sonra   Türk genci kaldığına  gerçekten inanıyor musunuz?
      Saygılar-sevgiler.
"Vur ama dinle beni"


Nisan 28, 2013, 11:46:57 öö
Yanıtla #5
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 405
  • Cinsiyet: Bay

Siyasete karışmak sadece gösteri yürüyüşü yapmak yada sağ sol kavgasına girmek gerekmez ben Türklük bilincinin hiç azalmayacağını düşünüyorum.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
27 Yanıt
22925 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 25, 2007, 12:13:09 ös
Gönderen: Ittihatci
62 Yanıt
31141 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 29, 2016, 12:21:17 ös
Gönderen: Atlas
5 Yanıt
7961 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 06, 2010, 01:51:45 öö
Gönderen: MASON
1 Yanıt
3870 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 03, 2012, 08:43:25 ös
Gönderen: NOSAM33
3 Yanıt
3058 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 24, 2013, 06:10:53 ös
Gönderen: asimov
0 Yanıt
1950 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 29, 2013, 01:29:04 ös
Gönderen: Samuray
0 Yanıt
1875 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 30, 2013, 09:21:06 ös
Gönderen: Samuray
0 Yanıt
1549 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 02, 2013, 04:08:35 öö
Gönderen: Ares
0 Yanıt
2045 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 22, 2015, 03:47:16 öö
Gönderen: Risus
0 Yanıt
1703 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 29, 2015, 07:27:30 öö
Gönderen: MEDUSA