Ben Sayın ADAM'ın getirdiği yoruma zıt bir şey söylemeyeceğim fakat ek bir şeyler söyleyebilirim.
Bu öğütler elbette günümüz masonları için de geçerli olmalıdır. Uyuşmazlıkların kavgaya dönüştüğü bir ortam olsa, locaların sokaklardan ne farkı kalırdı zaten?
Bir yandan da, nasıl olduysa günümüz mason localarının yasaklarından biri aklıma geldi. Bildiğim kadarıyla, loca içerisindeki çalışmalarda, masonların siyaset ve din tartışmaları yasak. Durum gerçekten böyleyse, acaba bu yasak, yüzyıllar önce yazılmış el yazmalarında bahsi geçen tartışmaların önüne geçmek için konulmuş olabilir mi?
Yukarıdakiler - aşağıdakiler konusuna gelince, bana sorarsanız üstad, yukarıdakilerden, çırak aşağıdakilerden. Fakat 'kalfa'ya karar veremedim.
Bu durumda bir mason eğer olursa mümkün,
Salıvermeli işten ikisini de o gün; "
Bu satırlara bakarsak, tahminimce şöyle olmalı: 'bir mason' tabiri kullanıldığına göre işten salıveren kişi üstad olmayabilir, çünkü el yazmasının önceki bölümlerinde masonun üstad olduğunda 'bir mason' olarak değil, 'üstad' olarak bize lanse edildiğini gördük. Dolayısıyla tartışanları salıveren kişi 'kalfa' olabilir, belki kalfaların da çıraklar üzerinde bu tip hakları vardır/vardı?
Böylece;
yukarıdakiler = üstadlar, kalfalar
aşağıdakiler = çıraklar
sonucuna varmış oldum. Tabii bu sonuca, altıncı noktayı bilmesi gerekenlerin mason olduğunu varsayarak ulaştım. Belki de yukarıdakiler-aşağıdakiler ile kastedilen masonlar değildir, o zaman bu sonucum yanlış olabilir.